Geldik bir hurafenin daha sonunaaa. Bana hiç 2024deyiz gibi gelmiyor, ya size?
Ya hocam işte, hep diyoruz ki efedim deenjee'ler hep atıyor tutuyor, hayal aleminden sallıyor, bilimsel değiller, hiç değiller. Böyle ne biliyim, kübrayı kıçlarından uydurup duruyorlar. Kafayı çekiyorlar, ondan sonra, Ankarayı Bağdat görüyorlar, İstanbul'u Endülüs görüyorlar, falan pişman. E geliyoruz, beriki ay diyor, uzay diyor, Nasa diyor, ondan sonra sallaaa... Kafana göre sallaaa... Eh, işte, dinci değil ya, e doğru diyordur canıım, illa bir bildiği vardır. Bir bilimsel temeli vardır illaki. Dinci değil ya, beyni sulanmış olamaz. Ama mesela burada bir itiraz etsen, höt, sen nesin dinci misin nesin, seni bir incelemek lazım akli sağlığını filan diye, bizi incelemeye kalkarlar. Burda işler böyle oluyor.
Böyle şey etmek istemezdim ama bu şekilde de şey edilmez yani. Ben bu konu geçtiği zaman yazmadım, yani şey yapmadım, bana hurafe gibi geldi, hani, beyni sulanmışların dini diyor ya Atatürk. Onun gibi bir şey geldi yani. Yanlış anlama olmasın, ama lütfen ileriye yönelik bir çıkarım yapacağımız zaman birazcık olsa nesnel olsun. Arkadaşımızı kast etmiyorum, doğru anlaşılsın diye özellikle belirtiyorum: ismi "science dergisi" de olsa, beyni sulanabiliyormuş demek ki.
Aynı derginin aynı haberinin altına "ne oldu 2024 diyordunuz hava atıyordunuz ne oldu?" minvalinde yorum yapmak lazım bence. Anladıkları dilden hesap sormak lazım. Ne oldu müneccim miydiniz, ne oldu küreniz mi bozuldu filan...
Saygılar.