Kuranda çelişkili ve yürürlükten kaldıran ayet var mıdır ?

alpeerkara · #1 22-05-2014, 21:11

Evet videoda sorulan soru bu arkadaşlar.

Ayet bulamayacağımızı yine kurandan örnek vererek açıklamaya başlıyor.

"Hâlâ Kur'an'ı düşünüp anlamaya çalışmıyorlar mı? Eğer o, Allah'tan başkası tarafından (indirilmiş) olsaydı, mutlaka onda birçok çelişki bulurlardı." (Nisa Suresi, 4/82)

sonra devam edip yürürlükten kaldırma olayına geliyor.

"Biz herhangi bir âyetin hükmünü yürürlükten kaldırır veya onu unutturur (ya da ertelersek), yerine daha hayırlısını veya mislini getiririz. Allah'ın gücünün her şeye hakkıyla yettiğini bilmez misin?"

Ve her şeyi bilen bir tanrıysa neden ilk önce daha hayırlı olan ayeti vermiyor da yürürlükten kaldırmaya çalışıyor orası da ayrı konu tabiki.

"Biz herhangi bir âyetin hükmünü yürürlükten kaldırır veya onu unutturur (ya da ertelersek), yerine daha hayırlısını veya mislini getiririz. Allah'ın gücünün her şeye hakkıyla yettiğini bilmez misin?"

Ayetini bu insan önceki kitaplar kastedildiği anlamını çıkarıyor. Yani İncil ve Tevrat. Allah onların yerine daha hayırlı olanı Kuranı göndermiş.

"Kadınlarınızdan fuhuş (zina) yapanlara karşı içinizden dört şahit getirin. Eğer onlar şahitlik ederlerse, o kadınları ölüm alıp götürünceye veya Allah onlar hakkında bir yol açıncaya kadar kendilerini evlerde tutun (dışarı çıkarmayın)." Nisa 15

"Zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine yüzer değnek vurun. Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız, Allah'ın dini(nin koymuş olduğu hükmü uygulama) konusunda onlara acıyacağınız tutmasın. Mü'minlerden bir topluluk da onların cezalandırılmasına şahit olsun."
Nur 2

Soru olarak da bu geliyor çelişme var mı diye. Adam burada Allah onlar hakkında bir yol açıncaya kadar kendilerini evlerde tutun dediği için bir çelişme yok diyor yani Allah yol açmış oluyor nur 2 ile.Şimdi Allah düşünmüş taşınmış karar vermiş mi oluyor? Böyle bir tanrı tasviri ne kadar doğrudur? Sonrada alkol örneğini veriyor. Aşamalı olarak yasaklanmasını. Ama açıklamıyor neden aşamalı yasaklanıyor. Önce yasaklanmazken Tanrı sonradan fikir mi değiştiriyor.

Hasan Akçay · #2 23-05-2014, 15:05

Adam burada Allah onlar hakkinda bir yol açincaya kadar kendilerini evlerde tutun dedigi için bir çelisme yok diyor yani Allah yol açmis oluyor nur 2 ile.

Video benim bilgisayarimda açilmiyor. O yüzden olsa gerek, ne dediginizi anlamadim. Lütfen açiklar misiniz. 4:15'teki sevicilik ile 24:2'deki zina arasinda ne gibi bi bag kurdunuz ki bu iki ayet arasinda çeliski var diyorsunuz?

Bi de Nûr 2'nin bu çevirisine göre Allah zina yapanlarin her birine gûya degnek vurun diyormus.

Oysa Allah sözünü Arapça metinde söylüyor. Orda degnek yok. Allah'in dedigi celde. O ise agaçtan yapilan DEGNEK degil deriden yapilan KAMÇI olabilir. Çünkü celde "cild"den yapilan bi sey. Cild = deri.

Arti, Allah vurun da demiyor. Onun dedigi feclidû. Yani? Infaz, mahkumun cildi ile SINIRLI kalacak. Eger "celdeleme"nin etkisi derinin altina ulasirsa haddi asmis olur.

Bu gerçegi göz önüne alan Mevdudi, Hayrettin Karaman gibi yorumcular çok ilginç ve komik önerilerde bulunuyorlar. Gerektiginde konusuruz, Allah isterse.

*

Allah'in içkiyi asamali olarak yasakladigi iddiasi ise Allah'a iftiradir. Allah içkiyi 5:90'i vahyederek bir çirpida yasaklamistir. Yani 5:90'nin indirilisi ne kadar vakit aldiysa içkinin yasaklanmasi ancak o kadar vakit almistir.

Içkiyle ilgili öteki ayetlerde ise içkinin yarar ve zaralarindan söz ediliyor, ki her zaman geçerlidir. Mâide 90 ile ve bir birleriyle niçin çelisip te iptal edilsinler?

Büyük · #3 23-05-2014, 16:35

Nur 2 ile yol açıyor da nisa 16 dan sonra 10 sure geçiyor,Nur suresinin 2. ayeti yazılana kadar.Zaman olarak bilemiyorum ,yani 1 Yılmı ? 3 Yılmı fakat bu arada zina yapılırsa ne olacak.Nur 2 nin gelmesi mi beklenecek, olanlamı yetinilecek.

Ha değnek vurmuşun ha kamçı ne farkeder.
Mahkumun cildi ile sınırlı kalacaksa ,hafif bir ceza ise ,mümünlerden bir toplulukta cezalara şahit olsun ,acıması tutmasın yazmış ,bu nasıl anlaşılacak.Acıma gerektirecek kadar cezai infaz sergileniyor,daha ne olsun.

Hasan Akçay · #4 24-05-2014, 11:42

Büyük´isimli üyeden Alıntı

Mahkumun cildi ile sınırlı kalacaksa, hafif bir ceza ise mümünlerden bir topluluk ta cezalara şahit olsun, acıması tutmasın yazmış, bu nasıl anlaşılacak. Acıma gerektirecek kadar cezai infaz sergileniyor, daha ne olsun.

Feclidû, celdeleyin demek, cilde vurun.

Mevdudi’nin aciklamasi,
Nûr sûresi dipnot 2.23:

Kamcilamanin niteligi ile ilgili degini, Kur’ân’in feclidû emrindedir. CELD deri anlamindaki "cild"den türemedir. Bu yüzden tüm dilciler ve müfessirler buradan, kamcilamanin etkisinin deriyle SINIRLI kalip alttaki ete gecmeyecek sekilde olmasi gerektigi anlamini cikarmislardir.

Deriyle SINIRLI…

Oysa
hiç acimadan
insanlara 100 degnek vurdugunuzda
onlarin deri altini etkilememeniz
mümkün degil.

O yüzden

1.Kamçidan baska araclar kullanilabilir, diye fetvalar veriliyor. Örnegin Hayrettin Karaman’in önerisi: bir tür dis fircasi olan misvak:

Bazi alimlere göre sopa SEMBOLIK olup vuruslar, dis temizlemekte kullanilan MISVAK gibi bir seyle dahi yapilabilir. (Yeni Safak, Nisan 1, 2007)

Zina yapanlari bunlarin hangisiyle dövsek acaba?

Nisan 1 sakasi gibi, degil mi. Allah askina, attiginiz dayagin araci dis fircasidir; aciyacaginiz tutsa ne yazar tutmasa ne yazar.

Allah’in
"Aciyacaginiz tutmasin" derken
dis fircasiyla adam dövmeyi kastetmedigini anlamak icin
bi gidim ciddiyet yeter.

2.Vurusun orta siddette olmasi (Mevdudi):

Kamçilama da orta siddette olmalidir. Hz Ömer kamçiyi vurana, "Kendi koltuk altini göstermeden vur!" derdi. Yani tam bir güçle vurmak için kol alabildigine kaldirilmaz. (Ahkâm’ü-Kur’an, Ibn’ül-Arabî, II:84 ve Ahkâmül-Kuran, el-Cessas, III:332)

Iyi de ciddiyet BUNUN neresinde? Sanki orta siddette deprem öneriyor uydurulan dinin alimi: orta siddette vurusmus; uydurulan dinin infazcisi kendi koltuk altini göstermeyecek, yalnizca dirsekten berisini kaldirarak vuracak imis, yumusak yumusak.

Oysa Allah
"Acimayin!"diyor:

O ikisine aciyacaginiz tutmasin, lâ te’huzkum bihimâ ra’fetun…

Acik ve net.
Allah’in sözünü ettigi acimama,
etkisi deriyle SINIRLI vuruslara degil
daha ciddi bir cezaya yöneliktir:

ve o ikisinin infazini
inananlardan bir bölük
izlesin -Vel yeşhed azâbehumâ tâifetun minel muminûn…

Iste bu.

Indirilen dinde
zina yapanlara
bir degil iki yaptirim
uygulanir:

1.etkisi deriyle SINIRLI dayak
2.infazi inananlarin izlemesi

ASIL ceza teşhirdir. Ve dogal cezadir bu. Çünkü zina yapanlar irza saygili imisler GIBI davranarak inananlari aldatmistir. Zararin giderilmesi icin dogal cezanin uygulanmasi ve o irz düsmanlarinin gerçek yüzlerinin halka gösterilmesi gerekir (16:126).

Iste bunda aciyacaginiz tutmasin.

Zina yapani teşhir edersem esi, cocuklari, dostlari ondan uzaklasir; garibim yalniz kalir demeyin. Müsterileri ondan alis verisi keser; garibim aç kalir... demeyin.

Kisacasi ASIL ceza, itibar kaybidir.

100 vurusun islevi ise
insanlarin
ASIL cezaya tanik olmalarini saglamak.

Etkisi cildle SINIRLI kalmak sartiyla
cilde yapilan 100 vurus
cezanin kendisi degil yalnizca aracidir.

Ve araclar degisebilir. Örnegin 100 celde yerine TELEVIZYONDA teşhir.

Büyük · #5 23-05-2014, 16:39

Kuran kendi içersinde tutarsızlıklarla dop dolu insan yazması kitaptır.
Muhammedin günlük siyasi çıkarlarını ,gereksinimlerini karşılamak amacıyla yazılmıştır.
Bundan dolayı farklı zamanlara ve ihtiyaçlara yönelik cevap verme üslubuyla donatılmış

Kitapta biz bir ayetin hükmünü kaldırırken ,ondan daha hayırlısını getiririz safsatası da bundandır. Muhammedin zamana göre değişen çıkarlarına , daha da uygun olanı ortaya koyabilmek adına yazılmıştır.

Söylediklerinin bir birini tutmaması ,tavsiyelerinin bire bir uyuşmaması bu tutum ve davaranış bozukluluğuna itmiştir kendisini.

Kuranda hükmünün kaldırılmış olduğu ayetlerin bulunduğu ,yerine daha iyilerinin getirildiği ayetlerin olduğunu yazar.

Fakat bunların yani kaldırılanların hangi ayetler olduğu , yerine getirilenlerin hangileri olduğu açıkca belirtilmez.
Hangileri olduğunu anlayabilmek için baştan sona dikkatli okumak gerekiyor.
Muhammedin değişen şartlara göre ayarlamalar yaptığı aşağıda yazılanlardan da anlaşılmaktadır.
Nisa 15:
Kadınlarınızdan fuhuş (zina) yapanlara karşı içinizden dört şahit getirin. Eğer onlar şahitlik ederlerse, o kadınları ölüm alıp götürünceye veya Allah onlar hakkında bir yol açıncaya kadar kendilerini evlerde tutun (dışarı çıkarmayın).
Nisa 16 :

Sizlerden fuhuş (zina) yapanların her ikisini de incitip kınayın. Eğer onlar tövbe edip ıslah olurlarsa, onları incitip kınamaktan vazgeçin. Çünkü Allah, tövbeleri çok kabul edendir, çok merhamet edendir.
On sure sonra
Nur: 2

Zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine yüzer değnek vurun. Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsanız, Allah’ın dini(nin koymuş olduğu hükmü uygulama) konusunda onlara acıyacağınız tutmasın. Mü’minlerden bir topluluk da onların cezalandırılmasına şahit olsun.
Önce , zina yaptığı dört şahitle sabit olursa ,ölene kadar hapsedin ,yada Allah haklarında bir yol açana kadar ,( nedir o yol belli değil, bir yol açılırsa o yolun Allah tarafından açılıp açılmadığını kim onaylıyacak o da belli değil ) evde bekletin.
Ne yapılması gerekeceğini tam bilemeyen tanrı profili.

Daha sonra nisa 16'da bundan vaz geçip ,incitip kınayın, azarlayın ,tövbe edip zinadan dönerlerse bir daha yapmazlarsa onları af edin artık kınamaktan vaz geçin diyor.
Bir öncesinde öldüresiye hapis verirken ,bundan vaz geçiyor.

Nur 2'de bu yazılanlardan tekrar vaz geçip ,yani evde hapiste tutmaktan ,kınamaktan vaz geçip ,Allaha ve din gününe inanıyorsanız sopayla dövün başkalarıda bu cezaya şahit olsun , acımayın ha diye de tembihliyor.

İnsanların yapması gerekenler ,davranışları sorumlu olduğu konular,emirler çok daha önce ön görülüp sabit olarak yazılmamışmıydı?.Bu yazılanlar Levh-i Mahvuzda çok daha önceleri yazılmamışmıydı acaba.Yazıldı ise duruma göre ayarlama yapmak kimin haddine

Enfal 65'de kendine inananları savaşa sürükleyebilmek ,kandırmak için sizin inanlarınızdan 20 kişi onların 200 kişisine bedel onların sizden kalabalık olduğuna bakıp korkmayın diyerek insanları kandırır. Yalanları ortaya çıkınca ,yenilince enfal 66'da geçenleri yazdırıp durumu kurtarmayı düşünür.

Enfal 66: Mealin ,meali : Evet size iyi gaz verdim ama yemedi, adamlar galip geldi
fakat bunun sebebi sizdeki biraz gevşeklik. Keşke savaştan önce bilebilseydim de telef olmasaydınız.
Kuran da yazılan.
Enfal 65: Ey Peygamber! Mü’minleri savaşa teşvik et. Eğer içinizde sabırlı yirmi kişi bulunursa, iki yüz kişiye galip gelirler. Eğer içinizde (sabırlı) yüz kişi bulunursa, inkâr edenlerden bin kişiye galip gelirler. Çünkü onlar anlamayan bir kavimdir.
Enfal 66:Şimdi ise, Allah yükünüzü hafifletti ve sizde muhakkak bir zaaf olduğunu bildi. Eğer içinizde sabırlı yüz kişi olursa iki yüz kişiye galip gelirler. Eğer içinizde (sabırlı) bin kişi olursa, Allah’ın izniyle iki bin kişiye galip gelirler. Allah, sabredenlerle beraberdir.
Enfal 65 enfal 66 ile yürürlükten kalldırılıyor.
Nisa 15'i , 16 ile ,Nisa 16'yı Nur 2 ile değiştiriyor.

Bunlardan ayrı , sünnetle vacip, tevatür sünnetle vacip olanlar var.
Sünnetle vacip olan aşure orucu ,bakara 185'de ,ramazan orucuyla değiştiriyor.

Tevatür sünnet olan, namazı kılarken kıbleyi mescidi aksa kabul etmeyi bırakıp bakara 144 ile nesh etmiştir,değiştirmiştir.
Yahudi cemaatinin ,Muhammed namaz kılarken bizim kıblemizi kullanıyor ,mescidi aksa yönüne dönüyor dininin kıblesi yok diye alay konusu olunca bunu çare olarak görüyor.
Mescidi aksaya yöneldiği sıralarda Kabe sağlam olarak duruyor halbuki.

Evet dediğiniz gibi bir ayetin hükmünü kaldırırsak , unutturursak diyor.
Ayetler deriye yada herhangi bir cisme yazılmıyormu ?, unutulsa ne olur.
Yazılanlar okuyunca hatırlanmayacakmı ? .

knowledgetowisdom · #6 23-05-2014, 16:51

Kuranı nüzul sebebi ve sırası ile anlama (anlamama) ısrarından vazgeçin.

rivayetler ile; kesin olmayan bilgi ile kuran anlaşılmaz.

kuran; kuran ile anlaşılır.

Kuranda hiç bir ayet diğer bir ayeti ortadan kaldırmamıştır. Aşama aşama getirilen bir hüküm de olmamıştır. bunların tamamının kaynağı rivayetler.

Kuran iner iken bir de "elçi" vardı. O elçi kuranın nazil olduğu süreçte elbette en doğrusunu yapmıştır. İnsanlara yol göstermiştir.

Ancak şu anda o dönemde neler olup bitiiğine dair elimizde sadece rivayetler var. 200 sene sonra oluşmaya başlayan rivayetler.

Kuranın neresinde " sizden öncekiler ne yapmışsa onu araştırın öğrenin de siz de aynısını yapın" yazar?

Bilakis " atalarınıza körü körüne uymayın, düşünün, akledin, tedebbür edin, tefekkür edin" yazar.

---

zina meselesi ile ilgili temel hükümler nur suresi 2-3-4-5'te verilmiştir.

Nisa 15 'de "fuhuş" yapan kadınlardan bahsediyor. orada "zina" durumundan bahsedilmiyor. (Fuhuş toplumsal bir sağlık tehlikesi taşır. )

O yüzden nur 2-3-4-5 ile nisa 15'i kıyaslamak doğru değildir.

mrdragon · #7 24-05-2014, 01:09

knowledgetowisdom´isimli üyeden Alıntı

Kuranı nüzul sebebi ve sırası ile anlama (anlamama) ısrarından vazgeçin.

rivayetler ile; kesin olmayan bilgi ile kuran anlaşılmaz.

kuran; kuran ile anlaşılır.

Kuranda hiç bir ayet diğer bir ayeti ortadan kaldırmamıştır. Aşama aşama getirilen bir hüküm de olmamıştır. bunların tamamının kaynağı rivayetler.

Kuran iner iken bir de "elçi" vardı. O elçi kuranın nazil olduğu süreçte elbette en doğrusunu yapmıştır. İnsanlara yol göstermiştir.

Ancak şu anda o dönemde neler olup bitiiğine dair elimizde sadece rivayetler var. 200 sene sonra oluşmaya başlayan rivayetler.

Kuranın neresinde " sizden öncekiler ne yapmışsa onu araştırın öğrenin de siz de aynısını yapın" yazar?

Bilakis " atalarınıza körü körüne uymayın, düşünün, akledin, tedebbür edin, tefekkür edin" yazar.

---

zina meselesi ile ilgili temel hükümler nur suresi 2-3-4-5'te verilmiştir.

Nisa 15 'de "fuhuş" yapan kadınlardan bahsediyor. orada "zina" durumundan bahsedilmiyor. (Fuhuş toplumsal bir sağlık tehlikesi taşır. )

O yüzden nur 2-3-4-5 ile nisa 15'i kıyaslamak doğru değildir.

İniş sırası önemsiz mi? O zaman ona uygun kitap yazsın tarihsel süreçleri içinde barındırmasın barındırıyorsa, oraya sevgili ilkokul mezunu tanrınız set çekip desin ki, (diyemedi diyemedi dili dönmedi o yüzden sizin diliniz kıvırıyor göbek bile atıyor ey imanlı ama hayali dil tanrısına imanlı kardeşim)

Bu kısımlar sadece bu dönemdeki arapları ve peygamberimin biricik tanrısı için vereceği savaşı ilgilendirir. Nops ama ne bilsin sevgili tanrı ilerde bu araplar tüm dünyaya bu dini yaymak için kelle alacaklar...

8.65 - Ey Peygamber! Mü'minleri savaşa teşvik et. Eğer içinizde sabırlı yirmi kişi bulunursa, iki yüz kişiye galip gelirler. Eğer içinizde (sabırlı) yüz kişi bulunursa, inkâr edenlerden bin kişiye galip gelirler. Çünkü onlar anlamayan bir kavimdir.
8.66 - Şimdi ise, Allah yükünüzü hafifletti ve sizde muhakkak bir zaaf olduğunu bildi. Eğer içinizde sabırlı yüz kişi olursa iki yüz kişiye galip gelirler. Eğer içinizde (sabırlı) bin kişi olursa, Allah'ın izniyle iki bin kişiye galip gelirler. Allah, sabredenlerle beraberdir

Belli ki, bu iki ayet arasında zaman farkı var. Arka arkaya söylenmesi fazlası ile abes, zaman aralıklı söylenmesi ise tanrıyı cüce yapıyor. Nereden bakarsanız bakın dile ve insan tepkilerine gebe gariban dil tanrısı açığa çıkıyor.

Anlamayan hangi kavim, Bizim komşu Muhittin abi'nin kabilesi..

Hadis kullananların ne gibi dayanakları olabilir?

1)Allah'a ve resulüne itaat edin. Sizden emir sahibi olanlara itaat edin. Allah ve resulü bir hüküm verirse, imanlının yapmaktan başka yolu yoktur gibi sözler dizgesi.

2) Kuran gerçektende, o dönemin araplarına yönelik bir kaynaktır, ötesine değil. Bu durumda gökten yazıtsal olarak inmeyen ve koşullara göre hareket eden bir kaynağın uygulamalarını en iyi o dönemdeki insanlar yapar. Aynı şekilde bir ayetin içeriğini en iyi o dönemin insanı yansıtabilir.

3) Uygulamalar. Mesela namaz nasıl kılınır? İbadet şekilleri nasıldır?

4) Kuranda belirtilen hükmün özel durumlarda sıkıntı yaratması. Anlamsal yetersizlikleri. (mesela 2 erkek bulamazsanız 1 erkek ve 2 kadın derken 1 erkek şart mıdır? Mesela kısas hükmü sözel olarak köleye köle derken sizden köle öldürüldüyse gidip onlardan köle öldürün müdür gibi)

5) Çıkarsal mekanizma, farklılık duygusu, hükümleri genişletme isteği ile iktidarı sağlamlaştırma v.s.

İyi de kurandan destek bulamazlarsa neye yarar değil mi?

33.31 - İçinizden kim Allah'a ve Resûlüne itaat eder ve salih bir amel işlerse, ona mükâfatını iki kat veririz. Biz, ona bereketli bir rızık hazırlamışızdır.

Nisa 59: Ey İnananlar! Allah'a itaat edin, Peygambere ve sizden buyruk sahibi olanlara itaat edin. Eğer bir şeyde çekişirseniz, Allah'a ve ahiret gününe inanmışsanız onun halini Allah'a ve Peygambere bırakın. Bu, hayırlı ve netice itibariyle en güzeldir.

NUR 47. (Bazı insanlar; "Allah'a ve Peygamber'e inandık ve itaat ettik" diyorlar; ondan sonra da içlerinden bir gurup yüz çeviriyor. Bunlar inanmış değillerdir.
NUR 48. Onlar, aralarında hüküm vermesi için Allah'a ve Peygamber'e çağırıldıklarında, bakarsın ki içlerinden bir kısmı yüz çevirip dönerler.

33.36 - Allah ve Resûlü bir iş hakkında hüküm verdikleri zaman, hiçbir mü'min erkek ve hiçbir mü'min kadın için kendi işleri konusunda tercih kullanma hakları yoktur. Kim Allah'a ve Resûlüne karşı gelirse, şüphesiz ki o apaçık bir şekilde sapmıştır.

Hüküm verilmesini istediğiniz de Allah'a ve peygamberine bırakacaksınız. Lakin Allah'a doğrudan soramıyorsunuz, o içinizdekini bilemiyor gidip Muhammed'e soruyorsunuz o da icap ederse yönetici sıfatında karar veriyor icap ederse, araya tanrısını sokup günler sonra yine dilinden ama bu sefer tanrıdan cevap yazıyor.

Buna karşın yine aynı kurandan sadece kuran yeter ve peygamber sadece sözleri ileten bir elçidir üzerinden nice ayet getirilir.

Kuranın total bir yaklaşımı yoktur. Sözlerin söylediği zaman dilimleri ve etki grupları farklıdır. Bu aşamada uzun soluklu aralıklar ile dilinden sayılı satırlar döken tanrı adına, parçalı gruplara seslenirken tekrar ayetlere sarılmak farklı tarzda dil dökmek, koşula gebe kalıp dilde yaşamak kaçınılmaz oluyor.

İsteseniz de istemeseniz de, ilkel kabile büyücüsüne götürülen sorunlar karşısında, büyücü çözümlerinin nasıl büyücünün kendi inisiyatifi değil de, ruhlar dünyasından geldiğini dillendiyorsa, Muhammed'de bu özelliği kendisine adıyor. Messenger rolünü üstlenirken, tanrı mesajcının nefesine ömrüne, zamanına, şansına muhtaç.

bakkalmahmud · #8 24-05-2014, 14:18

Bu,yürürlükten kaldirilmis ayet hikayesine kafam birtürlü basmiyor,Fetvaci fetva verirken ayetlerin hepsinden faydalanmiyormu? ayetlerin yetmediyi yerde hadisleride kullanmiyormu? bu durumda yürürlükden kaldirilmis ayet nasil oluyor?,hos sohbetler.

Büyük · #9 24-05-2014, 15:16

Siz bu savunmayla anca mümin kardeşlerinizi avutursunuz.Yazdıklarınızın neresi tutarlı bilemiyorum.
Siz hiç zina yapanların ırza saygılı imisler GIBI davranarak inananları aldatanı,

o ırz düsmanlarının gerçek yüzlerinin halka gösterilmesi esnasında ,

misvakla mı vuralım, diş fırçasıyla mı vuralım , çalı süpürgesiyle mi vuralım ,yada buna benzer hafiften okşayacak nesneyle mi vuralım diye soranı gördünüz mü yada duydunuz mu.

Şeriatla yönetilen Arabistan veya Afganistan da böyle bir manzarayla karşılaşılsa cezayı alanı bırakırlar , cezayı uygulayanı döverler.Kuran ayetiyle dalga geçiyor diye.

Cezayı yumuşatma çabalarınız güzelde ,uygulama alanı bulacağını zannetmiyorum.
Koltuk altı gözükmeyecek şekilde elinin ayarını iyi dengeleyen infaz memuruna denk gelmekte işin cabası.
Maksat teşhir etmekse,utandırmak sa, meydanda direğe bağlayıp boynuna da bu kişiler zina suçu işlemişlerdir , Allahın ayetlerini hiçe saymışlardır diye yazı asılsa yetmez mi ,eşi dostu görecek nasılsa.
Maksat teşhirse , dayak nesi oluyor.

Hasan Akçay · #10 24-05-2014, 17:03

Bu, yürürlükten kaldirilmis ayet...

Yürülükten kaldirilmis diye bir sey yok.
Inananlar için
Nûr 2
ebediyen yürürlükte.

Siz
yürürlükten kaldirilmis dediniz diye
ayetler yürürlükten kalkmaz.
Biraz ciddiyet lütfen.

Fetvaci fetva verirken ayetlerin hepsinden (baska ayetlerden, HA) faydalanmiyormu?

Nûr 2 açik ve nettir.
Kendi basina yeter.

...ayetlerin yetmediyi yerde hadisleride kullanmiyor mu?

Ayakkabi boyasi satan dükkancinin
müsterilerine
"Ayakkabi boyamiz kalmadi ama nefis helvamiz var; helva verelim mi emesi gibi bi tavir bu?

Ayetler ilahîdir,
hadisler beserî.

Hadislere ayet muamelesi yapmak
şirktir.