Askerdeyken, astsubaylar, uzman çavuşlar vs. askerin eğitiminden, onlara temizlik, tadilat gibi çeşitli işler yaptırmaktan sorumlu idi. Ancak zaman içinde birileri çıkıp, şuncacık komutanın onca askere çobanlık etmeye yetişemeyeğini anlamışlardı. Ortaya devrecilik diye birşey attılar. Bu fikrin kimden çıktığı hiç bir zaman bilinemeyecek, resmi olarak da yasaktır ama hiç engel olmaya çalışan komudan da göremezsiniz. Çünkü müthiş bir sistemdir, askeri askere (afedersiniz) cüqtürürler, asker askere çobanlık etmeye başlar, iş otomatiğe bağlanır, komutanlar rahat eder.
Dinde bu sistem nasıl işliyor, bir göz atalım. Gerçek çoban kitlesine (dinin önde gelenlerine, o zevki sefa içinde yaşayanlara - cemaat, politikacı, şeyh vs.) müdahil olmayan, hatta belki sefil bir hayat süren, ancak insanları dine döndürmeye çalışanları görüyorum. Deli gibi savunuyorlar, vakit harcıyorlar, tezler hazırlıyorlar, ellerinden geleni yapıyorlar. Onları görünce aklıma askerdeki devrecilik sistemi geliyor. Artık birileri çobanlık etmek için bile uğraşmıyor, onlar şu 3 günlük hayattan nasıl daha fazla istifade edebilecekleriyle meşgul. Sonuçta halk kendi kendini (afedersiniz) ..... (dine döndürmeye çalışıyor)
Samimi birşekilde uğraşan dindar arkadaşları tenzih ederim ama bu iş niye böyle otomatik düşündüler mi hiç? 2 sene önce bu foruma gelseydim, ben de körü körüne savunmaya kalkardım islamı. (O zamanlar Kur'anı hiç okumamış olduğum halde!) Bunu Allah katında puan toplamak için mi, kendi imanımızı sınamak için mi yapıyoruz? Yoksa dinde de farketmediğimiz bir devrecilik mi var. İnsanoğlundan herşey beklenir, bunu da yapmış olabilirler
"Fazla konuşma, Alla'an herşeye gücü yeter, himetinden de sual olunmaz daam mı!" diye cevap veren, kapasitesi bu kadar olan bir dindar arkadaş, niye bu foruma iştirak etme ihtiyacı duyar ki? Demek ki sistem onu dürtüyor, itekliyor, git cevap ver, savun diyor.