Turan Dursun Sitesi Forumları
  #1  
Alt 18-08-2006, 16:59
jayjay jayjay isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 24 Jul 2006
Mesajlar: 368
Standart Mikail Melek

Merhaba arkadaşlar,
Değinmek istediğim konu mikail meleğin görevleri. Bir sitede bu yazıyı buldum. Müslüman arkadaşlar sormak istediğim sorulara cevap vermişler (körelmiş akıllarıyla). İlginç te örneklerle sürekli yaptıkları gibi demagoji yapmış müslümanlar arkadaşlar.


Mikail

Mikail olarak adlandırılan meleğin görevi Allah'ın canlılar için yarattığı rızıkları onlara dağıtmak ve Yüce Allah'ın tabiat olaylarıyla ilgili emirlerini yerine getirmektir. Yağmurun yağması, şimşeklerin çakması, yıldırımların düşmesi, rüzgarların esmesi, gece ile gündüzün birbiri ardından gelmesi gibi tabiat olaylarını takip etmek, Allah'ın bu konudaki emirlerini yerine getirmek Mikail adlı meleğin sorumluluğundadır.

Bu konuda akla iki önemli soru gelebilir. Özellikle inkarcı zihniyet sahipleri kendilerini haklı çıkarabilmek ve insanların kafalarını karıştırmak için bu tür sorulardan oldukça fazla istifade ediyorlar. Dolayısıyla bu soruları burada ele alarak zihinlerde oluşabilecek şüpheleri gidermek istiyoruz.

1) Bilimsel araştırmalar tabiat olaylarının belli sebepler doğrultusunda meydana geldiğini gösteriyor. O halde meleğin buradaki müdahalesi nedir?

2) Bir melek bunca yaratığın rızkını dağıtma ve bunca tabiat olaylarıyla ilgili emirleri yerine getirme işini nasıl yapabiliyor?

Önce birinci soruya cevap verelim. Yüce Allah bütün kainatı belli bir düzene sokmuş ve olayları sebepler zincirine bağlamıştır. Fakat bütün sebepleri yönlendiren, yöneten kendisidir. İnsanlar ancak sebepler zincirini görebilir ve dolayısıyla gelişmeleri buna bağlarlar. Ama o sebeplere Allah'ın iradesi ve hükmü yön verir. Yağmuru bulutlar yağdırır, ama o bulutları oluşturan, onlara yön veren, yağmur yağdıracakları yeri belirleyen Allah'ın iradesidir. Allah'ın iradesi ve gücü bütün sebepler zincirinin üstündedir. Bunu anlayabilmek için varlıklar alemindeki düzeni görmek ve iyi anlamak gerekir. Tabiatta her şeyin her zaman belli bir akış içinde olmadığını, zaman zaman beklenmedik sürpriz gelişmeler yaşandığını, bazen aylarca kuraklık yaşanmasına rağmen, bazen yağmurun tam toprakların ve bitkilerin ihtiyacına göre inmesi sebebiyle bolluk ve bereket yaşandığını, bazen de çok miktarda yağmur yağması sebebiyle her tarafta seller oluştuğunu düşünürsek sebepler zincirinin üstünde onlara yön veren bir iradenin olduğunu anlarız. Basit bir örnek üzerinde duralım. Televizyonu açmak için uzaktan kumanda aleti kullanırız. Bir kişi bu aletin tuşuna basarak birkaç metre öteden televizyona hiç dokunmadan onu açar. Böyle bir aleti hayatında hiç görmemiş ve duymamış kimseye bu konuda bilgi verilmezse televizyonun kendiliğinden açıldığını zanneder. Bu aleti tanıyan kimse de onun nasıl çalıştığını bilmiyorsa aletin varlığını ve televizyonu açtığını kabul eder ama bu işi nasıl yaptığı konusunda hayretlere düşer. Oysa bu alet kızıl ötesi ışınlar denen ve gözle görülmeyen ışınlar vasıtasıyla bu işi yapmaktadır. Varlıklar aleminde olan bitenler konusunda da insanlar farklı farklı görüş sahibidirler. Bazıları, tıpkı televizyonun kendiliğinden açıldığını zanneden kimse gibi her şeyin kendiliğinden olduğunu zanneder. Bazıları bu olaylara hükmeden bir üstün güç ve irade olduğunu kabul ederler, ama bu güç ve iradenin nasıl işlediği konusunda kesin bir bilgiye sahip değildirler. Bu gücü kabul edip de nasıl işlediği konusunda bilgi sahibi olmayanlar da ikiye ayrılmıştır: Bazıları kendi kafalarına göre yorumlar yaparak birtakım asılsız hurafeler uydurmuşlardır. Bazıları da bu hurafelerden uzak kalarak vahiy yoluyla bildirilenlere inanmayı tercih etmişlerdir. Biz söz konusu hurafelerden uzak kalmayı tercih etmeli, Yüce Allah'ın ve O'nun peygamberinin bu konuda bildirdiklerine inanmakla yetinmeliyiz.

Diğer sorunun cevabına gelince: Biz etrafımıza bakarak kendi dünyamıza ve kendi şartlarımıza göre düşünüyoruz. Melekler alemini yeterince bilmiyoruz. Bilgisayar çıkmadan önce insanlar ruhsuz bir aletin bu kadar çok çeşitli iş yapabileceğini tahmin edemezlerdi. Melekler, bizim gibi oradan oraya koşuşturarak kendilerine verilen görevleri yerine getiriyor değiller. Yüce Allah onlara belli birtakım görevler verirken bu görevleri yerine getirmelerine yetecek güç ve kabiliyet de vermiştir. Bugün bir insan bir bilgisayarın başına geçerek bir savaşı yönetebiliyor. Ama geçmişin kılıçlı, kalkanlı savaşlarına şahit olanlar böyle bir şeyi duysalardı inanmazlardı. Mikail (a.s.)'ın kendisine verilen görevi nasıl yerine getirdiğini anlayabilmek için de kendi şartlarımıza göre düşünmeyip, ona verilen güç ve kabiliyete inanmamız gerekir.

Birinci soru'nun cevabını verirken "olayı nasıl allaha bağlarız zihniyeti" görüyoruz. İlk neden dedikleri nedir yani? Bugün baktığımızda her tabiat olayı birbirinin nedeni ve sonucuyla gerçekleşiyor. Yağmur'un yağacağı yerleri Allah'ın iradesi belirlemiyor. Birazcık okul ders bilgisi sahibi olsalardı bu iddialarının aslında tartışılmaz birer saçmalık olduğunu fark ederlerdi. Sebepler zincirini de allaha bağlamış müslüman arkadaşlar. Garip te bir örnekle olayı süslemişler.

İkinci sorunun cevabında da "anlayamadığın olayları sorgulamadan allaha bağla zihniyeti" görülüyor. Bir melek mi rızk dağıtıyor? Yoksa olan olayların sonuçları mı insanlara rızk verip alıyor? Yine körelmiş akıllarıyla cevap vermeye çalışmışlar. Sorgulamadan inan zihniyeti işte.

Yorumlarınızı bekliyorum... Saygılar
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 18-08-2006, 17:20
jayjay jayjay isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 24 Jul 2006
Mesajlar: 368
Standart Re: Mikail Melek

Bir de Cemil Çiftçi'nin bir yazısı var:

Mikâil kelimesi Ahd-i Atik (Tevrat)'ta "Mikael" biçiminde geçmektedir. Mikâil'in "büyük reis", "İsrail oğullarının hamisi" (Daniel: 12/1) olduğu zikredilmektedir. İsrail oğullarını, İranlılara (Daniel: 10/13), Yunanlılara (Daniel: 10/20, 21) karşı koruyan da Mikâil'dir.

Mikâil kelimesi Kur'an-ı Kerim'de bir âyette, Mikâl şeklinde geçmektedir. "Kim, Allah'a, meleklerine, peygamberlerine, Cebrail'e ve Mikâil'e düşman olursa bilsin ki, Allah da inkar edenlerin düşmanıdır" (el-Bakara, 2/98 ) buyurulmaktadır.

Muhammed yahudileri kafir olmakla suçluyor. Aslında dikkat edilirse hep kendi allahını inkar edenleri kafir olmakla suçlamış.


Yahudilerin ve Müslümanların Mikâil hakkındaki düşüncelerini öğrenmek için bu âyetin nüzul sebebiyle ilgili bulunan iki rivayete göz atmakta yarar vardır:

1- Hz. Peygamber (s.a.s), Medine'ye hicret ettiği zaman Fedek Yahudilerinden Abdullah İbni Suriya bir kaç kişiyle birlikte gelir ve bazı sorular sorar. Hz. Peygamber (s.a.s), onların sorularını cevaplandırır. Yahudiler, cevapları olumlu bulurlar ve kabul ederler. Son olarak kendisine hangi meleğin vahiy getirdiğini sorarlar Hz. Peygamber (s.a.s)'de "Cebrail" cevabını verir. Yahudiler buna şiddetle itiraz ederler, "O bizim düşmanımızdır" derler. Gerekçe olarak Cebrail'in "Kıtal ve Şiddet", Mikail'in ise "müjde, ucuzluk, bolluk" getirdiğini ileri sürerler.

Galiba muhammed meleklerin isimlerini karıştırmış. Olayı daha detaylı başka kaynaklardan araştırmalı yani bu melek isimleri nereden gelir? İlk kim kullandı? Bunlarla ilgili turan dursun'un kitaplarında bişeyler bulunacağını umarım (islam ansiklopedisinde).



2- Yahudiler, Hz. Ömer'e sorular sorarak cevaplar alırlar. Hz. Peygamber (s.a.s)'e vahiy getiren meleği sorarlar. O da "Cebrail" der. Yahudiler "vahiy getiren Mikail olsaydı ona inanırdık" derler. Hz. Peygamber (s.a.s)'e inanmamalarının sebebini ona vahyi Cebrail'in getirmesine, Mikâil'in getirmemesine bağlarlar. Cebrail'in "azab, kıtal, şiddet", Mikail'in "ucuzluk, bolluk, refah" getirdiğini ileri sürerler.

Müslümanlar, Cebrail'in ve Mikail'in büyük meleklerden olduğuna inanırlar. Her ikisini de dost kabul ederler. Bunlardan birisine dost olup diğerine düşman olmak melekler hakkındaki İslam inancına ters düşer. Her iki melek de Allah'ın elçisidir. Allah'tan aldıkları görevleri yerine getirmekle yükümlüdürler. Bu yükümlülüğün dışına çıkmaları da mümkün değildir. Allah evrende meydana gelen olayların (tabiî olayların) idaresini Mikail'e vermiştir. Tabiat olaylarını idare etmek, yağmuru yağdırmak, rüzgârı estirmek böylece, bitkilerin üretimini sağlayarak, insanların ve diğer canlıların rızıklarını tayin etmek Mikail'in başlıca görevleridir.

Cemil ÇİFTÇİ
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 18-08-2006, 17:27
jayjay jayjay isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 24 Jul 2006
Mesajlar: 368
Standart Re: Mikail Melek

Bir de hadis:

Bir gün Rasulullah (s.a.v) Efendimiz, Hz. Cebrail'e: "Ne oluyor, ben Mikâil'in güldüğünü hiç görmedim" diye sorunca, Cebrail (a.s): " Cehennem yaratıldıktan sonra Mikail hiç gülmedi."cevabını verdi. (Ahmed, Müsned, III, 224; İbnu Abdilberr, et- Temhid, V, 9.)

Buradan diğer meleklerin arasıra güldüğünü anlıyoruz. Muhammed meleklerle ilişkiyi artırmış. Bence Muhammed şizofren gibi gözüküyor. Peygamberlik oyununa kendini fazla kaptırmış.
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 18-08-2006, 17:38
sargon - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
sargon sargon isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Onur Üyesi
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 01 Aug 2005
Bulunduğu yer: Isvicre
Mesajlar: 6.665

Onur Üyeliği Başarı Ödülü Başarı Ödülü 

Standart Re: Mikail Melek



Bu resim Muhammed'in Mekke'ye melekler eşliğinde gidişini gösteriyor.

http://en.wikipedia.org/wiki/Mikail

Sevgili jayjay,

Şu melekleri bizim için biraz araştırsana. İngilizce epey kaynak var. Wikipedi'de verilen kaynaklar da başka kaynaklara götürüyor.

Melekler bence çoktanrılı dinlerin tanrıları. Tek tanrılı dinlerde bunlar meleklere dönmüş. Ama herbirinin tek tek evrimini izlemek o kadar kolay bir işi değil. Belki bazıları imkansız ama en azından tek tanrılı ortadoğu dinlerindeki evrimi izlenebilir. Özellikle Archonları biz nerdeyse hiç bilmiyoruz. Bunlarla ilgili bilgiler de var wikipedi de. Keşke İngilizce ve Almanca wikipedi'deki bu tür maddeler türkçeye de çevrilmiş olsaydı.

"Daha önce ben televizyona bakıyordum, şimdi televizyon bana bakıyor
Mısırlı bir gösterici
http://sargon.blogcu.com/
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 17-02-2015, 18:58
Buzul Buzul isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 22 Jan 2015
Mesajlar: 112
Standart

“Kim Allah’a, meleklerine, peygamberlerine, Cebrâil’e ve Mikâil’e düşman olursa bilsin ki, Allah da inkârcı kâfirlerin düşmanıdır.” (Bakara, 2/98)

Mikail Kuran da tek bu ayette geçiyor,doğa olaylarından sorumlu olduğu felan yazmıyor,doğa olaylarından sorumlu olması da saçmalık olurdu zaten.Doğa olayları bir sebebe bağlıdır,su buharlaşır,göğe yükselir,bulut olur ve tekrar yere yağış olarak düşer.Dünyada ki doğa olayları sebeblerin dışına çıkamaz.

Bir de bu melek,madem doğa olaylarından sorumlu,afrika da susuzluktan kırılan yerler var.Bu melek neden susuzluktan kırılan yerlere yağmur yağdırmıyor,orda ki insanların ölmesine neden oluyor.
Benim görüşüme göre dünyada ki doğa olayları belli fiziksel şartların sonucunda oluşur ve mikail diye bir melek yoktur.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 07:35 .