Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Bilim > Biyoloji > Evrim

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 28-03-2011, 02:52
Natan Natan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 18 Sep 2006
Bulunduğu yer: usa
Mesajlar: 4.841
Standart Evrimin Kanıtları - Geçiş Türleri

Gerek TD sitemizde gerekse diğer platformlarda yaratılışçıların sık sık dile getirdiği bir konudan bahsetmek istiyorum.Yaratılışçılar ısrarla türleşmenin mümkün olmadığını,mikro evrimin olabileceğini fakat bunun bir sınırları olduğunu en nihayetinde evrimde geçiş türlerinin ve fosillerinin bulunmadığını iddaediyorlar..

Halbuki canlıların sudan karaya geçtiklerini gösteren,balıkla dört ayaklı sürüngenler arasında yer alan balık-sürüngen karışımı pek çok türün fosilleri bulunmuştur.Yaratılışçıların,canlıların şimdiki halleriyle birlikte yaratıldığı ve hiç değişmediği yönündeki iddaların hiç bir geçerliliği bulunmadığını dilim döndüğünce göstermeye çalışacağım.
"Balıklar ile amfibyumlar,amfibyumlar ile sürüngenler,sürüngenler ile memeliler arasında ve pirimatların soy hattında o kadar çok geçiş türü/ara-form bulundu ki bir çok durumda bir türün başka bir türe tam olarak ne zaman dönüştüğünü belirlemek zor." ABD'deki Ulusal Bilimler Akademisi (NAS)



Sudan karaya geçişi yani balıklardan amfibyumlara evrimsel süreci fosil bulgularıyla kanıtlayan evrim teorisi,ne yazıkki bu konuda bilgisi olmayan heycanlı yaratılışçıların baskısına ve eleştirisine maruz kalıyor.Organizmaların bir bütün olarakdönüşmediği,ortama uyum sağlayacak bir düzenekte gelişim gösterdiği belirli bir süreçte evrildiği gerceğini unutmamak gerekir.Zaman faktörünü dikkate almak da bir o kadar önemlidir.

Yaratılışçıların türler arası geçiş fosillerine ilişkin saçma iddaları ne bilimsel ne doğrusal bir bakış açısı olup tamamiyle fantaziseldir.Olmadığını idda ettikleri geçiş türlerini göstermek de yine bize düşüyor.Yaratılışçıların ise, göstere -eceğimiz geçiş tür ve fosillerinin üzerinde biraz daha düşünmesi ve araştırması gerekir.


Balıklar ile Amfibyumlar arası Geçiş türleri


Panderichthys,380 milyon yıl önce Devoniyen Döneminde, Frasnian çağında yaşamış bir balık olup,lob yüzgeçli balıklarla karaya çıkma yetisine sahip tetrapodlar arasında önemli bir geçiş türü olarak yer edinmiştir.Türün en önemli ve dikkate değer özellikleri arasında,fizyolojik değişikliğini ifade eden bacaklar ve onları destekleyen göğüs ve leğen kemiğindeki eklem yapılarıdır.



Bilim insanlarının CT tarayıcısıyla yapmış olduğu incelemelerin bir önemli bulgusu ise yüzgeç iskelet yapısının uç kısmında belirginleşen kemik yapısıdır.Bu yapıyla birlikte,balık yüzgeçleriyle sürüngenler arasında önemli bir geçiş özelliği sergilemektedir.(1),(2)





Acanthostega ise ayırt edilebilir uzuvlara sahip ilk omurgalı canlılara örnek olup bir tetrapod cinsidir.Hem lob yüzgeç yapısına sahip olup hem de karaya adapte olmuş ve sudan kara geçişi gercekleştirebilen tetrapodlar arasında çok önemli bir geçiş türüdür.Gerek kafatası özellikleri gerekse parmak kemikleriyle kendisini bilim insanlığına hayran bırakır.(3) ,(4),(5)





Ichthyostega ;Yukarıda Acanthostega ile olan karşılaştırmayı incelemenizi ve araştırmanızı öneririm. Balıklar ile Amfibyumlar arasında önemli bir geçiş formu olup üst Devoniyen döneminde yaşadığı bilinmektedir.

Karşılaştırmada gördüğünüz gibi evrimsel bir olgu olup Acanthostega ile akrabadır ancak ondan farklı olarak kafatası özellikleriyle daha çok balığı andırmaktadır.Yani Acanthostega ile çok yakın bir evrimsel ilişkiye sahip olmasına rağmen çeşitli farklılıklar da göstermektedir.Bunlar arasında bazı özelliklerinden de kısaca bahsedelim;


Ichthyostega omuz,kalçadaki eklem yapısı ve güçlü kaburga sistemiyle daha yapılı bir formdur.
Bu da süreçte hayli bir gelişimi gösterir.Ayrıca arka uzuvlarında yapılan incelemeler yedi parmağının olduğunu göstermiştir.Bir diğer özelliği solunumu gercekleştirdiği akcigerlere sahip olmasıdır.Bu doğrultuda akcigerli balıklardan da bahsedebiliriz.

Güçlü omurga,ön ve arka uzuvları,kaburga ve kemik yapısı sudan kara geçişi sağladığını ve ara geçiş formu olduğunu şüpheye yer bırakmayacak biçimde kanıtlamaktadır. (6) , (7), (8)


(Henüz bahsetmediğimiz pek çok (geçiş) türün evrimini gösteren bir anatomik inceleme)

Yukarıda yer alan geçiş türleri ve fosilleri sadece bir kaçını oluşturmakta olup,çok sayıda geçiş türünün örnekleridir.Yaratılışçıların ve evrim teorisine ilgi duyan ,araştıran kişilerin dikkat etmesi ve incelmesini temenni ederek bu kısa çalışmaya ara veriyorum.

Umarım cahilce "evrimde geçiş türü yoktur" naraları atan,bilgiye ön yargıyla yaklaşmayı alışkanlık edinen bireyler,bu konuda daha fazla araştırma yapar ve kafalarındaki imana dayalı dogmalardan bir an önce sıyrulmayı başarabilirler.
Unutulmamalı ki bilimde dogma ve iman esasları yoktur.

Profesör Richard Dawkins'in de dediği gibi, "Evrim,güneşin sicaklığı kadar kesin bir gercektir" !..



Saygılarımla

Konu Natan tarafından (13-05-2011 Saat 19:35 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 28-03-2011, 02:56
Natan Natan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 18 Sep 2006
Bulunduğu yer: usa
Mesajlar: 4.841
Standart

Başlığımızın yaratılışçılara net bir cevap niteliği kazanması için,sudan karaya geçiş türlerine ilişkin bilimsel temelde sizin de katkılarınızı bekliyor ve umuyorum.. Bu şekilde daha da zengin bir içerik kazanacak,bu konuda bir bilgi kaynağı olacaktır.



Saygılarımla
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 28-03-2011, 20:42
taylan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
taylan taylan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 26 Jul 2009
Bulunduğu yer: Ankara
Mesajlar: 1.271
Standart

Sayın Natan bu güzel ve bilgilendirici paylaşımınız için teşekkürler. Umarım kafasında bazı soru işaretleri olan arkadaşlarımıza yardımcı olabiliyoruzdur.

Yalnız tekrar hatırlatmakta fayda görüyorum ki, bunu yaratılışçı arkadaşlar da mutlaka bilmeli. ARA FORM bilimsel bir terimdir. Bazı türler ara form olarak hayat sürmez. Bazı türler vardır, bir önceki türle bir sonraki tür arasındaki fenotibin homojen karışımını ihtiva eder. Biliminsanları bu türleri tanımlamak için ARA TÜR terimini kullanırlar. Oysa ki ara tür olarak adlandırılan türler de bağımsız türlerdir. Bu şekilde bir isimlendirme alışkanlığı, konuya yabancı kişileri bu canlılarda eksik bazı şeyler varmış algısına götürebiliyor bazen. Bir kere gezegendeki tüm türler ARA TÜR'dür.

Yalnız evrimsel süreci tanımlamak için bazı farklı özellikleri aynı bünyede eşit oranda barındıran canlılara ARA FORM ismi veriliyor.

Saygılar

http://evrimteorisi.org
Hayat Değişimdir...
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 13-05-2011, 20:33
Natan Natan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 18 Sep 2006
Bulunduğu yer: usa
Mesajlar: 4.841
Standart

Pederpes : Fosili İskoçyada bulunan ve sudan karaya geçişte çok önemli bir yere sahip olan ilk karasal hayvandır. Kafatası ve kol, bilek, parmak ve omurgasıyla Karbonifer döneminde görülen karasal hayvanların bazı özellikleri ilkel tetrapodların bu gelişmiş türünde karışmış bir halde bulunduğu görülmektedir. Karaya adaptasyonunu sağlamasının yanında sualtında daha iyi çalışan bir işitme sistemi bulunmaktadır.





Kendinden önceki türlerden farklı olarak arka ayak şekli ve asimetrisi dikkat çekmektedir. Peltemsi bir yapıya göre karada daha rahat hareket edebilen asimetrik yapısı önemli geçiş özelliklerinden bir tanesidir.(9) Unutmadan söyleyelim, İskelet yapısı bütün haliyle bulunduğu için çok şanslı sayılırız.

Sudan karaya geçişi gösteren kanıtlar :



Tetrapodların evrimsel gösterimi




Suda daha rahat hareket edebilen canlıların milyonlarca yıllık evrimsel süreçleriyle karasal hayvanlara dönüşümünü gösteren kanıtları burada anlatmakla bitiremeyiz sanırım. Yinede görmüş olduğumuş bu bir kaç örnek evrim sürecinde canlıların geçiş özelliklerini nasıl kazandıkları ve form olarak günümüze dek geldiklerini anlamamızı sağlıyor.

Evrim karşıtı yani canlılardaki değişimi ideolojik görüşlerine göre yadsıyan insanların vermiş olduğumuz bu geçiş türlerini araştırmaları, değişime karşı olan görüşlerini de etkileyebilecek ve bu şekilde daha objektif ve bilimsel bakış açısı kazanmalarını sağlayabilecektir.



(Kafatası ve boyun yapısındaki değişimi gösteren güzel bir karşılaştırma )

Yukarıda görüldüğü gibi, canlılarda değişim vardır; milyonlarca yıllık bir süreçte yapılarıyla birlikte bir gelişim, değişim, adaptasyon -çevresel -modifikasyon mümkündür.



saygılarımla

Konu Natan tarafından (13-05-2011 Saat 20:41 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 13-05-2011, 20:48
Natan Natan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 18 Sep 2006
Bulunduğu yer: usa
Mesajlar: 4.841
Standart

Canlılarda değişime, biyolojik gelişime karşı olan yaratılışçı insanların "evrimde ara geçiş türleri yoktur" önermesinin de yanlış ve yalan olduğu ortaya çıkmaktadır.

Tekrar hatırlatmak gerekirse, yaratılışçılar evrim olgusunu bir inanç olarak görmekte ve algılamaktadır. Çünkü bu zamana kadar dinleriyle , imanlarıyla düşünmeye alışmışlardır.

İnanca o kadar alışıktır ki bilgi sahibi olmadığı olguları da inanış olarak kabul eder. Halbuki yukarıda gördüğümüz gibi evrim canlıların yapılarıyla ilgili nesnel bilimsel bir temel noktadır.

Örnekleri somuttur ve inkar edilemez.

saygılarımla
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 14-05-2011, 00:34
Onur_T Onur_T isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 22 Jun 2005
Mesajlar: 5
Standart

zaten sistematikten elde edilen veriler, günümüz türlerinin geçmişte yaşamış ortak atalara sahip olduklarını gösteriyor..
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 22-05-2011, 12:22
TUBA TUBA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 11 May 2011
Mesajlar: 1.653
Standart

günümüzde çamur zıpzıpı adıyla bilinen

japonyada yaşayan

atalarımızdan tiktaaliki andıran bir balık türü var

çamur zıpzıpı da aynı tiktaalik gibi yaşam koşulları nedeniyle karaya geçiş dönemi yaşamakta

bu geçiş döneminde yüzgeçlerini nasıl bacak veya kol gibi kullandıklarını görmenizi isterdim
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 22-05-2011, 12:31
Firestorm - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Firestorm Firestorm isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 01 Dec 2010
Mesajlar: 2.384
Standart

TUBA´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
günümüzde çamur zıpzıpı adıyla bilinen

japonyada yaşayan

atalarımızdan tiktaaliki andıran bir balık türü var

çamur zıpzıpı da aynı tiktaalik gibi yaşam koşulları nedeniyle karaya geçiş dönemi yaşamakta

bu geçiş döneminde yüzgeçlerini nasıl bacak veya kol gibi kullandıklarını görmenizi isterdim

Dediğiniz hayvanı daha önceden belgesellerde duymuştum. Bu gibi hala yaşıyan türler canlıların denizden kara geçişinin mümkün oldugunun canlı kanıtları, tabi inanmak istemeyene ise sadece allahın lütfü



Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 22-05-2011, 13:23
TUBA TUBA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 11 May 2011
Mesajlar: 1.653
Standart

Firestorm´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Dediğiniz hayvanı daha önceden belgesellerde duymuştum. Bu gibi hala yaşıyan türler canlıların denizden kara geçişinin mümkün oldugunun canlı kanıtları, tabi inanmak istemeyene ise sadece allahın lütfü



herbir canlı araforum olduğundan çamur zıpzıplarıda
gözümüzle görebileceğimiz geçmiş atalarımızın araforum örneğidir

ben artık yaratılışçılara birşey demek istemiyorum çünkü çok sıkılıyor insan

hem bilimin yanındayız diyorlar hemde bilimin kanıtlarını inkar ediyorlar,daha doğrusu işlerine geleni kabul ediyorlar

ben biyoloji mezunuyum diyerek insanları kandırmaya çalışıyorlar
ama farkında değillerki herkes aptal değildir
örneğin ben ev hanımı olmama rağmen buna kanmıyorum,kanamıyorum
eminim bu foruma girip kimin haklı veya haksız olduğunu anlayabilecek aydın zihniyetler dolu,
onlar hala kokuşmuş,çürük beyinlere hitap etsinler

o zatlara zaman makinesi yapıp zamanda geriye götürsen ve delilleri canlı olarak göstersen gene "hayır efendim biz yarı maymun yarı kuş görmek istiyoruz ,görmeden de evrime inanmayız" derler

çünkü beyinleri çıkarları uğruna kurulu olduğu için gerçekleri onlarda bildikleri halde saklama hatta karalama peşindedir
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 22-05-2011, 14:19
TUBA TUBA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 11 May 2011
Mesajlar: 1.653
Standart

bu arada şu fikrimi de belirtmeden geçemeyecem;

ben bir bebeğin doğuma kadar geçen 9 ay 10 günlük sürenin
dünya üzerindeki yaşamın tek hücre ile başlaması ve takibinde gelişip,çoğalmasına benzetiyorum ( yaklaşık olarak 3 milyar yılı kapsayan bir zaman dilimi 9 ay 10 gün içinde var)

örneğin tek hücre olan sperm ve yumurta hücresi birleşerek zigotu
zigot bölünerek çoğalarak embriyoyu (kuyrukludur bu dönem,eski atalarımızdan miras)
son olarakta embriyo fetusa dönüşür (insansılara)

birde bebeğin gelişime ana rahminde su içinde olur (buda iyi bir kanıt olsa gerek)
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Etiket
amfibyumlar, araform, evrim, geçiş türleri, sudan karaya geçiş


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Balık atalarımız sudan karaya nasıl geçti? saroz Evrim 136 19-06-2010 04:24

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 10:05 .