Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Bilim > Fizik

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #41  
Alt 14-11-2015, 00:33
Keepbelieverthough Keepbelieverthough isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 25 Dec 2014
Bulunduğu yer: ist
Mesajlar: 63
Standart

Söylenecek ne kadar bilgi varsa yazmışsınız Emeğinize sağlık
İstifade ediyoruz
Bende en son bilimsel gelişmelerin ışığında birkaç bilgi paylaşayım .Malumunuz üzre isviçre Cern de yapılan deneylerde bi hayli aşama kat edildi. Bunlardan birisi de Higs (Tanrı parçacığı) parçacığının ispatlanması meselesi idi
O da ispatlandı Fakat bilinmeyen şey sadece 1 değil birden fazla Higs boson nun tespit edilmesi idi
Ve ayrıca yapılan parçacık çarpıştırılması deneylerinde Bazı Higs sub atomic parçacıklarının aniden çarpışmanın etkisi ile kaybolup Bir diğer Boyuta girdiği gözlemlendi .Tabiki o diğer boyut gittiği varsayılan bir öteki paralel veya 4. boyut olarak düşünüldü . ispatı yok .
Enerjinin en ilkel hali olan Plazma hali ispat edilmiş oldu
Higs bosonu tespiti sırasında diğer başka bilinmeyen yeni yeni parçaçıklar keşvedildi
yani Fizik kitapları tekrar yazılacak kısa zaman sonra
Bir diğer bilimsel gelişmede Bütün fizikçilerin merakla bekledikleri 3. Wmap Evrendeki ilk ve şuan ki manyetik radyosyonunu ölcen Uydu bilgileri açıklandı
Maalesef Gravity Kütle çekim dalgaları veya parçaçıkları tespit edilemedi Ancak zayıf fakat delil teşkil edemeyecek seviyede Sinyaller alındı Nasa nın açıklaması bu yönde .
Çünkü Benim kanaatime göre herşey ama herşey şu yerçekimi garipliğinde gizli
Zaten Quantum teorisinin Standart modele değiştirilmesi maddesinin en başındaki proplem Gravtyi açıklamak tanımlamak
Yerçekimi evrenimizi oluşturan 4 temel kuvvetin en zayıf olanı Weak forse Zayıf nukleel kuvveten bile trilyonlarca kez daha zayıf bu yerçekimi çok ilginç bir durum
Değişik görüşler var bunun açıklaması ile ilgili
1. tespit edilemeyen fakat teoride var kabul edilen Gravity dalgaları String tellerinden bile daha küçük olduğu için bu dalgalar diğer öteki olası farklı boyutlarda özgürce gezebiliyorlar işte tamda bu yüzden Boyut değiştirdikçe bizim everenimize gelene kadar zayıflıyor bu kuvvet . Diğer boyutlarda yerçekimi daha kuvvetli çıkıyor yapılan quantum hesaplamalarında
2. ise şu birini gözlemleyip diğerini gözlemleyemediğimiz meşhur gizemli ikizler The dark matter ve dark enerji .
işte bu gizemli enerjiler Öz: kara enerji çok garip davranmasının nedeni onun diğer boyutlardan taşan bildiğimiz maddenin bir çeşit gölgesi olduğu yönde görüşler var tabiki Yerçekiminide getiriyor peşi sıra

https://en.wikipedia.org/wiki/Dark_matter


burdaki resim Dark matterin tespit edilmiş halidir





The Bullet Cluster: HST image with overlays. The total projected mass distribution reconstructed from strong and weak gravitational lensing is shown in blue, while the X-ray emitting hot gas observed with Chandra is shown in red.
Alıntı ile Cevapla
  #42  
Alt 14-11-2015, 02:11
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şuanda  online konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.694

Onur Üyeliği 

Standart

Yıldıztozu´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sen materyalist değil miydin Spartacus? maddenin olmadığı ortam ne demek?
Nedenselliğinde olamayacağı demek, anlaşılması namına

İkincisi duyularımız bana göre ortamda olağan ve etkileşime girebildiği ölçüde gelişebilirdi, maddi yapımızla etkileşmeyen madde parçacıklarıda olabilir, hatta türeyebilir bile...

Bazı yorumlar hayli erken, bazılarıda uçuk-kaçık, örneğin maddenin yok olup başka boyuta geçmesini misal gözlem alamadığımız biçimde, etkileşimde olmamak olarak alıyorum. Bu da haliyle başka bir boyuttur, daha doğrusu boyutsuzluk(ölçülüp, gözlemlenemediği sürece boyut demek arızaya yol açıyor, zira boyut diyebilmek için gözlemi, kıyası olması gerekir)

Quantum düzey laboratuvar ortamında maddenin doğal olmayan biçimde, indirgenerek incelenmesidir ki, bunun üzerinden makro-mikro uyumundan söz etmek geçerli olmaz.

Misal bir hücrenizin sizden alınıp, bir atomunu incelemek, sizin hakkınızda bize hiç bir veri sunmayacaktır, hücrenizin atomu, mikro olsun, siz ise makro, nasıl bir bağ kurup sonrada makro olan, mikro ile açıklamaya kalkılabilir ki. O kafa dünden yanlış, bir sonuca da varamaz, tahminim epey sayıda hayal gücü veya hayalperest üretir.

Evrenin deterministliği konusu quantum düzey yokkende zaten ele alınan bir olgudur, determininist değil olasılıkçı determinizm geçerli. Tabi belirlenim konusunda.

Örneğin hava tahminleri, determinist değildir, olasılıkçı deterministtir.

Tüm bunlarda determinizm dendiğinde, şu belirlenebilirlik, belirlenmişlik kıstasıyla düşünülmeli, mikroya gerek yok, makro düzeyde de determinizm değil, olasılıkçı determinizm söz konusudur.

Mikro düzeyde determine edilebilir ve ediliyorda(her gözlem sonuçta gözlemlenen parçacıklara etki etmektir bu da bilismel gözlem anlayışına ters, çözüm bulunmadıkça da yeterli olmayacak), lakin etki-tepki, sebep/sonuç ilişkisiyle, belirlenebilirlik temelinde değil, o iddia zihinsel açıda yerli yerinde dursada, fiili açıda, kaos evreninde(anlaşılması için böyle diyeyim) geçersizleşiyor.

Acele Zeuslar üretmemeli, bilmediklerimiz hakkında çok fazla atmasyon yapmamalıyız, şimdilik bir açıklaması yok diye tanrısallık tarzına meyledilmemeli, zira o zemin insanın hayalperest zeminidir. Bir zamanlar yıldızın ne olduğu, yağmurun ne olduğu bile bilinmiyordu, tümüde tanrı ve tanrıçalarla ilişkilendirilmedi mi?

Misal Sicim, Holografik Evren, Paralel Evrenler bana göre fantazi... Evren için bu kadar fantazi üretebilen insan, daha doğru düzgün bilimsel gözleme tabi tutmadığı minicik parçacıklar üzerinden bir hayli şeyler kurgulayabilir, lakin parça bütün ilişkisi öyle bir ilişkidir ki, parça bütünden yalıtık, bütün adına incelenemez ve ifade edilemez. ifade edilebilir olan indirgenmiş olandır.
Örneğin sizin bir hücreniz incelendiğinde bu insan hakkında bütünü yansıtan bir veri sunmaz, lakin bütünün parçasları olması bakımından bir veri alınır. Ayrıca parçanın yapısı vb üzerine veri alınır. Saray ile bir gecekondunun tuğladan yapılması bunların aynı şeyler olduğunu iddia etmemeize olanak sağlamaz, yetmez, bir duvarı ile öteki duvarının tuğladan olamsı bile, ikisininde aynı şeyler olduğu anlamına gelmez. Parça-bütün ilişkisi rayından çıkarsa her şey olmak, her türlü şeyi üfürebilmek mümkün, kısaca mikro-makro dünya diye teori parçalamadan önce bazı önemli kriterleri unutmamak gerekir. Misal bir domuzdan alacağımız bir atoma bakıp, bunun siz olduğunuzu iddia edebilme şansı olur mu?

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla
  #43  
Alt 14-11-2015, 05:16
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

Yıldıztozu´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Pardon Neva yeni gördüm.
Makro boyutlarda genel görelilik yasaları geçerlidir. Kütleçekimi ve zamanın izafiyeti ve determinizm.
Mikro boyutlarda kuantum geçerlidir. Nedensellik yerine belirsizlik vardır.

Belirsizlik ve nedensellik ilkeleri birbirinin zıttı olmalarına rağmen aynı evrende geçerli kurallardır. Evrenin özünde hangisi hakimdir? nedensellik mi belirsizlik mi? İşte bu iki farklı yasadan söz ediyorum.
Bilimin şuanki en büyük amacı kuantum ve genel göreliliği birleştirebilmek.

Eğer mikro dünyadaki kuantum yasalarını makro dünyaya uygularsak saçma sonuçlar çıkıyor. Bir şey aynı anda birçok yerde bulunabiliyor, aynı anda hem ölü hem diri olabiliyor. Bunlar saçma ve mantıksız görünen olaylardır fakat kuantum dünyasında kgerçekleşen şeyler. İşte bu yüzden kuantum dünyası makro dünyadan farklı.

Evrenin özünde nedensizlik var. Hatta kuantum dünyasında gelecek zaman geçmiş zamanı etkileyebiliyor. Sağduyumuza ve mantığa ters şeyler.
Evren özünde bizim beynimize mantıklı görünmek zorunda değil.
Sevgili Yildiztozu;
Sanirim determinizm'de takiliyorsun.(dusun sorun babinda) ki bu anlasilir bir durumdur. Diyorsun ki, makro ve mikro farklidir, biri genel gorelelik, digeri kuantumla isler, bilim ikisini birlestirmeye calisiyor. Bu yuzden ozel goreleligi almadim demektesin sanirim. (mesajindan bunu cikarsadim yanlissa duzelt lutfen)

Iste yukardaki sordugum soru da buna iliskin sorulmustu. Ve belirsizlik bahsi de bu sekilde yanlis anlasilmis veya yanlis algilattirilmistir, carsaf bahsi gibi. Soyle ki;Kuantum'a iliskin, gozlemci tarafa dair, alet, edavat vs.isik etkili olur. Bohr, zamaninda(eski donem tartismalari) bu etkiyi gozlemcinin(kisinin) goz(gormek) yanilgisina iliskin acikliyordu, yani kisaca gozlenen , gozlemci'ye iliskin degiskenlik gosterebilir seklinde. Hani su bircok tartismada, kusursuz goz'e iliskin one surulen (mucize!) aciklamalar/iddialar filan. Iste Einstein'in tanri zar atmaz esprisi bu tartismadan kaynaklanir. Cunku formul'u denklemistir zaten.

Halbuki kuantum seviyede de etki/tepki halen gecerlidir.
Iste yukarda sordugun soru da bunun saglamasidir bir nevi. Yani, bir materyalist nasil olur da, "madde yokken" diye soru sorar ornegi gibi. Belirsizlik ve nedensellik birbirinin zitti degildir. Bu yuzden evrende gecerlidir, bu yuzden ilgili bahse iliskin "hangisi hakim?" diye soramayiz.

Kuantum'da gelecek zaman, gecmis zamani etkilemez, tartisilan bahse dair.(eger zaman yolculuklari hikayeleri vs. filansa bahsettigin) Ornek olarak baska/benzer bir soru, yine sacma olarak algilayacaksin haliyle ; Gelecek zaman, senin fiziken dogmuslugunu nasil etkileyebilir? Sen fiziken dogdun, dunyaya merhaba dedin, bitti. Gelecek zaman seni nasil etkileyecek mevcut dogmusluguna veya embriyo haline iliskin????? Olum'u burada belirleyici nokta olarak veremessin yani tartistigimiz bahse iliskin, zira olum dedigimiz durum, organize yapinin, dagilma, sacilma halidir atom babinda, artik organize halden bahsedemessin.. (tabi burada gelecek zaman derken neyi kastettin aciklarsan daha anlasilir olur.) Baska ornek, bilmemkac yil onceki halini, isigini gozlemledigimiz yildiz vs.'yi biz etkileyemeyiz.

Iste orneklersek, kuantum'a iliskin Schrodinger'in kedisi hem olu, hem diri degildir. O deney'de, kediye bir kez bakma kurali isler, paradoksal sekilde. Yani atiyorum(anlasilmasi bakimindan), adam ameliyat esnasinda ansizin gitti, sokla geri donduruldu. Halbuki bir kez bakip gitti deseydik, adam x olmus sekilde islem gorecekti. Haliyle morg'da veya mezarliga gidis yolunda veya mezara koyarken oluydu, dirildi mucize(!) olacakti. Ama gerekli mudahaleyi yaptik, geri dondu. Ama adam, hic geri donmeyebilir de(kesin x olma durumu), bu da diger bir opsiyon.

Konu Neva tarafından (14-11-2015 Saat 06:33 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #44  
Alt 14-11-2015, 06:55
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

dolekbas´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Selamlar;

http://www.gercekbilim.com/bigbang-b...en-baslangici/

Bu simulasyon sonuçları, kara madde hakkında henüz bilinmeyen bilgiler verebilir. Belki kütle çekimi ile etkileşimine dair ipuçları çıkabilir diye düşünüyorum.
Sevgili dolekbas,

Tesekkurler link icin, yapilan simulasyon bana su goruntuyu cagristirdi.

http://www.fjordnorge.dk/engelsk/midnightsun.htm





Alıntı ile Cevapla
  #45  
Alt 14-11-2015, 21:56
Yıldıztozu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Yıldıztozu Yıldıztozu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 22 Sep 2014
Mesajlar: 4.242
Standart

Neva´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Gelecek zaman, senin fiziken dogmuslugunu nasil etkileyebilir?

Iste orneklersek, kuantum'a iliskin Schrodinger'in kedisi hem olu, hem diri degildir.
Tersine nedensellik diye bir şey vardı. Buna göre gelecek, geçmişi etkiliyor. http://www.fizikist.com/kuantum-zama...e-nedensellik/

Kedi hem ölü hem diri değil elbette, fakat kuantum kanunları makro dünyada geçerli olsaydı kedi hem ölü hem diri olurdu. Bu benzetme, kuantumun garipliğini anlatmak için uydurulan bir benzetmedir.
Alıntı ile Cevapla
  #46  
Alt 15-11-2015, 03:20
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şuanda  online konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.694

Onur Üyeliği 

Standart

Brian Greene - Evrenin Dokusu - Tubitak Popüler Bilim Kitapları
Klasik fiziğin temel özelliklerinden biri şudur: Eğer tüm nesnelerin belli bir andaki konumlarını ve doğrusal hızlarını biliyorsanız Newton ve Maxwell denklemlerini kullanarak bu nesnelerin geçmişte ya da gelecekte herhangi bir andaki konumlarını ve doğrusal hızlarını bulabilirsiniz. Başka bir deyişle klasik fizik, geçmişin ve geleceğin şimdinin içine kazınmış olduğunu söyler. Bu özellik özel ve genel görelilik kuramlarında da vardır. Her ne kadar görelilik kuramındaki geçmiş ve gelecek kavramları klasik karşılıklarından daha zor anlaşılır ise de (3. ve 5. Bölüm) göreliliğin denklemleri, şimdiyi tam olarak değerlendirir ve geçmiş ve gelecek kavramlarını da bir o kadar eksiksiz belirler.
Bununla birlikte, 1930'lara gelindiğinde fizikçiler kuantum mekaniği adı verilen tümüyle yeni bir kavramsal şema önermek zorunda kaldılar. Beklenmedik bir biçimde, yalnızca kuantum mekaniğinin, atom ve atomaltı dünyasının sunduğu çeşitli yeni verileri açıklamayı ve bilmeceleri çözmeyi başarabildiğini gördüler. Ama kuantum yasalarına göre, nesnelerin şimdi nasıl olduklarıyla ilgili olarak mümkün olan en mükemmel ölçümleri bile yapsanız, bekleyebileceğinizin en iyisi, nesnelerin gelecekte belli bir zamanda şöyle ya da böyle olma olasılığı ya da geçmişte belli bir zamanda şöyle ya da böyle olmuş olma olasılığıdır. Kuantum mekaniğine göre, evren şimdinin içine kazınmamıştır; kuantum mekaniğine göre, evren şans oyunları oynar.
Sebep/sonuç ilişkisi bir akış ilişkisi değil ki, bir mevcut ilişkisidir. Tabi zaman konusu tartışmalı konudur ve hem "İdealist-lineer" hemde "Materyalist-spiral" yaklaşıma sahip. Kişiler felsefik birikimlerine göre olduğu kadar fikren ya da özne faktörlü lineer mantık gereğide seçim, tercih yapabiliyorlar.

GEÇMİŞ - > SANAL, böyle bir GERÇEKLİK bulunmaz. GELECEK -> SANAL, böyle bir gerçeklik bulunmaz. GEÇMİŞ geleceği etkile-ye-mez, bu ifade dahi hatalı. Etki eden ve edilen sadece şimdidir... Yürüyüş yaptığınızı düşünün, öndeki adımınız gelecekte, arkadaki adımınız geçmişte mi kalmıştır? Ya tersinden bakan birisine göre? Göreceli konular, geçmiş, gelecek, iniş, çıkış vs göreceli konulardır, göreceli konularla felsefe yapmak, esas dayanak, usül almak ise bilime de, felsefeyede ziyandır.

Tahmin ufku verili koşulda elde edilen veriden ibarettir -> gelecek tahmini ve OLASILIK.
Geçmiş ise verili koşulda elde olan, tutulan KAYITlardan ya da cisimler üzerindeki izlerden, niteliklerden-farklardan- ibaretir. Örneğin kuş tarafından didiklenmiş bir elmanın didiği geçmişte kalmaz, 15 gün sonra o elmayı kopartırsanız dahi yarası üzerindedir, yaralı elma geçmişte kalmış değildir, mevcut neyse odur, geçmiş denilen ise şimdide gerçekleşmiş olan bir zedelenmedir, o an şimdide idi, gerçekte idi, şimdide yine şimdidedir ve üzerinde izi taşır, geçmişte yaralı şimdi yarasız değildir, ne oluyorsa üzerinde gerçekleşiyor hepsi bu. Bizlerde elmaya bakar ve hmmmm bir kuş tarafından didiklenmiş deriz, bu geçmişi belirlemek değildir, sadece veri-kayıt analizidir(üzerindeki yara izi), bu izi, iyi analiz edersek tahminen şimdi ile arasında ne kadarlık bir fark-değişim gerçekleştiğini tahmin edebiliriz, bu sadece tahmindir, gerçekte hiç bir şeyi belirlemez, etkilemez, değiştiremez(nesnel anlamda). Dünyanın kendi ve güneş etrafı hareketiyle kıyaslayabiliriz, çokta canımız isterse gider bir atomun titreşimini esas alırız, böylelikle sürecin zaman bakımından ne kadarlık bir birimi yansıttığını hesaplayarak, ne kadar zaman önce olay gerçekleşmiş tahmin ederiz. Kıyas ölçeklerimiz ise özünde bir hareketin, varsayılan bir hareketle kıyaslanmasıdır, tüm ölçü birimlerimiz aslında bilinen bir niteliğin-özelliğin, bilinmeyene kıyasıyla elde edilir. Bu konuda kıyasımız dünyanın hareketi oldu, böylelikle gece, gündüz arasında özne olarak elmanın başına gelenin zamanı konusunu kavradık, anlayabildik, kavrayabildik.

Gerçek olan şimdidir, ne geçmiş geleceği belirler, ne de gelecek geçmişi, belirleyici olan sadece şimdidir(hem geçmişi, hem de geleceği temsil eder, üstelik aynı anda).

Tabi zaman konusuna bir tren rayı gibi bakılıyorsa ve kendi şahsına münhasır bir şey olarak maddeden bağımsız görülebiliyorsa, bir boyut olduğu unutulup, kendisi hacimli bir UZAY haline getiriliyorsa diyecek pek bir şey kalmıyor, öyleyse doğrudur hatta insanlar aslında yaşamdan, ölüme değil, ölümden doğuma hayat yaşarlar dense dahi, hatalı bir ifade olmaz(akış tersine denir olur biter). Oysa gerçekte YÖN diye bir şey bulunaz, esas alınacak bir MERKEZ-REFERANSDA. Örneğin Güneş'in bize uzaklığı diyebiliriz, işte böyledir bu iş ve geçerlidir, ama güneşin her yere uzaklığı bize olan uzaklığıdır denemez ya da gidip bir referans noktası belirlenemez. Gerçek böyledir, yönsüz, iradesiz, mantıksız, aynı anda(şimdi!) hem iniş/çıkış, hem uzak/yakın, hem gidiş/geliş hemde geçmiş/gelecektir ...

Yukarıda bir alıntı paylaştım, gelecek ancak olasılık, tahmindir, haliyle bir noktada hesap kitap işidir, bu da ölçüm ve kıyastır. Atomların dumura uğratıldığı atom altı dünyasında oturup MAKRO düzeyde TEORİ üretmek mümkün değildr, üfürme yapılabilir. O düzeyde ölçüm yapılamıyorsa bu da elbette demektir ki, bir cismin konumu ne kadar doğrulukla ölçülürse, momentumu o derecede hatalı ölçülecektir, bu halde GELECEK namına sebep/sonuç ilişkisi KURMAMIZ imkansız olacaktır. Yalnız şu var ki bizim ölçemiyor olmamız demek, sebep/sonuç, etki-tepki sürecinin olmadığı anlamına gelir mi? Öyle olsa o halde en azından konumu da ölçememeliydik, eğer sebep/sonuç ilişkisini insanın ölçüp, ölçememesi belirliyorsa(bu kafayla nereye gidiyoruz, gideriz artık bilmiyorum, hala ama hala insanı her şeyin merkezi ve ölçütü sayan anlayışlar hakim, hala evrenin merkezini kendi dünyası sanmakta olan anlayışlar)...

Bir hava akımının izlediği yolu seyretmek, geleceği belirlemez, ancak bu akımın hareketinin varacağı noktalar-duraklar tahmin edilebilir, gelecek BELİRLENEN bir şey değildir, hiç bir zaman belirlenemeyecek ve yaşanmayacak olandır, aynen geçmiş gibi. Burada akmakta olan zaman değildir, ya da tren rayında ilerlediğimiz bir zaman yoluda değildir, akmakta-hareketli olan sadece hava akımıdır -ölçemezsek tabi ki TAHMİNDE de bulunamayız... Ne geçmişe ne de geleceğe filan akmaz, sadece hareket halindedir, yönden de bağımsızdır.

Yönü yükleyen biziz, bir hava akımı ardından bakarsak bize göre GEÇMİŞ deriz, karşıdan bakanlar ise ne diyecek? GELECEK... Zaman böyle bir şey değil...

Bu tür göreceli konularla şu ciddi bilimsel konular, minicik parçacıkalra indirgeyip işleniyor ya hayret etmemek elde değil. Bir domuzdan 1 sadece 1 atom alıp incelersek, bu şimdi domuz hakkında, evren hakkında tek ve kapsayıcı teori mi olur? Kayadan bir atom alıp, işte bu insandır demeli miyiz? Demeyeceksek neden, madem kuantum indirgeme yöntemiyle her haltı çözmekteyiz o halde?

Zaman nedir uzay mı dır, bir tren kompartımanı filan mıdır? -Tren geri giderse kompartımanda GEÇMİŞE gider, zaman tren, evren de yolcu mu yani Bir araçla bir yolu geçin, geri giderseniz GEÇMİŞE gitmeyeceksiniz, şimdi ne ise ona gidersiniz, ama zaman olarak ne geçmiştir, ne de gelecektir. şimdidir, sizin gerçekleştirdiğiniz ise şimdi üzerinde hareket etmekti ve açıkcası yönünüzün, sizin özne olarak kendinizi hz.Adem-başlangıç- olarak almanızdan başkaca zerre bir önemi yoktu. Siz geçmiş ve geleceği kendinize göre belirleyip, bunu bütüne, nesnele yaydığınızda, öznel ile nesnel olanı karıştırdığınızda(bir çok kuantum üfürükçüsü gibi) zaten hata etmişsinizdir. Sizin geçmiş dediğiniz bana göre gelecektir oysa, neresinde durup, nereye baktığınız önemli. Nesnel açısında ise sizin nerede olduğunuz, ne yöne bakıp, bakmadığınız zerre değer taşımaz, gerçekte yön de yoktur, geçmiş, gelecek, ileri, geri de, siz nerede durursanız bu size göre bir soyutlamadır sadece, ama endinize göre, gerçek ise sadece şimdidir, mevcut olandır ve bizim gelmiş, geçmiş, gelecek mevcut olanın üzerinde gerçekleşen hareket-değişimin soyutlanmasından başka bir şey değildir....

Neyse Kuantum üzerinden makro düzeyde teoriler-varsayımlar- üretiliyor da, mızrak çuvala girmiyor işte, zorlanınca da yırtıp atıyor. Mesele de burada. Sanırım 21. Yüzyıl, yeni bir ortaçağımız olacak, bilimdem dolayı demiyorum, hakim olan yöntemlerden dolayı, zira objektif'in yerini subjektif hakimiyeti almış durumda, nesnelliğin yerini ise öznellik...

Böyle düşünüyorum ve aslında ifade ediyorum ve gerçekten de her satırın eleştirilmesini istiyorum... Daim şüphe ediyoruz, edeceğiz, ya gerçek şöyle ise, ya bu böyle ise, gerçekte şu ise, aslında bu bir rüya ise, gelecek, geçmişi belirliyorsa(!). sonu yok, buraya kadar da sorun yok, ama sorun emin olmak(çok önemliymiş gibi!) istendiğinde, spekülatiflerle baş gösteriyor, işte orada buna İNANÇ deniyor... Şüphe ayrı, "zan" ayrı şeylerdir karıştırılmamalı...

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla
  #47  
Alt 15-11-2015, 03:20
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şuanda  online konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.694

Onur Üyeliği 

Standart

mukerrer

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla
  #48  
Alt 15-11-2015, 04:25
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

Yıldıztozu´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Tersine nedensellik diye bir şey vardı. Buna göre gelecek, geçmişi etkiliyor. http://www.fizikist.com/kuantum-zama...e-nedensellik/

Kedi hem ölü hem diri değil elbette, fakat kuantum kanunları makro dünyada geçerli olsaydı kedi hem ölü hem diri olurdu. Bu benzetme, kuantumun garipliğini anlatmak için uydurulan bir benzetmedir.
Sevgili yildiztozu;
Bak gozden kacirmissin ama yazdigimi orada, demistim ki;

Neva´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Iste orneklersek, kuantum'a iliskin Schrodinger'in kedisi hem olu, hem diri degildir. O deney'de, kediye bir kez bakma kurali isler, paradoksal sekilde. Yani atiyorum(anlasilmasi bakimindan), adam ameliyat esnasinda ansizin gitti, sokla geri donduruldu. Halbuki bir kez bakip gitti deseydik, adam x olmus sekilde islem gorecekti. Haliyle morg'da veya mezarliga gidis yolunda veya mezara koyarken oluydu, dirildi mucize(!) olacakti. Ama gerekli mudahaleyi yaptik, geri dondu. Ama adam, hic geri donmeyebilir de(kesin x olma durumu), bu da diger bir opsiyon.

Bu yuzden kuantum garip, gizemli(!) bir bahis degil, sadece oyle algilaniyor. Iste bak nedenselligi acikladik burada. 2, 8, 15, 26 kere de bakabiliriz. Neden yalnizca 1 kez????????

Verdigin linki, once kendin okursan dikkatlice sorun cozulur.
"Tam şu an saatinize bakın. Gördüğünüz zaman anına nerden geldiniz? Elbette bir önceki andan, yani geçmişten geldim diyebilirsiniz. Peki ya tersi mümkün olamaz mı? Geçmişte değil fakat gelecekte yer alan olaylar sizi bu noktaya getirmiş olamaz mı?"

"Ancak bilim dünyası ikinci bir ihtimalin de üzerinde duruyor. Bu teoriye göre yalnızca geçmişteki olaylar değil, henüz gerçekleşmemiş gelecekte yer alan olaylar da yaşadığımız anın üzerinde etki sahibi olabilir. Neden-sonuç ilişkisinin sadece geçmişten geleceğe değil, fakat gelecekten geçmişe doğru da akabileceğini ön gören ve tersine-nedensellik diye isimlendirebileceğimiz bu düşünce, geçmişimizin bizi geleceğe doğru ittiği tablonun yanında geleceğin geçmişe uzanıp bizi kendine doğru çektiği bir senaryoyu da gündeme getirmektedir."


Bak benzer baska ornek;
Tam su anda yemek yediniz, yediginiz yemege nereden geldiniz? Oteki yemekten diyebilirsiniz. Peki ya tersi mumkun olamaz mi? Gecmiste degil, fakat gelecekte yenecek yemekler sizi bu, yemege getirmis olamaz mi?

Soru;
Oysa siz gecmiste de yemek yemistiniz degil mi yukardaki bahse iliskin? Yoksa yememis miydiniz?

Kendin dememis miydin onceki sayfalarda yon izafidir diye!? Iste ben de demistim ki sana, sadece kuantum ve genel goreleligi alip, ozel goreleligi niye safdisi biraktin diye sormustum.
Alıntı ile Cevapla
  #49  
Alt 15-11-2015, 04:59
xcan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
xcan xcan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 18 Apr 2011
Mesajlar: 3.011
Standart

30 katlı bir apartmandan düşen birinin düşmezden önceki haline dönmesi için Yer çekiminin yerine yer itimi kanunu işlemelidir.
Mümkünmü?
Namludan sıkılmış kurşunu hangi doğa kuralı geri getirip namluya koyar?
Yırtılmış bir gazeteyi hangi kuvvet ilk haline koyar?
Yanmış bir ormanı içinde ölen tüm canlılarla yanmamış hale hangi yol getirir.?
Patlamış mısır nasıl patlamamış haline geri döner?
Bu aptal zaman yolculuğunu ısıtıp ısıtıp önümüze getirmekten ve sürekli dayak yemekten ne zaman bıkacak ve reel düşüneceksiniz.
Hiçmi zeka vasfı içermiyeceksiniz.
Alıntı ile Cevapla
  #50  
Alt 15-11-2015, 06:43
dine mine ne - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
dine mine ne dine mine ne isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 21 May 2015
Mesajlar: 1.529
Standart

xcan´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
30 katlı bir apartmandan düşen birinin düşmezden önceki haline dönmesi için Yer çekiminin yerine yer itimi kanunu işlemelidir.
Mümkünmü?
Namludan sıkılmış kurşunu hangi doğa kuralı geri getirip namluya koyar?
Yırtılmış bir gazeteyi hangi kuvvet ilk haline koyar?
Yanmış bir ormanı içinde ölen tüm canlılarla yanmamış hale hangi yol getirir.?
Patlamış mısır nasıl patlamamış haline geri döner?
Bu aptal zaman yolculuğunu ısıtıp ısıtıp önümüze getirmekten ve sürekli dayak yemekten ne zaman bıkacak ve reel düşüneceksiniz.
Hiçmi zeka vasfı içermiyeceksiniz.


Sayin xcan

Su videoyu izlemeni isterim ,lütfen sonuna kadar izle .

Kizma ama 3,40 daikadaki adam sen olmalisin
Yerliler ilk defa medeni insanlar ile karsi kasiya geliyorlar.
Pilav ve ayna ip ucu izle diyorum.




Yaw hani günümüzdeki ucmalari , bilmem arabalari , telefonlari ,kameralari göstermeden
bu adamlara bilhasa 3,40 dakidaki adama nasil inandiracaksin.
Biz gördük diye mi tamam oluyor ? görmeseydik bizlerde inanirmiydik efendim.
Demek istediyim görmeden de aklin matigin almadigi seyler var olabiliyormus.

Millet ne güzel sohbet ediyor soru sual gidiyorlar , hatta her cümlemi dahi elestirin diyor spartacus ,iste böyle olacak.
Sen de kalkmis reel düsünceden neyse o artik, zekadan bahs ediyorsun.

Isik misal gözlemlendigi anda dalga dan parcaik sekline neden dönüsüyor ?
nerden biliyor gözlemlendigini ?.
Madem reel düsünce madem zeka diyorsun cevapla o zaman .

Cevabin yok ise birak millet düsündüklerini dile getirsin ,beli mi olur belkide bambaska bir cözüm bulurlar .

Bak reel düsüne düsüne adam burnundan cubugu cikaramamis ona göre .

Bazı insanlar hiç değişmez. kendilerini deyistirmemek icin sadece daha iyi yalan atmayi öğrenirler
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Dil üzerine Serdar Dil, Mantık & Zihin Felsefesi 2 15-06-2012 19:27
Bilim adamları insan dokusu yenilenmesinde yeni bir metod keşfettiler Ascendent Biyoloji 1 15-05-2011 01:45
Dünya'nın ve Uzayın Çapları,Dünyanın Geoit Şekli Dark_Prince Kur'an'da Mucize Yoktur 1 28-04-2011 20:20
Uzayın ilk yolcularından Feoktistov hayatını kaybetti KızıL Fizik 0 27-11-2009 02:42
Kur'an üzerine Xweser İslam 6 21-09-2008 01:04

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 12:47 .