Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > İbrahimi Dinler > İslam

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #41  
Alt 22-12-2018, 14:15
ForumKirpisi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ForumKirpisi ForumKirpisi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 27 Nov 2018
Bulunduğu yer: Merkez/Çin
Mesajlar: 1.838
Standart

Leonardo´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Konunun ilk mesajını ve son sayfasını okudum.

Şimdi bazı saptamalar doğru olabilir. Atatürk ve İnönü'nün çabalarının büyük kısmı da Türk insanının Araplaşmadan kurtulması idi. Latin Alfabesine filan geçiş o yüzden.

Ama kuru-küçümsemeye hep karşıyım. Hele savaştan kaçıp ülkemize gelen Araplar için sağ görüşlü insanları saçma laflar etmeleri çok yaygın. Mesela "Biz Türkler savaşarak ölürüz, Suriyelilerin orada savaşmaları lazım" gibi laflar ediyorlar.

Böylece gelelim Türk halkına.

Biri bir laf ediyor "Ben arap olsam savaşarak ölürdüm / biz Türkler öyle yapardık" Sonra bu laf bütün ülkeyi dolaşıyor. Türk insanının muhakeme yeteneği: "Ben Arap olsam savaşarak ölürdüm".

Sonra tartışıyorum. Suriye'deki iç savaş ortamını filan kendim anladığım kadar anlatıyorum. 1 saat sonra "Ben Suriyeli olsam savaşarak ölürdüm".

Bu bir örnektir. Herhangi biri, Türk halkı ile ilgili de, böyle bir başlık açabilir. (veya Kürtler hakkında, veya Almanlar hakkında)

Bunlar geyik muhabetidir.


Arapları düşünürken, ben hep orta çağ İslam medeniyetini düşünmeye çalışırım. "Bu halk o halden bu hale nasıl geldi?" mantığı. Toplumların "iyi" dönemlerini düşünürsek, bugün bu "iyi" hali yeniden sağlamak için dayanağımız olur.

İlk mesajda sayılan olumsuzluklar bütün gelişmemiş topluluklarda var zaten.

Şu var: Din ilerleme karşıtı bir güç haline gelebiliyor. Avrupalılar dinsiz değil. Ama Dini özel hayata kısıtlamayı seçmişler, çünkü onlarda da, mesela Katolik kilisesine yol versen, Güney Amerika'da olduğu gibi, çabucak ilerleme / modernleşme karşıtı bir etki haline gelip halkın sefaletini arttıran bir kuruma dönüşür. Yapısı öyle çünkü.

O yüzden ben mesela Orta çağ İslam medeniyetindeki seküler / modern / hukuk devleti / eşitlik / açık fikirlilik unsurlarını aklımda tutmaya çalışırım (kişisel seçim olarak)
ben suriyeli enjeksiyonunun belli bi maksada hizmet ettiğini düşünüyorum. aşırı sağcı kimseler değil aşırı solcu vsvs ne olursa da rahatsız olur ki oldu. çünkü bu kitle enjeksiyon. doğal bir göç hareketi değildir. hele hele türkiye gibi despotizm ve dincilik açısından çok hassas ve batış sürecinde olan bir ülkeye hiç olmaması gereken talihsiz bi durum. şimdi çöz çözebilirsen. çözüm olmak zorunda ama kim nasıl ne zaman? hazine desteği sonsuza kadar sürmez, kart işi sonsuza kadar gitmez. kamplar kapandığında ne olacak. belli büyükşehirlerde kitle halinde enjekte oldular ve oldukça rahatsız edici çünkü doğal süreçte entegre olmadılar. bizim zaten bunu yapabilecek elemanlarımız da yok. işçi ihtiyacımız da yok ve kayıtsız olduğundan gıda enflasyonu bile oldu. kısacası iş sıçtı. gidip bayburta yozgata yerleşmezler ki hepsi gelir 3-5 şehre.

Nasıl olsa Bade' lenen daha evvel de bade' lenmiş Hatta bazıları '' Nur Çeşmesinden '' içerek ?? nurlanmışlardırlar
Alıntı ile Cevapla
  #42  
Alt 22-12-2018, 18:43
Leonardo - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Leonardo Leonardo isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 12 Dec 2017
Bulunduğu yer: Ankara
Mesajlar: 1.371
Standart

Diyorsun ama ülkede onların gelişinden çok önce de nüfus patlaması vardı.

Özal "60 milyon olacağız" deyince birçok insan olumsuz karşılamıştı. Şimdi "5 çocuk yapın" diyen Bir başbakanımız var.

2 Milyon / 3 milyon az bir rakam demedim. Türk halkı bunu yapıyorsa teşekkürü hak etmiyor da demedim.

da ne olacak ki?
AKP İslamcı bir parti. Kimse gelmese bile halkı çocuk yapmaya teşvik edecek. Türkiye'de senede 2-3 milyon bebek oluyordur zaten. Ha doğrurmuşlar ha gelmişler ne değişti?
Alıntı ile Cevapla
  #43  
Alt 13-11-2019, 19:10
Ahlaksız - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ahlaksız Ahlaksız isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Jul 2012
Mesajlar: 8.492
Standart

Ayrı bir konu açmama gerek yok..Bu konu altına,Kuran'da geçen arap ifadeleri üzerine görüşlerimi belirteceğim..Yazacaklarım önemli..

Kuran'da 10 defa geçen arap kelimesinin 6'sı Tevbe suresindedir..Tevbe 90,97,98,99,101 ve 120.ayetlerde..Bu surede 90.ayete kadar müşriklerden,mescidil haramdan,savaştan,cihattan,iman edenlerden,münafıklardan,Allah'ı ve peygamberini inkar edenlerden bahsedilir..Savaş/cihat eden müminlerin cennete gideceği,kafirlerin/münafıkların/müşriklerin ise cehenneme gideceği belirtilir..Ayrıca Mesih'in Allah'ın oğlu olduğu inkar edilir..Hahamları/rahipleri ve mesihi rab edinenlerin,Allah'a ortak koşanlar olduğu da açıklanır..

90.ayete gelindiğinde Allah'a ve resulüne yalan söyleyen arapların özür bahane etmek için geldikleri ve oturduklarından bahsedilir..94.ayette arapların özrünün kabul edilmeyeceği yazar..''Özür dilemeyin,size inanmayız'' denir..95.ayette yemin edecekleri yazar..Buna karşılık ''onlar pisliktir,cehenneme gidecekler'' denir..96.ayette ''fasıklar'' denir..97.ayette arapların küfürde(kafirlik) ve nifakta(münafıklık) yaman/şiddetli oldukları yazar..98.ayette arapların verdikleri şeyleri saydıkları ve gözetledikleri filan belirtilir..Buna karşılık ''bela onları bulsun'' tarzında bir söylem vardır..99.ayette verdiği şeyi isteyerek veren,inanan araplardan bahsedilir..101.ayette medine ehlinden ikiyüzlülüğe alışmış münafık arapların olduğu yazar..Bir de 120.ayette arap ve medine ehli ifadeleri var ama ayet biraz muğlak..

Tekrar üzerinden gidelim..Tevbe suresinde 90.ayete kadar hiç bir toplumdan bahsedilmiyor..90.ayetten sonra arapların açıkça kötülendiğini görüyoruz..Bu ayete kadar savaşanların müminler olduğu,savaşmayanların ise kafir ya da münafık olduğu söylenirken,bu ayetle beraber bir anda arapların savaştan kaçtıkları ya da savaşmadıkları ilan ediliyor..Arapların yalan söyledikleri,yemin ettikleri ya da özür diledikleri belirtiliyor..Sonrasında arapların pislik olduğu ve hepsinin cehenneme gideceği açıklanıyor..Bu sure sanki,arapların cehenneme gideceğini ilan etmek için yazılmış gibi duruyor..

Ahzab suresi 20.ayette de arap kelimesi geçiyor..Bu ayete kadar da,ordulardan,savaştan kaçanlardan,bu kişilerin iman etmediklerinden bahsedilmiş..
Tevbe suresi ile uyumlu..!

Fetih suresinde de iki defa arap kelimesi geçer..Fetih 11'de arapların muhalif oldukları ve af diledikleri belirtilir..Buna karşılık arapların yalan söylediği ifade edilir..12'de arapların kötü bir topluluk olduğu belirtilir..
15'de arapların ganimet için gelmek istedikleri ve Allah'ın sözünü değiştirmek istedikleri belirtilir..16'da ise arapların savaş için davet edileceği belirtilir,sonrasında ''önceki gibi kaçmayın'' denir..
Bu surede yazılanlar da,önceki iki surede yazılanlarla uyumlu..!

Yani Kuran'daki bu 3 surede yazılanları baz alarak,arapların savaştan/cihattan kaçan pislikler olduğu,mümin olmadıkları,kafir oldukları ve cehenneme gidecekleri rahatlıkla söylenebilir..

Geldik son ve en önemli ayete..Hucurat suresi 14..
Ayet şöyle tercüme edilmiş;''Bedeviler: "İman ettik" dediler. De ki: "Siz iman etmediniz. Ancak "teslim olduk" deyin''
Gösterdiğim gibi,bu sureden önceki 3 surenin farklı yerlerinde arapların kafir oldukları,müminlerin/inananların karşısında yer aldıkları ve cehenneme gidecekleri alenen belirtilmiş..Bu ayette de,araplar açıkça mümin olmanın karşısında gösterilmiş..Kelime de şu;اَسْلَمْنَا
Bu ifadeyi islam,müslüman ve teslim olma olarak çevirmişler..
Mümin olmayan,savaştan kaçan,cehenneme gidecekleri belirtilen arapları ifade eden kelime eslemna..
Bu ifadeyi ''olumsuz'' anlamda görmek lazım..Kaçmak,dönmek,terk etmek anlamlarında..!

İslam ve Müslüman kelimelerine verilen anlamın doğru olmadığını Erol Sever yazdığı iki kitapta belirtmiştir..Uzatmayacağım,bir cümlesini alıntı yapacağım sadece;
''müminler/inançlılar karşıtlarına söverken müslim/müsliman diyorlardı..''

Mesela Ali imran 20'de ''fegul eslemtu vechiye lillahi'' ifadesini,''de ki,Allah'a özümüzü teslim ettik'' diye çevirmişler..Yanlış..Doğrusu,''de ki yüzümüzü Allah'a dönderdik'' olmalı..Sadece bir kişi,'' de ki,yüzümüzü Allah'a çevirdik'' diye tercüme etmiş..''Eslemtu'' ifadesi,burada ''çevirmek'' veya dediğim gibi ''dönmek'' anlamında görülmeli..Başka türlü bir mana verince,cümle anlamsız kalır..Yüzümüzü Allah'a döndürmek mi daha anlamlı yoksa özümüzü Allah'a teslim etmek mi?Günde 5 defa yüzünü Allah'a dönenleri de hesap etmek lazım..
Yani eslemtu ifadesini ''dönmek'' olarak algılamak,en doğrusu..Vechi ''yüz'' demek zaten..!

Yukarıdaki ayetlerde arapların savaştan kaçtıklarını gördük..Savaş alanından döndüler,savaş alanını terk ettiler,savaştan kaçtılar,ihanet ettiler yani..Yani İslam veya Müslüman oldular..!

Hucurat 14'de bahsedilen şey budur..''İman etmediniz,çünkü siz islam oldunuz'' ya da ''Savaşmadınız,çünkü siz kaçtınız'' deniyor..İman İslam'ın,savaşmak savaşmamanın karşısında..!
Buradan İslam ifadesinin dönme,terk etme anlamına geldiğini anlıyabilirsiniz..Yani islam ifadesi,Kuran'da alenen iman ifadesinin karşısında yer alır..Hucurat 14'de ''amenna'' ifadesinin karşısında ''eslemna'' yazar..

Erol Sever,birkaç tane sağlam kaynağa dayanarak islam/müslim kelimesinin terk etmek,ihanet etmek,hainlik etmek anlamına geldiğini yazmış..
Kuran arapların savaşlara katılmadıklarını,mümin olmadıklarını,hainlik ettiklerini,yalan söylediklerini,cehenneme gideceklerini ve pislik olduklarını alenen yazmış..Arapların bu konumuna/duruşuna da Hucurat 14'de ''islam'' denilmiş..
Yani bir tutarlılık var..!

Şunu net/kesin bir şekilde diyebiliriz..
KURAN'I ARAPLAR YAZMIŞ OLAMAZ..Mümkün değil bu..Kuran resmen/alenen arapları kötülüyor/aşağılıyor/yerin dibine sokuyor..Arapları Cehennem'e sokmuş zaten..!

Dipnot;Arap ifadesinin 6 defa geçtiği ve nerdeyse tamamen arapların ne olduğunun anlatıldığı tevbe suresinde,ne Mekke ifadesi var,ne Muhammed ifadesi..Ayrıca bu sure,besmele ile başlamayan tek sure..
Diğer yerlerde geçen arap ifadelerinin de yanlarında Mekke veya Muhammed'e dair en ufak bir şey yok..Ayrıca arap ifadelerinin geçtiği 4 surede Medeni sureler..
4 surede 10 defa geçen arap ifadesi de şudur; الْاَعْرَابُ
Bu ifadeyi nedense,''arap'' değil de,''bedevi'' olarak çevirmişler..!
Alıntı ile Cevapla
  #45  
Alt 17-04-2022, 19:35
Ahlaksız - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ahlaksız Ahlaksız isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Jul 2012
Mesajlar: 8.492
Standart

Arapları Adnaniler/Kahtaniler diye ayırıp, Kahtanileri güneydeki Yemen'e ve Kahtan ismini de Tevrat'taki Yoktan'a bağlıyorlar ama zırva bu. Niye zırva?

Nuh'un soyunun anlatıldığı yer şurası;
https://www.kutsal-kitap.net/bible/t...d=14&mc=1&sc=4

Burada Samiler içinde anılan Yoktan diye birisi var.
Yoktan'ın ailesi sayıldıktan sonra şöyle deniyor;
''Doğuda, Meşa'dan Sefar'a uzanan dağlık bölgede yaşarlardı.''

Rod Harbottle'nin 'Kutsal Kitap Yerler Sözlüğü' kitabında Meşa'nın kuzey Arabistan'da olabileceği belirtiliyor.
Nuh'un soyunun anlatıldığı bölümde Asur, Kenan, Aram gibi ifadeler, metnin bereketli hilali işaret ettiğini gösteriyor zaten.

Yani Meşa'nın Suriye civarında olması daha mantıklı.

Yemen bölgesinde aynı doğrultuda Muza ve Sapphar isimli yerler ama dediğim gibi, anlatılanlar kuzeye daha uygun.

Peki, kuzeyde Meşa ve Sefar'a benzer aynı doğrultuda iki yerleşim yeri var mı?
Var.

Alttaki haritada yuvarlak içine aldım;
Hemesa ve Sippara.
sippar emesa.jpg
Bu bölge zaten samilerin/arapların yaşadığı bölge.
Yani, tevrattaki metni doğru kabul edersek, bu bahsedilen Yoktan ve soyu, Hemesa ve Sippara arasındaki bölgede, yani bereketli hilalde yaşamıştır.

Yani, Arap yarımadasının en güneyindeki bölge ile Yoktan'ın bir alakasını kurmak zırvadır.

Zaten dikkat ederseniz, kutsal kitapta araplar yok sayılmış. Arap diye bir ırktan/toplumdan bahsedilmiyor.

Kutsal kitaptaki bu ifadeleri cımbızlayıp, ''Yoktan var ya, bu bizim Kahtan'' demişler, hepsi bu.
Alıntı ile Cevapla
  #46  
Alt 17-04-2022, 19:43
Ahlaksız - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ahlaksız Ahlaksız isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Jul 2012
Mesajlar: 8.492
Standart

Bernard Lewis, ilkel araplardan bahsediyor;

-Kabilenin siyasi örgütlenmesi ilkeldi. Reis, eşit hak sahipleri arasından seçilen 'seyyid' veya 'şeyh' idi. Şeyh kabile halk efkârına yol göstermekten çok, buna uygun hareket eder, vazife yükleyemez ve ceza veremezdi.

-Şeyh kabilenin yaşlıları tarafından "Ehlül-beyt" adıyle tanınan tek bir âilenin âzâsı arasından seçilirdi.
(İslam'daki ehli beyt)

-Kabile hayatını "sünnet", yâni atalardan kalan örfler düzenlerdi.
(İslam'daki sünnet)

-Kabile dinine riayet siyasî itaati gösterirdi. Dini inkâr ihanetle birdi.
(İslam'daki mürtet)

Parantezleri ben yazdım.
Alıntı ile Cevapla
  #47  
Alt 17-04-2022, 23:25
marcos - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
marcos marcos isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 04 Apr 2011
Mesajlar: 1.312
Standart

Ahlaksız´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Serbest sallamış Ferhan Sindi

Kürtleri tanımasak bizi kandıracak


Kürtlerde iyicene Kemalistlere benzediler

https://twitter.com/BitlisName/statu...568069/photo/1

Bu da yalanın kuyruklusu oluyor

Yüce Zeus aşkına Ahlaksız nereden buldun bu twittleri

http://bizimsokagincocuklari.com/wp-...EMES%C4%B0.pdf

" Şüphesiz eğer ki hayvanların dini olsaydı, şeytanı insan şeklinde hayal ederdi." / W. Ralph Inge
Alıntı ile Cevapla
  #48  
Alt 04-08-2022, 14:39
Ahlaksız - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ahlaksız Ahlaksız isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Jul 2012
Mesajlar: 8.492
Standart

Arap ifadesinin geçtiği ilk yazıt, 2875 yıl önce(m.ö.853) Asur kralı 3. Şalmanaser'in Karkar savaşından bahsettiği Kurk monolitleridir. Burada Arapların kralı Gindibu'nun 1000 deve ile savaşa katıldığı yazar.
kurkh1.jpg
kurkh2.jpg
Alıntı ile Cevapla
  #49  
Alt 18-12-2022, 14:28
Ahlaksız - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ahlaksız Ahlaksız isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Jul 2012
Mesajlar: 8.492
Standart

IMG_20221216_170755.jpg
İbrani mitleri(R. Graves-R.Patai) kitabından bir paragraf.
Bunu biraz yorumlamak istiyorum.

Mirbat şurası;
https://google.com/maps/place/Marbat....7027669?hl=tr
Bu bölge ile ilgili pek bir şey bilmiyoruz. Güneydeki önemli krallıklar bu bölgede hakimiyet kurmamışlar. Bu yüzden sosyal yaşam orada nasıldı, bilmiyoruz.

Bir kişinin o bölgeyi 14. yüzyılda görmesi, gördüklerini tüm araplarla ilişkilendirmesi için bir neden olamaz. Yani 14. yüzyılda evli kadınların serbest bir şekilde cinsel ilişki yaşamaları, eski arapların adetidir diyemeyiz.
Peki, neden böyle bir genelleme yapılmış olabilir?

Arapların vurdumduymazlığı veya kayıtsızlığı ile ilgili ifadelere rastlarız ama bunu evli kadınların başkaları ile cinselliğine tahammül anlamında görmeyiz.

R. Hoyland poliandri'nin(bir kadının birçok erkekle evli olması) Arap yarımadasında yaygın olduğunu belirtir.

Yalnız burada bir ayrım var işte.
Bir evli kadının sokağa çıkıp istediğiyle birlikte olması ile bir kadının 5 erkekle evli olması farklı şey.
Mirbat'ta evli kadınların yaptığı şey ne olabilir?
Acaba Mirbat'ta yapılan şey bir erginlenme/inisiyasyon töreni olabilir mi?

Herodot, Arapların Dionysos'a taptığını söyler. Dionysos'a tapan evli kadınların erginlenme törenlerinde serbest bir şekilde cinsel ilişki yaşadıkları belirtilir.

Mirbat'ta Arap yarımadasında ve evli kadınlar serbest bir şekilde cinsel ilişki yaşıyorlar.!

R. Hoyland, Strabon'a dayanarak, güney Arabistan'da erkeklerin asa taşıdıklarını ve ilişkiye girmeden önce asalarını evin önüne bıraktıklarını belirtir ki, Dionysos'a tapan kadınlarla ilişkili olan bir asa vardır, Thyrsus;

https://en.wikipedia.org/wiki/Thyrsus

Bence Mirbat'ta 2500 yıl önce hatta daha da öncesi olabilir, Dionysos'a Attar veya Orotalt adı altında tapılıyordu ve Dionysos uğruna erginlenme törenleri yapılıyordu.

Bir kadın 5 erkekle evlense bile, yine de başkaları ile birlikte oluyordu ama bunu keyif için değil, inancı için yapıyordu.
Alıntı ile Cevapla
  #50  
Alt 18-12-2022, 20:24
Hasan Akçay Hasan Akçay isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 03 Feb 2011
Mesajlar: 2.369
Standart

Ahlaksız´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Acaba Mirbat'ta yapılan şey bir erginlenme/inisiyasyon töreni olabilir mi?

Herodot, Arapların Dionysos'a taptığını söyler. Dionysos'a tapan evli kadınların erginlenme törenlerinde serbest bir şekilde cinsel ilişki yaşadıkları belirtilir.

Erginlenme ergenliğe atılan ilk adım olduğuna göre
erginlenme töreni ilk âdet görülünce ama evlenmeden önce yapılır,
evli kadınları kapsamaz. Erginlenme törenlerinde evli kadınların
serbestçe cinsel ilişkide bulunması alakasız görünüyor.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 12:32 .