Merhaba,
sevgili mümin (kemalist) kardeşim, ben her hangi bir hakaretini hatırlamıyorum. bunun sebebi ya unutkanlığım ya da sizin hakaret olarak gördüğünüzü hakaret olarak görmememdir. bir hakaret etmiş olsa bile bu, haddi aşmayı ve annesi ile eşine hakaret etmeyi meşru kılmaz.
|
Sn.speech...Birincisi anladığınız şekilde bir Kemalist değilim...Kendimce Atatürkçü lük ile Kemalist düşünceyi aralarında fark görerek düşünen biriyim...Atatürkçüyüm ancak hiç bir zaman Kemalist olmadım, olamadım...Bilip-bilmeden sallamak iyi bir şey değil...Eğer ki zerre kadar inancı olan biriysen bundan yani " bilip-bilmeden salmadan dolayı " sorgulanacağını bilmen gerek...!
İkincisi hakaret konusu forumda da sıkça görülen bir konu ki özellikle " inançlı " arkadaşlarımız , inançsız arkadaşların hemen hemen her söylemine " hakaret " mantalitesiyle yaklaşıyor...Demekki hakaret GÖRECELİ olabiliyormuş...
O zaman şuraya geliyoruz, Sn.Başbakan, ana avrat yediği küfürlerden rahatsız oluyorsa ve bunu hakaret olarak algılıyor ise, kendi söylediği " ayyaş, alkolik, çapulcu " söylemleriyle de karşı tarafa hakaret ettiğini bilmeli...Bilmiyorsa o başbakanlık koltuğunda ne işi var...! Bir kavgayı başlattığınızda bazen karşı taraf freni patlayan kamyon misali gider üzerinize...O zaman da az hakaret-çok hakaret, az küfür-çok küfür...diye bir mantık kalmaz...Çünkü 11 yıldır topluma bunu empoze ettin, ne ektiysen onu biçiyorsun...Şimdi kimi yargılıyorsun...!
hakaretin büyüğü küçüğü var elbette. bir kişinin şahsına bir söz söylenmesine karşılık anadan girip bacıdan çıkmak bir ölçüsüzlüktür. kısasta eşitlik esastır. sadece 1 dişinizi elinize veren birisinin 32 dişi ile birlikte çenesini de eline veremezsiniz.
|
Yukarıdaki nedenlerden, bir de koltuğuna yakışır tavır gösterme dengesinden dolayı, o koltuğa yakışmayan konuşma şekli ile Sn.Başbakanın ettiği küçük hakaretlerin toplumdaki yansıması büyük hakarettir...
Bu arada kısasta eşitlik esastır diyorsun ya umarım bir hırsızın elinin kesilmesini savunmuyorsundur, çünkü mala karşı kan eşit değildir...!
şahsen ben herkes ile hesablaşılabileceğini düşünüyorum. ben kemalistler gibi kişi kültü olan bir kişi kulu olmadığım için herkesle hesablaşabilirim. ben kemalistlerin mustafa kemal'i kutsayıp en ufak bir toz dahi kondurmadıkları gibi tayyib'i kutsayan ve ona toz kondurmayan bir tayyibist değilim. her türlü kişi kültü bir putperestliktir. biz isa gibi bir peygamberin kültleştirilip kendisine tapınılmasına karşı iken tayyip gibi birisinin putunu dikecek değiliz.
|
Sizin ne düşündüğünüzün oy zamanı geçtikten sonra HİÇ BİR HÜKMÜ YOKTUR...! Mecliste Sn.Başbakanın da fezlekesi var...Peki yargı sıktırıp, Sn.Başbakan ile bu fezleke nedeniyle hesaplaşabiliyor mu...?
Siz kendinizin tayyibist olmadığını söylerken, kendinize inanılmasını can-ı yürekten isterken, karşı tarafı Mustafa Kemal'e tapanlar olarak niteleyebiliyorsunuz...Bu ne biçim perhiz, ne biçim lahana turşusu...?
Ancak ülkemizde feodal yapı devam ettiği ve biad kültüründen arınamadığımız sürece gelenin adı ister Tayyip, ister Kemal, ister Devlet, ister yasa dışı Öcalan olsun değişen bir şey yok...! Şimdi biz de sizin " ben tayyibist değilim " demene ne kadar inanmamızı bekliyorsunuz...?
ben diyom hakkari sen diyon yin gari. kemalistler 80 öncesi gibi, 80 sonrası da etkili oldular. "cumhuriyet" tarihi boyunca gerek devlet, gerek derin devlet olarak etkindiler ve halen daha etkindirler. rejim değişmedikçe, kemalistler yok edilmedikçe de bu değişmeyecek. şimdi durum böyleyken neden değiştirmediler? adamlar darbe yapıyorlar ve o arada birçok şeyi değiştiriyorlar. dipçik zoruyla %90 oy alıp anayasa değiştiriyorlar, milyonların konuştuğu bir dili yasaklıyorlar, zorunlu din dersi koyuyorlar, türban yasağı koyuyorlar, translara sahne yasağı koyuyorlar vs. bunları yapabilenler bir kanunu kaldırmaya güç yetiremediler mi?
|
Tamam söylediğimiz yerler farklı ise Hakari'de ne işin var...Gari'ye gel...!45.Hükümetteki kabinedekilerin özgeçmişlerine bak bakalım kaç tane KEMALİST GÖRECEKSİN...!
Askeri hükümet göbekten ABD ye bağlıyken bu dediklerini asla yapmazdı...Ve yapmadı da, yapamadı değil...Oysa ki 2002 den itibaren ALENGİRLİ DE OLSA sandalye çoğunluğuna sahip olan ve tek başına 3 dönemdir iktidar olanlar ne halt yiyor...Onları tutan mı var...DGM lerden onlar da, bizler de şikayetçiydik...Ne oldu katmerlisini ben, ben gibi bir çok kişi olan bizler mi getirdik...Tayyibist değilim dediğin Tayyip getirmedi mi...?
Madem ki Tayyip savunucusu, hatta kimsenin savunucusu değilsin, o zaman kimsenin de ekmeğine yağ sürme...Gelişmiş demokrasilerde yönetimlere hesap sorulur, geçmişte ölmüş gitmiş veya ahı gitmiş vahı kalmışlara değil...!
Kibir insanın en büyük düşmanıdır...Açın okuyun dün Sn.Hüseyin Çelik neler yumurtlamış...Sanırsınız ki 2002 den sonra Türkiye tekrar kurulmuş, kurtarılmış...Ama unutmayınız kendi oğlunun ortağı olduğu kuyumculuk sektörünün karı için pırlantadaki KDV yi indiren, ama ekmeği için borçlanıp CNC tezgah alana %18 KDV yi reva göre SÜR ADALETLİ bir iktidar ile karşı karşıyayız...Ekmeğe kaç lira KDV ödüyorsun, pirince, şekere, meyvaya, ete...?
Eleştirilen JAKOBEN diye sözüm ona aşağılanmaya çalışılan-ki bunu söyleyen kör cahilin tekidir-Mustafa Kemal'i açın okuyun o yokluklar içerisinde bunların hangisini yapmış...?
Sn.speech gün bu gündür, benim de keşke Mustafa Kemal bunu böyle değil de şöyle yapsaydı dediğim yerler oluyor...Ama unutmayın bunu yıl 2013 te söylüyoruz veya 2000 de söyledik veya 1990 da söyledik...Ne yapalım yanlış gördüklerimizden dolayı adamı mezarından kaldırıp kemiklerini mi sallandıralım...? Bunu yapamayacağımıza göre siyasette OMURGALILIĞI literatüre sokanların omurgalarına bakmaktan başka çaremiz yok...O yüzden Tayyib'i YARGILIYORUZ ve sanırım bu kafayla gittiği sürece de bu artarak devam edecektir...
Sağlıcakla kalınız...