Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Bilim > Fizik > Büyük Patlama Teorisi

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 18-01-2018, 18:27
Velhelebe - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Velhelebe Velhelebe isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 15 Jan 2018
Mesajlar: 804
Standart Evren’in Bir Başlangıcı Var mı

Big Bang teorisine göre evrenin bir başlangıcı olduğu varsayılmaktadır. Diğer yandan da hiçlikten bir şeyin çıkmayacağını gözlemlerimizden biliyoruz. Acaba Aristo'nun öngördüğü şekilde varlık hareket etmeye başlıyor ve ilk hareket ettirici mi var? Yoksa evren sonsuzdan beri devinmekte midir?
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 18-01-2018, 21:08
Yıldıztozu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Yıldıztozu Yıldıztozu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 22 Sep 2014
Mesajlar: 4.233
Standart

İnsanın bir başlangıcı var mı? 100 bin yıl önce diyebilirsin; çünkü insanı biz tanımlıyoruz.
Dünyanın bir başlangıcı var mı? 5 milyar yıl önce diyebilirsin, çünkü dünyayı biz tanımlıyoruz.
Aynı şekilde evrene de bir tanım yükleyebilirsin ve o tanıma göre bir başlangıç belirleyebilirsin.

''Başlangıç'' ifadesi tanımı gereği bir referans içermek zorunda. Referanssız evren hakkında doğal olarak bir başlangıçtan söz edilemez.
Bütün başlangıçlar insan kurgusuna/tanımına bağlı olarak var olmakta.
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 18-01-2018, 21:18
Velhelebe - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Velhelebe Velhelebe isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 15 Jan 2018
Mesajlar: 804
Standart

Aslında şeylerin başlaması için bizim tanımımıza ihtiyaçları yok, çünkü bilincimizden bağımsız olarak varlar. İnsanoğlunun yaptığı belirlemek değil, tespit edip sınıflandırmaktır.

Ancak biz tanımladığımızda ve ifade ettiğimizde olan şeyleri kendi anlayışımıza tercüme etmiş oluyoruz. Biz anlayalım veya anlamayalım, ne oluyorsa ve olacaksa o sürecektir, bitecekse bitecektir.

Referans şeylerin kendisidir. İnsan, dünya bunlar sınırlı örnekler olduğu için doğru örnek değiller. Evren ise var olan bütün şeyleri veya bizim tanımlayabildiğimiz kadarıylaki şeyleri içeriyor. Evren’in dışı ve başka Evren’ler olması mümkündür.

Bir evren bitip diğeri başlıyorsa her şeyin başlangıcı olarak gözükmez bize. Varlık, sonsuzdan beri deviniyor olabilir. Ama tek evren varsa ve o başlıyorsa en azından bizim için her şeyin başlangıcı olacaktır. Fakat bu nasıl bir şeydir, başlangıç ne demektir?
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 18-01-2018, 21:53
pianola - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
pianola pianola isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Super Moderator
 
Üyelik tarihi: 22 Oct 2014
Bulunduğu yer: Platon'un Mağarası
Mesajlar: 1.906
Standart



Ben de içgözlemin kurbanıyım.
Sylvia Plath

Her bir sözcük, sessizlik ve hiçbirşeyliğin içinde gereksiz bir leke gibi...
Samuel Beckett

Uzun ince bir yoldayım, gidiyorum gündüz gece...
Aşık Veysel

Tekrar ede ede bitirilemeyen keşif, tekrar ede ede bitirememenin keşfine dönüşür.
Maurice Blanchot

İletişim, bir iletişimsizlik düzeneğidir.
Lacan

Sonuçta hepsi kendini kandırmaktan ibaret, öyle değil mi..?
Marilyn Monroe

ex nihilo nihil fit
il n'y a pas de hors-texte
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 19-01-2018, 04:13
"ictenlik" - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
"ictenlik" "ictenlik" isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 22 Aug 2017
Mesajlar: 3.063
Standart

Velhelebe´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Yoksa evren sonsuzdan beri devinmekte midir?
sonsuzdan beri ilginç bir kavramsallaştırma
sonsuzun berisi ötesi olamayacağı gibi öncesi de olamayacaktır
önceyi irdeleyen bir beri kavramına sanırım sonsuz kavramı ilişkilendirilemez

sonsuz geçmişte bulunamayacaktır ve geçmiş kavramıyla da kavranamaz gibi duruyor

Velhelebe´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Big Bang teorisine göre evrenin bir başlangıcı olduğu varsayılmaktadır.
evrenin herşeyin başlangıcı olduğu öne sürülüyor mu ? bilmiyorum
bir şeylerin başlangıcı olduğu ve olacağı?
başlagıcın olduğu yerde, orada bir şeyler olmalı. başlamamış bir şeyler

Velhelebe´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Acaba Aristo'nun öngördüğü şekilde varlık hareket etmeye başlıyor ve ilk hareket ettirici mi var?
varlık hareket etmeye başlıyor
varlık durağandı,varlık vardı,varlık durağanca vardı
varlık hareketsizce vardı

sanırım bir şeyler hareket etmeye ve olmaya başlamıyor

İçtenlik yazıları ve yazarlığı açık/özgür kaynak kodlu yazılım mantığının ve duygusunun tam aynını paylaşarak, mülkiyetsiz, anonim, yazarca sahiplenilmeyen, isteyenin istediği gibi izinsiz alıp dağıtıp çoğaltabileceği ve isterse kendi geliştirebileceği, katabileceği imzasız yazımlar olma felsefesi taşır. Özel olarak kaynak kişi alıntı kaynağı belirti tutulmamışsa yayımsız basımsızdır. İnternette yazılmıştır. Dileyen kullanır.
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 19-01-2018, 09:39
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.651

Onur Üyeliği 

Standart

Velhelebe´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Bir evren bitip diğeri başlıyorsa her şeyin başlangıcı olarak gözükmez bize. Varlık, sonsuzdan beri deviniyor olabilir. Ama tek evren varsa ve o başlıyorsa en azından bizim için her şeyin başlangıcı olacaktır. Fakat bu nasıl bir şeydir, başlangıç ne demektir?
Tek evren, fizik evreni, parça değil bütün. Şeyleri birbirine nazaran tanımlıyoruz, ölçekleri de yine belirli başka şeylere nazaran ve ölçeklenenin sınırlarını - sanki uzamda diğerlerinden tamamen ayı-kmış gibi formuna göre yine biz tanımlıyoruz.
Örneğin Samanyolu, galaksi denmişliği yerine evren'de denebilirdi, lakin insanın gözlem ufku genişledikçe, tanı da genişlemekte, böylece Andromeda'da dahil olur ve evren olarak anılmaz, böylece Samanyolu, Andromeda ve milyarlarcası evrenin parçası olarak görülmeye başlanır. Öyleyse Samanyolu'nun, Andromeda'dan ayrı-k bir form temsil etmesi, böylece asıl kıstasın form-yapıya dairliğiyle, insan aynı kıstaslarla daha büyük -ama ayrık- form-yapılar aranmaya-düşünmeye ve bir isim vermeye koyulur.

Dünya atmosferindeki parçalı bulutlara uzaktan bakarsak, bir bütün olarak görmeye başlarız, artık o bulutlar bir bütündür ve yakınlaştığımızda ancak özneleştirebileceğimiz farklılıkları görmeye başlarız. Öznellik aldatır(çünkü dar alanda merkeze kendisini koymak zorundadır), parça düzeyine geldiğimizde, sanki beher parça, diğerinden tamamen ayrıymış gibi bir kanıya kapılırız, oysa uzamda-en azından örnekte ifade edildiği gibi çok daha uzaktan bakıldığında- bütündür. Burada sorun parçanın(form-yapının) tespiti değil, bu algıdan dolayı yalıtım-cı düşünmeye meylediştir. Daha ileri gidilerek öznel idealizme varılır ve özne artık gerçekliği değil, görmek istediği -gibiliği- öncüle almaya başlar...

Başlangıç ve bitişler form-yapıya dairdir, daha doğrusu bağlıdır. Önce şeyler'in hareketi-değişimi, sonra algısı(çeşitli kıstaslarla, şeylerin birbirine nazaran farkıyla yorum, kavramlara anlam verecek).

Zaman ne hareketin ne de değişimin sağlayanı değildir, aksine hareket-değişim, bizim ilk referanslarımızla, ikinci ve diğer referanslarımız arasındaki form-yapısal değişimlerin kıyasıyla anlam kazanır, böylece ölçmenin konusu olur(ölçülen ne? Değişim, değişen ne?). Nesnel zeminde ise böyle bir irade, algı, hafıza ederek tutup, kıyaslayack bir öncül yoktur-ayrı bir özne yoktur o zeminde-, diğer yönüylede böyle bir öncül zaten-ancak varlığın bileşik biçimidir-form, yapı- ve hareketle, ilişkiyle var olur, öznenin valığı özneyi anlamlı kılan zeminden öncüle konulamaz.

O zemin yani nesnel, şu ya da bunun şahsına indirgenemez-özneleşemez olan taban, form-yapılardaki değişime, harekete dair çıkarsamada bulunduğumuz kavramlardan da daha alt bir zemindir. Bu zemin SON-SONSUZLUK, önce, sonra, yukarı, aşağı gibi kavramlarımızın muhatabı değildir, zira bu kavramlarımızı biz, merkeze kendimizi ve bakış açımızı koyduğumuz haliyle, şey'lerin birbirine nazaran form-yapı, biçim, bileşimine göre kıyasımızla anlam kazanır, peki şeylerin bu üst zeminde kıyasının yapılamadığı temel zemine bu kavramları dayatmanın veya bu kavramlarla düşünmenin anlamı-geçerliliği var mıdır? Hasılı o zeminde evvel-sonra diye bir taban yok, bu bağlamda gerçek sadece hareket ve ilişkiden ibaret. Kısaca taban-zemin, zaman kavramıyla sınırlayıp, ifade edebileceğimiz bir yapı arzetmiyor, ama harekete-form-yapısal değişime bağlı olarak yaptığımız kıyaslar sayesinde zaman kavramını soyutluyoruz. Bir başlangıç yok, bir son'da olmayacak, hiç başlamadı ve hiç bitmeyecek çünkü bu kavramların muhatabı formdur.

Örneğin uzay sonsuz mudur? Değildir. Sonlu mudur? Değildir, zira uzay son-sonsuzluk gibi kavramların muhatabı değildir, ayrık, kendi başına özneleştirilebilir, bireye indirgenebilir temel de değildir. "Varlık ve yokluktur" ve bunlar sıfır(0) zamanda devinir durur, değişim ortada olanda bünyevi gerçekleşir(yani farklı zaman yolu-uzayında yol almışlığıyla değil, değişerek zaman kavramını anlamlı kılar, önce zaman gelmez, dolayısıyla öncüle zaman kavramıyla yaklaşmak anlamsız olur)...

Başka evrenler->öznenin yani biz insanın kıstasları ve kabullerine ve elbette kıstas edilenlerin formu-yapısı, biçimine göre tanılanır. Samanyolunu evren olarak baz almış olsaydık, Andromeda bir başka evren olurdu, böylece özneleştirilemez, parçaya indirgenemez, ÇOKLANAMAZ, ayrıklaştırılamaz, öteki-diğerlenemez daha bir üst bütüne-gruba gereksinim duyardık-uzay gibi-, evren demesek dahi bir başka ifade arardık. (benim evren algım, uzayla bir bütündür, özneleşemez, diğerlenemez, ayrı olarak işaret edilemez. Yani nazsıl ki uzayı özneleştirebilmek için, dışında(formun dışında) bir başka uzaya gereksinim duyuyorsak ve böyle bir dış tarifi mümkün değilse, bu da öyle(dışı olmayanın dışından söz etmek ne kadar abes ise, uzay, evrene, varlığa dairde önce, sonra, iç, dış tabride o kadar abestir).

Big Bang geçerli bir teori olmaktan artık çok uzak. Zira bu salt FORM-YAPIYA nazaran kavramlara dayanmışlığıyla değil, gözlemlerimizde form-yapıların eş zaman yansıtmaması-açığa çıkartmamasıyla da ilgili. Yani standard olarak 0(sıfır) kabul edebileceğimiz(neye göre, hangi yapıya göre) özelde bir başlangıç tabir edilebilir MUTLAK bir noktamız yok, şeyler birbiriyle her ne kadar ilişkili olsada, form-yapısal değişime dair eş zamandalık durumu yok.

Görüp tanıladığımız ve isimlendirdiğimiz varlığın biçimleridir ve bu herhangi birine indirgenemez, sabitlenemez değişken bir yapı arzeder(şeylerin form-yapısal aynılığı-ayrılığı eş zamanlı değildir). böylece bizler değişimlere bakarak, başlangıç, bitiş gibi, ama değişen formun NAMINA, aldığı yeni hale(form-yapıya) nazaran kıyaslar yaparız, işte tabir ettiğimiz her başlangıç, varlığın değişken biçimine dairdir, başlayıp biten(başka biçime dönüşen) madde değil, halleri-form-yapısıdır. Bu bağlamda bir yıldız ne zaman başladı diye sormak ne anlam ifade ederse bunun gibi, başlamadan önce de yıldız -plazma bir hal- değil miydi? Değilse-öyleyse yıldız tabir, tanımını biz neye göre yaptık? Neye göre yaptıysak işte ancak biz ona dair başlamak-bitmek tabiri kullanabiliriz, varlığa-madden- zemine dair değil... söndüğünde o, artık yıldız değildir... çünkü bu zemin(varlık zemini) özneleştirilemez, iradi kavramlara-iradi seçimlere, özelleşirmeye indirgenemz sanki şey'miş gibi herhangi bir forma indirgenemez genel-taban, muhteva zeminidir. formu-yapısı, biçimi ne olursa olsun, muhteva anlamında hiç bir ayırt edici, ayrılaştırabilir taban içermez, her halükarda, her biçimde muhtevadır ve devinerek başlangıç-bitiş mefhumuna anlam verir(kim, kime bağlı?)...

Sonuç:Evrenin başlayıp, başlamadığı konusu, evren'e dair neyi baz alıp, nasıl bir tanım yaptığımızla da ilgilidir. Örneğin Samanyolunun bir başlangıcı olabilir, düşünülebilir çünkü bu tanımı biz form-yapı ve diğer form-yapılara dair kıyasla ediniyoruz, yapı değişirse artık farklı bir tanım vereceğiz, ama formun değişimi, muhtevanın da başladığı anlamına gelmiyor(muhtevaya başlangıç salt form-yapı zemini olmamasıyla değil, bir başlangıcının olması beklentisi, bir başlangıcı olsaydı, hiç bir şey(örn: samanyolu) olamaz-oluşmazdı noktasına da varıyor - geçersiz paradoks- kaldı ki başlamak için, oluşmak gerekir, oluşmak fiilinin olması içinde değişen şeyler, varlık. böylece varlığı başlatmak çabası nafiledir, anlamsızdır). Oluşumun, oluşmak fiilinin muhatabı muhteva-varlık değil, varlığın değişen biçimleridir.

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku, dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 19-01-2018, 12:55
Dijwar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Dijwar Dijwar isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 02 Nov 2017
Bulunduğu yer: İzmir-California hattı
Mesajlar: 266
Standart

Evren dediğimiz şey, nihai bir bütün mü yoksa çoklu evrenlerden sadece bir kabarcık mı...Henüz bilgilerimiz çok yeni ve dahası, kendi Güneş sistemizle ilgili konularda yeni yeni şeyler öğrenmeye devam ediyoruz.

Evrenle ilgili konulara meraklı arkadaşlara, axions konusu ile ilgili araştırmalar yapmalarını tavsiye ederim. Çok ilginç bir konudur.

Kişiliklerinde devrim yapamayanlar, devrimci olamazlar
Mahir ÇAYAN
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 19-01-2018, 14:57
ilahimasal ilahimasal isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Oct 2017
Mesajlar: 3.462
Standart

Evren dediğimiz , galaksiler bütününün neden bir çerçevesi olmasın ki ? Gayet normal bir durum.

Güneş sistemimizin çerçevesi gibi
Galaksimizin çerçevesi gibi
Evrenimizin çerçevesi de olabilir.

Ufkumuz henüz ,evrenin çerçevesini tespit edemedi , çerçevesi olmayada bilir , belki de sürekli aynı şeyler , galaksiler ve yine galaksiler ve yine galaksiler...........---------->


Tanrıcılar için Güneş sistemi evrendi , geçen yüzyıl da galaksimizin dışı ve şu anda diğer galaksiler tespit edildi , teoriler üretildi.

Bunların tamamının en küçükten daha büyüğüne kadar merkezin etrafında dönmesi !! Benim için en enteresan olanı.

Bu galaksilerin olduğu bütünde , kendisine benzer olması mümkün olan bütünlerle birlikte , başka merkezin çevresinde DÖNÜYOR olabilir mi ?

Şimdilik gördüğümüz kadarı ile......
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 19-01-2018, 17:19
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.651

Onur Üyeliği 

Standart

Önemli olan evren kavramını neye göre, nasıl içeriklendirildiğidir

Benim evrenim bütündür, evrencikler içermez, Big Bang'e dayalı olarak dilenirse kabarcık metaforu kullanılsın, hiç biriside evren değildir, kabarcıkneyin üzerinde, hangi zeminde meydana geliyorsa, işte evren o zemindir(kabarcığın kendisi değil) aksine her kabarcık evrenin parçasıdır... Ki bu tür kabarcık kurgular -uzay-evren namına- fantastik.

Daha dar anlamda öznel limite dayalı evren algısı ise evrenin dışından söz edebilir, öyleyse evrenin dışının kapsayıcısı nedir? benim evrenimin içi-dışı yok(uzay ile bütün).

Ancak parçalar, formu-yapısına nazaran tanılanabilirler, haliyle evrenler yerine ada'lar kavramını kullanmak daha yerinde. Ki 500 yıllık gidişatımız bu yönde, güneş sistemiyle darlaştırılan evren, galaksi ve oradan da galaksilere değin genişledi. uzay ve evren gibi alanların, öznenin ufuk açısına göre sınırlandırılması zaten temel bir hata, yanılgıdır, öznel idealizm ve bu gün bilhassa adına teorik fizik denilen kurgu-matematik, lineer sembol dünyasıyla bilim, o alanda hızla öznel idealizme teslim olmakta.

Farzedelim evreni gökada sistemlerine göre(çok sayıda galaksinin içerildiği)* almaktayım, ne oldu? Her bir ada, diğeriyle kıyaslandığı ölçüde evren tanımı anlam kazandı, böylece biz evren'lerden söz edebildik, bu halde her bir adayı da kapsayan bütün sorunsalı nasıl tanılanacak? Eğer öyleyse, adalara, evren tabiri kullanılması doğru değildir...

* Bir hatırlatma, Gökada sistemlerinin -ilişkisel temelde birbirine bağlı -parça-bütün- bir yapı, sistem sergilemesi için- 50-80 milyar yıl gerektiği öngörülüyor.

Klasik bir başka soru, evren genişliyormuş, nereye genişliyor? Bu soru anlaşılması güç bir soru gibi, oysa genişlediği alan'da evren değil mi? Yani genişlediği alan neyin, nesi? Evren dediğimizde en geniş anlamda kapsayıcı olanı ifade ediyoruz ve eğer evren genişliyorsa bu demetir ki kapsanıyor(öyleyse kapsanmış olanın, kapsayıcı olanı ne?)...

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku, dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 19-01-2018, 22:09
ilahimasal ilahimasal isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Oct 2017
Mesajlar: 3.462
Standart

Spartaküs ufkunla ufkumuzu açıyorsun. Sağolun.

Peki , bildiğimiz en küçükten , en büyüğe kadar , merkezin etrafında dönerek hareket eden şeyler gibi , bildiğimiz galaksilerin tümünü oluşturan evren dediğimiz de , başka evrenler ile birlikte başka bir merkezin çevresin de dönüyor ihtimali yok mu ? Hayal perest gibi düşünmüş görünsem de, sistem sanki sürekli aynı şekil de işliyor.

Atom ve çevresi
Güneş ve çevresi
Galaksi merkezi ve çevresi gibi.

Söylediğiniz gibi , evrenler dahi olsa , bu evrenlerin dışının peşine düşeceğiz , bu evrenlere baska bir isim verip , evrenlere , evrenimiz diyip devam edecegiz. Evrenler bir bütün olucak. Galaksiler gibi.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Etiket
big bang, evren’in başlangıcı, hiç yoktan bir evren, hiçlik, kozmoloji

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 13:03 .