Alevilikte teslimiyet
Alevi geleneğinin din psikolojisi açısından pratik sonuçlarına baktığımızda yerleşik geleneklerin bağlayıcı özellikleri altında sosyal yaşantı karşısında takınılan tavır bazı spesifik özellikler taşımaktadır. Cumhuriyet döneminde yerleşen Sunni politikalar Alevilerin kendilerini içe çevirmesine rağmen cumhuriyet politikaları benimsenmiş, savunulmuştur. Kendilerini ifade kısıtlamasına rağmen kazanılan bazı modernleşme unsurları onlar için savunulacak öğeler olmuştur, bir bakıma teslimiyetçi bir anlayış sergilenmiştir. Belki bunda da mezhebin çağa uyması güdüsü yatmaktadır. Oysa Sunnilik gibi Aleviliğin de dogmatik özellikleri olduğu inkar edilemez. Modern yaşam normlarında mezhebin çelişkileri varlığını sürdürür. Bunda mülkiyet, kadın-erkek ilişkilerine kadar uzanan bir yelpaze vardır. Ataerkil özellik bu mezhepte de görülür. Aile ilişkilerinde erkek egemen bir yapı vardır. Menfaate göre modern yaşam anlayışıyla mezhep gelenekleri ya da din arasında kaçak bir yer değiştirme görülür. Bağlayıcı gelenek olumsuzluk durumunda esnek bir kaçışın önünü kapattığı için kişinin yaşam ritmini bozarak intihar gibi keskin bir sonuca yönlendirir. Bu ticaret, karı-koca ilişkilerindeki olumsuzluklarda da kadın aleyhine görülebilir. Bunlar pratik sonuçlardan varılan gözlemdir, Alevilik Sunnilik, İslam gibi eleştrilebilmelidir. Sonuçta Aleviliğin de İslam dininin bir unsuru olarak dinsel dogmatizmin geleneklerini taşıdığını bilmek gerekir.
|