Barlas´isimli üyeden Alıntı
Spartacus faşizm demişken; niçin hep bizim ülkemizde oluyor böyle vukuatlar?
Niçin bir İsveç'te, Fransa'da, Norveç'te olmuyor böyle şeyler?
Bizim neyimiz eksik ecnebilerden?
|
Toplumsal bilinç ve örgütlülük(organik)...
Çok yazıldı, cehalet toplumlarını anlamak kolaydır, sembollere oy veriliyorsa orası, burası olur...
Demokrasi kavramı dahi çarpık, çurpuktur buralarda, oralarda öyle değil, oralar da tam değil ama bundan iyi. Demokrasi ancak örgütlü toplum ve o toplumun da doğal örgütleriyle ve o örgütlerinde yetkileriyle mümkün, yaşam standartları dahi buna bağlı. Bu bilinç kadar, ciddi toplumsal deneyimler de gerektiriyor.
Diğer meselede yine çokça bahsi geti, kapitalizmle, kapitalist gelişmişlikle, bununla doğru orantılı bağımlılık-bağımsızlık durumu ve bilinciyle de ilgili. Böylesi ülkelerde, egemen sınıf işbirlikçidir, teoeden, tıraağa, en üstden, en alta kadar tüccar, yani sürekli satmak zihniyeti hakimdir. Alacak, satacak, siyaseti de öyledir, toplumsal belleği de vs...
Her pir paragraf için, alt-yapı ve üst-yapıya, sınıflara, Türkiyedeki duruma, literatüre ayrı, ayrı girmek gerekir.
Yani kısaca Ali, Veli, Ayşe yüzünden vb demek doğru değil, geçerli de değil. zaten o isimleri oraya taşıyan, orada tutan da, yine bu toplumun bilinci değil mi? deve misali...
Eşek olduktan sonra semer vuran çok olur... Ayrıca eşek ne kadar az itiraz ederse, sırtına da o kadar yük, torbasına da o kadar az yem konur. Yaşam standardı vs, tümüde birbiriyle bağıntılı ve sarmal. Bilinç düştükçe, yaşam koşulları düşer, yaşam koşulu düştükçe, bilinç de düşer, böyle birbirini beslerler.
Böylesi toplumşar sürekli çatıştırılır, isyaset dendiğinde bu toplumun aklına gelen, sembol çatışmaları, holiganlıktır, vs, kısaca kördür.
Böylesi ülkelerde iktidarlar oligarşik kleptokrasi ile yönetir. yani egemen sınıflar, genelde orta sınıf handikaplarıyla yönetilir, orta sınıfı yani tüccar takımı çoktur. Bu tarz ticaret ise, her türlü kılığa, maskeye bürünmeyi gerektirir, soysuz bir siyaset üretir... Orta sınıf hem egemen sınıf aısından en kalabalık, en agresif, koşullardan en fazla etkilenen ve çabuk tepki gösteren, sürekli stotüko kaygısı daim olan, her an kaybetme korkusu, her an, ticaret, tüccar zihniyetinin pazarlama kaygılarıyla vs dolup taşar. O sebeple felaket, foseptik, ciğeri beş para etmez, soysuz siyaseti etkin olarak kullanan sınıftır, çıkarları gereği de buna mecburdur ve siyaset sahnesi de bunların çıkarları etkisiyle yoğrulur. Bunlar ayrıca üst sınıfa çıkmak gibi stratejilere de sahiptir, tüccar doğaları gereği de servet, istimlak düşkünürler, haliyle her türlü karakterleri, siyasete de egemen olur, karakterini belirler. Vurgun, kaptı, kaçtı, alavare, dalavere, yapay gündemler, yalakalıklar, dalkavukluklar, toplum içindeki çoğunluk ve nüfuz ve medya agıtlarındaki ağırlıklarıyla da, toplumu ellerinde tutan, çobanı gibidirler...
O saydığın ülkelerin farkı, toplumu, yoksanerede olursa olsun, toplum, kapitalistlere sınırsız ayrıcalık tanıdığı an, farkı kalmaz, çakallar daima önde gider.