Postalabd´isimli üyeden Alıntı
Varoluşumuz da gizli derken , siz bu gizi biliyorsunuz demek oluyor. Bize bunu açıklarsanız daha anlaşılır olur.
Bu çok gizli , bende bilmiyorum demeniz halin de , gizli olan bu duruma nasıl vâkıf olduğunuz önemli ! Bu gizli olanı siz nereden biliyorsunuz.
gizli demek, var ve bunu saklayan biliyor demek. Nerede olduğunu da biliyor demektir. Bu gizleneni saklayan en azından bir işaret verir. Ne dır o işaret?
Bilinen din, tasavvuf argümanları vermezsiniz umarım.
Bu defineyi , var diyorsanız ortaya çıkartın.
Aksi masal oluyor. O kadar çok masal var ki , ciddiye almıyoruz. Birde sizin gizli tanrı dediğinize bakalım..
|
Tabii, memnuniyetle...
Şimdi, dindarsak veya teistsek diyoruz ki "tanrı vardır ve bizi o yarattı."
Ama bu durumda tanrıyı kimin yarattığı ve kimse yaratmadıysa tanrı diye mutlak güce sahip birinin nasıl var olageldiği sorusu cevapsız kalıyor.
Ateistsek diyoruz ki "tanrı yoktur ve evren yaratılmamıştır. ya kendiliğinden, yokluktan var olmuştur; veya hep vardı, var olacaktır."
Bu durumda da "madde yoktan nasıl kendiliğinden var olabilir, hep vardıysa nasıl hep var olabilir?" sorusuna cevap veremiyoruz.
Oysa biz varız ve bu var oluşumuzun makul ve mantıklı bir açıklaması olmalı.
Bunun açıklaması, bizden bağımsız ayrı bir zat olan bir tanrı değil. Bunun açıklaması, maddeye mutlakiyet atfeden kaba materyalist görüşler de değil.
Bunun açıklaması, bilince öncelik tanıyan, bizim kollektif bilincimizin yaratılıştaki rolünü ele alan yaklaşımdır. Buna ister tanrı deyin, ister başka şey. Farketmez. Önemli olan şu: madde temel ve ilk neden değil. Madde bilincin türevi. Bilinç, ruh, ne dersek diyelim, ilk ve temel olan o.
Pek çok şeyin, bu açıklamayla birlikte tutarlı hâle geldiğini görüyoruz. Bu bize, "civciv mi yumurtadan, yumurta mı civcivden" kısır tartışmasına benzer o kadim tartışmaya; "tanrı mı, madde mi" tartışmasına da son verme fırsatı veriyor.