sad suresindeki bu ayeti inceleyin ve yorumlayın

[mitch]

sad suresindeki bu ayeti inceleyin ve yorumlayın dinciler ve ateistler özellikle dincilerin yorumlamaları ve beni aydınlatmaları içimde kuşku bırakmamaları açısından

44. Şöyle dedik: “Eline bir demet sap al ve onunla vur, yeminini bozma.”5 Gerçekten biz Eyyûb’u sabreden bir kimse olarak bulduk. O ne güzel bir kuldu! O, Allah’a çok yönelen bir kimse idi.

burada allah batıl inançlı olmuyormu sizce eyyüb zaten allaha karşı yemin etmemişmiydi peki ozaman ne gerek vardı böyle birşeye sonra allah eyyübün güvensiz bir kişi olduğundanmı şüphelenmişti allah bütün insanların içini dışını her şeyini bilen değilmi

o ne güzel bir kuldu derken sanki bir insanın çok iyi bir yakını öldükten sonra onu metetmesine benzemiyormu allah böyle birşeye neden gerek duysun eğer bunlar bizlere örnek göstermekse o zaman birkaç kişiyi çok iyi dokunulmazlıkları olan birer kişilik olarak yaratır onlarda dünya üzerinde insanlara tam örnek olarak yaşar giderdi böyle bir insan taıyormusunuz

sanmıyorum bütün insanların zaafları mutlaka zaafları vardır o en iyi bildiğiniz kişiyi biraz aç bıraktığınızda bunlar hemen ortaya çıkacaktır ramazan ayı içinde onun için insanlar daha sinirli olmazlarmı

sap alıp vurmasına ne gerek var ben seni böyle kabul ediyorum kimseyede birşey ispat etmek zorunda değilsin diyemezmiydi dinci kardeşlerim bunları yorumlayın parlamayın beni 25 yaşında işlam olmadan önce araştıran islama geçmek isteyen biri olarak görün

bu konu hakkında güzel bilgiler verirseniz herkese faydalı olur kanaatindeyim. tabi bu eyetin önü ve arkasındaki ayetleride var onları ben buraya almadım ama sizler onlarıda muhakkak inceleyerek yorumlayın.

[spartacus]

sap alıp vurmasına ne gerek var

Ayeti yorumlayamayacağım sevgili mitch, bir yer dikkatimi çekti;

Neden sünnet olunur;
Allah'a verilen sözün tutulmasına bir işaret için....

O zamanın görenekleri mi, gelenekleri mi, evvel cahilliğin insan açısından dayandığı, yüceltilmiş sembolizmin mi diyelim ne diyeceksek, sonuç bu...

Sap alıp vurmasına bir gerek var, sözünü tutmuş olduğunu göstermek, bir simge, bir sembolik davranış...

[seyyah3441]

Sevgili Mitch,

Öncelikle Sad suresi 44. ayette geçen konunun bildiğim kadarı ile evveliyatı anlatmak isterim.
Kur an-ı Kerim deki surelerde ve bunlara bağlı ayetlerde anlatılanların *hemen tümü ya evvelce yaşandığı *söylenen menkıbelere *yada inzal dönemi içerisinde yaşanan olaylara dayanmaktadır.
Sizce sorun olarak ortaya konulmuş olan bu olayda Hz. Eyüp peygamber ile ilgili olduğu söylenen *bir olay vardır.
Rivayete göre Hz.Eyüp Allah'ı bilen ve ibadetini tam anlamıyla yerine getiren İslam bir kişi idiBurda kafanıza şu soru takılabilir ve *Hz.Muhammed öncesi yaşamış olan bir kişi nasıl İslam idi diyebilirsiniz.Bunun cevabı da *mealen"Allah indinde tek din İslam'dır" ayetinde verilmekte).
Öte yandan şeytan Allah ile konuşurken !!!
--Tabiki sana ibadet eder bak onun herşeyi var malı mülkü vs ; demesi üzerine Allah Eyüp peygamberin malını mülkünü bir yangın ile elinden aldı.
Kısaca anlatacağım *çocuklarını aldı ve en son sağlığını aldı.Eyüp peygamberin her tarafı kurtlanmıştı yaraları cerahat içinde idi.Fakat o hiç isyan etmedi hatta ve hatta *yarasından yere düşen kurdu *yerden alıp yarasının üzerine koyuyor ve Allah onun kısmetini benden vermiş ise ben yanlızca sabır ve şükür ederim diyor du.
Hanımı parasız kalınca eve ekmek almak için saçlarını satarak fırından ekmek alıyor.Ancak hanımının saçlarını kesmesi (ve bu arada şeytanın en sonunda, tabiki sabır eder bak yinede yanında hanımı var fitnesi üzerine *Eyüp peygamberin bağlılığını göstermek için Allah hanımının hakkında şeytanın *Eyup peygamberin kalbine vesvese vermesine izin veriyor)ve Eyüp peygamberin kalbine gelen vesvese sonucu hanımından *kendisini aldattığı şüphesi ile soğumasına ve bu nedenle *allah adına şart olsun ki o eve geldiğinde ona 100 sopa vuracağım demesine karşın yinede sabır göstermesi üzerine şeytan pes ediyor ve Allah 'ta Eyüp peygambere rahmetini göstererek ayağını yere vyrmasını söylüyor,yerden çıkan su ile yıkanması sonucu tüm yaraları iyileşiyor ve nerdeyse gençleşiyor.öte yandan Allah hanımının kendisine ihanet etmediğini *saçlarını satarak ekmek aldığını gösteriyor.

Ancak peygamber ve gerçek İslam olması sebebi ile sözünden hiç bir şekilde cayamayacağı için yeminini tutması gerekiyor.Vahi geliyor ve Allah o2na bu durumu kolaylaştırıyor .Yüz buğday sapını bir demet yap ve hanımına bir kere vur diyor.


Menkıbe *bu.Şimdi gelelim sonuca..

Amaç gerekçe her ne olursa olsun *verilen sözün yerine getirilmesi gerekliliği ve içilen andın tutulması zorunluluğu..........
Evet bu yönü ile güzel ama benide üzen nokta *sözünü tutmak zorunluluğunda olan bir peygamber 100 sopayı vurma şiddeti *konusunda tavizkar olsa idide böyle bir hieye kaçılarak sözün tutulması yoluna gidilmese idi.
Bende arkadaşlardan olayın bu yönünü tartışmalarını ve *fakiri aydınlatmalarını istirham edeceğim...............

Saygılarımla,

[seyyah3441]

Acele ile tam çıkarken yazmak zorunda kaldım imla *hatalarından dolayı okuyan dostlardan özür dilerim...............

[jejem]

Sad suresinin 44. ayeti çabuk uzaklaş emrinin verildiği 42. ayetinin devamıdır. Buna göre “ve eline bir tutam bitki al, onunla hemen rızık aramak için sefere çık ve hanis olma (kararsızolma, doğrudan sapma). Gerçekten Biz onu sabredici bulduk. O, ne güzel bir kuldu! Şüphesiz o çokça dönendir.”
“Ve eline bir tutam bitki al” ifadesi- 42. ayette “ayağın ile topukla,(yere vur, mahmuzla, yaya olarak hemen oradan uzaklaş) ifadesine bağlanmıştır. Ayetteki o demetin bitkinin anlamı açıkça belirtilmediği için geniş anlamlar düşünülebilir. Mesela bu ifade ile Eyyüb peygamberden yaşadığı bölgedeki bazı bitkileri alıp işaret edilen sulak ve serin bölgeye götürmesi istenmiş olabileceği gibi artık çevresinde nitelikli kimse kalmadığı için elinin altında kalan “bir tutam ot” mesabesindeki niteliksiz kimseleri alıp, onlarla sulak ve serin bölgede bir topluluk oluşturması da istenmiş olabilir.
“gerçekten biz onu sabredici bulduk. O, ne güzel bir kuldu! Şüphesiz o çokça dönendir.” (Eyyubü, Canına, malına ve aile efradına gelen musibetlere) sabredici bulduk. O ne güzel kuldu, daima Allah`a yönelir, O na sığınırdı buyuruluyor. Burada Allah onun sabrını övüyor. Yedi yıl hastalık çeken Eyyub aleyhisselam, hastalığını şikayet etseydi, Allah onu övmezdi.
*
Sevgili mitch buradan Allah`ın batıl inançlı olduğu inancı çıkarılamaz. Eyyub alyhisselam`a güvensizliği de söz konusu değildir aksine güvendiği için şeytanın onun başına müsibet getirmesine izin vermiştir. Umarım senin için açıklayıcı olmuşumdur ama bunları sen kendi başına da araştırıp öğrenebilirsin.
Tabiî ki her insanın zaafı vardır ve bunu şeytan da çok iyi biliyor ve insanların bu zaaflarını kullanıyor. Oruç tutarken veya aç kalınca sinirli olan hiç kimseyi tanımıyorum o sigara içenler için geçerli olabilir burada bir yanlış anlaşılma olmuş olabilir.

İlgili ayetlerdeki öykünün uzun versiyonu aşağıda.
http://christiananswers.net/turkish/...r/tr-job1.html

Sargon bu konuyu işlemişti. En azından kutsal kitaptaki Eyüb bölümünü. Eline bir tutam bitki al (aslı 100 değnek/sap vs) de daha ayrıntılı olarak bu bölümde. Benim düşünceme göre doğrudan Eski Ahit'in ilgili bölümüne bir gönderme var. Ama yapı olarak daha üstü kapalı ve kriptik bir dile sahip olduğu için Kuran'daki bölüm, diğer ayetler gibi bir çok anlama çekilebiliyor.

[frodo]

"Kısaca anlatacağım *çocuklarını aldı ve en son sağlığını aldı.Eyüp peygamberin her tarafı kurtlanmıştı yaraları cerahat içinde idi.Fakat o hiç isyan etmedi hatta ve hatta *yarasından yere düşen kurdu *yerden alıp yarasının üzerine koyuyor ve Allah onun kısmetini benden vermiş ise ben yanlızca sabır ve şükür ederim diyor du."

Peki sevgili seyyah bu bilgileri yani menkıbeyi nerden aldın ? Eğer kaynağın tevrat ise
Tevrat'ta Eyup bölümü hiç de böyle değil. Aksine Eyup belli bir yerden sonra isyan ediyor.
Son bölümde ise Rab kasırgalar arasından gürleyerek ona "ayar" veriyor. İlgilenen arkadaşlar
Neutrino'nun verdiği linkten okuyabilirler. Ama seyyah arkadaşımızın anlattığı menkıbenin
kaynağını merak ettim. Kuran'da değil. Çünkü kuranda bu bölüm son derce "karmaşık" ve kısadır.

Geriye ne kaldı ? Sakın ola şeyh uçmaz mürit uçurur olmasın ?

Yoksa jejem arkadaşın o da olabilir şu da olabilir türü papatya falıyla oluşmuş olmasın bu
menkıbe ?