Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Felsefe > Etik, Estetik, Sanat, Politika, Bilim & Eğitim

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #21  
Alt 16-02-2019, 18:34
Ahlaksız - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ahlaksız Ahlaksız isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Jul 2012
Mesajlar: 8.492
Standart

Sevgili Neva;ne dediğimi biliyorum..Tekrar edeyim,katılmıyorsanız bana,izah edersiniz..
Bir çocuk Dünya'ya geldiği an,beyni temiz bir A4 kağıdı gibidir..Yani beyinde hiçbir şey yoktur..Beyine dair her şeyimizi,Dünya'ya geldikten sonra zamanla kazanırız..Yani yeni doğmuş bir bebeğin suçluluk veya başka bir duyguyu tatması olanaksızdır..3-5 yaşındaki çocuktan bahsetmiyorum..!
Bu dediğim şeye katılmıyorsanız,beni düzeltebilirsiniz..Ben de böylelikle yeni bir şey öğrenmiş olurum
Alıntı ile Cevapla
  #22  
Alt 18-02-2019, 11:20
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

Ahlaksız´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sevgili Neva;ne dediğimi biliyorum..Tekrar edeyim,katılmıyorsanız bana,izah edersiniz..
Bir çocuk Dünya'ya geldiği an,beyni temiz bir A4 kağıdı gibidir..Yani beyinde hiçbir şey yoktur..Beyine dair her şeyimizi,Dünya'ya geldikten sonra zamanla kazanırız..Yani yeni doğmuş bir bebeğin suçluluk veya başka bir duyguyu tatması olanaksızdır..3-5 yaşındaki çocuktan bahsetmiyorum..!
Bu dediğim şeye katılmıyorsanız,beni düzeltebilirsiniz..Ben de böylelikle yeni bir şey öğrenmiş olurum
Cok garip neden tadamiyormus? Duygu metafizik degil ki, gayet de kimyasal bir durum.

Elbette ne dediginizi bildiginizden zerre suphem yok, derim ki ilk alintiladiginiz mesaji okudunuz mu? Tabula rasa'dan soz etmiyoruz ne yazik ki, soz konusu icgudusel davranislar ve deneyimler ve bunlarin ileriki yasama iz dusumleri.Yetiskinlikte ise ictepi olarak bulunuyor.

Beyniniz henuz dogmadan once olusuyor. Dolayisiyla duygu diye isimlendirdiginiz hormonlar da...

Anladigim kadariyla bebegin anne bedenindeyken mevcut yasamini reddediyorsunuz. .Maalesef temiz bir a4 kagidi degil her zaman. Makalalede bahsedilen, bebegin annesini emerken deneyledigi duygusu ve sonradan edinilen bir duygu degil her zaman. Ve yine bu durum istisnasiz her bebek icin gecerli degil. Tamamiyla anne bedeninde gecirdigi donemle ve elbette sonrasiyla da alakali ebeveynlere iliskin. Diger bir detay ise bebeklerde emme sureci degisken, henuz yeni dogmus bir bebek degil bahsedilen. Yani siz bahsetmeseniz de bazen bebekler 3 yasa kadar da emiyor. Bu da ebeveyne iliskin bir tercih.Bunu da hatirlatmaya gerek yok sanirim.

Winnicott da , Klein de benzer durumdan soz etmis. Zira bebek icin emme karin doymasiyla iliskili dolayisiyla da zevk barindiriyor, buradaki zevk kavrami istsnasiz seksuel bir zevk kavrami degil, basit ornek yetiskinler dahi ornegin bir yemegi yerken bazen dehset zevk alirlar, bebek ise daha once deneylemedigi sekilde beslenmis oluyor. Ancak burada annenin yaklasimi da onemli ve duygudurum babinda annenin bircok problemi problem olmaktan cikaracagi da belirtilmis.

Bir diger ayrinti, makalede sanatci kisiliklere iliskin islenmis konu.Sanatci kisiliklerde dongunun ters isledigini belirtmis.

Yani kisinin bir cumlesini alintilayip, devamina iliskin ne dedigini es gecerek, gorus bildirmek ne denli tutarli? Burada aslinda islenilen sadece bebek degil, annenin bebege yaklasimi da...

Epigenetik calismalar filan bunlara ne diyeceksiniz? A4 kagidinizin tozunu attiran cinsten...
Alıntı ile Cevapla
  #23  
Alt 18-02-2019, 19:01
Ahlaksız - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ahlaksız Ahlaksız isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Jul 2012
Mesajlar: 8.492
Standart

Sevgili Neva;insan beynini 3 bölüm olarak görebiliriz..1-Sürüngen beynimiz..Bu bölüm kalp atım hızımız veya vücut sıcaklığımız gibi şeyleri düzenler..2-Limbik sistem..Bu bölüm sadece memelilerde var..Hipokampus,hipotalamus ve amigdala'dan oluşuyor ve iyi/kötü tecrübeler ve duygulardan sorumlu..3-Serebrum ya da neokorteks..Dil,soyut düşünce veya bilinçten sorumlu olan,bizi biz yapan şey..

Soru(n) şu;bir insan yavrusu doğduğunda,haliyle beyni de kendisi gibi küçük oluyor..Bu küçük beyin de,haliyle neokorteks olamaz..Bu çocuğun kalbi filan da attığına göre,sürüngen beyni gelişimini tamamlamış demektir..Peki,bu bebek,limbik sistem(duygular/tecrübeler) ile mi Dünya'ya geldi?Bunu çözmemiz lazım..

Alttaki yazanlara göre,hem limbik sistemin,hem de neokorteksin doğumdan sonra gelişmeye devam ettiğini anlıyoruz;
Histogenezin son kısımlarından biri olan miyelinlenme ya da miyelinizasyon evresi 40. haftada başlar ve doğumdan sonraki 5. yaşa kadar sürer. Doğum zamanına doğru beyin artık neredeyse son halini almıştır ve değişimler çok az görünür. Fakat bu süreçte histogenez devam etmektedir.Miyelinizasyon ilginç bir şekilde türe özgü bir süreçtir ve türden türe farklılık gösterir. Bu durum, beynin ayırt edici olduğu türlerde önemli bir farklılık olarak karşımıza çıkmaktadır. Muhtemelen insanın evriminde miyelinizasyon çok büyük rol oynamaktadır ve insanı, kendisinin evrimleştiği hayvanlardan farklı kılan unsurlardan biri de miyelinlenme yapısı ve hızıdır.
İlginç bir şekilde miyelinizasyon sonrası beyin asıl ağırlığını kazanır. Miyelinizasyon tamamlanmadan önce beyin 350 gram kadardır. Bu, birçok memelinin beyin ağırlığından kat be kat küçüktür. Ancak miyelinizasyonun tamamlandığı 18. yaşta 1400 grama kadar çıkmasını sağlayabilir. Aslında miyelinizasyon 5. yaşta büyük oranda tamamlanır; ancak süreç 18. yaşa kadar devam edebilir.
https://evrimagaci.org/sinirbilim-ve...e-gelisimi-312
Şurada da insanı insan yapan beynin neokorteks bölümünün,beynin büyük bölümünü oluşturduğunu görüyoruz..Haliyle yeni doğan bebeğin beynini,sadece sürüngen beyni olarak algılayabiliriz;
Neokorteks insan beyninin kütlesinin yaklaşık %76’sını oluşturur.
https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0nsan_beyni
Şurada da,beynin 100 milyar kadar olan nöronları arasındaki bağlantının hiç kurulmadan Dünya'ya geldiğini görüyoruz;
Çocuk doğduğunda beyin; temeli atılmış, kaba inşaatı ve odaları bitmiş bir ev gibidir. Odalar arasında bağlantıların kurulması, evin içinin döşenmesi ve güzelleşmesi ise aslında hayat boyu devam eder.
https://www.sabah.com.tr/saglik/2016...yil-cok-onemli
Şurada da,duyguların doğum sonrası gelişmeye başladığı söyleniyor;
10-18. ayda ise duygular gelişir. Bu gelişme de uzun süreli bellek için büyük önem taşır.
http://www.kadinvekadin.net/anne-kar...012-04-02.html
Yani limbik sistem,anne karnındaki bebekte bulunmuyor..
Alıntı ile Cevapla
  #24  
Alt 19-02-2019, 07:58
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

Guzel de sorun dediginiz durum sorun degil, ama hop diye neokortekse atlarsaniz, singulat'i gormezsiniz. Oysa bu da limbige dahil, limbikten ayri ve bagimsiz bir kisim degil ki, adeta limbik elinizdeymiscesine geziyorsunuz? Dolayisiyla bebegin anne bedenindeki surecinde, bebek surekli ayni seviyede kalmiyor gelisim acisindan, keza dogduktan sonra da... Ayni sekilde dogdugunda beynin ebat acisindan kucuk olusu da olmazsa olmaz ve biricik olcut degil. Neye gore kistas alacaksiniz /aliyorsunuz beyni kucuk diye? Bebek soyutlama yapmaz mi demek istiyorsunuz?

Anlayabilmeniz acisindan, birebir ornek olmasa da, geriatride beyin kuculmesine sahip bir yetiskin, duygu deneyleyemiyor mu?

Makalede bahsedilen de, dogmus bebegin icgudusel davranislar gosteriyor olmasi. Geneli de degil, bir kismi, sanat uzerinden islenmis. Siz once buna bebek bilemez dediniz, sonra dondurdunuz bunlar dinci soylemler , gunahli dogma muhabbeti filan dediniz. Simdi de bebek surungen beyinlidir demektesiniz. Daha once de belirttik, duygu veya duygudurum dediginiz metafizik bir bahis degil, gayet fiziksel ve kimyasal bir durum.

Guzel makale koymussunuz evrim agacindan ama ayni sitede ustte bahsettigim epigenetik bahsi de islenmis. Onlara goz attiniz mi? Onlari da bir okuyun, bakalim diger sorulariniza cevap bulabilecek misiniz?

https://evrimagaci.org/epigenetik-ge...100-neden-2725
https://evrimagaci.org/epigenetik-5886
https://evrimagaci.org/epigenetik-et...-hastalik-7352

Konu Neva tarafından (19-02-2019 Saat 11:31 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #25  
Alt 19-02-2019, 18:20
Ahlaksız - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ahlaksız Ahlaksız isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Jul 2012
Mesajlar: 8.492
Standart

Bebek soyutlama yapamaz tabi..Burada bahsettiğimiz şey,soyutlama değil,duygu ve duygunun da limbik sistemden kaynaklandığını belirtmiştim..

Neokorteksin bebek Dünya'ya gelmeden oluşma ihtimali yok ama bu duygu konusunda,yani limbik sistem konusunda bana itiraz edebilirsiniz ama epigenetik/geriatri/singulat gibi kavramlarla olmaz bu..Bana limbik sistemin,bebek Dünya'ya gelmeden oluştuğunu bilimsel bir kaynak göstererek göstermeniz lazım..O zaman saçmalayanın asıl ben olduğumu kabul ederim ama ben böyle bir şey görmedim henüz..
Mesela Evrimağacında şöyle bir şey denmiş;
Duygularımızın bir kısmı kalıtsaldır, bir kısmı ise çevreden edinilir. Bunlar, hala süren araştırma konularıdır.
https://evrimagaci.org/duygularimiz-...imiz-vardir-47
Hangi duyguların kalıtsal olduğu veya duygu derken,neden bahsedildiği açıklanmamış..O yüzden bu söylemi tek başına bir veri olarak kabul edemeyiz..

Benim ''doğru'' söylediğimi destekleyen bir veri daha göstereyim size..Psikoloji profesörü Lisa Feldman Barrett demiş ki;
''Duygular doğuştan gelmez. Onları tecrübelerimize dayanarak oluştururuz.''
http://www.olaganustukanitlar.com/du...-nasil-olusur/
Okumadım ama okumak lazım..Şu da kitabı;
https://www.idefix.com/Kitap/Beynimi...=0001752941001
Bu kadın,evrimağacının duyguların bir kısmı kalıtsal sözlerini de açıklamış aslında..Bakınız;
Kuşkusuz beynimiz bazı hisleri yaratma konusunda son derece donanımlıdır. Ancak bunlar çoğunlukla vücudumuzun fizyolojisinden kaynaklanan basit hislere dayanır. Doğuştan gelen hisler; sakinlik, huzursuzluk, heyecan, rahatlık ve rahatsızlık gibi hislerdir. Ancak bu hisler, duygular değildir. Bu hisler, hayatımızın her anında bizimledir. Tıpkı içimizde bir barometre taşır gibi her daim bu hisleri özetleriz. Yapmamız gerekene karar vermek için dış dünyada olanlar ile içimizde olanların arasında bir köprü kurarız. İşte bu köprü, “öngörü”yü oluşturur. Bu yapıların bazıları ise duyguları oluşturur.
Konunun başından beri ne diyorum?Bir bebeğin suçluluk duygusunu bilemeyeceğini söylüyorum..Yukarıda doğuştan gelen hisler açıklanmış..Bu hisler arasında suçluluk diye bir şey var mı?Yok..Suçluluk,yazarın da belirttiği gibi bir köprü sayesinde,yani nöronlar arasında bir bağlantı sayesinde ortaya çıkabilir..Bu da doğumdan sonraki süreçte,tıpkı diğer duygular gibi ortaya çıkar..
Elimizdeki veriler şunlar;
1-Beynimizin duygulardan sorumlu olan bir limbik sistemi var..
2-Duyguların doğum sonrası oluştuğuna dair bilim insanlarının açıklamaları var..
3-Beynimizin doğum anındaki kütlesinin çok küçük olması gerçeği var..
4-Yeni doğan bebeğin yürümeyi/konuşmayı bilememesi gibi bir gerçek var..
5-Yeni doğan bir bebeğin beyninin tertemiz olduğunu söyleyen bilim insanları var..

Şunu da ben ekleyeyim..Yeni doğan bir bebek doğru düzgün hareket bile edemez..Bir süre sonra,bebek sürünmeye başlar,sonrasında emekler ve ayağa kalkar..Bebeğin ilk zamanlarda sürünmesi,beyninin limbik sistemden yoksunluğunu,yani sürüngen beyni ile Dünya'ya geldiğini işaret eder..Bebek,bu ilkel beyin üzerine işlenen verilerle duygu durumunu ortaya çıkarır..
Yani bir bebeğin suçluluk duygusunu bilebilmesine imkan yoktur..Konudaki isimler,bunu neye dayanarak söylemişler acaba?
Alıntı ile Cevapla
  #26  
Alt 19-02-2019, 23:44
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

Ahlaksiz, bu konu altindaki mesajimlarimda sana neokorteks'ten bahsettim mi? Kendi one surdugune iliskin, falanca filanca demektesin.

Olur olur bal gibi olur. Bak hala limbik elinde gezmektesin.
singulat korteks denilen su basit bilgi neye dair bahsedildigine iliskin;
https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Singulat_korteks
Veya geliskin haliyle su;
https://evrimagaci.org/ayna-noronlar-2534

Neden olmuyormus ki sana iliskin? Epigenetik calismalari hangi sebeple yok saymaktasin? Bunu aciklarsan seni anlamis oluruz.

Guzel ama koydugun diger kaynak konuya arguman degil. Duygu dedigin kimyasal kokenli. Yani sunu mu demektesin; Anne bedeninde iken bebekte kimyasal salgilama yoktur, bebek dogduktan sonra kimyasal salgilarini cevreden edinir?

Eklemis olsan bile, bebek bir kadraja hapsedilebilecek bir canli degil, gelisimi asiri hizli ve ustelik genetik dirence iliskin her bebekte degisken bu hiz.Bebegin yurume ve konusma davranisi sergileyemiyor olusu, kimyasal acidan fiziksel deneylemesine engel degil.

Zaten basindan beri soyledigin de makaleye iliskin, durumun, bireyin yetiskin yasamina iliskin izdusumleri. Ve bu sanat uzerinden islenmis ve yine bebeklerin geneli adina bahsedilmiyor, bir kismi acisindan ele alinmis.
Alıntı ile Cevapla
  #27  
Alt 20-02-2019, 17:02
Ahlaksız - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ahlaksız Ahlaksız isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Jul 2012
Mesajlar: 8.492
Standart

Sevgili Neva;detaylarda boğulmaya gerek yok..Kabaca beynin 3 bölümden oluştuğunu,ilk bölümün sürüngen,ikinci bölümün limbik,üçüncü bölümün de neokorteks şeklinde ayrıldığını belirtmiştim..Bu bölümlerdeki detaylardan,loblardan,kafatasından,ayna nöronlardan epigenetikten bahsetmemize gerek yok..

Mevzu,duygularımız ve duygularımızın da limbik sistemden kaynaklandığını biliyoruz..Amigdala'dan filan da bahsetmeye gerek yok..Ben diyorum ki,duygularımız Dünya'ya geldikten sonraki süreçte,beynimizde bulunan nöronlar arasındaki bağlantıların kurulması sonucunda oluşur..Bu konuda,bir kaç yere atıf yaptım işte..

Yukarıdaki profesör his ve duygu ayrımı yaparak,net bir şekilde konuyu ortaya koymuş..Doğuştan gelen sakinlik veya huzursuzluk gibi şeylerin,birer his olduğunu belirtmiş..Sonuçta sürüngenler de belli hislere sahip canlılar..Profesörün bu tespiti de yerinde..

Sperm ve yumurta hücrelerinin buluşması sonrasındaki 9 ayda sürüngen beyni oluşuyor,doğumdan başlayıp kabaca 6 yaşına kadar olan süreçte limbik sistem oluşuyor,bu yaşlardan 18 yaşına kadar da neokorteksin gelişimi tamamlanıyor..

Benim bildiğim/anladığım bu..

Bir itiraz olacaksa,buradan olsun..Kimyaya,epigenetiğe girmeye gerek yok..
Alıntı ile Cevapla
  #28  
Alt 20-02-2019, 18:41
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

Ahlaksız´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sevgili Neva;detaylarda boğulmaya gerek yok..Kabaca beynin 3 bölümden oluştuğunu,ilk bölümün sürüngen,ikinci bölümün limbik,üçüncü bölümün de neokorteks şeklinde ayrıldığını belirtmiştim..Bu bölümlerdeki detaylardan,loblardan,kafatasından,ayna nöronlardan epigenetikten bahsetmemize gerek yok..

Mevzu,duygularımız ve duygularımızın da limbik sistemden kaynaklandığını biliyoruz..Amigdala'dan filan da bahsetmeye gerek yok..Ben diyorum ki,duygularımız Dünya'ya geldikten sonraki süreçte,beynimizde bulunan nöronlar arasındaki bağlantıların kurulması sonucunda oluşur..Bu konuda,bir kaç yere atıf yaptım işte..

Yukarıdaki profesör his ve duygu ayrımı yaparak,net bir şekilde konuyu ortaya koymuş..Doğuştan gelen sakinlik veya huzursuzluk gibi şeylerin,birer his olduğunu belirtmiş..Sonuçta sürüngenler de belli hislere sahip canlılar..Profesörün bu tespiti de yerinde..

Sperm ve yumurta hücrelerinin buluşması sonrasındaki 9 ayda sürüngen beyni oluşuyor,doğumdan başlayıp kabaca 6 yaşına kadar olan süreçte limbik sistem oluşuyor,bu yaşlardan 18 yaşına kadar da neokorteksin gelişimi tamamlanıyor..

Benim bildiğim/anladığım bu..

Bir itiraz olacaksa,buradan olsun..Kimyaya,epigenetiğe girmeye gerek yok..
Guzel de detaylari getiren, detaylarda bogulan, indirgeyen sizdiniz, haliyle bu yonde cevaplar aldiniz. Demek ki nedir limbik kimi deneyleri koruyor. Bu yuzden bir bebegin de deneylemesine engel teskil etmiyor, buraya link veriyorsunuz ama okumadan veriyorsunuz, verdiginiz linkin ilk ic cumlesini dikkatli okuyunuz. Yazi icerigi Barrett'e iliskin yuz ve vucut dili uzerine islenmis.

Kaldi ki ne his, ne de duygu kimya ve fizik disi filan degil, oyle tanrisal, dinci,gunah vs. hic alakasi yok. Kimyaya girmeden olur mu? Siz hic hormonsuz yasayan bebek gordunuz mu?

Iste elinize igne batirdik, davranis sergilediniz, bunu bir bebek de yapabilir. Tek fark agri esiklerinizin farkli olusudur.
Neticede bebek icin de anne memesi, sizin verdiginiz linkteki pastane gibidir bir nevi, oradan beslendigini deneylemistir, sut kokusu da onu anneye iliskin gecici olarak bagimli hale getirmistir.

Yani his ve duygu ayri koklerden beslenmez.
Ikisi de kimyasal ve fizikseldir. Kaldi ki makale de dunyaya gelmis bir bebege iliskin soz ediyor. Oysa siz detaylara girmeyi tercih ettiniz. Itiraz edilmedi. Bir baska ornek, elinize yaktiginizda tepkisel davranis sergilersiniz, bir bebek de bunu yapabilir, onun poposundaki pisigin verdigi yangi ile sizin yanan elinizdeki yangi ayni seydir, esigi farklidir sadece. Iste deneylediniz, bebek de deneyledi yeniden.

Yani vermis oldugunuz link farkli birsey soylemiyor, siz kendinizce farkliymis gibi ifade ediyorsunuz. Iste makale de kimi bebeklere iliskin, sucluluk duygusunun deneylendigini ileri suruyor ama bunu yaparken genellemiyor, genetige de inkar etmiyor, sanat uzerinden ele almis ve anneye iliskin konumlandirmis. Daha once de vurguladigim gibi icgudu uzerinden gitmis.

Bu yuzden surungen, limbik, neokorteks vs. Bogulmaniza gerek yok.

Simdi soyler misiniz bize kisaca, icgudu his midir, duygu mudur? Fizik ve kimya ici midir, disi midir?
Alıntı ile Cevapla
  #29  
Alt 20-02-2019, 19:13
Ahlaksız - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ahlaksız Ahlaksız isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Jul 2012
Mesajlar: 8.492
Standart

İçgüdü histir,tabi ki fizik ve kimya bu bahsettiğimiz her şeyin temelindedir..
Alıntı ile Cevapla
  #30  
Alt 20-02-2019, 22:52
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

Ahlaksız´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
İçgüdü histir,tabi ki fizik ve kimya bu bahsettiğimiz her şeyin temelindedir..
Guzel, iste bazen his degil duygudur.
Oysa bir kisim bebeklerde mental yapi da prekosite gozlenir. Erken mental gelisim yani. Dolayisiyla makalede bahsedilen bebegi alip, armut gibi filanca gruptandir,su sepete koy diye direk genelleyemezsiniz. Butun bebeklerin torna cikisi gibi birebir ayni oldugunu savunmak, genetigi reddetmektir. Bu bilimdisidir, pediatriye, norolojiye, noroanatomiye, noropsikatriye vb. aykiridir. Vermis oldugunuz(evrim agaci) size genel sekliyle anlatir hakli olarak. Cunku biz burada ayri bir konu, tesbit isliyoruz.

Makale de bir kisim bebekleri konu etmektedir. Konu sanat uzerinden ele alinmis, (kacincidir yaziyorum)bilmem yeniden yazmaya gerek var mi?
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 11:55 .