Giderek kutuplaşan dünyamızda kendi görüşlerimize uyan bir bilgiyi/haberi öğrendiğimizde bu bilgiyi anlatacağımız kişilerin de daha çok kendi görüşlerimize yakın kişilerden olacağı pek muhtemeldir. Aynı şekilde sosyal medya üzerinde de daha çok bu görüşlere yakın olan paylaşımları yapmamız da şaşırtıcı olmayacaktır. Bizden bu bilgiyi alan/paylaşımlarımızı gören kişinin ise verdiğimiz bilginin doğruluğunu araştırması ve bilgiyi onaylaması ise pek görülmüş bir durum değildir. Konuştuğumuz/paylaştığımız kişi ise bilgiyi benzer ya da karşıt düşüncedeki birine aktarırsa, karşıt düşüncedeki kişiler bu bilgiyi derhal reddedip kendisine farklı türde bir anekdot yaratacak, benzer düşüncedeki kişiler bu bilgiyi başka birine tekrar edecek ve benzer düşüncedeki insanların bu tekrarları artık gerçeğin imkansız bir versiyonunu dahi gerçek sanabilecekleri bir hale dönüştürecektir. İşte sosyal yaşamın doğal bir işleyişi olan bu kulaktan kulağa oyununun adı "yankı odası etkisi"dir.
Yankı Odası Etkisi aynı düşünce etrafında birleşen insanlara sunulan bilginin o düşüncenin etrafında bulunan sınırlı alanda kalması, aynı görüşteki düşüncenin pekiştirilerek hiç sorgulanmadan benimsenmesi ve gerçeğin kendisinin inanılmaz bir haline dönüşmesidir. Böyle bir etkinin varlığında karşıt düşünceler baskılanır, susturulur ya da kendilerine bir forum bulamazlar.
Devamı...