''EL MUKKADER LA YUĞAYYER'' (Kader değişmez,değiştirilemez) - Sayfa 2

Mutezile · #11 11-09-2005, 19:06

Benu Kurayza yahudilerininöldürülmesi sırasında Muhammed buyruk verir:
''Putataparların yaşlılarını öldürün de, çocuklarını bırakın'' (Ebu Davud Cihad/121; hadis 2670- Tirmizi Siyer/29 hadis 1583.) Çocuklar, köleler ar
asında yerlerini alacaklar 'değerli mal' cinsinden görüldüğünden hayatta
kalmalarına izin çıktı. Yaşlılara alıcı bulunmadığından gereksiz yük olacakl
ardı.Öldürülecek olan yüzlerce yahudi elleri BAĞLI uzunca bir çukurun önü
nde öldürülmeye hazır bekletiliyordu. Yine de müslüman öldürücü gurubu
adamakıllı yorulmuştu, adam kesmekten:'' Herkes bitkin bir duruma gelmişti yahudi kesmekten. Başlarında peygamber ve damadı Ali vardı.
Bu sırada peygambere dil uzattı diye bir kadın öldürülür.'' (Buhari, Kitabul Meğazi/30 tecrid hadis no 1591 - Müslim/Cihad 1768 nolu hadis - Tirmizi/
Siyer ve Ebu Davud/Cihad 2671 nolu hadis.). Bu çocuklarla ilgili 'Hayatları
nı bağışlayın' Hükmünden ne var ki çabuk vazgeçilir. bundan sonraki gece baskınlarında yine kafirler toptan kılıçtan geçirildiğinde, evler yakılıp yıkıld
ığında öldürülenler arasında KADINLAR VE ÇOCUKLAR da bulunmaktadır.
(Ebu Davud Cihad/102, hadis no: 2638 -İbn Mace Cihad, hadis no: 2840 -
Tirmizi/Siyer 1570 ve Ahmed İbn Hanbel 4/46). Sahih sened ve metinle
nakleden ravi'den dinleyelim:''Arkadaşlarından biriyle Peygamber arasın
da şöyle bir konuşma geçiyor:__Ey tanrı elçisi! Evlere yapılan gece baskın
larında putperestlerin kadınları ve çocukları da öldürülüyor. Ne dersin?''
__Onlar da öbürlerindendir (Kadın ve çocukların öbürlerinden farkı yok, öl
dürülebilirler)'' Ebu Davud, Cihad/121, hadis no: 2672; Tirmizi/ Siyer 19
hadis no:1570.. -TURAN DURSUN din bu3. S 68'den..
Kaynakları sergileyen, nakleden, üstün ahlaklı, ADAM gibi bir ADAMIN ka
leminden..

Mutezile · #12 03-11-2005, 13:25

Vahiy Nasıl Gelmektedir?:

Sahih-i Buhari Hadis No:2 cilt 1'den:'' Ahyanen (vakit vakit) bana çıngırak sesi gibi gelir ki bana en ağır geleni budur. Bundan zail olur olmaz Meleğin bana söylediğini iyice bellemiş olurum. Ahyanen Melek bana bir insan olarak görünür, benimle konuşur. Ben de söylediğini iyice bellerim''

İbn-i mesud rivayetine göre yine e's-Sahihlerden bir hadise bakalım:
Sahih-i Buhari cilt 1 . S.5: ''Tanrı vahiy indirmek istediği zaman gökyüzünü bir titreme alır. Gökyüzünde oturanlar bunu duyunca kendilerinden geçmiş olarak secdeye kapanırlar. İlk kendine gelen Cibril olur ve vahyi yüklenerek yere gider.''

Hz. Ayşe (r.a): '' Vahiy sırasında gözlerini kapar, başını örter, üstüne örtü örtülmesini ister, benzi kül gibi olur ya da kızarır, baygınlığa benzer bir hal geçirir, vücuduna titreme gelir, uyuyan biri gibi nefes alır, horultuya benzer şekilde şiddetli olarak nefes alıp solur ve ''vahyin inmesi'' yüzünde
n pek zahmet çekerdi.'' (Hadis no 5-aynı kaynak)

#13 03-11-2005, 18:12

konu nasıl degıstırılır bakınız:mutezıle

zaten bu yuzden burada yazılan her sey gume gıdıyor.adam dogru bıldıgını yazıp kendını tatmınedıyor bu sıtede.
.................................................. .................................................. .
arkadaslar bır sıte projem vardı uzun suredır uzerınde calsıtıgım.
adı islam -bılım veya benzerı bırsey olacak.cok ıyı arkadaslar var aramızda.sızlerdende samımı olanların bu calısmalara katklarını beklerız.(ama kuru soz degıl gercekten emek harcanmıs yazıları)(kesınlıkle ajıtatıf yazılara ıhtıyacımız yok. Kuran ve dogruluguna emın oldugumuz hadıslarle bırlestırerek buyuk bır calsıma yapmayı dusunuyoruz.baslangıc olarak 3 veya 4 dıl olacak(turkce.ıng.alm.rusca.kurtce).

cıddıysenız baglantıya gecebılırız.

(not:dın karsıtı kısıler de yazılarını gonderebılır.cevaplar ıcın sorularda lazım
belkı sıtenıze lınk verırız

Tuzbaykucbars · #14 03-11-2005, 18:57

Caba ve ugras sonuc bir onurlanma....Esenlikle KALIN ülkenizi sevin ölürcesine....

Mutezile · #15 09-04-2006, 21:34

Eskilerden, Turan Dursun kaynaklı bir derleme..

Cemal · #16 09-04-2006, 23:07

MuTEziLE abim,
1.madde sen bana açıkla-neden sen ismini böle film şekilde yazıyon???
Abim 2ç madde çok güzel bi başlık açmışın.Ama CEmaL (senin gibi yazıyom ismimi.. :wink: )
bu başlık altında bir satır bulamadı,başnıkla ilgili..
Abi bu başlık kader denişmez başlığı değilmiydin??..

Aleminyo abiyle sarmışın-mümaşat dönemi \ palazlanma dönemi..ordan sona altakke ver külah --senmi biliyon-benmi biliyom..
sen terbiyesizsin..yok yok sen daha namlı terbiyesissin..
Abim konu nooldu..Ha..? konu nerde..
Halbukim ;

EL MUKKADDER LA YUĞAYYER ..(arapçada senin yalancınız..yannışsa kabahat senin abi..)
* * * * *KADER DEĞİŞMEZ *.... DEĞİŞTİRİLEMEZ...

ABİ BU KONU BENİM ÇOK TEREDDÜTTE OLDUUM Bİ KONU..FİKİR İSTİYOM,ÖĞRENMEK İÇİN..
kader nedir,nerelere kadar değişmez,nerede değişir.??
Kader yazılıp,kalem kıyıya konmuşmudur..

çalışarak bi şey olunurmu..
Yoksam herşey kaderde yazıldığı gimi mi olur?
Kadere kırkbeş ne demektir..
Kadere doksan olursa neolur?

Abi eskiden bizim köy bakkalarında,iki cam arasında bi karton yazı olurdu bakkalın arkasına asılan.

* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *EL RIZKI TAALALLAH
BU NE DEMEKTİR ABİ..
rızkımız Allahtanmı- çalışıp çabalamaktanmı..?
Hanginden?
Garip bir yerde okumuştu.Hazret Mevlana efendimizden(sen onada pas atmıyon ama nedek?-adını ancez-kusura kalma) deniyorki.
Haz.Mevlana :

Rızkım için parnamın ucunu oynatmam..Allah ne tayin etmişse o önüme gelecektir.

buyur abi..burdan ye...?
Hani "Hiç ölmicek gibi çalış-yarın ölcekmiş gibi ibadet et"ecektik.
Acaba din avam için başka -alim için başkamı..acaba..ha..?
Benim bu konularda çok şüpem var abim..Biz başka annıyoz-alim başka annıyo..valla..

Bide bi doktor abi var -piyazcı..İsa efendimizde İnçil de diyomuşki.
"Rızkınız için niçin endişe ediyorsunuz.Kuşlara bakın ne evleri var-ne ambarları.Her sabah aç kalkarlar ve yuvalarına tok dönerler..Rabbinizin yanında guş kadar hükmünüz yokmu sanarsınız.)

Abi hadi bakalım bunu yorumna..

Abi zengine sorarsan,hıyar(afedersin) kasınır..Akıllıyım babo..Çook çalıştım..Kafam işe çok basar aslanım..
Dorumu MuTeZiLE abi..?

Benim buna ait 2 tane net örneğim var-çok farklı..
Sen beni cevapla-yazcam ondan sona abi..

Syg ve svg..imza CeMaL *(Allahım benim rızkımı açsınabi-çalışarak arpa boyu gidiliyo...)

Mutezile · #17 10-04-2006, 08:29

İslama göre her bebe müslüman doğar ve melek tarafından alnına Rızkı, Ameli, Eciri, Eceli, Zürriyeti yazılır. Bebe'nin akıbetinin aslı Ümmü'l-Kitab olan Levh-i mahfuzda saklanır diye okuyoruz kaynaklarda.

Bebenin tek tesellisi bu akıbetten kendisinin haberi olmamasıdır. Musallaya yatıncaya dek..

Oysaki senaryo hazırdır, Allah katında malumdur. Dahası, Yazgı'yı yazan melek içinde malumdur.

Ulema bu gerçeği Külli irade / Cüz'i irade ile laf kalabalığına boğmaya çalışırki...

...Müminler salih ameller işlerler ise Cennete gireceklerine kani olsun.

Oysa ne yaparlarsa yapsınlar; nihai akıbetleri Allah katında ve bazı diğer ''Sema-Sakinleri'' nazarında malumdur...

Ya nar-ı cehennemin yağlı kütüğü olmaya; ya da ''Bikri hiç izale olmayan 70 Huriye ve Gılmanlara'' nail olacaktır..

Bu islamın esaslı orta oyunlarından biridir.

Kader konusunda sağda solda okuyup okuyacaklarınızın neredeyse tamamı ''merhum Ahmet Akseki'' kaynaklı olacaktır. Onun da bu konuda kelam ederken ne denli zorlandığı Akeski'yi okuyanlarca malum..

aspartam · #18 10-04-2006, 09:29

Köfteci kardeş,dünya hayatı aşağıdaki kıssada geçen bir örnek gibi.Rızkı zahiren sen kazanıyorsun.Batınen ise Allah veriyor.Sonra nankör olmamamız için bizden ufak bir teşekkür bekliyor.Bazıları şükrediyor,bazılarıda nankör çıkıp kibirlenerek,kazandığı malın bir kısmını infak etmeyerek malını meşrulaştırmıyor ve gücünü servetini övünç kaynağı haline getiriyor.Sonra bi musibet geliyor,malından eser kalmıyor.

Onlara iki adamın örneğini ver; onlardan birine iki üzüm bağı verdik ve ikisini hurmalıklarla donattık, ikisinin arasında da ekinler bitirmiştik.
İki bağ da yemişlerini vermiş, ondan (verim bakımından) hiç bir şeyi noksan bırakmamış ve aralarında bir ırmak fışkırtmıştık.
(İkisinden) Birinin başka ürün (veren yer)leri de vardı. Böylelikle onunla konuşurken arkadaşına dedi ki: "Ben, mal bakımından senden daha zenginim, insan sayısı bakımından da daha güçlüyüm."
Kendi nefsinin zalimi olarak (böylece) bağına girdi (ve): "Bunun sonsuza kadar kuruyup-yok olacağını sanmıyorum" dedi.
"Kıyamet-saati'nin kopacağını da sanmıyorum. Buna rağmen Rabbime döndürülecek olursam, şüphesiz bundan daha hayırlı bir sonuç bulacağım."
Kendisiyle konuşmakta olan arkadaşı ona dedi ki: "Seni topraktan, sonra bir damla sudan yaratan, sonra da seni düzgün (eli ayağı tutan, gücü kuvveti yerinde) bir adam kılan (Allah)ı inkar mı ettin?"
"Fakat, O Allah benim Rabbimdir ve ben Rabbime hiç kimseyi ortak koşmam." *
"Bağına girdiğin zaman, 'Maşaallah, Allah'tan başka kuvvet yoktur' demen gerekmez miydi? Eğer beni mal ve çocuk bakımından senden daha az (güçte) görüyorsan." *
"Belki Rabbim senin bağından daha hayırlısını bana verir, (seninkinin) üstüne gökten 'yakıp-yıkan bir afet' gönderir de kaygan bir toprak kesiliverir."
"Veya onun suyu dibe göçüverir de böylelikle onu arayıp-bulmaya kesinlikle güç yetiremezsin." *
(Derken) Onun ürünleri (afetlerle) kuşatılıverdi. Artık o, uğrunda harcadıklarına karşı avuçlarını (esefle) oğuşturuyordu. O (bağın) çardakları yıkılmış durumdaydı, kendisi de şöyle diyordu: "Keşke Rabbime hiç kimseyi ortak koşmasaydım."
Allah'ın dışında ona yardım edecek bir topluluk yoktu, kendi kendine de yardım edemedi. *
İşte burada (bu durumda) velayet (yardımcılık, dostluk) hak olan Allah'a aittir. O, sevap bakımından hayırlı, sonuç bakımından hayırlıdır.
Onlara, dünya hayatının örneğini ver; gökten indirdiğimiz suya benzer, onunla yeryüzünün bitkileri birbirine karıştı, böylece rüzgarların savurduğu çalı-çırpı oluverdi. Allah, her şeyin üzerinde güç yetirendir.
Mal ve çocuklar, dünya hayatının çekici-süsüdür; sürekli olan 'salih davranışlar' ise, Rabbinin katında sevap bakımından daha hayırlıdır, umut etmek bakımından da daha hayırlıdır.
Dağları yürüteceğimiz gün, yeri çırılçıplak (dümdüz olmuş) görürsün; onları bir arada toplamışız da, içlerinden hiç birini dışarda bırakmamışızdır.
Onlar senin Rabbine sıra sıra sunulmuşlardır. Andolsun, siz ilk defa yarattığımız gibi bize gelmiş oldunuz. Hayır, bizim size bir kavuşma-zamanı tesbit etmediğimizi sanmıştınız değil mi? *
(Önlerine) Kitap konulmuştur; artık suçlu-günahkarların, onda olanlardan dolayı dehşetle-korkuya kapıldıklarını görürsün. Derler ki: "Eyvahlar bize, bu kitaba ne oluyor ki, küçük büyük bırakmayıp her şeyi sayıp-döküyor?" Yapıp-ettiklerini (önlerinde) hazır bulmuşlardır. Rabbin hiç kimseye zulmetmez. (18/32-49)

AMD · #19 10-04-2006, 10:28

Mutezile rumuzlu kişinin bu sitede yazmasının tek nedeni, kendi inanç dünyasındaki kaosları, ortadan kaldırmak.Elini vicdanına koyar ve cevap verirse, sırf kendi kalbini tarmin için bu sitede yazdığını kabul edecektir.
Kendisinin Turan Dursun Din Bu kitaplarından derlediği mümaşat-palazlanma dönemi yazısıda buna bir örnektir.
Bir müslüman, onun iddiasına cevap vermekte ne kadar aciz kalırsa, o kadar sevinir mutlu olur.Kalbi mutmain olur.Allah ve Rasulunun kini ile dolar.Dosdoğru yolda olduğuna tamamen inanır.Ne zaman kendisine birileri, diklense, cevaplar yapıştırırsa, o zamanda gider kitaplara gömülür araştırır yazı asar.
Mutezile işte bu şekil ömürünü, küfrü müdafaa ile geçirir.

Cenabı-ı Allah bizleri bu hallere düşmekten muhafaza etsin.

Esselatu vesselam Aleyke ya Rasulullah!

Mutezile · #20 20-04-2006, 08:56

Bu sitenin dışında kaç sitede yazdığımı bilmiyorsun değil mi? İslami sitelerde de üyeliğim var çoğunda. Kendimi tatmin için oraya neden gideyim? Burada açtığım topicleri neden orda açayım?

Bana atfettiğin duygular bende yok. Kin, Min.. Bir çok da müslüman, alim dostum var.

Sen insanları çabuk kategorize ediyorsun. Yanlış yapıyorsun..