Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Genel Forumlar > Politika

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #93  
Alt 22-02-2022, 22:58
Şüpheci Dinsiz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Şüpheci Dinsiz Şüpheci Dinsiz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Dec 2010
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 7.575
Standart

Spartaküs Kültür Sanat

Çarlık ve Sovyetler'den Bugüne Ukrayna Krizi


* Bir ben vardır bende, benden içeri. (Yunus Emre)
* Gören bizi sanır deli, usludan yeğdir delimiz. (Muhy-i)
* Kadınlar insan, biz insanoğlu. (Neşet Ertaş)
* Bu otobüs de benim Maserati'm, halkımla birlikte kullanıyoruz. (Tuncel Kurtiz)
* Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim; halka gerçeği anlatmak uğruna ölümü mü göze alayım? (Turan Dursun)
* Beneath this mask there is more than flesh, beneath this mask there is an idea Mr Creedy, and ideas are bullet-proof. (V for vendetta)
* O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. (Yaşar Kemal)
* Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. (Nazım Hikmet Ran)
* Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar her milli bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var. Dostlar ki; bir kere bile selamlaşmadık, aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz..
(Nazım Hikmet Ran)
Alıntı ile Cevapla
  #94  
Alt 12-03-2022, 06:49
Şüpheci Dinsiz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Şüpheci Dinsiz Şüpheci Dinsiz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Dec 2010
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 7.575
Standart

BSM Kolektif

Ukrayna Yanıyor (Ukraine On Fire - Türkçe Dublaj)

* Bir ben vardır bende, benden içeri. (Yunus Emre)
* Gören bizi sanır deli, usludan yeğdir delimiz. (Muhy-i)
* Kadınlar insan, biz insanoğlu. (Neşet Ertaş)
* Bu otobüs de benim Maserati'm, halkımla birlikte kullanıyoruz. (Tuncel Kurtiz)
* Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim; halka gerçeği anlatmak uğruna ölümü mü göze alayım? (Turan Dursun)
* Beneath this mask there is more than flesh, beneath this mask there is an idea Mr Creedy, and ideas are bullet-proof. (V for vendetta)
* O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. (Yaşar Kemal)
* Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. (Nazım Hikmet Ran)
* Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar her milli bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var. Dostlar ki; bir kere bile selamlaşmadık, aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz..
(Nazım Hikmet Ran)
Alıntı ile Cevapla
  #95  
Alt 13-03-2022, 15:28
Şüpheci Dinsiz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Şüpheci Dinsiz Şüpheci Dinsiz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Dec 2010
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 7.575
Standart

'Mumcu'nun katili Ağar ve ekibidir": Tutuklanmadan önce +Gerçek'e konuşan Çarkın'dan yeni itiraflar

Avukatlar Faik Candan ve Yusuf Ekinci'nin öldürülmesinde eski DGM Savcısı Ülkü Coşkun'u işaret eden Çarkın, 'Mumcu'nun katili Ağar ve ekibidir. Buna Ülkü Coşkun denen adam da dahil' dedi.

+GERÇEK - Ankara'daki faili meçhul cinayetler dosyasında istinafın bozma kararının ardından sona geliniyor. Verdiği ifadelerle dosyanın açılmasını sağlayan eski özel harekat polisi, sanık Ayhan Çarkın kendisini "Katil" diye tanımladı ve bu cinayetleri işletenleri "tepedeki isimleri" diye tarif etti.

Çarkın tutuklanmadan önce +Gerçek'e konuştu. Çarkın, "Cinayetleri Mehmet Ağar, Tansu Çiller işletti. Mehmet Ağar'sız o cinayetler işlenmez. Bütün organizasyon bilgisi dahilindedir. Mehmet Ağar organizatörü, Tansu Çiller öbürleri yöneticisi, siyasi ayağı. Bir yerde siyasi ayak, bir yerde yargı ayağı desteği var" diye anlattı.


https://artigercek.com/haberler/tutu...-isimler-verdi

Ayhan Çarkın tutuklanmadan önce +Gerçek'e konuştu: Mumcu'nun katili Ağar ve ekibidir
Avukatlar Faik Candan ve Yusuf Ekinci'nin öldürülmesinde eski DGM Savcısı Ülkü Coşkun'u işaret eden Çarkın, 'Mumcu'nun katili Ağar ve ekibidir. Buna Ülkü Coşkun denen adam da dahil' dedi.


12.03.2022 - 00:02
Seda TAŞKIN


Ayhan Çarkın tutuklanmadan önce +Gerçek'e konuştu: Mumcu'nun katili Ağar ve ekibidir



+GERÇEK - Ankara'daki faili meçhul cinayetler dosyasında istinafın bozma kararının ardından sona geliniyor. Verdiği ifadelerle dosyanın açılmasını sağlayan eski özel harekat polisi, sanık Ayhan Çarkın kendisini "Katil" diye tanımladı ve bu cinayetleri işletenleri "tepedeki isimleri" diye tarif etti.

Çarkın tutuklanmadan önce +Gerçek'e konuştu. Çarkın, "Cinayetleri Mehmet Ağar, Tansu Çiller işletti. Mehmet Ağar'sız o cinayetler işlenmez. Bütün organizasyon bilgisi dahilindedir. Mehmet Ağar organizatörü, Tansu Çiller öbürleri yöneticisi, siyasi ayağı. Bir yerde siyasi ayak, bir yerde yargı ayağı desteği var" diye anlattı.



‘SİLAHLARI KORKUT EKEN TOPLADI'

Davada kritik delil "Uzi" marka silahların Korkut Eken'de olduğunu söyleyen Çarkın, "Korkut Eken (silahları) topladı. Ama bir iki tane dışarıda olduğunu biliyorum. Ama kimde olduğunu bilmiyorum. Mehmet Ağar da o silahların peşinde. Bir, iki tane silah bir yerde. O arkadaş da kimse, onu getirirse iş bitecek" diye konuştu.

Çarkın, Uğur Mumcu soruşturmasında da görev almış olan asker kökenli eski DGM Savcısı Ülkü Coşkun'u da suçladı. Coşkun'un o dönemde, "Bu işi devlet yapmıştır, siyasi iktidar isterse çözer" dediği iddia edilmişti.

DAVA YENİDEN GÖRÜLMEYE BAŞLANDI

Ankara'da 1993-96 yılları arasındaki 18 faili meçhul cinayete ilişkin dava, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi'nin eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar'ın da aralarında bulunduğu 18 sanık hakkın verilen beraat kararını bozmasının ardından Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden görülmeye başlandı.

Kararda, "Sadece sanık Ayhan Çarkın'ın beyanları arasında var olduğu bildirilen bir kısım farklılıklara işaret edilmekte; ancak maddi olaylarla uyuşan bildirimlerinin ise irdelenmemek suretiyle, yetersiz gerekçe ile hüküm kurulduğu" vurgulandı.
"Suç işlemek amacı kurulan silahlı örgütün faaliyeti çerçevesinde tasarlayarak kasten öldürme" suçlanan 18 sanık hakkında yeniden yargılamanın önü açılmış oldu.

Eski özel harekat polisi, sanık Ayhan Çarkın, İstinaf Mahkemesi'nin ilk duruşmasında mahkemenin kararına katıldığını ve diğer sanıklarla yüzleşmek istediğini dile getirdi. Çarkın olayların araştırılmasını ve soruşturulmasını istedi. Çarkın'ın talebini reddeden mahkeme, davanın sanıklarından eski özel harekat polisi, Susurluk çetesi davası hükümlüsü Ayhan Akça hakkındaki yurt dışına çıkış yasağını da kaldırdı.

Davanın 22 Nisan'da yapılacak duruşmasında savcının mütalaasını vermesi bekleniyor.

KENDİSİNE ‘KATİLİM' DEDİ

Verdiği ifadelerle dosyanın açılmasını sağlayan sanık Ayhan Çarkın, İstanbul'da yaşıyor. İşlediği cinayetlerden dolayı kendisine "Katilim" diyen Çarkın, ailesiyle bağlarını koparmış ve dört çocuğuyla telefonda görüşüyor. Tutuklanmadan önce sahilde eski bir minibüste çay satan Çarkın, bir Kürt, bir Zaza ve bir Suriyeli ile beraber çalışıyordu. Çarkın'ın anlatımına göre, şu anda hissettiği tek şey 'pişmanlık', tek dileği de kendisinin ve diğer sanıkların bu davada ceza alması ve adaletin yerini bulması.

'YİNE BERAAT VERİLECEK'

+GERÇEK'e konuşan Çarkın, 22 Nisan'daki duruşmada yine "beraat kararı" verileceğini söyleyerek, "Duruşmadan bir şey beklemiyorum. Hakimlerin elinde değil ki katillerin elinde ülke. İstinaf mahkemesi bozdu ya beraat kararını bir tek ben vardım mahkemede. Hepsine vareste tutulma kararı çıkarmışlar. Hakime, mahkemeye baktım değişen bir şey yok. Bir karar verilmiş. Beraat bu. Bu insanları biz öldürdük. Bu insanların katili biziz" dedi.

'BU AZABI ÇEKEN KİMSE KORKMASIN'

Çarkın akli dengesinin yerinde olmasına rağmen söylediklerinin mahkeme tarafından dikkate alınmadığını belirterek, yargılama sürecinde kendisine ilişkin verilen "akıl sağlığı yerinde" raporu anlattı ve diğer sanıklara şöyle çağrı yaptı:

"Benim adli tıptan almış olduğum yüzde 100. 99 değil. Yüzde 100 akıl sağlığı yerindedir raporum var. Adli tıp orada. ‘Bunu anca bir deli yapar'... Ben deli değil insanım. Benim yüreğim yanıyor. Bana bu nasip oldu. Öbürlerine de sesleniyorum. Bu azabı çeken kimse korkmasın. Evlatlarına baba diye sarılıyorsun, torunlarına dede diye sarılıyorsun, eşlerinizle de erkeğim diye yatıyorsan o sıfatların hiçbiri size yakışmıyor. Bunları yaptırdılar."

‘GAZETECİLERİN ÖLRÜRÜLMESİNDEKİ TUĞLADIR O'

Kendilerine cinayetleriN "tepedeki isimler" tarafından işlettirildiğini dile getiren Çarkın, o isimleri "Bu işler Cumhurbaşkanının, o zaman Süleyman Demirel'di. Özellikle Başbakanın (Tansu Çiller) ve kocasının, Özer Çiller'in. Özellikle Mehmet Ağar. Bu cinayetleri uygulayan Mehmet Ağar'dır" diye açıklayarak, bu isimlerle yüzleşmek istediğini şöyle açıkladı:

"Yüzleşmek istiyorum. Gelmesi lazım ki bunları anlatayım. Bizim çetenin lideri gelmedi mahkemeye. Mahkemeye getiremiyorsun adamı. Hiçbir güç onu mahkemeye getiremiyor. O zaman elindeki tuğla neyse ben o tuğlayı biliyorum. O tuğla 12 Eylüllerin, Uğur Mumcu, Çetin Emeç, Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy Aydın, cumhuriyete sahip çıkan gazetecilerin öldürülmesindeki tuğladır o tuğla. Mehmet Ağar'sız o cinayetler işlenmez.

Bütün organizasyon bilgisi dahilindedir. Mehmet Ağar organizatörü, (Tansu Çiller) öbürleri yöneticisi. Siyasi ayağı. Bir yerde siyasi ayak, bir yerde yargı ayağı desteği var."

'UZİLER KORKUT EKEN'DE FAKAT BİR, İKİ TANESİ DIŞARIDA'

Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi, davanın 21 Ocak 2022 tarihli duruşmasında cinayetlerin işlendiği dile getirilen "Uzi" marka silahla ilgili Emniyet Genel Müdürlüğü'ne müzekkere yazılarak, 1994 yılı ve öncesinde tüm polis teşkilatı envanterlerinde (PÖH dahil) "Uzi" marka silah bulunup bulunulmadığı; bulunuyorsa silah/kovan ilişkisini kuracak şekilde balistik raporlarının sunulmasını talep etmişti.

Çarkın bir türlü ortaya çıkmayan bu silahların Susurluk hükümlüsü, eski asker Korkut Eken'de olduğunu ve kayıp olan birkaç silahın da peşine Mehmet Ağar'ın düştüğünü ileri sürerek, şunları anlattı:

"Akıllı bir katil. Akıllı bir katildir Mehmet Ağar. Fakat aklı bir yere kadar. Ben de daha ölmedim işte. (Uziler) Korkut Eken'de nerede olacak? Korkut Eken, Mehmet Ağar'sız tabiri caizse tuvalete dahi gidemez. Silahları bize daire başkanlığı temin ediyordu. Uzileri daire başkanı Korkut Eken dağıttı. 12 tane uzi. Korkun Eken'deydi. Ben almadım elime Uzi. Korkut Eken (silahları) topladı. Ama bir iki tane dışarıda olduğunu biliyorum. Ama kimde olduğunu bilmiyorum. Mehmet Ağar da o silahların peşinde. Bir, iki tane silah bir yerde. O arkadaş da kimse onu getirirse iş bitecek."

‘ELİME UZİYİ VERDİLER TARADIM'

Çarkın, avukatlar Faik Candan ve Avukat Yusuf Ekinci'nin ölümüne ilişkin yeni bir iddiada bulunarak, eski Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcısı Ülkü Coşkun'a ilişkin de şunları ileri sürdü:

"Bunun adresini, istihbaratını veren ve ölmesini isteyen de ilk defa söylüyorum bu ismi. Ankara'da Ülkü Coşkun denen savcı. Ankara Cumhuriyet Başsavcısının odasına gittik. Bu iki avukatın adreslerini verdi. Fotoğraflarını gösterdi. Ankara Barosu'na kayıtlarını çıkardı. ‘Bu adamlar' dedi. Bu adamlar öldü. Avukat Yusuf Ekinci alındı. Bürosundan çıktıktan sonra aşağı doğru sokağı dönerken alındı. O infazda benim elime uziyi verdiler. Ben taradım, ‘Hadi lan' dedim. Taradım ama adamı taramadım. Çünkü midem kaldırmıyordu. Enver'e (Ulu) verdim. Midem kaldırmıyordu. Ayhan Akça, grup oradaydı. Oradan döndüm arkamı, orada infaz edildi."

'UĞUR MUMCU'NUN KATİLİ MEHMET AĞAR VE EKİBİDİR, ÜLKÜ COŞKUN DAHİL'

"İlk defa söylüyorum bunu. Söylemeyecektim. Ne zaman söylemişti, Uğur Mumcu'nun eşi Güldal Mumcu. İlk defa onun ağzından bu ismi duyunca tam netleştirdim. Uğur Mumcu'nun katili Mehmet Ağar ve ekibidir. Buna Ülkü Coşkun denen adam da dahil."

'ÖLÜM LİSTESİ 91 KİŞİ'

MİT Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür'ün 54 kişi olarak açıkladığı ölüm listesini Çarkın, "91 kişi" olarak açıklayarak, "Milli Güvenlik Kurulu'nda tavsiye kararı alınıyor. Bu tavsiye kararını resmi karar gibi uygulamaya koyuyorlar. Mehmet Ağar o zaman Emniyet Genel Müdürü. Mehmet Ağar'ın kararıyla 91 kişilik ölüm listesi geliyor. Gördüm çünkü. 91 kişilik ölüm listesi" dedi.

FAİK CANDAN'IN AĞABEYİ 'ARABADA ÇATLI VE ŞAHİN'İ GÖRDÜM' DEMİŞTİ

Kaçırılan Avukat Faik Candan'ın cesedi 14 Aralık 1994 tarihinde bulundu. Candan cinayeti yıllardır aydınlatılmadı.



Özel harekatçı Ayhan Çarkın'ın itirafları üzerine Faik Candan'ın ailesi cinayetin aydınlatılması için savcıya müşteki sıfatıyla dilekçe verdi. Faik Candan'ın kardeşi Mustafa Candan, ağabeyi kaçırılmadan önce evlerinin önündeki bir araçta, İbrahim Şahin ve Abdullah Çatlı'yı gördüğünü söyledi.

Ayhan Çarkın savcılık ifadesinde Candan cinayetini şu sözlerle aktarmıştı: "Faik Candan'ı bürosundan alan ekipte Ahmet Demirel, Ahmet Sakarya, Uğur Şahin, Sami Gece, Oğuz Yorulmaz, Sait Yıldırım, Ercan Ersoy, Ümit ve Lokman vardı. Biz araçla Konya yolundan istikametle Gölbaşı istikametine döndük, aracımızı park ettik. Ancak buraya bütün araçlarla birlikte gelmedik. Diğer ekipler daha önceden gelmişler ve biz geldiğimizde de infazı bitirmiş dönüyorlardı.

Biz cesedin başına gidip görmedik. Ahmet Sakarya, Sami Gece, Uğur Şahin, Lokman, Ahmet Demirel, Ninja, Ayhan Özkan, Ayhan Akça, Siirt grubundan isimlerini bilmediğim şahıslar vardı. Hava kararmıştı, akşam üzeriydi. Buralar (gösterdiği yeri kasıtla) o dönem boştu. Sadece fabrika vardı, Ahmet Sakarya burada Faik Candan isimli şahsı öldürdü."

YUSUF EKİNCİ CİNAYETİ

Avukat Yusuf Ekinci, 25 Şubat 1994 günü akşam 18:30'da Ankara Kızılay'daki ofisinin önünden Özel Harekat polisleri tarafından gözaltına alındı. Cesedi 24 Mart 1994 günü öğle saatlerinde Gölbaşı yakınlarında yol işçileri tarafından bulundu.



Otopside Uzi marka bir silahla başından ve göğsünden 11 el ateş edilerek öldürülmüş olduğu tespit edildi. Ancak kaybolduğu gecenin sabahı, daha ölüm haberi ulaşmamışken Ekinci'lerin evini arayan iki telefon var:Biri arkadan daktilo seslerinin geldiği, sözsüz; diğeri, ‘‘alo, kimsin'' sorusunu ‘‘cehennemin dibiyim'' diye cevaplayan iki telefon. Ailesi olayı araştırırken, Oran yolundaki benzinci, kırmızı bir Toyota'nın dikkatini çektiğini (Ekinci'nin arabası kırmızı Toyota) arkadan gelen polis arabasının ona selektör yaktığını anlatıyor.

NE OLMUŞTU?

90'lı yıllarda öldürülen Kürt iş insanı ve yazarların failleriyle ilgili 20 Aralık 2013'te Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca iddianame düzenlendi.

İddianameye göre sanıklar şu isimlerin öldürülmesiyle suçlanıyordu:

Abdülmecit Baskın, Namık Erdoğan, Metin Vural, Recep Kuzucu, Behçet Cantürk, Savaş Buldan, Haci Karay, Adnan Yıldırım, İsmail Karaalioğlu, Yusuf Ekinci, Ömer Lutfi Topal, Hikmet Babataş, Medet Serhat, Feyzi Aslan, Lazem Esmaeılı, Asker Smıtko, Tarık Ümit, Salih Aslan ve Faik Candan.

Davanın sanıkları ise şöyleydi: Mehmet Ağar, İbrahim Şahin, Korkut Eken, Ayhan Çarkın, Ayhan Akça, Ziya Bandırmalıoğlu, Ercan Ersoy, Ahmet Demirel, Ayhan Özkan, Seyfettin Lap, Enver Ulu, Uğur Şahin, Alper Tekdemir, Yusuf Yüksel, Abbas Semih Sueri, Lokman Külünk, Mahmut Yıldırım, Nurettin Güven, Muhsin Korman.

Sanıklar, "cürüm işlemek için oluşturulan silahlı teşekkülün faaliyeti kapsamında insan öldürmek" suçundan Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanıyordu. Sanıklar hakkında verilen beraat kararları Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi tarafından bozuldu ve yargılama yeniden başladı.

YARIN: 'YEŞİL' KOD ADLI MAHMUT YILDIRIM YAŞIYOR

* Bir ben vardır bende, benden içeri. (Yunus Emre)
* Gören bizi sanır deli, usludan yeğdir delimiz. (Muhy-i)
* Kadınlar insan, biz insanoğlu. (Neşet Ertaş)
* Bu otobüs de benim Maserati'm, halkımla birlikte kullanıyoruz. (Tuncel Kurtiz)
* Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim; halka gerçeği anlatmak uğruna ölümü mü göze alayım? (Turan Dursun)
* Beneath this mask there is more than flesh, beneath this mask there is an idea Mr Creedy, and ideas are bullet-proof. (V for vendetta)
* O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. (Yaşar Kemal)
* Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. (Nazım Hikmet Ran)
* Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar her milli bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var. Dostlar ki; bir kere bile selamlaşmadık, aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz..
(Nazım Hikmet Ran)
Alıntı ile Cevapla
  #96  
Alt 18-04-2022, 23:56
Şüpheci Dinsiz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Şüpheci Dinsiz Şüpheci Dinsiz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Dec 2010
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 7.575
Standart

BSM Kolektif

Savaşlar Neden Çıkar? Barış Nasıl Mümkün? - Aydemir Güler (Sor Gelsin 1. Bölüm)

* Bir ben vardır bende, benden içeri. (Yunus Emre)
* Gören bizi sanır deli, usludan yeğdir delimiz. (Muhy-i)
* Kadınlar insan, biz insanoğlu. (Neşet Ertaş)
* Bu otobüs de benim Maserati'm, halkımla birlikte kullanıyoruz. (Tuncel Kurtiz)
* Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim; halka gerçeği anlatmak uğruna ölümü mü göze alayım? (Turan Dursun)
* Beneath this mask there is more than flesh, beneath this mask there is an idea Mr Creedy, and ideas are bullet-proof. (V for vendetta)
* O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. (Yaşar Kemal)
* Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. (Nazım Hikmet Ran)
* Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar her milli bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var. Dostlar ki; bir kere bile selamlaşmadık, aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz..
(Nazım Hikmet Ran)
Alıntı ile Cevapla
  #97  
Alt 25-04-2022, 22:27
Şüpheci Dinsiz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Şüpheci Dinsiz Şüpheci Dinsiz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Dec 2010
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 7.575
Standart

Gezi'ye katıldı diye insanlara 18'er yıl hapis cezası verildi.
Osman Kavala'ya müebbet ağır hapis cezası verildi. İdam cezası kaldırılmasaydı idam edilecekti.

* Bir ben vardır bende, benden içeri. (Yunus Emre)
* Gören bizi sanır deli, usludan yeğdir delimiz. (Muhy-i)
* Kadınlar insan, biz insanoğlu. (Neşet Ertaş)
* Bu otobüs de benim Maserati'm, halkımla birlikte kullanıyoruz. (Tuncel Kurtiz)
* Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim; halka gerçeği anlatmak uğruna ölümü mü göze alayım? (Turan Dursun)
* Beneath this mask there is more than flesh, beneath this mask there is an idea Mr Creedy, and ideas are bullet-proof. (V for vendetta)
* O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. (Yaşar Kemal)
* Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. (Nazım Hikmet Ran)
* Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar her milli bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var. Dostlar ki; bir kere bile selamlaşmadık, aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz..
(Nazım Hikmet Ran)
Alıntı ile Cevapla
  #98  
Alt 26-04-2022, 10:44
Yıldıztozu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Yıldıztozu Yıldıztozu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 22 Sep 2014
Mesajlar: 4.233
Standart

Kararı veren hakim eski akp milletvekili adayıymış bir de.
https://t24.com.tr/haber/gezi-davasi...-olmus,1030211

2018 yılında AKP'den milletvekili aday adayı Bircan AKP'den aday adaylığı sırasında yaptığı açıklamada, "Güçlü bir Türkiye için güçlü bir lidere ihtiyacımız var. Bu güçlü lider de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dır" ifadesini kullandı.
Bu sözleri söylemiş hakimi gezi davasının başına getirebiliyorlar. Yuh.

Alıntı ile Cevapla
  #99  
Alt 26-04-2022, 11:43
LEVH - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
LEVH LEVH isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 20 Jul 2011
Bulunduğu yer: Ying Evreninin Tek Yang Bilgini
Mesajlar: 659
Standart

Şüpheci Dinsiz´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Gezi'ye katıldı diye insanlara 18'er yıl hapis cezası verildi.
Osman Kavala'ya müebbet ağır hapis cezası verildi. İdam cezası kaldırılmasaydı idam edilecekti.
İktidar ve muhalefetin aynı amaca hizmet ettiğini, bizdeki ve dünyadaki muhalefetin kurgu olduğunu, uzaktan kumandalı muhalefet olduğunu herkesin anlaması ve kabul etmesi gerekiyor. Hatırlayın, bakın şimdi çoğunluk kabul ediyor ki aşı işi boşunaymış, ama o an öyle bir ortam yaratıldı ki iktidarı muhalefeti hepsi herkes bir an önce aşı olsun diye nasıl ortaklaşa uğraştılar. O zaman mesela muhalefet kalkıp dik durabilirdi, iş yerleri kapanırken "bu kadar tedbir abartı oldu, esnafın yüzden 10'u battı" deyip mesela Kılıçdaroğlu "adalet" yürüyüşü yapabilirdi. Esnaf için yürümedi, elektrik zamları için yürümedi, doğalgaz zammı için de yürümedi, Kavala için niye yürüsün ki. Kimin için yürürdü? "Dava arkadaşı" Enis Berberoğlu için yürüdü mesela. Çünkü Berberoğlu Kılıçdaroğlu'nun dava arkadaşıydı, milletvekiliydi, Osman Kavala ise sivil. Bir nevi bize ne durumu var yani. Suçludur veya suçsuzdur bunu bilemem, ama ilkesel bir duruş varsa muhalefetin duruşu aynı olması gerekir.

Şimdi bu meselede, muhalefetin derdi gerçekten demokrasi gelmesi mi, senin hakların mı, öyle mi zannediyorsunuz, Ahmet Şık öyle mi zannediyor, hala bunları tanıyamamış mı? Bu adamların arkasından yürünür mü, yolundan gidilir mi? Gidilmez. Çünkü bu adamların hiç birisinde, hakim güce baş kaldırabilecek cesaret yok, hiç birisi öyle bir potansiyel de taşımıyor.

Muhalefet liyakat liyakat diyor, şimdi bakın hakimler eleştiriliyor, eleştiri doğrudur yanlıştır, anladığım bir konu değil, buna bir şey diyemem, yalnız muhalefet de aynı durumda. Muhalefette de liyakat yok, orda da aynı iktidardaki adam kayırmacılık neyse, aynı. Liyakat muhalefette de sıfır. Muhalefetin adaylarına bakın zaten göreceksiniz. Liyakat bu değil ki.

Bakıyorsunuz bir X Belediye başkanın etrafı komple torpilli. Liyakat diyorsunuz ya, mesela o adamların hangisi ne buluş yapmış? Mesela uluslar arası alanda tanınan, bilinen kaç tanesi var? Veya bir şirketi batarken kurtarmış da mı alıp kasayı ona emanet ettiniz? Yoo. Hepsi sıradan, normal kişiler, birilerinden torpilli. O zaman iktidarın ve muhalefetin farkı ne? Bu muhalefet iktidarda olsa, kafa yapısı aynı olduğu için, gene yazarlar hapse girecek, milletvekilleri hapse girecek, sadece, muhalefet bakımından "bizden" değil de "onlardan" girecek. Fakat yine birileri hapse girecek, veya yasaklanacak, veya gereksiz işlerle uğraşacak, gene gereksiz kişiler ihaleler alacak. 5 şirket gider, yerine 25 şirket gelir, tarz değişir mi? Hanginiz bir X Belediyeye gidip ihale alabiliyorsunuz? Bakın hepsi muhalefetten birilerinin tanıdığı. Biz etrafımızdan görüyoruz öyle olduğunu. Bizim burda başkanlığı almış olan partinin İlçe başkanı malı götürüyor, partililere de zırnık koklatmıyor. Bakın ilerde yasaklama olsa, ona gene bir şey olmaz, o zırnık koklamayan garibana gene olan olur.

Neyse. Sonuç olarak bunların hepsinin amacı, halkın gazını almak.

Evet, o meydanı doldurmadılar. Bilerek doldurmadılar. Daha önce doldurdukları zaman da ne olduğunu gördük, hiç bir şey. Şov yapmak isteselerdi o zaman o meydan dolardı. Mesela örnek vereyim, kapalı kapılar ardında Kavala'yı serbest bırakmak isteselerdi, işte o zaman muhalefet o meydanda tam da o gün miting yapardı, Valilik genelde vermez ama o gün o izni verirdi, Cumhurbaşkanı genelde böyle şeyler olamasın diye teröristler toplanacakmış filan deyip yasaklatır ama o gün yasaklatmazdı, o gün o miting yapılırdı, Kavala serbest kalırdı, ve muhalefet de bakın işte görüyorsunuz ülkemizde demokrasi vardır, adalet vardır subliminal mesajını vermiş olurdu.

Fakat kapalı kapılar ardında Kavala'nın serbest bırakılmayacağı belli olduğu için, muhalefet de orada şov yapmaya gerek görmemiştir. Sessiz çoğunluğun sesi olmaya da gerek görmemiştir. Ülkede demokrasi ya da adaletin geldiği nokta da muhalefetin umurunda değildir. Al gülüm ver gülüm. Çok pürüz çıkarırsan sen gidersin başka muhalefet gelir. Muhalefet sanki var'mış gibi yapmaya devam. Ahmet Şık hala bunu anlayamamışsa vaah Ahmet Şık vah.

Ne zaman ki "dış güçler" baskı yapar, iktidar Kavala'yı salmak için bahane arar, hah işte tam da o noktada muhalefet devreye girerek, iktidarın istediği araç haline dönüşür, o meydanı milyonlarca kişiyle doldurur, iktidar da kendi kitlesine "yav sanki suçlu gibi görünüyordu ama bu kadar insan toplandığına göre, bilemedik şimdi, ne yapsak ki, halkın gücüne saygımız var" filan deyip serbest bırakırdı. Bırakmak istemediği için, "dış güçler" iktidarı yeterince motive edemediği için, iktidar da muhalefet "hadi ordan" tepkisi verdi, doğal olarak da aslında iktidarın "emir eri" olan "sözde" muhalefet de kuyruğunu kıstırıp ortadan kayboldu.

Ayrıca bence onu bir şekilde serbest bırakırlar. Çok fazla şey yapamazlar diye düşünüyorum. Şimdi para da ülkeye lazım ya hani. Mesela Kaşıkçı'nın dosyasını nasıl iade ettik, niye, işte Suudiler vardı, ülkeye maddi kaynak, yatırım filan lazımdı, hah işte, demek ki Kavala için o kaynaklar henüz devreye tam da girememiş. Halloluuur çok da şey yapmamak lazım.

Ayık kafayla da forumda yazılmaz ki.

Yasal Uyarı: İçki zararlıdır.

Günde beş sefer hakarete uğruyorum, hiç kimseye hakaret davası açmıyorum.

Hay yaa len salak,
Hay yaa len veled.

Susuyorsak adamlığımızdan.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 11:39 .