Ömer Çelakıl şarlatandır..İddialarını zaten çoğu müslüman ilahiyatçı dahi kabul etmez dikkat ettiyseniz..
Kur'an'ın şifresi,Tevrat'ın şifresi..vs benzeri iddialar ancak bu inançların sahiplerinin iddialarını kanıtlama uğraşından ileri gelir...
Kur'an'da hiçbir mucize olmadığı gibi(mucize iddiaları çeşitli ingilizce sitelerde ayrıntılarıyla çürütülmüştür) şifre falan da yoktur...Kurandakine benzer iddialar tevrat için de çeşitli kişiler tarafından öne sürülmektedir.....buddhistler de kendi metinlerinn üstün mucizevi olduğunu söyler(mesela buddha'nın sözlerini einsteininkilerle karşılaştırırlar)
işte Kur'an'da bu şarlatanlıklara bir cevabım(bir haftadır özellikle bu konuyu araştırıyorum) daha sonra gerekirse ayrıntılarıyla inceleyeceğim...
Son yıllarda insanları, Kur'an'ın Tanrı'dan geldiğine ikna etmek için çeşitli numaralar yapılmaktadır....İlk önce Kur'an ayetlerini bilimsel verilere uyarlama şeklinde "mucize" arama çalışmaları oldu..Bu sözde "mucizeler" pek çok web sitesinde detaylarıyla çürütülmüştür(1) Bu sözde "mucize" arama çalışmalarından sonra Ömer Çelakıl gibi araştırmacıların, Kur'an'ın içinden "şifre" bulma yoluyla, Kur'an'ın Tanrı'dan geldiğine ikna etme çalışmaları başlamıştır...Peki Ömer Çelakıl'ın iddiaları, biraz yakından incelenince, ne gibi bir sonuç çıkmaktadır? Gerçekten de Kur'an'da DNA'ya, Halley yıldızına veya atom numaralarıyla atom ağırlıklarına işaret var mıdır? Ömer Çelakıl'a göre "evet",Pek çok ilahiyatçı profesöre göre ve konuyu yakından inceleyenlere göre "hayır"...
Çelakıl'ın argümanlarının özeti ve özü internetteki web sitesinden okunabilir..(2)
“Dna ve genetik tarihinin başlangıcı”
Başlıklı yazının altında Kur’an’da 18:65 numaralı ayette DNA harfllerinin yan yana geldiği söylenmektedir...Peki bunun ne anlamı var? Yazara göre 1865 tarihi çok önemli bir tarihtir..
1865 yılında Mendel, “Experiments on Plant Hybridization” adlı kitabını 2 toplantıda dile getirip okumuştu..Bu yapıt 1866 yılında yayımlandı....Fakat bu çalışmanın önemi ancak 1900’de Hugo de Vries, Carl Correns, Erich von Tschermak’in çalışmalarıyla keşfedilip doğrulanabildi...Mendel’in bu yapıtı genetik ile ilgiliydi...Ancak 1865 yılında DNA diye bir molekül bilinmiyordu..DNA diye birşey yoktu...DNA molekülünün bulunuşu yani ilk keşfi ancak 1869 ila 1890 yılları arasına denk gelmektedir....Yani 18:65 numaralı ayetin dolayısıyla 1865 tarihinin DNA ile ilgisi yoktur...Sadece Mendel’in genetik ile ilgili çalışmasını toplantılarda okuduğu tarihtir....Dolayısıyla Çelakıl’ın yorumu oldukça zorlamadır...
Şimdi 18:65 numaralı ayetin Arapçasına bakalım:
“Fe veceda abdem min ıbaDiNA ateynahü rahmetem min ınDiNA ateynahü rahmetem min ınDiNA ve allemnahü mil ledünna ılma”
Yani “ıbadina”, “ındina”, “ındina” kelimelerinin “DİNA” kısmını alıp “DNA harflari ardarda tekrarlanıyor” deniliyor....
İşin ilginç yanı eğer bu mantık ile düşünürsek BAŞKA AYETLERDE DE “DNA” harfleri ardarda geliyor...Onlar hakkında neden hiçbir yorum yok?
Mesela:
Meryem suresinin 63. ayeti:
“Tilkel cennetülletı nurisü min ıbaDiNA men kane tekıyya”
Kasas suresinin 48. ayeti:
“Felemma caehümül hakku min ınDiNA kalu levla utiye misle ma utiye musa e ve lem yekfüru bima utiye musa min kabl kalu sıhrani tezahera ve kalu inna bi küllin kafirun”
Şöyle bir yorum yapılıyor:
“Evet diğer ayetlerde de DNA harfleri yan yana geliyor ama 18:65 de 3 defa tekrarlandığı için bu nedenle birşey denmek isteniyor”
Görüldüğü gibi yorumlar son derece zorlama...Pek çok ayette DNA harfleri (indina,ibadina) yan yana tekrarlanıyor ama 18:65 de 3 defa gelmiş..Indina ve ıbadina kelimeleri de kullanılmış...Bu nedenle mucize olmalı deniyor...Aramaya başlanıyor... 1865 tarihinin DNA molekülü ile hiçbir ilgisi yok..onun yerine Mendel’in 1865 yılında toplantılarda okuduğu ancak 1866 da bastırdığı...(başka biri de çalışmalarını yaptığı tarihin 1864 olduğunu söylüyor ama 1865 yılında okunmuş) önemi ise anca 1900 lerde keşfedilip ortaya çıkmış, hipotez doğrulanmış genetik yasalarına/konularına değiniliyor...Sonuçta ortada hiçbir mucize ya da şifre yok ama son derece zorlama yorumlar ve mantık yürütmeler var..
“ÖNEMLİ BİR MUCİZE: HALLEY YILDIZI VE 76 YIL”
Başlıklı yazının altında ise söylenen yahut yapılan son derece zorlama yorum şu: Halley yıldızının dönüş süresi 76 yılmış, H-A-L-L-E-Y harflerinin İLK TEKRARLANDIĞI ayet Enam suresinin 76. ayetiymiş...Bir de bu ayette üstüne üsatlük “yıldız”(kevkeba) kelimesi de geçiyormuş...Dolayısıyla bu mucize büyük bir mucize oluyormuş...
Peki bu H-A-L-L-E-Y harfleri nasıl tekrarlanıyor görelim:
Enam 76:
“Felemma cenne aleyhil leylü raa kevkeba kale haza rabbı felemma efele kale la ühıbbül afilın”
Burada “HALLEY” kelimesinin benzeri birşey var mı? Yok...
İddia edilen kısım: “aleyhil leylü raa kevkeba”
Kevkeba yıldız anlamına geliyor..onun hemen öncesinde “aleyhil leylü raa” kelime grubunun “halley” ile ne ilgisi hiçbir ilgisi olmadığı açıktır... Yukarıdaki kelime nasıl tekrarlanıyor? “Aleyhil leylü” den “hALLEY” çıkar mı? “Aleyhil” kelimesinin 5. harfinden “h”yi birinci harfinden “a”yı sonuncu harfinden l yi ikinci kelimeye dönüp “leylü” den tekrar “l” yi yine birinci kelimeye dönüp “Aleyhil” kelimesinin 3. harfini sonradan dördüncü harfini alırsak ancak HALLEY kelimesini görüyoruz) tabi ki bu yöntemle içinden “Halley” kelimesi çıkaramayacağımız bir kitap yoktur.....bu kadar zorlama bir yorum ile nasıl mucize olduğu iddia edilebilir? Anlamak gerçekten çok zor...Bir de bu aşırı zorlama yorum yetmezmiş gibi bu yöntemle içinden “HALLEY” kelimeleri çıkarabileceğimiz çok ayet vardır Kur’an’da zaten yazıda da itiraf edilir bu...Neden diğerlerinde “hAlley”e ilişkin bir yorum yapılmıyor da bu ayette yapılıyor? Sadece “ilk” olduğu için mi? Nasıl “halley” kelimesi çıkartılabiliyor?
Görüleceği gibi ortada mucize olmadığı aşikardır...
“Güneş hidrojen ve helyumdan oluşur”
Başlıklı yazının altında güneşin %90’ından fazlasının H ve HE simgeli atomlardan oluştuğu söyleniyor...Güneş suresinde (Şems) ayetlerin hepsinin H ve HE ile bittiği söylenmektedir...
Şems suresine bakalım:
“1 Veşşemsi ve duhaha
2 Velkameri iza telaha
3 Vennehari iza cellaha.
4 Velleyli iza yağşaha.
5 Vessmai ve ma benaha
6 Vel'ardı ve ma tahaha.
7 Ve nefsin ve ma sevvaha.
8 Feelhemeha fücureha ve takvaha.
9 Kad efleha men zekkaha
10 Ve kad habe men dessaha.
11 Kezzebet semudü bitağvaha.
12 İzinbe'ase eşkaha.
13 Fekale lehüm resulullahi nakatallahi ve sukyaha.
14 Fekezzebuhü fe'akaruha fedemdeme 'aleyhim rabbühüm bizenbihim fesevvaha.
15 Ve la yehafi 'ukbaha.”
Bir kere Güneşin o elementi “he” değil de “HA” olsaydı çok daha tutarlı olurdu..Ama element “HE” hadi yukarıdaki ayetler “He ile bitiyor” yorumunu yapalım..
Güneş hidrojen(H) ve Helyum(He) dan oluştuğuna göre yukarıdaki ayetlerin de hem H ile hem de “HA” (HE) ile bitmesi gerekirdi Ama ayetler sadece “HA” ile (he/helyum) ile bitiyor yani hepsi “AHA” ile bitiyor “H” ile biten ayet yok...Çelakıl’ın mantığıyla gidersek Kur’an’ın güneşin sadece helyum’dan oluştuğunu söylediği ve HATA YAPTIĞI sonucuna varırız...Böylece bu iddia da çürümüş oluyor...
“Ay ile dünya arasındaki mesafe” başlıklı yazının altında
“Surenin başlığı olan "Ay" kelimesi ile "Dünya" kelimesi arasındaki harfler toplam 333 adettir ve araya tam olarak 111 adet Ay kelimesi sığmaktadır. Çünkü Arapça'da Kamer(Ay) kelimesi 3 harften oluşur.
Aynı şekilde gezegenimiz Dünya ile Ay arasına da ortalama 111 adet Ay sığmaktadır yani aradaki mesafe Ay çapının toplam 111 katıdır”
Deniyor...
Yakından incelendiğinde:
Dünya - Ay mesafesi merkezden merkeze ortalama= 384,400 km
Dünya Çapı: 12,742 km
Ay Çapı: 3,476 km
Dünya Ay arasındaki boşluk mesafe = 384000 - 12742/2 - 3476/2 = 375891 km
Buraya sığan ay adedi = 375891 / 3476 = 108.14 adet
Çelakıl, Dünya ay mesafesini (yani ayın merkezinden dünyanın merkezine olan mesafeyi) almıştır ,ki bu mesafe değişkendir. 363,300 km - 405,500 km arası elips bir yörüngedir. Bunun ortalama değeri 384,400 km'dir
Çelakıl, bu değeri almış ayın çapına bölmüş.
Yani 384,400/3,476 = 110.58 bulmuş bunu da 111'e yuvarlamış.
Sonra da "... gezegenimiz Dünya ile Ay arasına da ortalama 111 adet Ay sığmaktadır" demiş.
Halbuki dünya ile ay arasındaki boşluk mesafesi = Ayın merkezinden dünyanın merkezine olan uzaklık - Ayın yarıçapı - Dünyanın yarıçapı şeklinde hesaplanmalıydı....
(1)
http://www.answering-islam.org/Quran/Science/index.htm
http://www.answering-islam.org/Science/index.html
http://www.islamacevap.net/modules.p...article&sid=60
http://www.islamacevap.net/modules.p...article&sid=62
(2)
www.kuranca.com