Barbara Wood'dan iki kitap önermek istiyorum....
Düş Zamanı
Aborjin Mitolojisinin: Şarkı Yolu´nun, Düş Zamanı´nın, 19. Yüzyıl Avustralya´sının Romanı
Ama defterdeki ipuçlarını bulamadan, o yolu nasıl takip edebilirdi ki? Belki de günlükte o yolu işaret eden bazı ipuçları olabilirdi. Ama Joanna bunları şimdiye kadar hiçbir zaman görememişti. Fielding´in kamp ateşinden uzaklaştığını görünce: "Bir şey mi oldu, Kaptan?" diye sordu. "İçimde kötü bir his var" diye sıçradı Graham. Hep beraber kulak kabarttılar. "Fırtınaya benziyor" dedi Beth. Bu arada Sammy birden dizlerinin üzerine çöktü. "Su!" diye bağırdı. Sesin geldiği yöne doğru döndüler. Hiçbir şey göremiyorlardı ama yerin hareket etitğini hissedebiliyorlardı. "Bu da ne?" diye haykırdı Graham. Yeryüzünün üstlerine çöktüğünü gördüler. "Anne!" diye bağırdı Beth. "Beth!"
Mezar Bekçileri / Yedi İfritin Laneti
Tanrılaşan Firavun Akhnaton Gizem Dolu Piramitler ve Yedi İfritin Laneti
Oda suyun üzerinde yüzüyormuş gibi salınmaya başladı ve Mark sırtüstü yere düşerek basını tas zemine çarptı. Bası bir müddet topaç gibi döndükten sonra görüsü berraklaştı ve gözleri, etrafında dikilen dört ilaha odaklandı. Duvardan yere inmişlerdi: Gizli Olan Amon, Şahlanmış Olan, Yok edici Am-mut ve Kızıl Saçlı Set, üzerine eğilmiş onu izliyorlardı. Dile getirilmemiş bir emir gereği her biri Mark´ın kol ve bacaklarını ellerine almış, diğer ellerinde ise birer kör tırpan vardı. "Önce ayağını..." Mark bu sözleri beyninde işitiyordu, "sonra ellerini, daha sonra dizlerini ve dirseklerini, kereste için ağaç keser gibi..." Mark gözlerini kapadı. Duyduğu korku fiziksel tahammülünün ötesinde idi. İlk tırpanın havaya kalkıp ayağına doğru indiğini görünce, beyninde, Nofr´tay-tay´ın göz kamaştıran görüntüsüyle geçirdiği soğuk bir geceden kalan bir anı canlandı: "Sadece Aton´un birer tezahürü de olsalar Mısır´ın tanrılarına inan Davison...