Her "vahiy aldığını" söyleyenin peygamberlik iddiasında bulunup bulunmadığı beni hiç ilgilendirmiyor. Tarih boyunca "Vahiy aldığı"nı iddia eden pek çok insan çıkmıştır. Onların tamamının "yalan söylüyorlar!" gerekçesiyle, bu "rahatsızlığı" teşhis edemediğimiz anlamını taşır. Hayır, bizce de çoğu doğru söylüyor onların. Vahiy aldığını iddia eden "sahte peygamberler", bir yerlerden mesaj alıyorlar, birileri onlara geliyor. Ama kimler?
İşte işin püf noktası da burada: Bu sorunun en doğru cevabını Kur'an'dan buluyoruz: Şeytanlar! Evet, Kur'an'a göre şeytanlar da "vahyediyor", yani birilerine "mesaj getiriyor", o zavallılar da "bize vahiy geldi" deyip çıkıyorlar ortaya. Doğru söylüyorlar, "vahiy" gelmiştir, fakat ilahi vahiy değil, "şeytani vahiy." Tıpkı Kur'an'ın dediği gibi:
"Ve bu şekilde Biz, bir diğerine aldatıcı yaldızlı sözler vahyeden insan ve cin Şeytanlarını her bir peygamberin (mirasına) musallat ettik." (En'am 112)
Bugünkü köşeme, "Üç Muhammed" için kaleme aldığım, Hz. Peygamberin çağdaşı "sahte peygamberlerden manzaraları" taşımak istiyorum. Onların hepsi de "vahiy aldıklarını" iddia ediyorlardı. Aldıkları vahyin yaldızı yok diyen okuyucuyu uyarayım: Siz bir de onların Arapçasını görün. Aklını kullanmayıp hissiyle hareket eden bir bedeviyi baştan çıkaracak belagatteler. İçeriğine gelince; gördüğünüz gibi berbatlar. Fakat, "makul"ü bırakıp da "mahsus"un ardına düşenler netsin içeriği, netsin mânâyı; onlar kendilerini mest ü hayran edip etmediğiyle meşguller. İşte, "vahiy alan" sahte peygamberlerden bir demet:
Asıl adı İbn Habib el-Hanefi (öl. 12/633 m.) olan Müseylime'ye, "müslümancık" anlamına gelen bu adı daha Rasulullah'ın hayatında müslümanlar vermiştir. Demek ki onu tekfir etmek ya da müslüman saymak dışında, el-Hanefi'nin durumu belirginleşinceye kadar ara bir form olarak kullandılar. "Müseylime" adını, Hz. Peygamber'in, o ve onun gibi peygamberlik iddiasıyla çıkan Esved Ansi hakkında şöyle buyurduğu rivayet edilir: "Rüyamda, dünyanın hazineleri bana getirildi. Avcuma iki altın bilezik kondu. Onları gözümde büyüttüm (bir rivayette "beni tedirgin etti") "Onlara üfle" diye vahyolundu. Üfledim, gittiler. Bunu, iki yalancının çıkacağına yordum."Haberin ravisi Abdullah b. Abbas dedi ki: "Onlardan biri Firuz'un Yemen'de öldürdüğü (Esved) el-Ansi, diğeri Müseylime'dir. (Buhari, Ta'bir, 95.38, 6/2579). Esved el-Ansi'nin oğlu Umeyr Buhari'nin ravileri arasında yer aldığına göre, babası oğlunu dahi kendisine inandıramamış olsa gerektir. (Sahih, 3/1069) Hz. Peygamber, Müseylime ile Medine'de karşılaştığında, ona "Sen rüyamda gördüğüm kişisin" diyecektir. (Megazi, 67.66)
http://www.mustafaislamoglu.com/yazi..._id=60&yazar=2
Muhammed'de vahiy aldığını iddia etmiş ama