Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > İbrahimi Dinler > İslam

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #11  
Alt 13-07-2013, 19:12
Khaos Khaos isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 12 Jun 2009
Mesajlar: 5.552
Standart

sayın nolan

gerçekten şiileri anlamakta çok zorlanıyor olmalısınız. muhtemelen usuli ekolden gelen şii bir din adamının fetvasına açılım olarak verdiğiniz link sünni bir sitenin linki.


sadece şu kadarıyla yetineyim.
şii sünni farkı katolik protestan farkını yaya bırakır.
hatta usuli-ahbari farkı bile epistomolojik anlamda öylesine fazladır ki aklınız şaşar.


adam ne güzel fetva vermiş işte.su için demiş.içmeyin geberin mi deseydi.
ben müslümanken oruç tutup sigara içerdim.
Alıntı ile Cevapla
  #12  
Alt 13-07-2013, 22:24
evrensel-insan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
evrensel-insan evrensel-insan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 08 Mar 2008
Bulunduğu yer: Londra
Mesajlar: 22.832
evrensel-insan - MSN üzeri Mesaj gönder
Standart 'Su içmek orucu bozmaz'

İranlı imam, internet sitesinde dini kaynaklara dayandırarak yer verdiği açıklamasında oruç tutmakla ilgili önemli ve bir o kadar ilginç bir fetva yayınladı

T24


İran'ın üst düzey din alimlerinden Ayetullah Esedullah Beyat Zencani, susuzluğu giderecek kadar su içmenin orucu bozmayacağını iddia etti.

Ayetullah Beyat Zencani, "Oruç tutup fakat susuzluğa dayanamayanlar, susuzluklarını giderecek kadar su içebilirler. Böyle bir durumda oruç bozulmaz ve kaza yapmaya da gerek yoktur" açıklamasında bulundu.

Söz konusu din adamı Şiilikte en yüksek dini rütbe sayılan 'Taklit Mercisi' konumunda bulunuyor.

http://t24.com.tr/haber/su-icmek-orucu-bozmaz/234271

Evrensel-Insan - Yapılandırmacı Epistemoloji/Bilişsel Bilim/Qua Felsefesi/Serbest Düşünce/Devrimci Sorgulama/Zihinsel Devrim - Evrensel-Insan Zihniyeti
Alıntı ile Cevapla
  #13  
Alt 14-07-2013, 15:04
HzFederal779 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
HzFederal779 HzFederal779 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 13 Jul 2013
Bulunduğu yer: Güneydoğu
Mesajlar: 26
Standart

Adam çok güzel söylemiş...Haa şöyle yola gelin gerçekleri bi görün.Herşeyin aldatmaca,,kandırmaca ,,şehvet için ,,menfaatler ve çıkarlar sağlamak için yapıldığını anlayın.Oruç ortalama 4000 yıllık bir arrap geleneğidir.paganizim ve müslümanlığın devamında varolmuştur..Helese biz Türk ler müslüman olduktan sonra orucu göklere çıkartmışız..

Allahıma şükürler olsunki ben oruç neyin le alakam yok..

Küçük Kız Çocuklarıyla Evlenmek İnsalık Suçudur.
Alıntı ile Cevapla
  #14  
Alt 14-07-2013, 16:18
ALKA - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ALKA ALKA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 12 Feb 2010
Bulunduğu yer: Berlin
Mesajlar: 5.990

Başarı Ödülü 

Standart

Din adamı yanlış bir şey söylememiş. Söyledikleri gayet makul. Sağduyu sahibi herhangi bir Müslüman dahi bütün gün bir yudum suya hasret kalmanın ne ruha ne de bedene bir yararı olamayacağını anlayabilir. Ruhu terbiye etmek, aç olanları anlamak ve empati göstermek için asıl olan şey yemek yememek, su içmemek değil. Din adamı sadece bunu dile getirme cesareti göstermiş.
Alıntı ile Cevapla
  #15  
Alt 14-07-2013, 16:33
Ahlaksız - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ahlaksız Ahlaksız isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Jul 2012
Mesajlar: 8.492
Standart

ALKA´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Din adamı yanlış bir şey söylememiş. Söyledikleri gayet makul. Sağduyu sahibi herhangi bir Müslüman dahi bütün gün bir yudum suya hasret kalmanın ne ruha ne de bedene bir yararı olamayacağını anlayabilir. Ruhu terbiye etmek, aç olanları anlamak ve empati göstermek için asıl olan şey yemek yememek, su içmemek değil. Din adamı sadece bunu dile getirme cesareti göstermiş.
Ruhu(?)nasıl terbiye ederiz?
Tabi ki okuyarak..Okudukça düşünürüz,düşündükçe okuruz..Bu süreç bizim empati yapmamızı,yani kötü bir insan olmamızı engeller..Ancak bu şekilde kendimize çekidüzen verebiliriz..
Peki,Kuran'da oku deniyor mu?
Hem de ilk ayette..
Peki okumak farz mı?
Hayır,bilakis okuyan kız çocukları okuldan alınıyor..Okumaya çalışan erkek çocuklarına da hiç bilmedikleri bir dilin metinleri ezberletiliyor..

Ders çalışmayan bir çocuğa ebeveyninin ''ders çalış'' demesinin bir faydası ol(a)mayacağını söylüyor psikologlar..Aynı minvalde düşünürsek okumayan bir insana ''oku'' demekte hiç bir işe yaramayacaktır..İşte bu yüzden Kuran'ın ilk sözlerinin oku olması ve müslümanların da okumaması gayet doğaldır..
Alıntı ile Cevapla
  #16  
Alt 14-07-2013, 22:21
upuaut - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
upuaut upuaut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 21 Jan 2010
Bulunduğu yer: Ancient Egypt
Mesajlar: 3.976
Standart Bu konuda tartışmak istiyorum!

Nevandaar´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
İslam kolaylıklar dinidir

Her din gibi islam da zamana ayak uydurmaya çalışıyor.
Mesela, şöyle bir kolaylık olabilir mi?


Bu karikatürde verilmek istenen asıl mesajı aşağıdaki camii süslemesinde görebilirsiniz:


Hazır, İslam kolaylıklar dinidir denilmişken, örneğin günümüzde 16 rekat olarak kılınan Cuma namazı başlangıçta 2 rekat (farz olarak) idi ve aşama aşama 16 rekata çıkarıldı.

(Sarayda "Medisi" yıldızlarını (Jüpiter uydularını) optik tüpünden göstermek isteyen Galileo'ya Kilise ileri gelenlerinin söylediği gibi) Bu konuda tartışmak istiyorum!

AKHENATON döneminde II. RAMSES'in Anılması

7. Yusuf babası Yakup'u getirip Firavun AKHENATON'un huzuruna çıkardı ve Yakup AKHENATON'u kutsadı.

8. Firavun AKHENATON, Yakup'a, "Kaç yaşındasın?" diye sordu.

9. Yakup, "Gurbet yıllarım 130 yılı buldu" diye yanıtladı, "Ama yıllar çabuk ve zorlu geçti. Atalarımın gurbet yılları kadar uzun sürmedi."

10. Sonra AKHENATON'u kutsayıp huzurundan ayrıldı.

11. Yusuf babasıyla kardeşlerini Mısır'a yerleştirdi; AKHENATON'un buyruğu uyarınca onlara ülkenin en iyi yerinde, Ramses bölgesinde mülk verdi.
Alıntı ile Cevapla
  #17  
Alt 14-07-2013, 22:24
HzFederal779 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
HzFederal779 HzFederal779 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 13 Jul 2013
Bulunduğu yer: Güneydoğu
Mesajlar: 26
Standart

Adam çok doğru yazıyor..Allah yok,,Din Yalan..

Küçük Kız Çocuklarıyla Evlenmek İnsalık Suçudur.
Alıntı ile Cevapla
  #18  
Alt 15-07-2013, 00:21
geldikmi geldikmi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 15 Jul 2013
Mesajlar: 29
Standart

elbet müminler içindende şeytana yardımcılık edenler çıkacaktır üstelik bunlar halkın gözünde alim olarak nitelendirilirki çıkarılacak vetfahlık şiddetli olsun
Alıntı ile Cevapla
  #19  
Alt 15-07-2013, 19:27
ozturk182 ozturk182 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 19 Sep 2009
Mesajlar: 19
Standart Bir yerden başlamak lazım...

Onlar da biliyorlar aslında bütün bu ibadet denilen olayların baş uğraşlar olduğunu. Bu sebeple insanları zor ibadetler altında dinden uzaklaştırmamak için kolaylaştıracak çözümler üretmeye çalışıyorlar.
Alıntı ile Cevapla
  #20  
Alt 15-07-2013, 21:40
upuaut - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
upuaut upuaut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 21 Jan 2010
Bulunduğu yer: Ancient Egypt
Mesajlar: 3.976
Standart Paul Brunton'un Piramitteki Deneyimi

ozturk182´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Onlar da biliyorlar aslında bütün bu ibadet denilen olayların baş uğraşlar olduğunu. Bu sebeple insanları zor ibadetler altında dinden uzaklaştırmamak için kolaylaştıracak çözümler üretmeye çalışıyorlar.
Doğrudur, tüm dinlerin birer "öğreti" olduğu günümüzde herkes tarafından bilinen bir gerçek. İranlı din aliminin yaptığı açıklama ise, İslamiyet'teki ibadet kurallarının tamamlanamadığını gösterir. Yani gerek "oruç" olsun, gerekse diğer ibadetler olgunlaşamamış. Ki yeni yeni kurallar ortaya konuluyor.

Şimdi, tüm ibadetlerin boş bir uğraş olduğu meselesine gelince, bunlar yeni yeni ortaya konulmuş şeyler değildir; binlerce yıllık uygulaması vardır. Bizi bu ibadetlerden anlayacağımız şey, ibadetlerin insanı belli bir disiplin altına almaktan ibaret olduğudur. Örneğin oruç.

Oruç insanı yeme içmeden alıkoymakla birlikte maddeten bir disiplin sağlamakla birlikte, cinsel arzu ve diğer ihtiyaçları da alıkoymakla manevi bir disiplin sağlar. Örneğin Büyük Piramit'te bu konuda yapılan deneyler son derece dikkat çekici ve üzerinde durmamız gereken olaylardan biridir.

Paul Brunton'un Piramitteki Deneyimi


Batılı mistik ve yazar Dr. Paul Brunton 1930'lu yıllarda büyük bir cesaret örneği vererek bütün bir geceyi Büyük Piramit'in içinde geçirmek üzere yetkililerden izin koparmayı becermişti. Gizemli işlere girişmeyi seven Himalayalardaki keşişler gibi uzun bir süre inziva hayatı da yaşamış olan Brunton, bu deneyimi "Gizli Mısırda Bir Arayış" adlı artık baskısı bulunmayan ilginç bir kitabında anlatmıştır:

"Brunton’un cesaretini ölçeceği o gün gelir çatar. Kendisini hazırlamak için 3 gün oruç tutmuştu. Güneş batarken piramidin girişindeki demir kapı üzerine kapatılır. Brunton bu saatten sonra artık sabaha kadar tüm karanlık saatlerden piramidin içinde kapalı kalmaya mahkûmdur. Dar geçitten ilerlemeye başlar. Bir yandan el fenerinin ışığıyla duvara akseden iri gölgesi, bir yandan da ortalıkta uçuşup duran yarasalar ürkütücü bir atmosfer oluşturmaktadır. Büyük galeriden geçer ve kral odasına girer. Bir tabutu andıran lahdin yanına oturur. Işığı söndürür ve öylece beklemeye başlar."

Meditasyon sanatının inceliklerine vakıf olan Brunton, kısa bir süre pasif ve alıcı bir zihin haline girer. Bu medidatif hali bütün bir gece boyunca sürdürmek kararlılığındadır. Piramitin içinde bulunması meditasyon yapmasını son derece kolaylaştırmış olsa gerek. Giderek Kral odasının o kendine özgü canlı atmosferi giderek iyice belirgin bir hal almaya başlar. Brunton yalnız olmadığı hissine kapılır: Sanki yaşayan ve hareket halindeki bir şey nabız gibi atarak varlığını gösteriyordu. Etrafında görünmeyen hayatın var olduğu hissi bir anda tam bir katiyet kesbetti.

Korkuya kapılan ve cesaretini yitirme tehlikesiyle karşı karşıya kalan Brunton gene de kendi ifadesiyle "kalbini saran bu tarif edilmez dehşet" ile mücadelede ve meditasyon halini bozmamaya çalışır: "Gölgesiz odada birden gölgeler bir o yana bir bu yana çırpınmaya başlardılar. Yavaş yavaş bu gölgeler belirli şekiller aldılar ve birden yüzüme yakın bir yerde son derece habis çehreler beliriverdi. Sonra karanlık bir görüntü yaklaştı ve korkunç bir tavırda ellerini kaldırarak sanki beni ürkütmeye çalıştı." Sanki tün güçler cesur Brunton'u bu gece bekleyişinden caydırmak üzere harekete geçmiştir. "En sonunda olayı doruk noktasına ulaştık. Canavar tipli elemental yaratıklar, yer altı dünyasının kötülükleri, grotesk, şeytani ve akılsız biçimler etrafımda toplandılar ve akıl almaz bir tiksindirici tavırla bana musallat oldular. Birkaç dakika içinde tüm hayatım boyunca unutamayacağım bir fenomen yaşamıştım. Bu inanılmaz manzara hafızamda aynen canlı bir fotoğraf gibi kalmıştır."

Ne var ki her şey bir anda sükun bulur. Taş odaya tam bir sessizlik hakim olur. Akabinde ortaya başka varlıklar çıkar. Bu kez Kral odasının içi kötülük ve uğursuzluk atmosferinden sıyrılarak saf ve dengeli bir havaya bürünür. Brunton dostluk dolu ve iyiliksever bir varlığın içeriye girdiğini hissetmiştir. Arkasından bir tane daha gelir. Kendisine yaklaşırlar. Uzun boylu ve beyaz harmanilidirler: "Gerçekten de beşerden farklı bir görünümleri vardı. Yarı tanrıların parlak görünümündeydiler, çehrelerini de kendilerine özgü bir huzur kaplamıştır."

Varlıklar bir süre Brunton’u gözlemlerler ve orada kalmasının başından beri yanlış bir iş olduğunu belirtirler: Brunton da diğer beşerler gibi "ölümlü ayakları için ayrılmış olan yolu" izlemiş olmalı ve piramitte kalmaya hiç çalışmamalıydı. Brunton ise cevaben kendi seçtiği yolu takip edeceğini ve geriye dönmesi için kendisini ayartamayacaklarını ifade ettiğinde, mısırlı bir yüksek rahibe benzettiği ilk varlıktan şu karşılık gelir: "Öyle olsun seçimini sen kendin yaptın, tercihlerine bağlı kal çünkü artık dönüş yoktur. Hoşça kal!"

İlk varlık gidince bu kez ikincisi yaklaşır ve Brunton'a öyle seslenir: "Oğlum gizli güçlerin yüce tanrıları seni himayelerine aldılar. Bu akşam öğenim salonuna götürüleceksin"

Bundan sonra Brunton'a taş lahtin üzerine uzanması söylenir. Brunton lahtin üzerine yatar ve ayaklarından başlamak suretiyle yukarıya doğru vücudunu bir soğukluk hissi kapladıkça tüm bedeni felç olur. Bütün şuuru idraki başında yoğunlaşır ve sanki bir girdaba yakalanmışçasına yükseldiğini hisseder ve daracık bir delikten yukarıya geçerek "bilinmeze doğru fırlatılır birden-özgürdür!"

Fizik bedenini terk eden Brunton, "duvardaki taşlarda yumuşak bir ay ışığını andıran bir parlaklıkla beliren bir hayalet gibi" o varlığın rehberliği altında piramitin diğer mekanlarına götürülür. Rehberlerin bu arada kendisine aktardığı öğretilerin bazı kısımlarını kitabında açıklamış olmasına rağmen gene de Brunton'un açıklamak istemedi ya da açıklamaması için kendisine ikazda bulunulmuş olan birçok gizli öğretinin bulunmuş olduğu aşikârdır. İşte kitabına aldığı öğretilerden biri, belki de tüm öğretilerinin bir özeti mahiyetindedir: "Büyük Piramit'in gizemi senin kendi gizemindir. Gizli odalar ve kadim kayıtlar senin kendi bünyen de mevcuttur."

Büyük Piramit'in içinde kalma rekoru kaptan G.B. Calviglia'ya aittir. Brunton’dan 100 kadar önce 1830'lu yıllarda Maltalı bir ticaret gemisinin kaptanlığını yaparken denizi terk eden Caviglia, yeni sevdası olarak Büyük Piramiti seçmişti. Ama o Kral odasında kalmadı. Kral odasının tam üstünde yer alan granit blokların ilk ikisinin arasındaki 1765 yılında burayı keşfeden Davison’un adıyla anılan kovuk benzeri boşluğu tercih etti. 90 cm yüksekliğindeki bu mekanı yarasa pisliklerinden temizleyen Caviglia, buraya yerleşti ve uzun bir süre burada yaşadı. Gizemli bir şahıstı başından geçenleri anlatmazdı. Denildiğine göre beşerin bilmesinin yasak olduğu gizemlerin sınırına kadar gelen Caviglia bu cesaretinin bedelini ödemekten ancak amacının arınmışlığı sayesinde kurtulmuştu.


AKHENATON döneminde II. RAMSES'in Anılması

7. Yusuf babası Yakup'u getirip Firavun AKHENATON'un huzuruna çıkardı ve Yakup AKHENATON'u kutsadı.

8. Firavun AKHENATON, Yakup'a, "Kaç yaşındasın?" diye sordu.

9. Yakup, "Gurbet yıllarım 130 yılı buldu" diye yanıtladı, "Ama yıllar çabuk ve zorlu geçti. Atalarımın gurbet yılları kadar uzun sürmedi."

10. Sonra AKHENATON'u kutsayıp huzurundan ayrıldı.

11. Yusuf babasıyla kardeşlerini Mısır'a yerleştirdi; AKHENATON'un buyruğu uyarınca onlara ülkenin en iyi yerinde, Ramses bölgesinde mülk verdi.

Konu upuaut tarafından (15-07-2013 Saat 21:47 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Suudi Müftü Seyh El Arifi'den fetva:Muhaliflerle ilişkiye giren cennete gider thenedos Konu-dışı 3 05-01-2013 17:25
İlaç niyetine şarap içmek tarihi gerçekmiş Ayejj Tarih 9 28-04-2009 22:17
İmamdan Şok Fetva imhotep İslam 49 18-08-2008 16:01
"Alo fetva" hattı... dolfen Konu-dışı 13 05-10-2007 23:34

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 09:29 .