22 Ağustos 2011'de tüm yurtta internete yasak geliyor.

[Felâsife]

Hiç bir devlet vatandaşlarına güvenmiyor!

O yüzden "gözetleme", "dinleme", "takip", "fişleme" olaylarından devletler vazgeçemezler.
Bu şehrin doğasına aykırı.
Zaten şehirler bu amaçlarla kuruldu, Şehrin gözleri vardı, "Tanrı gözetliyordu!"

İlk önce göz vardı!

Olay şimdi teknolojik gözetlemeye dönüştü, yani şehirler de level atladı. Oyun sanki yeni başlıyor gibi oldu, önceki oyunlar ısınma turlarıymış.

Bu güvensizlik elbette, kim bilir belkide röntgenciliktir, bbg evi, ya da truman showdur, rivayet karışık.
Habere bakar mısınız?
Google amca yatak odalarına kadar girmenin, patentini kovalıyormuş. Zaten çok alanda girdilerde.

Beynimize chipler takılınca, ona da alışacağızdır.

Düğmeye bas uyu, ye, iç, işe git, sanal gerçekliklerde kahraman ol, en güzel kızı kap. Yarınsız bir şekilde mışıl mışıl uyu.

İşte gözün istediği ezelden beridir bu, robot insan!

Sevgiler

[kartopu]

Dünya dev şirketlerle devletlerin amansız rekabetini yaşıyor Devletler yasak koyuyor şirketler yasakları deliyor devletler sınır çiziyor şirketler sınırları aşıyor devletler vergi koyuyor şirketler vergi vermiyor .
Ortada ezilen halk hem vergi veriyor hem yasaklara boyun eğiyor.

Ama sorun bitmiyor devletlerin itehat etmiş insanlara ihtiyacı var şirketlerin bireysel özgürlüğe Bu çatışma kimi galip getirecek bunu göreceğiz . Ama arada halklar bayağı bedel ödeyecek gibi görünüyor.
İnternet yasakları devleti hoşnut ederde şirketleri çok memnun edeceğini sanmıyorum.

Yeni dünyanın yeni meseleleri Dev şirketlerle yerel (bölgesel) devletlerin mücadelesi. Birine müşteri lazım diğerine iteat eden müridler.
Demek ki artık yerel olmaktan çıkıp küresel olmanın vakti geldi.

Üzerimizdeki bütün dinleri bütün sınırları bütün bayrakları bütün dilleri kaldırıp tek dünya vatandaşı canlıların içinden insan olma vakti geldi.
Dünya dini dünya bayrağı dünya dili ve dünya vatanı dünya vatandaşı olmanın zamanı geldi.