Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Felsefe > Felsefi Tartışmalar

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 28-08-2008, 22:08
okinono
Üye Değil
 
Mesajlar: n/a
Post Bilgi İsteği

Arkadaşlar;

Aşağıda yazacağım bölümde iddia edilen bulguların bilimsel olarak anlatıldığı bir kitap veya makale bilen var mı?

Veya konu hakkında BİLGİ si olan ? (Dikkat Fikri olan değil; Bilgisi olan)

Benim ilgimi çekti. Ancak burada anlatılanları tartabilecek BİLGİM yok. O nedenle ÖĞRENMEK için bana yardım edecek BİLGİLİ arkadaşların yardımını istirham ediyorum.

Selamlar
...............

ALINTI

Düşünce ile DNA yapısı değiştirilebilmektedir. 1990 yılında Moskova’ da
bir grup bilim adamı insan genomunun fazlaca biyokimya düzeyine indirildiği
görüşü ile insan DNA’sı üzerinde bir çalışma başlattılar. Bugüne kadar oluşmuş olan Ortodoks düşünce tarzının birçok bilgiyi gizlediğini fark etmişlerdi.
Bu grupta çoğunluğu Rus bilim akademisinden olan üstün yetenekte bilim
adamları var. Tanınmış Lebedev enstitüsünden fizikçilerin dışında moleküler
biyolog, biyofizikçi, genetik uzmanı, embriyolog ve dilbilimci de bulunuyor.
Projenin yönetimi bir biyofizikçi ve moleküler biyolog olan Dr. Pjotr Garjajev, kendisi Rus bilim akademisinin olduğu kadar New York Bilim akademisinin de bir üyesidir. 1990’dan bu yana oluşturulan bu projenin neticesinde moskovalı grup devrim sayılacak bir farkındalıkla
karşılaştı.
Bu durum DNA ve insan genetiği anlayışına yepyeni bir ışık tuttu.
DNA’mızın sadece % 10’nunu protein oluşturmakta kullanırız, diğer % 90’nı işe yaramaz DNA diye kabul edilir. Oysa bu Rus araştırmacı grup doğanın aptal olmadığına inanarak araştırmaları başlattı ve neticeler devrim yaratacak nitelikte sonuçlandı.

DNA’mızın alkalinlerinin bildiğimiz normal lisanda kullanılan grameri
takip ettiğini ve aynen lisanlarımız gibi kalıpsal kuralları olduğunu keşfettiler.
Dolayısı ile insan lisanının tesadüfen oluşmadığı, içsel DNA’mızın
yansıması olduğu ortaya çıktı.

“Bu araştırmacı grup aynı zamanda DNA’nın titreşimsel tabiatını da
inceledi. Kısaca özetlemek gerekirse; “yaşayan kromozomlar endojen
(içsel) DNA lazer radyasyonu kullanarak aynen holografik bilgisayarlar
gibi çalışıyor”. Bunun anlamı şu; belirli frekans desenlerini lazer ışınına
ayarlayıp bununla DNA frekansını etkilediler ve dolayısı ile genetik bilginin
kendisini etkilediler.

DNA-alkaline eşleri ve lisanın temel yapısı aynı olduğuna göre, DNA’yı deşifre etmeye gerek yok.
Basit bir şekilde insanın kullandığı lisandaki kelime ve cümleleri kullanabilirsiniz. Yaşayan dokudaki DNA maddesi, eğer gerekli frekanslar kullanılırsa, lisana ayarlanmış lazer ışını ve hatta radyo dalgalarına her zaman tepki verecektir. Bu ise düşünce ve kelimelerin, cümlelerin, enerji çalışmalarının neden etkili olduğunu ve neden iyileştirici neticeler elde edildiğini açıklamakta.

Batılı araştırmacılar DNA sarmalımızdan tek genleri kesip atıp başka yerlere yerleştirirken Ruslar ayarlanmış radyo ve ışık frekansları ile hücre metabolizmasını etkileyerek genetik yanlışlıkları düzeltiyor.

Garjajeva’nın araştırma grubu bu metotla X ışınının zarar verdiği kromozomların onarılabilineceğini ispat ettiler. Hatta belirli bir DNA’nın bilgi
desenini yakalayıp başka birine aktardılar, böylece hücreleri başka bir
genoma programladılar.
Mesela kurbağa embriyosunu salamander embriyosuna sadece DNA bilgi deseninin frekansını ileterek aktardılar.
Böylece tüm bilgi kesip biçme olmadan, dolayısı ile hiçbir uyumsuzluk ve
yan etki oluşmadan aktarılmış oldu.
Tüm bunlar sadece titreşim ve lisan kullanarak yapıldı. Spritüel öğretmenler bedenlerimizin kelime, düşünce, ses ve titreşimlerden etkilendiğini ve tekrar programlanabildiğini asırlardır bilirler ancak bunun bilimsel olarak da ispat edilmesi yolumuza daha da somut bir ışık tutmakta.

Rus bilim adamları bu kadarla kalmayıp DNA’mızın vakumda bozucu
desenlere neden olabileceğini böylece manyetik solucan delikleri yaratabileceğini de keşfettiler. Solucan delikleri Einstein-Rosen köprüleri de
denilen, yanarak sönmüş olan yıldızların bıraktığı kara deliklerin
mikroskobik eş değeridir.
Bunlar bilginin uzay zaman dışında iletilmesini sağlayan tüneller, evrenin tamamıyla değişik bölgeleri ile oluşan bağlantılardır.
DNA bu bilgi parçacıklarını çeker ve bizim bilincimize aktarır.
Bu tarz Hiper bağlantı en çok gevşemiş ve dingin bir durumda oluşur.
Gerilme, korku, üzüntü veya hiper aktif bilinç hali hiper bağlantı oluşumunu
ve böylece bilginin akışını engeller. Doğada Hiper bağlantı milyonlarca
yıldır yapılır. Böceklerin organize hayat akışı bunu dramatik bir şekilde ispatlar.

Doğadan bir örnek ; Kraliçe karınca kolonisinden ayrılırsa, yapılanma planlandığı gibi delicesine devam eder. Şayet kraliçe öldürülürse kolonideki tüm çalışma durur. Kraliçenin uzaktan bile olsa grup farkındalığı ile işçilere imar planlarını gönderdiği bellidir, ölmedikçe istediği kadar uzakta olsun hiper komünikasyon sağlanır. Hiper komünikasyon insanlar arasında his, ilham, sezgi, duru görü, şifacılık olarak deneyimlenir.” .............

Yazar: Mehmet Cüneyd Çapanık
ISBN 978-975-01104-0-5
1.Baskı : Ankara, Ocak 2007
..........
http://www.izedebiyat.com/yazi.asp?id=59788
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 29-08-2008, 02:46
kandahar
Üye Değil
 
Mesajlar: n/a
Standart

The press release also claims that hypnosis is a valid treatment for dyslexia based on a "scientific release" from a Russian scientist, biophysicist and molecular biologist Pjotr Garjajev, with the following claims
scientifically proven that affirmations along with meditation/ hypnosis (another term for meditation) will raise consciousness, well-being, and even change DNA
Garjajev has no citations in Pubmed. The claim for DNA modulation seems to come from the article entitled, "The Biological Chip in our Cells", by Grazyna Fosar and Franz Bludorf, published on their website, "German Magazine KonteXt reports on current developments within the ranges of border science and spirituality." There are a number of claims made, but no data to back up the claims. Remember, "Extraordinary claims demand extraordinary proof". We can reject the Fosar-Bludorf claims for lacking evidence.
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 29-08-2008, 04:20
evrensel-insan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
evrensel-insan evrensel-insan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 08 Mar 2008
Bulunduğu yer: Londra
Mesajlar: 22.832
evrensel-insan - MSN üzeri Mesaj gönder
Standart

Saygideger arkadaslar;

Belki, bu basligin yazari, duygusal yanasip "kizacak" ama; bu chip konusu, ileride, insanogluna dogumdan itibaren takinilmasi dusunulen ve bireyin kontrolunu tamamen yoneten ve yonlendiren iktidarin "kaderine" birakacak olan, dusuncenin, kamuoyuna yansitilmasi ve bu sayede insanoglunu, ileride takilacak olan bu chipe simdiden alistirmanin bir propagandasidir.

Bu chip, oyle bir chiptir ki; ayni kredi kartlari veya el telefonunda kullanilan chipler gibi; bireyin yasaminin sigortasidir. Bu sigorta, bu chip sayesinde, bireyden alinip; gereken yerlere teslim edilecektir. Gerektiginde de, sondurulerek veya islevi durdurularak, bireyin yasamina son verilecektir.

Tabi, bu tip olumde, bugun propagandasi yapilan ve yarin dogalliga cevirilecek olan, bir "dogal olum (olmek)" le suslenecektir.

Benim bu yazdiklarim, bir utopya veya bir spekulasyon olarak algilanabilir. Ne yapalim, bu da bir DNA dusuncesi.

Saygilarimla;
evrensel-insan

Evrensel-Insan - Yapılandırmacı Epistemoloji/Bilişsel Bilim/Qua Felsefesi/Serbest Düşünce/Devrimci Sorgulama/Zihinsel Devrim - Evrensel-Insan Zihniyeti
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 29-08-2008, 12:21
frodo - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
frodo frodo isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 26 Aug 2006
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 5.877

Onur Üyeliği 

Standart

"Aşağıda yazacağım bölümde iddia edilen bulguların bilimsel olarak anlatıldığı bir kitap veya makale bilen var mı?"

Hayır böyle bir bilimsel kitap ya da makale yoktur.

İnsani olan her şey kabûlüm.
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 29-08-2008, 16:22
okinono
Üye Değil
 
Mesajlar: n/a
Standart

Bu konuda Rusça bilimsel epey kaynak olduğunu duydum. Ama Türkçe veye ingilizcede yokmuş pek.

Acaba neden ?

birde Mutluluk35 Rusça da yardımcı olurmu acaba

Olmaz sanırım.

Belli de olmaz belki de olur

Selamlar
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 29-08-2008, 16:49
frodo - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
frodo frodo isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 26 Aug 2006
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 5.877

Onur Üyeliği 

Standart

okinono´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Bu konuda Rusça bilimsel epey kaynak olduğunu duydum. Ama Türkçe veye ingilizcede yokmuş pek.

Acaba neden ?

birde Mutluluk35 Rusça da yardımcı olurmu acaba

Olmaz sanırım.

Belli de olmaz belki de olur

Selamlar
Sanırım yanlış anlama var oki : buradaki konu ile ilgili dünya üzerindeki herhangi
bir dilde bilimsel bir kaynağın olduğunu sanmıyorum.

İnsani olan her şey kabûlüm.
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 29-08-2008, 22:31
okinono
Üye Değil
 
Mesajlar: n/a
Standart

Sahi ya;

Br işeyin bilimsel olması için ne tür şartlar gerekir.
Valla iyi aklıma getirdiniz Frodo.

Yani Bilimin merkezi gib bir örgüt falan var mı dünya da?


Mesela aşağıda Kandahar'ın yolladığı makale bilimsel mi?
Veya madem bilimsel değil; nereden çıkıyor bu DNA'nın şu veya bu şeklideki işleyişi bilgiler vs.
Kimanlar bu tür bilgilerden ; vallahi okurken daral geliyor bilmedennasıl yazıyor bilim adamı olmayanlar şaşıyorum.

Kısaca;
Neye göre Bilim ?

Zaten bu sarmaldan çıkamadığım için belki de bilim ilgimi çekmedi.

Bu zay aklıma ancak şu kadarını diyebiliyorum. Bir şeyin bilimsel olarak kanıtlanması demek; O şeyin toplum tarafından kanıksanacak kadar kabul edilmesi demektir o zaman.

Ya da her neyse; bilmediğin konularda sus Oki..

Selamlar
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 29-08-2008, 22:42
kandahar
Üye Değil
 
Mesajlar: n/a
Standart

Alıntıladığım yerde Pubmed'de "Garjajev" adlı "bilim adamı"ndan yapılan hiç bir alıntı bulunamadığı yazıyor. Pubmed, Amerikan Tıp Kütüphanesi adlı resmi kurumun bir hizmeti bir hükümet hizmeti, sayısız makale tarayabiliyorsunuz, bu kadar makale arasında böyle birisi mutlaka bulunurdu, tabii hayali bir insan değilse.
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 29-08-2008, 23:04
okinono
Üye Değil
 
Mesajlar: n/a
Standart

Çok teşekkür edeirm Sevgili Kandahar.

Bu konuda bilimsel olarak bir bilgiye rastlarsanız burada bizlerle paylaşırsanız çok memnun olurum.

Bu tür olumlu katımlarınızı daha sıklıkla beklediğimi sevinerek belirtmek isterim.

Tekrar teşekkürler

Selamlar
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 30-08-2008, 17:59
frodo - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
frodo frodo isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 26 Aug 2006
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 5.877

Onur Üyeliği 

Standart

okinono´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sahi ya;

Br işeyin bilimsel olması için ne tür şartlar gerekir.
Valla iyi aklıma getirdiniz Frodo.

Yani Bilimin merkezi gib bir örgüt falan var mı dünya da?


Mesela aşağıda Kandahar'ın yolladığı makale bilimsel mi?
Veya madem bilimsel değil; nereden çıkıyor bu DNA'nın şu veya bu şeklideki işleyişi bilgiler vs.
Kimanlar bu tür bilgilerden ; vallahi okurken daral geliyor bilmedennasıl yazıyor bilim adamı olmayanlar şaşıyorum.

Kısaca;
Neye göre Bilim ?

Zaten bu sarmaldan çıkamadığım için belki de bilim ilgimi çekmedi.

Bu zay aklıma ancak şu kadarını diyebiliyorum. Bir şeyin bilimsel olarak kanıtlanması demek; O şeyin toplum tarafından kanıksanacak kadar kabul edilmesi demektir o zaman.

Ya da her neyse; bilmediğin konularda sus Oki..

Selamlar
Ortada çıkılamayacak bir sarmal yok oki. Bilimin merkezi örgütü "açık" olmaktır.
Yani ortaya bir hipotez attınız, olgularla ve deneylerle hipotezinizi sağlama aldınız. "İşte size bilim" olur mu acaba ? Hayır bu hipotezinizi ve deneylerle desteklenmiş bulgularınızı açık biçimde yayınlarsınız. Yani dersiniz ki ey dünya bakın ben dna'ların insan lisanına (cümle kalıplarına) uygun olduğunu tespit ettim. Hatta bunların " DNA’mızın alkalinlerinin bildiğimiz normal lisanda kullanılan grameri takip ettiğini ve aynen lisanlarımız gibi kalıpsal kuralları olduğunu keşfettim. Dolayısı ile insan lisanının tesadüfen oluşmadığı, içsel DNA’mızın yansıması olduğunu ortaya" çıkartım. Dersin. Hangi deneyleri, hangi koşullarda yaptığını da bir güzel ekler ve yayınlarsın. Doğruluğu test edilir. Bu merkezi bir örgütün varlığıyla değil aynı konuda çalışan bilim insanlarının merak ve şüpheci yaklaşımları ile gerçekleşir.

İnsani olan her şey kabûlüm.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 10:11 .