Aynı kaynak.
8. yüzyılda Hişam bin Abdülmelik zamanında Ktesiphon'da bir yahudi sihir öğrenip, oradan Fırat'ın batısına giderek, o bölgedeki yahudilere şöyle demiş; ''Bir zamanlar İsraillileri Mısır'dan çıkartıp onlarla birlikte denizde ve çölde kırk yıl boyunca yaşayan Musa'nın kendisiyim. İsrail'in selameti ve eskiden olduğu gibi sizi sahip olacağınız kutsal topraklara ve çöle götürmek için geri gönderildim. Yine eskiden babalarınız kendilerine ait mülkleri ele geçirmesi için Allah burada yaşayan tüm ulusları yok ettiği gibi, gidip mülklerinizi ele geçirmeniz ve -İsrail'in dağılmışlarını toplayacak- sözünde yazıldığı gibi, dağılmış tüm İsraillilerin toplanması için Allah onları gözleriniz önünde tekrar yok edecek.''
Yahudiler bu kişiye kanmışlar, bu kişinin peşinde dağ tepe gezinmişler, bazıları bu kişi için kendini uçurumlardan atmış, bazıları altınlarını bu kişiye vermiş. Sonrasında yahudiler kandırıldıklarını anlayıp, bu kişiyi halife Hişam'a götürmüşler. Halife de bu kişiyi yahudilere teslim etmiş ve yahudiler de bu kişiye işkence edip, çarmıha germişler.
Hikaye de böyle bitivermiş.