İnsanlar Allah'a, Peki Allah kime hesap verecek ?

[emperrordiablo]

evrensel-insan´isimli üyeden Alıntı

Saygideger axzel;

allah kendi yasasını koymuş, o zaman sende kendi yasanı koy, her kim allah a üstün gelebileceğini iddaa ediorsa karşılassınlar

sonra o iddaa edenler ile allah karşılaşınca, iddaa edenler ceza vereceklerse allah a vermeyi denesinler bakalım sonucda ne olacak,-axzel-

Rakipler, ne Allah ve insanoglu, ne de insanoglunun fiziksel gorunumudur. Rakipler, ayni insanoglu turunun, birinin beyninde yer etmis zihniyet ve bu zihniyetin alisilagelmis dusunce ve davranisi ile, ayni beynin bu dusunce ve davranisi sorgulamasi, degerlendirmesi, v.s. dir.

Rakip, insanoglu turu birinin KENDI BEYNININ KENDI DUSUCESININ KENDI ILE OLAN MUCADELESIDIR.

Bu mucadele iman durumunda teslim olmustur, dusunce sarsilmissa da, sorgulama baslamistir. Isin garibi, ayni beyinde karsilasacak olan rakip dusuncelerin, hangisinin kisiyi yonlendirecegini de yine ayni beyin karar verecektir.

Saygilarimla;
evrensel-insan

Kesin anladı şimdi bunu axzel Puhahah evrensel abi diyeceğim artık sana duayen oldun gözümde Sabrına ve ilmine hayran ve hayretle bakıyorum, iyimserliğine gıpta ediyorum Aydınlattın bizi sağolasın,ışığın hiç sönmesin...

[evrensel-insan]

Saygideger emperrordiablo;

Beynindeki dusunce savasindan, insan ve insanlik zihniyetini kazanan her beyin ve onun vucudu, evrensel-insan olabilir. Yeterki, bu zihniyet savasini, surekli suregelen surec olarak versin ve vucudunu yonlendirecek zihniyetin dusunce ve davranisini insansal degerlerin tum farklariyla birlikte ve insandisi, insanlikdisi farklarindan da arinarak, kurtularak evrensel genisliginde algilasin, bilincine cikarsin ve de farkina varsin. Gerisi uygulamaya kalmistir.

Saygilarimla;
evrensel-insan

[sufisevgili]

Sırf bu soruya cevap verebilmek için üye oldum. İslamın zaten birincil şartı gayba(yani görünmeyene) iman etmektir. Nasıl ki hissettiğiniz aşk duygusunu göremiyorsanız Allah'a olan duygularda görünemediğinden inanılması en başta zor gelir. Eskiden farklı bir insanken tasavvuf la herşeyin yerli yerine oturduğunu gördüm. Kuranda, peygamberlerde herşey takır takır yerine oturuyor. Sizden tek ricam olabilir o da eğer içinizde gerçekten en ufak bir şüphe duyuyorsanız mesnevi alıp okuyun isterseniz. Çünkü bu hayat gerçekten Allah'la olmadan mutlu etmiyor ve açıklamalar yerine oturmuyor.Hissettiğim mutluluğu herkesin yaşamasını çok isterim.
Bir sürü üniversitede okudum ve ancak bu bilgilerden sadece Allah'a ulaştıranlarının doğru olduğunu gördüm. Bu dünyada kötü olarak görülen herşey aslında bizden kaynaklanıyor. Allah için iyi ya da kötü yoktur ki. herşey birdir. Hatta maalesef gelenek ve düşünce yapılarını dine katan insanlar yüzünden din anlaşılamamaktadır. Mesela insanlar ateistleri kötü görür, oysaki ateistler de kendi vazifelerini yapmaktadır, inanan insanların düşünce yapısını ortaya çıkarırlar. bu yüzden bu alemde her şey gibi ateistlerde gereklidir ve vazifelerini yaparlar. Son anda belki de kaplten iman etmelerine Allah izin verecektir.Bundan dolayı Allah kuranda "kalpleri birtek bilirim, siz bilmezsiniz", "Ben istemeden kimse inanamaz" der. Yani alemde herşey zıttıyla bilinir, bir tek Allah'ın zıttı yoktur. Bundan dolayı layığı ile bilemeyiz. Ayrıca Allah celal ve cemal herşeyi birlemiştir. Sorun bize gelen belayı kötü görmemizdir. Tıpkı kültürel, geleneksel yapılarla bazı şeyleri kötü görmemiz gibi Oysa "İstedimki bilineyim" sırrıyla yaratılan insana emanet edilen bebeğin ölümüne aşırı üzülmek, bize verilen geçici emaneti hayatın asıl gayesi haline getirmemizden kaynaklanır. Allah kimseye yaşatmasın zordur ama nefsinden kurtulan için bu cennet müjdesidir. Çünkü ölen bebeğin ailesini direk cennete sokacağı islamda vardır. Ama bundan da önemlisi bize verilen emanetleri "kısa bir süre yaşadık" diyeceğimiz dünyada sahiplenmemizdir. Düşünün cehennemin kapıcısının adı Malik. Neden malik? yan hep "benim" diyenleri karşılıyor orada. Her gün Allah bizi neden uyutuyor rüya gösteriyor, bu sayede rüya içindeyken sanki çok uzun bir süre yaşamışız gibi hissedelim, ancak uyanınca sadece bir kaç dakikaymış diyelim diye. ve bilimsel olarak rüyalar 10-15 saniye sürüyorlar biliyorsunuz. Buradaki zamanda aslında bir rüya ve bize uzun geliyor. Bu süre içinde yukarıdaki olaylara üzülmekle vakit kaybetmektense, her 'an' Allah'ı keşfetmekle meşgul olmak insanı mutlu edecek tek uğraş. Dediğim gibi bir şey hissediyorsanız açıklayamdığınız, lütfen pes etmeyin ve deneyin. bu sefer bulduğunuzda ise ölüm gününüz düğün gününüz olur. Allah'a emanet olun.

[mosthed]

sufisevgili´isimli üyeden Alıntı

Sırf bu soruya cevap verebilmek için üye oldum. İslamın zaten birincil şartı gayba(yani görünmeyene) iman etmektir. Nasıl ki hissettiğiniz aşk duygusunu göremiyorsanız Allah'a olan duygularda görünemediğinden inanılması en başta zor gelir. Eskiden farklı bir insanken tasavvuf la herşeyin yerli yerine oturduğunu gördüm. Kuranda, peygamberlerde herşey takır takır yerine oturuyor. Sizden tek ricam olabilir o da eğer içinizde gerçekten en ufak bir şüphe duyuyorsanız mesnevi alıp okuyun isterseniz. Çünkü bu hayat gerçekten Allah'la olmadan mutlu etmiyor ve açıklamalar yerine oturmuyor.Hissettiğim mutluluğu herkesin yaşamasını çok isterim.
Bir sürü üniversitede okudum ve ancak bu bilgilerden sadece Allah'a ulaştıranlarının doğru olduğunu gördüm. Bu dünyada kötü olarak görülen herşey aslında bizden kaynaklanıyor. Allah için iyi ya da kötü yoktur ki. herşey birdir. Hatta maalesef gelenek ve düşünce yapılarını dine katan insanlar yüzünden din anlaşılamamaktadır. Mesela insanlar ateistleri kötü görür, oysaki ateistler de kendi vazifelerini yapmaktadır, inanan insanların düşünce yapısını ortaya çıkarırlar. bu yüzden bu alemde her şey gibi ateistlerde gereklidir ve vazifelerini yaparlar. Son anda belki de kaplten iman etmelerine Allah izin verecektir.Bundan dolayı Allah kuranda "kalpleri birtek bilirim, siz bilmezsiniz", "Ben istemeden kimse inanamaz" der. Yani alemde herşey zıttıyla bilinir, bir tek Allah'ın zıttı yoktur. Bundan dolayı layığı ile bilemeyiz. Ayrıca Allah celal ve cemal herşeyi birlemiştir. Sorun bize gelen belayı kötü görmemizdir. Tıpkı kültürel, geleneksel yapılarla bazı şeyleri kötü görmemiz gibi Oysa "İstedimki bilineyim" sırrıyla yaratılan insana emanet edilen bebeğin ölümüne aşırı üzülmek, bize verilen geçici emaneti hayatın asıl gayesi haline getirmemizden kaynaklanır. Allah kimseye yaşatmasın zordur ama nefsinden kurtulan için bu cennet müjdesidir. Çünkü ölen bebeğin ailesini direk cennete sokacağı islamda vardır. Ama bundan da önemlisi bize verilen emanetleri "kısa bir süre yaşadık" diyeceğimiz dünyada sahiplenmemizdir. Düşünün cehennemin kapıcısının adı Malik. Neden malik? yan hep "benim" diyenleri karşılıyor orada. Her gün Allah bizi neden uyutuyor rüya gösteriyor, bu sayede rüya içindeyken sanki çok uzun bir süre yaşamışız gibi hissedelim, ancak uyanınca sadece bir kaç dakikaymış diyelim diye. ve bilimsel olarak rüyalar 10-15 saniye sürüyorlar biliyorsunuz. Buradaki zamanda aslında bir rüya ve bize uzun geliyor. Bu süre içinde yukarıdaki olaylara üzülmekle vakit kaybetmektense, her 'an' Allah'ı keşfetmekle meşgul olmak insanı mutlu edecek tek uğraş. Dediğim gibi bir şey hissediyorsanız açıklayamdığınız, lütfen pes etmeyin ve deneyin. bu sefer bulduğunuzda ise ölüm gününüz düğün gününüz olur. Allah'a emanet olun.

öncelikle iyi ve kötülük kavramı değişkendir.Yani şuan bana iyi gelen birşey başka biryerde o insanlara kötü gelebilir.İslamda kötü olarak algılanan birşey hristiyanlıkta doğal karşılanabilir.Cinsellik bu toplumda evli değil isen zina olarak karşılanır ancak doğal bir ihtiyaçtır.Hristiyanlıkta böyle bir kural koymaz.Şimdi hangisi iyi veya hangisi kötü ? kimi neye göre cezalandıracaksın ? ve ateistleride allah kendisi göndermiştir demişsin.Başta müslüman toplumda büyüyen bir birey sonradan ateist oluyorsa demekki müslümanlıkta bazı şeylerde eksiklik görmüş ve kendince bu sonuca ulaşmıştır.Bilimi ön planda tutmuştur.Çünkü dinde herşey kesin ve nettir ama daha iyi ve kötülük kavramları kesin ve net olmazken dinin kesin ve net olması o insana mantıksız gelmiştir.Bilimi seçmesinin nedeni bilim yenilenebilirdir bu yüzden bilimi seçmiştir araştırır ve sorularına zamanla çözüm bulacağına inanır ve bence olması gerekende budur.Kısacası hiçbirşey kesin ve net olmadığı için dindeki ceza ve ödül sistemleride kesin ve net olması imkansızdır.Çünkü daha ödül veya cezanın ne olacağını belirleyen kurallar bile kesin değil.Bu yüzden bu söylediğinize inanmak açıkcası bana göre mantıksız.Kesin ve net cevaplar aradığım için bana öyle geliyorda olabilir.