kadem´isimli üyeden Alıntı
bu kötümü felasife.....evet buda kötü
|
Bir şeyi kötü olarak gördük diye herşey kötü olacaksa, o zaman yanmışız demektir.
Ona kalırsa DOĞADAN daha kötüsü yoktur, içinde yaşadığımız şu hayatta, onca kuraklıklar, hastalıklar, ölümler, afetler doğanın bir parçasıdır, hal böyleyken bizler doğaya genede KÖTÜ demeyiz, onu düşman bellemeyiz, onu bu bütünlüğün çerçevesinde değerlendirir, alabiliyorsak sadece önlem alırız.
Hasılı doğa yaşam ve ölümle bir bütün, bu bir yandan sevgi ve nefrete de denk gelir ki buda onun MÜKEMMELLİĞİNİ gösterir, yani mükemmellik denilen şey tek taraflı değildir. Aksine zıtlıkları içerisinde barındıran bir şeydir, bunun ağa babasıda dediğim gibi DOĞADIR.
Doğaya rağmen birileri kalkıpta bu kötü dediğinde, onu eleştirdiğinde, o kişi hayal dünyasında yaşıyor demektir.
Dediğim gibi böyle bir hayat yok! birileri bu meyanda KURGULAR kurabilir ama boş bir hayalden öteside değildir bu, kalıcıda hiç değildir. Kalıcılık zıtlıklarla mümkündür, doğa da bu açıdan yegâne öğretmendirde, hep gündüz olsaydı yaşam biterdi, hep yağmur yağsaydı gene biterdi, kâh kuraklık kâh yağmur, kâh yaşam kâh ölüm... mükemmel olan bu.
İsa'ya gelince, bir iki okuduk diye bu işlerin çok anlaşılacağını sanmıyorum, hatta Tanrı yap dedi bir şeyi yapmamak bile vardır.
Hatırlarsan Şeytan meselesi anlatmıştım, tamda bu noktada yap denileni yapmayan bir Şeytanın hazin hikayesiydi anlatılanlar.
Diğer yandan dinler zaten CEZA demektir ki bir topluma din gelmişse, bileti otomatik kesilmiş demektir, Kitapların içerisinde HEP iyi şeylerin olacağını sanmak zaten Tanrısal zekaya da hakaret olur ki Tanrısallık insanları "
yemler"
Bakalım kim öle kim kala, kim yapa kim yapmaya...
Özetle kötülüğü Tanrı bile emrettiği halde yapmıyorsan, yapamıyorsan, Sufi deyimle "
pişmişsin" veya "
olmuşsun" demektir.
Sevgiler.