Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Felsefe > Dil, Mantık & Zihin Felsefesi

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #11  
Alt 25-09-2017, 01:51
Felâsife - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Felâsife Felâsife isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 19 Jan 2014
Bulunduğu yer: Hayret!
Mesajlar: 4.039
Standart

uydurtu´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Parmenides hareket yok diyor. Bence hareketin aynısallığından ve değişimsizliğinden sözediyor.
Bu aslında şu demek. Çalkalanarak varolan ve kimsenin çalkalamadığı hep çalkalanarak varolan şey
Statik bir biçimde çalkalanır...
Parmenides 'in burada ki sözlerine de bakınca o da Statizmden besleniyor onu anladım, dinamik bir hayatı statikliğe mahkum etmek, onu çokta anlamışlık olmaz. Hayat bu kadar değişken bir yapıdayken, onu değişmez, sabit, yok edilemez filan görmek, bunuda ezel ve ebedle desteklemek, yazıda bahsettiğim statizim yüzünden olmaktadır. Zira statik düşüncede bir şey sabitlenir ve ondan geriye gidilemez, Parmenides'te bir'e sabitlemiş meseleyi. Bir şekilde onu bulmuş, ya da bulduğunu düşünüyor ve bu temel üstüne düşüncesini inşâ ediyor/etmiş.

Aslında hayata baktığımzda "bir" diye şeyin bile anlamı yok, çünkü bir sürü şey var, sayısını da bilmiyoruz, öncesini sonrasınıda bilmiyoruz, resmen "bilmediğimiz" sözcüğünde kaybolup gidiyoruz. Fakat bulduğumuz şeyler bizi adeta bu kaybolma duygusundan uzaklaştırıyor, o bulduğumuzu da "sağlamlaştırmak" adına, çok şeyler üretiyoruz.

Hasılı bu kadar şey arasında bir'in bir anlamı yok, ama ona anlam katmak iyi geliyor demek ki.


uydurtu´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Eğer bir dairenin ve kapalının içinde evrilirsek
Evrilme var. Bu hereket var demek.sözde..
Hareketsizlikten gelen hareket mi?
...
Ben buna yazıda dediğim gibi potansiyelden gelen hareket diyeceğim, biz ölürsek biz biteriz ama bizden sonrası genede devam eder, hatta bizim genlerimiz de devam eder. Zaten bizde bizden önce ölenlerin devamıyız, onlar gitti biz geldik.
Aslında arada bir kesinti yok gibi, fakat bu da meseleyi statikmiş gibi gösterebilir fakat bu dinamik bir yapı. Bitiş ve başlangıç sürekli bir birini takip ediyor ve süreklide değişim içinde oluyor. Hiç bir zaman bir diğerinin aynısı bile değil, üst üste gelen bir durumda yok, eskilerin dediği "bir nehirde iki kere yıkanılmaz" çünkü artık akan su, başka bir su.

Dört elmada aynı değil, dolayısıyla bunlar toplanamaz, çıkarılamaz, bu normalde matematiğin kendine bile aykırıdır, zira aynı şeyler toplanabilir, ama elmalar bile bir birinden farklıdır oysa. Bunu es geçeriz. Matematik denen şeyi işimize geldiği noktada esnetmeye mecbur kalırız çünkü.

Diyeceğim bunca farklılığın olduğu bir ortamda zaten aynılık olmaz, dolayısıyla statiklik olmaz, statiklik zaten aynılaşmadır. Farklılık duygusunun yitimidir.
Bu hayatın içinde bunu yitirmişsek, bunun sebebi düşüncelerimizdir.

O yüzden dinamik bir hayat algısını hissetmek, hatta buna kendimizi zorlamak, tek bir düşünceye takılıp kalmamak, gerekirse doğruları bile eleştirmek bize iyi gelir.
Evrilme var, potansiyel var, hareket var, yaşasın dinamizm.

Sevgiler

Derinde ittifaklar var, yüzeye çıktıkça ayrılıklar.
Zıtlar temelde aynıdır, gayrı hikayedir ayrılıklar.
Artık yersen bu ayrılıktır, yemezsen de aynılıktır.
Aynılaşanlar ayrı olamaz, kandırmacadır ayrılıklar.
Alıntı ile Cevapla
  #12  
Alt 25-09-2017, 09:24
"ictenlik" - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
"ictenlik" "ictenlik" isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 22 Aug 2017
Mesajlar: 3.066
Standart

ne'den'sellik' diyoruz
şeydensellik, bişeydensellik
ya ondansallık, ya bundansallık,ya da şundansallık
ya da hiçbişeydensellik ve hiçtensellik
???

bu soru işaretlerimizi artıyor..

bunun dışında şunu da diyebiliyoruz
ben-şimdi-burda /varım
olan olduğu gibi var -vardır
ve olduğu gibi olan

----

Biz öyle anlıyoruz ki ya da şimdiki sınırlı anlayışlarımızla öyle ifade edebiliyoruz ki;
Varlık/varolan (zorunlu ve içsel doğası gereği) her türden gerçek/gerçeklik yaratır türetir ya da Olanın içinde bunlar -her şey/tüm oluşlar- doğal türer /cereyan eder..

bu bir zorunluluk / doğasallık (öylelik ya da zaten öyle olduğu için) diyebiliyoruz ve öteye gidemiyoruz...

"Ad verdiğimiz bu şey" ve "bu dediğimiz bu" ve "bu/bizi içinde tutan, bizim içinde olduğumuz var-varlık değimiz"
"o ya da bu olarak adlandırdığımız bu"

-------

İçtenlik yazıları ve yazarlığı açık/özgür kaynak kodlu yazılım mantığının ve duygusunun tam aynını paylaşarak, mülkiyetsiz, anonim, yazarca sahiplenilmeyen, isteyenin istediği gibi izinsiz alıp dağıtıp çoğaltabileceği ve isterse kendi geliştirebileceği, katabileceği imzasız yazımlar olma felsefesi taşır. Özel olarak kaynak kişi alıntı kaynağı belirti tutulmamışsa yayımsız basımsızdır. İnternette yazılmıştır. Dileyen kullanır.
Alıntı ile Cevapla
  #13  
Alt 25-09-2017, 11:50
Felâsife - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Felâsife Felâsife isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 19 Jan 2014
Bulunduğu yer: Hayret!
Mesajlar: 4.039
Standart

uydurtu´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
ne'den'sellik' diyoruz
şeydensellik, bişeydensellik
ya ondansallık, ya bundansallık,ya da şundansallık
ya da hiçbişeydensellik ve hiçtensellik
???

bu soru işaretlerimizi artıyor..
Soru işaretlerinin artmasından doğal bir şey yok, her şeyi bir neden bağlamışız, ve buna görede sorular soracağız demektir bu ve bunuda desteklemeye çalışacağız.
Aslında bu sorulara cevap bulmak değil, cevaba sorular uydurmaktır.
Cevap belli, nedensellik!

Bu kadar soru sorulacak bir durumda yok, Nedensizlik deneni çöpe atmışız, ama açık büyük olunca onu yamamak adına cevaplar icat etmek durumunda kalınıyor.

Haliyle insanın soru işareti olmasında kimin olsun?

Derinde ittifaklar var, yüzeye çıktıkça ayrılıklar.
Zıtlar temelde aynıdır, gayrı hikayedir ayrılıklar.
Artık yersen bu ayrılıktır, yemezsen de aynılıktır.
Aynılaşanlar ayrı olamaz, kandırmacadır ayrılıklar.
Alıntı ile Cevapla
  #14  
Alt 25-06-2018, 21:56
"ictenlik" - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
"ictenlik" "ictenlik" isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 22 Aug 2017
Mesajlar: 3.066
Standart

Bu adamın ontoloji tarifine bayılıyorum. Kasyopya dışında ya da kasyopya dan sonra ilk kez bu adamı (On Naturayı ve Gerçeklik Yolunu) okuduğumda ontoloji ya da felsefe okumuş hissettiğimi hatırlıyorum..
Parmenides'e göre; gerçeklik ezeli/ebedi ve değişmez olan, yaratılmamış ve yok edilemez olandır., sürekli ve kalıcıdır.

Varlık hakkında söylenebilecek tek şey O'nun var olduğudur yani varlığın olmak/var olmak dışında hiçbir özelliği yoktur.


Parmenides için varlığın ölüm ya da doğumu (başlangıcı ve bitimi) olamaz. Varlıkta gerçekleşen değişim/değişiklikler oluştan yok oluşa geçişi içeren değişiklikler değil de varlığın kendi bütünlüğünde var oluşu şeklindedir.

Parmenides için varoluş "zamansız oluşu" ifade eder. Parmenides'e göre, varlık var varolagelmiştir, parçalı değil bir bütündür, bir başlangıcı ve sonu yoktur, zaman içinde değişime uğramaz. Burada bütünlük aynı kalmayı ve uzamsal olarak sürekliliği dolayısıyla zamansızlığı ifade eder.

Doğmak geçmişte zamansal bir başlangıcı, yok olmak da gelecekte zamansal bir sonu anlatır. Yani "geçmiş" "olmayanı" (what is not) ve "gelecek" ise "henüz olmayanı" (what is not yet) ima eder ki bu da her iki zamanın da var olmayanı tanımladığı anlamına gelir. Yalnız zamansız oluş var-olanı ifade edebilir.

Parmenides gerçekliğin zamansal bir boyutunun olmadığını, aşkın bir gerçekliği kabul etmenin dışında zaman kavramıyla ilgili fikirlerde doğası gereği çelişkiler ve yanlışlıklar olduğunu savunarak, "zaman gerçek değildir" görüşünü kabul eden filozofların ilki olmuştur. Parmenides, dil ve düşüncenin mantıksal özeliklerine dikkat çekerek zamanın mümkün olan herhangi bir düşüncenin konusu olamayacağını ve dolayısıyla var olmadığını ileri sürmüştür.

Geçmişte hiç bir zaman ve bundan sonra asla, şimdi olduğu gibi bir bütün ve sürekli olmamış ve olmayacaktır."Buna göre zaman, değişim ile ayrılamaz bir biçimde bağlıdır ve değişim gerçek olmadığına göre, zamanın da gerçek olması imkânsızdır.

Var olan hiçbir şeyin varlığı geçmişte var olmayı durdurmuş ve gelecekte var olmayı bekliyor olamaz. Çünkü var olan, "bir bütün" olarak olmalıdır. Var oluş zamanın herhangi bir bölümlemesinin ötesindedir. Burada bütünlük aslında aynı oluşu ve uzamsal olarak sürekliliği dolayısıyla zamansızlığı açıklar.

Parmanides'e göre, zaman içinde bir başlangıç ve bir son olmadığı için bir şeyin diğerinden sonra gelmesi gibi ancak zaman içinde gerçekleşen bir ardıllık da yoktur. Ayrıca süre de bir geçişi ya da değişimi gerektirdiği için varlığın bütünlüğüne uymaz. Buna göre "önceden" "sonraya" geçiş varlığın sabitliğinden dolayı imkânsızdır.
-alıntıdır-

şimdi ontolojiyi , ontoloji problemini yakın olarak bitiriyor gibi bu satırlar benim için ...
sizce de öyle değil mi? neden? what? why?

bunu ne kadar anlatsam kimse kavramıyor. tükürülmüş bir varlık gibi hissediyorum bazen ve lanet temtekil (kendim gibi/hapsolmuş felan da) hissediyorum bazen ve bu/bunlar bok gibi...
lanet ontolojinizin ...

İçtenlik yazıları ve yazarlığı açık/özgür kaynak kodlu yazılım mantığının ve duygusunun tam aynını paylaşarak, mülkiyetsiz, anonim, yazarca sahiplenilmeyen, isteyenin istediği gibi izinsiz alıp dağıtıp çoğaltabileceği ve isterse kendi geliştirebileceği, katabileceği imzasız yazımlar olma felsefesi taşır. Özel olarak kaynak kişi alıntı kaynağı belirti tutulmamışsa yayımsız basımsızdır. İnternette yazılmıştır. Dileyen kullanır.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Etiket
evren, mantık


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 07:27 .