Dünya'ya gelmiş olmak, yaşamak, yaşlanmak ve nihâyetinde ölmek...
Aslında bunlara kafayı takmamak gerek.
Bir şekilde bize bahşedilen hayatı nasıl değerlendirdik; buna odaklanmak lâzım.
İncilde bunla ilgili çok nefis bir metafor var.
Matta, Bölüm 25 Diyor ki
Emanet Para Benzetmesi
14 ‹‹Göksel egemenlik, yolculuğa çıkan bir adamın kölelerini çağırıp malını onlara emanet etmesine benzer. 15 ‹‹Adam, her birinin yeteneğine göre, birine beş, birine iki, birine de bir talant vererek yola çıktı. 16 Beş talant alan, hemen gidip bu parayı işletti ve beş talant daha kazandı. 17 İki talant alan da iki talant daha kazandı. 18 Bir talant alan ise gidip toprağı kazdı ve efendisinin parasını sakladı. 19 ‹‹Uzun zaman sonra bu kölelerin efendisi döndü, onlarla hesaplaşmaya oturdu. 20 Beş talant alan gelip beş talant daha getirdi, ‹Efendimiz› dedi, ‹Bana beş talant emanet etmiştin; bak, beş talant daha kazandım.› 21 ‹‹Efendisi ona, ‹Aferin, iyi ve güvenilir köle!› dedi. ‹Sen küçük işlerde güvenilir olduğunu gösterdin, ben de seni büyük işlerin başına geçireceğim. Gel, efendinin şenliğine katıl!› 22 ‹‹İki talant alan da geldi, ‹Efendimiz› dedi, ‹Bana iki talant emanet etmiştin; bak, iki talant daha kazandım.› 23 ‹‹Efendisi ona, ‹Aferin, iyi ve güvenilir köle!› dedi. ‹Sen küçük işlerde güvenilir olduğunu gösterdin, ben de seni büyük işlerin başına geçireceğim. Gel, efendinin şenliğine katıl!› 24 ‹‹Sonra bir talant alan geldi, ‹Efendimiz› dedi, ‹Senin sert bir adam olduğunu biliyordum. Ekmediğin yerden biçer, harman savurmadığın yerden devşirirsin. 25 Bu nedenle korktum, gidip senin verdiğin talantı toprağa gömdüm. İşte, al paranı!› 26-27 ‹‹Efendisi ona şu karşılığı verdi: ‹Kötü ve tembel köle! Ekmediğim yerden biçtiğimi, harman savurmadığım yerden devşirdiğimi bildiğine göre paramı faie vermeliydin. Ben de geldiğimde onu faiziyle geri alırdım... 28 Haydi, elindeki talantı alın, on talantı olana verin! 29 Çünkü kimde varsa, ona daha çok verilecek ve o bolluk içinde olacak. Ama kimde yoksa, kendisinde olan da elinden alınacak. 30 Şu yararsız köleyi dışarıya, karanlığa atın. Orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacaktır.› ››
Umuyorum ki bu metafor okunurken, "Efendi-köle" girdabına kapılıp, esas anlatılmak istenen husus gözden kaçırılmaz.
Diğer taraftan; İngilizcem olmadığı için, videoyu izleyip bir şeyler anlamam mümkün değildi tabii.
Sâdece, başlıkla ilgili bir bağlantı kurup, konuya müdâhil oldum.
Eğer "Kel alâka" oldu ise şimdiden kusur affola.
Belgesellerden izlediğim kadarıyla, batılılar bu ölümsüzlük olayına fena kafayı takmış durumdalar, Tıpta ki gelişmeler ağızlarının sularını da akıtıyor, hayal dünyalarını da o yöne kaydırmışlar doğal olarak, fakat merak ettiğim, İnsanın ölümsüzlüğünün neye faydası olacak?
Dinlerde ki ölümsüzlük hayali gibi, ölümsüz olunca ne olacak?
Her şey çok daha güzel olacak!
Her şeyin çok daha güzel olması için, ölümsüzlük şartı, zekice ama bir o kadarda aptalca.
Şimdin güzel değilse, hiç bir şimdin de güzel olmaz ki bu anca kendini kandırmaca olur.
Diyelim ki ölümsüz olundu, bu sefer de mutluluk ölümde aranır olunur, insan işte asla memnun olmaz ki.
Derinde ittifaklar var, yüzeye çıktıkça ayrılıklar.
Zıtlar temelde aynıdır, gayrı hikayedir ayrılıklar.
Artık yersen bu ayrılıktır, yemezsen de aynılıktır.
Aynılaşanlar ayrı olamaz, kandırmacadır ayrılıklar.
insanları insan yapan şey ölüme yakınlıkları olabilir.
ölüme daha yakın hisseden birisi daha olgun olabilir.
intihara teşebbüs etmiş hatta intihar etmiş bir çok kişiden daha çok ölüme yaklaştım, onlar ellerindeki şeyle karar bile vermeden bir anda öldüler, ben de dipte kaldım bayadır.
öldükten sonra hiç bi manası yok ama ölmeden önce ailemin çok üzüleceğini bildiğim için teşebbüs etmedim.
şu anda hissettiğim şey de, ailemin üzülmesini istemediğimden ölememenin bende devam ettirdiği sıkıntı.
bu sıkıntı ne kadar gider bilmiyorum.
yani ölsem muhtemelen aileme çok haksızlık etmiş olurum, öldükten sonra hiç bişey kalmayacaksa iyi ama şu anda o ölüm kararını veremiyorum.
hemen hemen hiç bi yaşamsal faaliyetten tatmin almıyorum. hiç bi hedefim yok. hiç bişey bilmiyorum.
kimsenin de bildiğini düşünmüyorum. niye olduğumuzu da bilmemek daha zor.
baya da oldu yani böyle.
bir hayvanın sorumluluğu var onun ölmek isteyip istemediğini bilmiyorum. yem versem yiyor su versem içiyor.
doğaya çıktım, tarlaya gittim, eski ilgi alanlarımın hepsini bıraktım hiç bişey değişmedi.
serbest gezinen hayvanlara bakıyorum acaba napıyorlar diye. bugün onlar da gelmedi.
Nasıl olsa Bade' lenen daha evvel de bade' lenmiş Hatta bazıları '' Nur Çeşmesinden '' içerek ?? nurlanmışlardırlar
Bana göre insan yaşamı için 70-80 yaş az 150 ve üstü olmalı. İnsan bir şeyleri fark etmeye daha akılcıl düşünmeye başlıyor yaş 60 oluyor.
Elbette canlı isek ölüm de var ama bu biraz daha geç olmalı.
Hepimiz yaşamak istiyoruz.
100 yaşında olan aklı başında bir kişi bile yaşamaya devam etmek ister. Servetini bile, biraz daha fazla yaşamak için harcayanlar var.
Kutsal kitap, yaratıcının insanın yüreğine "sonsuz yaşama isteği" koyduğunu açıkça yazar.
Ben yine de inancıma dayalı bir makale paylaşmak isterim. Beğenen beğenir, beğenmeyen beğenmez.Saygıyla karşılayacağınızı umarım.
Sonsuza Dek Yaşayabilir misiniz?
Bu makalede, aklınıza takılmış olabilecek bazı sorular ve Kutsal Kitabın bu sorulara verdiği cevaplar ele alınıyor. Yehova'nın Şahitleri Kutsal Yazıları incelerler ve orada buldukları cevapları sizinle paylaşmaktan mutluluk duyarlar.
1. Hayat bize neden kısa geliyor?
A tortoise
Bazı kaplumbağalar 150 yıl, bazı ağaçlarsa 3.000 yıl yaşıyor. İnsanın ömrü ise çok daha kısa. Oysa bizim yaşamımız bir kaplumbağa ya da ağacınkinden kat kat daha anlamlı. Yehova Tanrı insanları müzikten, spordan, yemek yemekten, öğrenmekten, seyahat etmekten ve başka insanlarla tanışmaktan zevk alacak şekilde yarattı. Yaratıcımız yüreğimize sonsuza dek yaşama isteği koydu (Vaiz 3:11'i okuyun).
2. Gerçekten sonsuza dek yaşayabilir miyiz?
Jesus resurrecting a man
Yehova Tanrı ölümsüzdür. O sonsuza dek yaşar. Hayatın kaynağıdır, dolayısıyla başkalarına da sonsuz yaşam verebilir (Mezmur 36:9; Habakkuk 1:12). Üstelik Kendisine itaat edenlere sonsuz yaşam vereceğine söz veriyor. Yaratıcımız yaşlanma sürecini tersine çevirecek (Eyüp 33:24, 25 ve İşaya 25:8; 33:24'ü okuyun).
İsa peygamber birçok farklı hastalığı iyileştirdi, hatta ölüleri bile diriltti. O, yaptığı mucizelerle Tanrı'nın sözünü tutacağını ve kusursuz bir sağlıkla sonsuza dek yaşayabileceğimizi gösterdi (Luka 7:11-15, 18, 19, 22'yi okuyun).
3. Sonsuz yaşama ne zaman kavuşacağız?
Yaratıcımız bizim sonsuza dek yaşamamızı istiyor, ama baskı ve şiddetle dolu bir ortamda değil, cennet yeryüzünde. O, kendimizi güvende hissetmemizi istiyor (Mezmur 37:9, 29; İşaya 65:21, 22). Yeryüzü bir cennete dönüştüğünde ölmüş olan milyonlarca kişi diriltilecek ve Tanrı'ya ibadet etmeyi seçen itaatli kişiler sonsuza dek yaşayacak (Luka 23:42, 43 ve Yuhanna 5:28, 29'u okuyun).
4. Sonsuza dek yaşamak için ne yapmalıyız?
A man reading the Bible
Tanrı hakkında bilgi edinmek her çabaya değer!
Bize sonsuz yaşamı ancak Yaratıcımız verebilir.
Bu yüzden Yaratıcımızı daha iyi tanıyarak O'na yaklaşmalıyız.
Kutsal Kitap, Tanrı hakkında bilgi edinmeyi yemek yemeye benzetir (Matta 4:4). Yemek yemek insana zevk verir, ama yiyeceklerimizi elde edip hazırlamak çaba ister. Benzer şekilde ruhi gıda almak da çaba ister. Ancak Yaratıcımıza yaklaşmak ve sonsuz yaşama kavuşmak her tür çabaya değer, öyle değil mi? (Luka 13:23, 24 ve Yuhanna 6:27; 17:3'ü okuyun).
"İnsanların size nasıl davranmasını istiyorsanız, siz de onlara öyle davranın."
Jesus Christ
JW'nin tanrı baya Fedon. Hristiyanlık dediğin ABD'den olmaz, Hristiyanlığın membaı Ege olacak. En azından ordan bi kurtaralım. Ege bölgesinin bi reklamı olur. Fedon'da destek olursa onu da tanrı olarak yetkilendiririz.
Nasıl olsa Bade' lenen daha evvel de bade' lenmiş Hatta bazıları '' Nur Çeşmesinden '' içerek ?? nurlanmışlardırlar