Alevilerin Müslümanlık aşkı..
İlk çağlarda, İslamiyet'ten önce bilimsel çalışmaların Aleviler arasında çok ileri olduğu, geliştiği anlaşılıyor. Bunun güçlü bir hipotez olduğu düşünülebilir. Bugün ise Aleviler Ali, Hasan, Hüseyin diyerek, on iki imamlar diyerek, bu imgelere bağlanarak geri bir kültür, geri bir düşünsel ortam ortaya koyuyorlar. O zaman şöyle denebilir: İslamiyet'ten önceki yıllarda, İsa'dan önceki çağlarda bu kadar ileri olan Aleviler, ana rahmindeki ilk kırk günü bile anlayabilen, çözümleyebilen Aleviler bugün neden geri bir düşünsel ortam ortaya koyuyorlar? Müslümanlığın hiçbir kuralını yerine getirmeyen, Müslümanlığı yaşamayan Aleviler neden "Esas Müslüman biziz" deyip duruyorlar? Alevi yazarların, Alevilik konusunda araştırmalar, incelemeler yapan kişilerin bu olgular üzerinde düşünmelerinde yarar vardır. Alevi düşüncesindeki bu gerilemenin tarihsel olarak irdelenmesi de gereklidir.
Bütün bunlar Alevilerdeki kafa karışıklığının devam ettiğini de göstermektedir. Aleviler cem evlerine vurgu yapıyor, hükümetten cem evlerini talep ediyor. "Biz Alevi'yiz, biz ibadetimizi cem evlerinde yaparız, cem evlerini talep ediyoruz"diyorlar. Devlet ve hükümet, Diyanet İşleri Başkanlığı aracılığıyla bu talebe şu karşılığı veriyor: "Alevilik Müslümanlığın bir koludur. Alevilik Müslümanlık içinde yer alan bir kültürdür. Müslümanların ibadet yeri de camilerdir..." Bu cevap üzerine Aleviler yine "Biz Aleviyiz, cem evlerini istiyoruz" diyorlar. Ama sadece bu kadar söylüyorlar. Halbuki devlet ve hükümetin "Alevilik Müslümanlık içinde yer alan bir kültürdür, Müslümanların ibadet yerleri de camilerdir" açıklamasına karşı Aleviler "Biz Alevi'yiz, Müslüman değiliz. Alevilerin ibadet yeri cem evleridir. Aleviler Müslüman değildir ki camiye gitsinler, Hıristiyanlar camiye gidiyor mu?" diyebilmelidir. Ama Aleviler "Biz Aleviyiz" diyorlar. Ama "Biz Müslüman değiliz" diyemiyorlar. Bunun ötesinde, "Esas Müslüman biziz" diyerek oyalanıp duruyorlar.
Ismail Besikci
************************************************** *************
Aleviler, ismi barisi andiran, ancak tarihi savaslarla gecmis bir dinin kuyrukculugunu yapmaktan vazgecmeleri zorunludur. Aksi taktirde, hicbir zaman bagimsiz olamayacagiz. Hakli taleplerimizi, islam dini icerisinde oldugumuzu beyan ederek elde edemeyiz. Riyakarliga son verme zamani geldi ve neredeyse gecmek üzere...Tek caremiz, gercekleri itiraf edip, Aleviligin islamdisi, kendine özgü bir inanc oldugunu beyan etmektir. Bu görevde bizim gibi siradan insanlara degil, Alevi kurum ve kuruluslarina düsmektedir...I. Dogan´dan böyle bir sey beklemiyorum, ama ABF ve AABK gibi kurumlardan beklyorum acikcasi. Ama görünen o ki, onlarda son zamanlarda müslümanlik yarisina girme modasina uymuslar. Bunun en büyük kaniti, 2010 yilindan sn. Sinan ISIK tarafindan AiHM de kazanilan, kimliklerden din hanesi kaldirilsin davasina sahip cikmamalaridir, ama kazanilmamis, aksine bizim aleyhimize sonuclanan, sn. Hasan Zengin´in kizinin bu dersten muaf tutulmasi talebiyle acilmis ve AiHM de sonuclanmis bir davayi, kazanilmis gibi göstermeleridir...