Turan Dursun Sitesi Forumları
  #21  
Alt 16-08-2010, 13:06
yalcinsahin1 yalcinsahin1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 20 Apr 2009
Mesajlar: 33
Standart sayın breymin

breymin´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sayin yalcinsahin1,inanmak inanan insan icin güzel birsey,kayitsiz sartsiz insanlarin buna ihtiyaci var,bazi insanlar inancsiz yasiyamaz,bu kesin,bosluga düser,hayatin anlami kalmaz,,ama insanlari inancdan uzaklastiranda dinlerin kati ve anlamsiz kurallaridir buda kesin,,basbakandan örnek vermissiniz,kainat yaratan bir tanriyla aciz bir basbakani nasil böyle ayni kefeye koyabiliyorsunuz?bir basbakan insanlara bir mesaj iletmek isterse mutlaka araci birsey kullanmak sorunda ama bunu bir tanri icin düsünemeyiz,,vücudumuzdaki trilyonlarca hücreyi dahi yaratan düzenleyen o deyilmi?beni nasil muhattab almiyormus,,,bir tanriyla insan arasina böyle mesafe koymak bence yanlis,,,bir peygamber balta girmemis ormandaki bir insana ulasamaz ama tanri okyanusun ortasindaki kücücük adaya bile ulasabilir.saygilar
sayın breymin
insanlar inançsız yaşayabilirler ve hiç bir müslüman bence kayıtsız şartsız inanmamıştır.Sadece her insan gibi doğrunun peşindedir.Yoksa ALLAH ın sopası yok ibadet etmesende seni dünyada dövmüyor.sadece insanlar düşündüklerinde gerçekten dünyada bir misafir edilme bir ağırlanma söz konusu herşey insan ihtiyaçlarına göre yaratılmış buna teşekkür etmek istiyor sadece ALLAH kendi ayetlerindede zaten ateistler için peygamberine sen ne kadar üzülsende onları davet etsende onlardan bazıları inanmayacaklar demekte..hadi tamam misal olarak hepimiz inkar edelim hepimiz ateist olalım o zaman bahsedilen (ahiret günü ve hesabı) karşımıza çıktığında cebimizde bir b planı olmalı ki bizde rest çekelim.Bir tarafta bizş tehdid eden ALLAH bir tarafta bizim hiç bir kaynağa dayandıramadığımız tahminlerimizle mi ölelim ya bizim düşündüğümüz gibi çıkmazsa ya gerçekten hesap varsa? (ki ben müslümanım ben kesin inanıyorum zaten misal kelimesini başta yazdım) o zaman pek yardımcımız olmaz bence
Alıntı ile Cevapla
  #22  
Alt 16-08-2010, 13:10
yalcinsahin1 yalcinsahin1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 20 Apr 2009
Mesajlar: 33
Standart

SHADOWofGODonEARTH´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Benim islamdan çıkışım, yukarı da anlattığım gibi dinin mantıksız oluşundan dolayı.. ayrıca kuranı okuyup emin olmak istedim.. Ben müslümanken kuranda köleliğin meşru olduğunu bilmezdim mesela.. okudum, öğrendim..
Dinler elbette değişir, çağa ayak uydurmak zorunda kalır..
uyduramazsa bkz.---> İslam dünyası

şu anda kölelik yok mu sizce ? iyi bir düşünelim bakalım
Alıntı ile Cevapla
  #23  
Alt 16-08-2010, 13:13
Hüdai ÇAKMAK Hüdai ÇAKMAK isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 10 Jul 2010
Mesajlar: 138
Standart Bilimin ışığında Bir Yaratıcı İradenin Var olması gerekliliği


Bu yazı mı sonuna kadar okur musunuz? Bilmiyorum. Okuyuyacağınızı ümit ediyorum. Önce şunu belirteyim ki aşağıdaki yazı kimilerine etkileme maksatlı değildir. Sadece maddenin sakımı kanunu gibi en çok bilinen bir bilimsel gerçeğin bir başka yorumudur.


Bilimin Işığında
Bir Yaratıcı İradenin Var Olması Gerekliliği

Bir sitede bir “zavallı kişi” bir yaratıcının varlığını uygunsuz cümle ve ifadelerle inkâr ederek milyarlarca inançlının inancıyla alay etme cüretini göstermiştir. Bu yazımız o “zavallı kişiye” bir cevap niteliğindedir ve tamamen bilimseldir.
Yakın sayılabilecek bir tarihe kadar materyalistler dolaysıyla evrimciler statik (durağan) evren modeline inanıyorlardı. Bu inancın temeli maddenin sakımı kanunudur. Bu kanun hiç bir maddenin yoktan var, vardanda yok olamayacağını belirtir.
Bir materyalist bu kanunu eğer evren varsa (ki vardır) yoktan var olamayacağından ezelden beri var, vardanda yok olamayacağından ebede kadar var olacak şeklinde yorumlar.
Bu modele göre evren ezelden gelip ebede giden durağan bir sonsuzluktur. Ezelden gelip ebede gittiğinden zaman kavramı yoktur. Bilinen ya da bilinmeyen maddelerle doludur. Bu nedenle madde miktarı da sonsuzdur.
Bir materyalist ya da evrimci bu varsayımı (bir materyalist ve evrimci varsayımı olduğundan) tereddütsüz kabul edip, inanıyordu. Bu varsayımın doğruluğunu ya da yanlışlığını sorgulamak hiç kimsen aklına gelmiyordu. Nasıl gelsin ki? Bu varsayımın materyalizmin temellerinden biri olan maddenin sakımı kanununa dayanıyor olması gerçek olarak tereddütsüz kabul edilmesi için yetip artıyordu bile. Fakat gerçekler arayan gerçek bilim er geç yanlışları bulup düzeltir.
Dikkatli bir gözlemci bu inancın yanlış olduğunu kolaylıkla anlayabilirdi. Örneğin iddia edildiği gibi evren ezelden gelip ebede gidiyorsa bir başlangıcı ve sonu yoksa ve zaman sonsuzsa, ışıyan yıldızların (ışıma bir enerji değişimidir) enerjinin sakımı (entropi-1) kanuna göre enerjileri çoktan bitmiş, çoktan sönmüş (ölmüş) tüm evren ağır maddeler yığını haline gelmiş olması gerekirdi ama öyle değildi. Tüm evren ışıl ışıldı ve “yaşıyordu”. Evrenin “yaşıyor” olması ezelden gelip ebede gitmediğinin inkâr edilemez kanıtlarından sadece biriydi. Bu gerçek evren en azından bir başlangıcının (dolaysıyla zamanın başlangıcı) olduğunu göstermekteydi
Evrenin genişlediğinin ve bir kütlesiz enerji zerresinden oluştuğunun keşfi (Bag Bang-Genişim Evresi teorileri) bu konuda yeni ufukların açılmasına, yüz yıllar süren bir bilimsel yanılgıların kırılmasına, düzeltilmesine neden olmuştur. Bu gün evreni çok daha değişik çok daha bilimsel ve çok daha gerçekçi bir bakış acısıyla inceleyebiliyoruz.
Bu gün evrenin ezelden gelip ebede giden durağan bir sonsuzluk olmadığını, bir başlangıcının olduğunu, madde miktarının da sınırlı olduğunu artık biliyoruz. Evrendeki atom sayısı sadece on üzeri yetmiş sekizdir. Madde miktarı belirlidir.
Statik evren modeli yanlış olduğuna göre bu modele temel olan maddenin sakımı kanunun evren için yeniden ve doğru yorumlanması gerekeceği açıktır.
Maddenin yoktan var olmaması, olamaması var olan evrenin bir kaynağının olması gerekeceğini ortaya koyar. Hemen hemen kanıtlanmış olan Big Bag-Genişim Evresi teorilerine göre bu kaynak tüm evren oluşturacak güce (enerjiye) sahip kütlesiz bir enerji zerresidir.
Fakat maddenin sakımı kanunu evrenin kaynağı olan bu enerji zerresinin de bir kaynağının olması gerekeceğini belirtir ve bu kaynak, kaynağın kaynağı şeklinde sonsuz sayıda ezele kadar uzayıp gider. Sonuçta eğer evreni oluşturan kütlesiz enerji kaynağının tümü kullanılmış (harcanmış) ise ardıl kaynaklar da kullanılmış olacağından evren ezelden geliyor demek olur. Fakat evrenin inkâr edilemeyen bir başlangıcı vardır. Yani ezelden gelmemektedir. Bir materyalist bu sorunu kurulup bozulan evren modeliyle aşmaya çalışır ama herhangi bir kanıt gösteremez.
Bir materyalist için evrenin ve maddenin sınırlı olması materyalizme ters gelmez, zararda vermez. Bu mantığa göre evren ezelden beri sonsuz sayıda kurulup bozulmuştur; ebede kadarda kurulup bozulacaktır. Zaman yönünden her kurulma yeni bir başlangıçtır. Her kuruluşun zaman için yen bir başlangıç olması evrim teorisinin sığındığı olmazları olur yapan sonsuz uzunluktaki zaman kavramının iflası demektir.
Ayrıca bir şeyin bitişi bir başka şeyin başlangıcıdır kuralına göre evren dışılık ezelden gelip ebede giden bir hiçliktir. Materyalizm evren dışılığı ezelden gelip ebede giden sonsuz bir “hiçlik” olarak tanımlar. Diğer ifade ile evren, uzay denilen sonsuz hiçlik içinde bir toz zerresi bile değildir ama yine de vardır.
Burada bir soru aklımıza gelir. Uzayda evrenimize benzeyen ya da benzemeyen başka evrenler var mıdır? Sonsuz bir hiçlik olarak nitelenen uzayda minik bir toz zerresi gibidir nitelemesiyle bile ifade bulamayan evrenin tek olması akla, mantığa uygun değildir. Mantıklı olan uzayda (evren dışında) evrenimize benzeyen ya da benzemeyen sonsuz sayıda evrenlerin olması gerektiğidir. Bu evrenler ya evrenimiz gibi bir enerji zerresinin açılmış şekli ya da enerji zerresi şeklindedir. Diğer ifade ile ezelden gelip ebede giden sonsuz bir hiçlik olarak ifade bulan uzay evrenlerle ve enerji zerreleriyle tıka basa dolu olmalıdır.
Maddenin sınırlı (sonsuz olmayışı) kaynağın kaynağının tümüyle kullanılmadığını da gösterir. Tersinim teorisine göre evrenin temel kaynağı Bir Büyük Bütünün (ezelden gelip ebede giden sonsuz uzayı dolduran büyük bütünün) minik bir parçasıdır. Bu Büyük Bütün mutlak güç ve tek olmalıdır. Bu Büyük Bütün her şeyi kuşatmış, aguşuna almıştır.
Sonuç olarak şunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Evrenimizin varlığı mutlak ve tek olan o Büyük Bütünün var olduğunun en büyük kanıtıdır.

Alıntı ile Cevapla
  #24  
Alt 16-08-2010, 13:14
Hüdai ÇAKMAK Hüdai ÇAKMAK isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 10 Jul 2010
Mesajlar: 138
Standart


GENİŞİM EVRESİNDEN SONRA OLUŞAN DÜZEN

İçinde yaşadığımız evrenin yaklaşık 14 milyar yıl önce hacimsiz bir enerji zerresinin genişimiyle ortaya çıktığı ve zaman içinde şimdiki şeklini aldığı bilim dünyasının onayladığı bir gerçektir.
Uzay boşluğu, galaksiler, gezegenler, Güneş, Dünya, kısaca evreni oluşturan tüm gök cisimleri evrenin genişleme evresi adı verilen bu süreç sonucunda meydana gelmiştir.
Genişim evresi bir patlamaya benzetilir. Eğer bir patlama ise beklenmesi gereken, patlamanın ardından maddenin atomlar ya da atom altı parçacıklar halinde uzay boşluğunda rast gele dağılması olacaktır. Fakat öyle olmamış, tam aksine, son derece sistemli ve düzenli gelişen bir süreç sonunda hayranlıkla gözlemlediğimiz bu evren ortaya çıkmıştır.
Patlama sonucu rast gele, sağa sola düzensiz dağılması gereken maddelerin belirli ve geçerli kanunların izin verdiği ölçülerde ve düzenlerde evrenin belirli noktalarında birikip galaksileri, yıldızları ve yıldız sistemlerini oluşturması; aralarında değişmez kurallarla ilişkiler kurması ve sistemli bir düzen oluşturması bilim adamlarının benzetmesiyle bir buğday ambarına atılan el bombasının, buğdayları toplayıp, düzenli balyalara sarıp üst üste istiflemesi kadar hatta bundan çok daha zor, çok daha olağanüstü bir durumdur.
Big Bang teorisine uzun yıllar karşı çıkmış olan Prof. Fred Hoyle, bu durum karşısında duyduğu şaşkınlığı şöyle ifade eder:
-Big Bang teorisi evrenin tek ve büyük bir patlama ile başladığını kabul eder. Ama bildiğimiz gibi patlamalar maddeyi dağıtır ve düzensizleştirirler. Oysa Big Bang çok gizemli bir biçimde bunun tam aksi bir etki meydana getirmiştir. Maddeyi birbiriyle birleşecek ve galaksileri oluşturacak hale getirmiştir.
Elbette ki evrenin tüm maddesini içeren böyle muazzam bir patlamadan sonra bu derece hassas dengeler üzerine kurulu bir sistemin ve düzenin oluşması ancak mucize tanımıyla açıklanabilir.
Astrofizikçi Alan Sandage da bu gerçeği şöyle ifade etmektedir:
-Böyle bir düzenin kaostan gelmiş olduğunu oldukça imkânsız buluyorum. Tanrı'nın varlığı benim için bir sırdır, fakat varlık mucizesinin de tek açıklamasıdır.
Bilim adamlarının da ifade ettiği gibi, bir patlama ile birlikte atomların en uygun şekillerde bir araya gelmeleri, sonsuz düzenlilikteki evreni, evrenin içindeki milyarlarca yıldız barındıran milyarlarca galaksiyi, trilyonlarca gök cisimleri arasındaki hiçbir aksaklık barındırmayan dengeyi oluşturması büyük bir mucizeler dizisidir. Mucizeler dizisidir çünkü oluşum bir mucizeyle başlar, mucizelerle devam eder ve mucizelerle sona erer.
Evrenin başlangıcındaki bu muhteşem denge, ünlü Science dergisindeki bir makalede ise şöyle ifade edilir:
-Eğer evrenin yoğunluğu bir parça daha fazla olsaydı, o zaman Einstein'ın genel görecelik kuramına göre evren, atomik parçacıkların birbirini çekme kuvvetleri dolayısıyla bir türlü genişleyemeyecek ve tekrar küçülerek bir noktacığa dönüşecekti.
Eğer yoğunluk başlangıçta bir parça daha az olsaydı, o zaman evren son hızla genişleyecek, fakat bu takdirde atomik parçacıklar birbirini çekip yakalayamayacak ve yıldızlarla galaksiler hiçbir zaman oluşamayacaktı. Doğaldır ki biz de olmayacaktık.
Yapılan hesaplara göre, evrenimizin başlangıçtaki gerçek yoğunluğu ile ötesinde oluşması imkânı bulunmayan kritik yoğunluğu arasındaki fark, yüzde birin bir kuvatrilyonundan azdır. Bu, bir kalemi sivri ucu üzerinde bir milyar yıl sonra da durabilecek biçimde yerleştirmeye benzer... Üstelik, evren genişledikçe, bu denge daha da hassaslaşmaktadır.
Yukarıya kısaca aldığımız kanıt ve görüşler tersinim teorisinin başlangıcınbir patlama olmadığı planlanıp düzenlenmiş bir genişim evresi olduğu görüşünü doğrular.
Alıntı ile Cevapla
  #25  
Alt 16-08-2010, 13:18
yalcinsahin1 yalcinsahin1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 20 Apr 2009
Mesajlar: 33
Standart

niyet ne ne niyetle duş alıyorsan o odur....dinin kurallarını okuyup anlamadan üç beş ayet okuyup kendini islam alimi diye tanıtan hatta cevresinde vay çok müslüman adam kesin cennetlik diye anılmak isteyen üç beş salak kendi kafasına göre yok duş alırsan cenabetsin yok abdest alırsan değilsin demesini mi kafana takıyorsun? sen ne niyetle yıkanıyorsan senin kalbini bilen ALLAH var sen herşeyi islam alimiyle çözemezsin zaten.Onlar ayetleri kendine göre çevirirler asıl anlamı onların işine gelmediğinden sen kafana takma bence dostum onları..bence ALLAH kafiride davasında çalışmalarından dolayı sever sonuçta tezini doğrulamaya çalışıyor ama münafık iki yüzlü olduğundan ne kafirlerce nede müslümanlarca sevilir.. ikiyüzlü dönek kalleşleri kim sever..
Alıntı ile Cevapla
  #26  
Alt 16-08-2010, 13:20
yalcinsahin1 yalcinsahin1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 20 Apr 2009
Mesajlar: 33
Standart

eRkistreet´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Mastürbasyondan sonra duş mu alıyordun abdestmi? Duş alanlara ''ruhsal olarak cenabetsin'', abdest alanlara ''cenabet değilsin'', hiçbir şey yapmayanlara ''cenabetsin'' diyorlar. İkisindede su geçiyor kardeşim, ne saçmalıkmış.
sen ne niyetle yıkanıyorsan ALLAH zaten onu biliyor kafana takma
Alıntı ile Cevapla
  #27  
Alt 16-08-2010, 13:21
yalcinsahin1 yalcinsahin1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 20 Apr 2009
Mesajlar: 33
Standart

eRkistreet´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Mastürbasyondan sonra duş mu alıyordun abdestmi? Duş alanlara ''ruhsal olarak cenabetsin'', abdest alanlara ''cenabet değilsin'', hiçbir şey yapmayanlara ''cenabetsin'' diyorlar. İkisindede su geçiyor kardeşim, ne saçmalıkmış.

niyet ne ne niyetle duş alıyorsan o odur....dinin kurallarını okuyup anlamadan üç beş ayet okuyup kendini islam alimi diye tanıtan hatta cevresinde vay çok müslüman adam kesin cennetlik diye anılmak isteyen üç beş salak kendi kafasına göre yok duş alırsan cenabetsin yok abdest alırsan değilsin demesini mi kafana takıyorsun? sen ne niyetle yıkanıyorsan senin kalbini bilen ALLAH var sen herşeyi islam alimiyle çözemezsin zaten.Onlar ayetleri kendine göre çevirirler asıl anlamı onların işine gelmediğinden sen kafana takma bence dostum onları..bence ALLAH kafiride davasında çalışmalarından dolayı sever sonuçta tezini doğrulamaya çalışıyor ama münafık iki yüzlü olduğundan ne kafirlerce nede müslümanlarca sevilir.. ikiyüzlü dönek kalleşleri kim sever..
Alıntı ile Cevapla
  #28  
Alt 16-08-2010, 13:30
breymin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
breymin breymin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 01 Jul 2008
Bulunduğu yer: Almanya
Mesajlar: 912
Standart

Yalcinsahin1,herkes bir tanriya inanabilir ama hickimsenin tanriyi tarif etmeye hakki yok cünkü insanlar iser alim olsun ister zalim olsun isterse peygamber oldugunu iddia etsin,kimsenin tanriyi tarif etmeye hakki yok,cünkü tanriyi tarif ederken herkes kendini tarif ediyor bunu tesbit etdim bu bir gercek,,,(bana tanrini söyle ,sana kim oldugunu söyliyeyim)sizde onu tarif etdikce bataga batiyorsunuz,kendi kuraninizla dahi celisiyorsunuz,,su ana kadar onlarca ayetle celisdiniz,biraz daha anlatirsaniz yüzlercesiyle celisiceksiniz,,,mesela,ben size sahdamarinizdan daha yakinim ayetiyle celisdiniz.saygilar

Bir dinin tabii olmasi icin akla,fenne,bilime ve mantiga uygun olmasi lazimdir.
M.K.ATATÜRK
Yalan ne kadar büyükse inanani o kadar cok olur.
adolf hitler
Söylesem tesiri yok,sussam gönül razi deyil.Fuzuli
Alıntı ile Cevapla
  #29  
Alt 16-08-2010, 20:02
breymin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
breymin breymin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 01 Jul 2008
Bulunduğu yer: Almanya
Mesajlar: 912
Standart

yalcinsahin1´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
bir naylon poşet içerisine parçalanmış her biri ayrı ayrı olan 150 adet saat parçasını koyup havaya fırlatsam ve bunu trilyon sene yapsam yinede poşet içerisinde çalışır bir saat olarak düzenlenip yere düşmesi imkansızdır.Bence aklını kurcalayan inanç sistemine tekrar bir göz at ve aramakta olduğuna yaklaşmayı dene ............
Sayin yalcinsahi1,bu tür örnekler cok duydum cok okudum,hep sormak istedim ama kismet sizeymis,sizce Allah bu poseti havaya atsa ?yere düsdügünde saat olurmu?cevabiniza simdiden tesekkürler?.

Bir dinin tabii olmasi icin akla,fenne,bilime ve mantiga uygun olmasi lazimdir.
M.K.ATATÜRK
Yalan ne kadar büyükse inanani o kadar cok olur.
adolf hitler
Söylesem tesiri yok,sussam gönül razi deyil.Fuzuli
Alıntı ile Cevapla
  #30  
Alt 17-08-2010, 12:22
SHADOWofGODonEARTH - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
SHADOWofGODonEARTH SHADOWofGODonEARTH isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 19 Apr 2010
Mesajlar: 617
Standart

One Minute´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
ayrıca konuyu açan arkadaşımın avatarında Önder Atatürkün resmi var,sanırım kendisini seviyorda benim merak ettiğim Atatürk demi ateizm yanlısı idiki ben sanmıyorum,onun pek çok Allah a dua eden resimleri var..
''Gökten indiği sanılan kitaplar'' derken kaydedilmiş görüntüsü var.
Ayrıca halkın çoğunluğu müslümanken, müslüman görünmenin zararı olmadığını düşünmüştür, İslamda ki takiyye gibi birşey heralde, siz daha iyi bilirsiniz.

Anadan doğma müslümanım;
o vakit anadan doğma budistler kesin cehennemliktir.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Etiket
allah, hadis, muhammed, İslam

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
namazı haber veren otomobil..... allah allah dolfen Konu-dışı 12 01-12-2016 11:52
Kainat güzeli allah (Yaratanların En Güzeli ve Kur'an'ın Saçmalığı) exclusive İslam 102 01-07-2012 13:44
"allah korusun", "allah nazardan saklasın", "allah esirgesin", "allah belanı versin dolfen Konu-dışı 5 07-06-2012 00:06
Allah için sev ! Allah için düşman ol ! Davudi İslam 7 14-07-2010 13:10
Allah var mı ? Allah varsa Allah kimdir ? ege-sum İslam 54 18-12-2005 16:58

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 14:18 .