sevgili dostlar..
zaman zaman forumda
-"ben tanrının varlığını
biliyorum" gibi teizm
-"ben tanrının yokluğuna
inanmıyorum, olmadığını
biliyorum" gibi ateizm bilinçdüzeyi ifadeler görüyorum..
bilmek ve inanmak kavramlarının nasıl karıştığı ve nekadar önemli olduğu ortaya çıkıyor..
katılabilirlerse bu tarz ifade kullanan veya savunan arkadaşlarla bu konuyu konuşmak ve açıklığa kavuşturmak gibi bir niyetim var..
şayet konuşarak size bu farkı aktarabilirsem bir insanın bir veriye inanıp inanmamasının ya da bilip bilmemesinin o insanın bir kusuru/hatası olmadığını ve en önemlisi bu yüzden sorumlu tutulmasının ne kadar trajikomik olduğu ifade etmeye çalışıcam..
çünkü hem günümüz semavi dinleri hem de insanlar biribirlerini bazı şeylere inanıp inanmadığı için suçlayıp eleştiriyorlar ve sorumlu tutuyorlar..
zaman ve coğrafya gereği hala zihinde yaşayan sitemiz üyelerinden müslüman ve ateist arkadaşlarımız biribiriyle bir çekişme dalaşma içindeler..
inanlar inanmayanları eleştiriyor, inanmayanlar da inananları eleştiriyor.
oysa ne müslüman olmak, ne ateist ne deist ne hristiyan ne musevi ne de diğer din mensubu olmak sizin kontrolünüzde/tercihinizde bir şey değil ki!
bu tutunduğunuz savunduğunuz idealist/materyalist kavramları sizler özgür iradenizle, kendi özbenliğinizle seçmiyorsunuz ki bu seçimlerinizden dolayı sorumlu tutulasınız ya da ödüllendirilip cezalandırılasınız..
tüm dünya insanlığı beyin nörokimyası(konektomu) neyi emrediyorsa neye uygunsa onu sahiplenmek, savunmak zorunda.. bundan kaçış yok..
kendi zaman ve coğrafyasının aydını/uyanığı Muhammed bunu çok güzel dile getirmiştir..
varoluş/evrenin kendi içdinamikleri müsaade etmedikçe bir şeye iman etmek veya o imandan çıkmak sizin elinizde/kontrolünüze/tercihinizde olan bir şey değil ki!
daha önce defalarca yazdım, şayet
"her şey benim elimde/kontrolümde" diyorsanız buyrun bir saatliğine varolan bilinç durumunuzu değiştirip
"dönüşün/başkalaşın" sonra tekrar eski bilinçdurmunuza geçiş yapın..
daha açık yazmak gerekirse..
bir saatliğine bir müslümana bir hristiyana bir budiste bir deiste bir ateiste
"dönüşüp/başkalaşın" bakalım yapabilecek misiniz
şayet bunu yapabiliyorsanız tüm kontrol sizdedir, her şeyi siz seçebiliyorsunuzdur..
ama yapamıyorsanız hiç karşınızdaki insanı suçlayıp eleştirip boşuna kalbini kırmayın, derim..
değil bir saatliğine bir ömür boyu o insanın dönüşüm/başkalaşım deneyimlemesini beklediğinizin farkında mısınız?
kendi yapamadığınız şeyi bir başkasından niçin bekliyorsunuz o zaman?
siz insansınız da o insanüstü bir canlı mı?
niçin bir insanı bir dine inandığı için eleştirip suçluyorsunuz?
yada niçin bir insanı sizin dininize inanmadığı için eleştirip suçluyorsunuz?
binlerce yıldır uyuduğunuz o derin uykudan uyanmak ister misiniz?
acaba bu mümkün mü?