Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > İbrahimi Dinler > İslam

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 08-01-2013, 06:54
cenkvarol - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
cenkvarol cenkvarol isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 28 Aug 2011
Mesajlar: 1.160
Standart Kuran'da bahsi geçen Ebu Leheb değil Firavun!

Tebbet Suresi:

1. Ebu Leheb'in iki eli kurusun! Kurudu da.
2. Malı ve kazandıkları ona fayda vermedi.
3. O, alevli bir ateşte yanacak.
4. Odun taşıyıcı olarak karısı da (ateşe girecek).
5. Ve boynunda hurma lifinden bükülmüş bir ip olduğu halde.


5 ayetten oluşan Tebbet Suresi’nde adı geçen Ebû Leheb'in gerçek adı Abduluzza'dır. Hakkında kitapta bir ayet değil bir sure ayrılmış olsa da Allah bu kişinin gerçek adını nedense vermek istememiştir. Ebu Leheb alevin, ateşin babası anlamına gelmektedir. Bu konuda Elmalı şu bilgileri vermekte:

“Ancak bu vasfın hakikatinde "ateş kaynağı olmak" veya "ateşi sevmek" mânâsının bulunması ve en şiddetli ateşin de cehennem ateşi olması dolayısıyla Ebu Leheb ismi, kendisini ateşe sürükleyen "cehennemlik" ünvanına dönüştürülmüş, fiil ve hareketleri itibarıyla da "cehennemin babası" mânâsına darb-ı mesel olarak kullanılmıştır.”

İki elin kurumasından bahseden ilk ayetteki “kurudu” anlamına gelen “tebbet” kelimesi bu surenin dışında Kuran'da iki ayrı ayette (40:37, 11:101) “yok olup gitmek” anlamında geçmekte olup, bu iki ayette de bahsedilen kişi firavundur. Yine bu ayetlerin devamında firavunun tarafı “ateşe” atılacaklar olarak belirtilerek, firavunun, da Ebu Leheb’e yakıştırıldığı gibi kıyamet gününde kavminin önüne düşerek onları çekip ateşe götüreceği ifade edilmektedir.

Ayrıca Tebbet Suresi’nin 2. ayetinde bahsi geçen “kazandıkları ve malları ona fayda vermedi” ifadesi; Musa’nın Yunus Suresi 88. ayetinde Allah’a dua ederek “firavuna bunca malı, ziyneti neden verdin, onun mallarını yok et” isteğine karşı Allah’ın “duanız kabul oldu” şeklinde vermiş olduğu cevabı akıllara getirmektedir.

Tebbet Suresi’nin 4. ayetinde “im'ra-at” olarak adlandırılan kadının ise yine Kuran'ın diğer ayetlerinde (28:9; 66:11) aynı kelime (im'ra-at) ile anılan ve Allah’a inanmış olan firavunun karısı olduğu kanaatindeyim. Allah’a inanıp sığınan bu kadın kendisinin yanması için değil, lanet okuduğu firavunun yanması için cehenneme odun taşımaktadır.

Tebbet Suresi’nin 5. ayetindeki kadının boynundaki “ip” mevzusuna gelecek olursak; tefsircilerin bazıları bu ifadenin su kovası, su kovasının ipi gibi anlamlara geldiğini belirtmişlerdir. Ayette geçen ve ip anlamına gelen Arapça “hablun” kelimesi Kuran’da 5 farklı ayette daha geçmekte olup “Al-i İmran” Suresi’nin 103. ayetinde; Allah’ın inanan kişiyi ateşin kenarından çekip aldığı “ip” anlamında kullanılmaktadır. Yani ayetin çevirisinde karısının boynundaki ip olarak verilen ip aslında Allah’ın o kişiyi ateşten çekip aldığı ip anlamındadır.

“Hablun” kelimesi ayrıca Kaf Suresi’nin 16. ayetinde “habli (damardan) el verîdi (şah damarı)”, anlamında geçmektedir. Tek başına kullanılmayıp “habli (ip)” kelimesi ile birlikte geçen “verîdi” kelimesinin anahtar kelime olduğunu düşündüğüm için bu kelimeye biraz daha yakından bakalım ;

1- Bu kelime ile aynı kökten gelen “fa-awradahumu” kelimesinin firavunun kavmini cehenneme “götürmesi”, “virdu” anlamının ise oradaki varılacak “yer” anlamlarında kullanıldığını (11:98),

2- yine aynı kökten gelen “wir'dan” kelimesinin cehenneme gidecek olan günahkarların çekeceği “susuzluk” (19:86) (veya kuyudan kovayla su çeken sucular (12:19)) anlamlarında kullanıldığını (ki bu bağlantılar bazı tefsircilerin belirttiği gibi ayette geçen “ip” tabirinin su kovası, kova ipi gibi anlamları olduğunu destekler mahiyettedir)

3- aynı kökten gelen “wariduna” kelimesinin ise cehennem odunu olarak oraya “girileceği” (21:98) anlamında kullanıldığını görmüş oluruz.

Tebbet Suresi'nde bahsi geçen “su, odun, ip, ateş ve cehennem” ifadeleri arasındaki bağlantıyı Kuran'ın genel anlatımı içerisinde daha iyi anlayabilmek adına şu bilgiyi de aktarmak faydalı olacaktır:

Ele aldığımız “verîdi” kelimesi yukarıdaki 3 ayetin dışında bir ayette daha cehennemdeki varılacak yer anlamında geçmektedir. O ayet ise Meryem Suresi 71. ayetidir (19:71). Bu ayete ilişkin şu bilgiler verilmektedir:

“Âyet-i Kerimede zikredilen "Cehenneme uğramak"tan maksadın ne olduğu hususunda müfessirler farklı izahlarda bulunmuşlardır.

Abdullah b.Abbas, Ebu Meysere ve Abdullah b.Revaha'dan nakledilen bir görüşe göre âyetteki "Cehenneme uğramak"tan maksat, Mümin ve kâfir olan herkesin onun içine girmesidir. Müminler, içine girdikleri o cehennemden kurtarılacaklar kâfirler ise orada kalacaklardır. Müminlerin uğradıkları yerin, cehennemin sönmüş yeri olacağı rivayet edilmektedir.

Abdullah b.Abbas'tan nakledilen bu görüşe delil olarak, Kuran-ı Kerim'de dört yerde zikredilen "Cehenneme uğramak" ifadesinden üçünün "Cehenneme girme" anlamına gelmesidir. Dördüncüsü ise bu âyettir. Bu âyet de yorumda onlara tâbidir. Zikredilen üç âyet şunlardır;

"Siz de Allah'tan başka taptığınız putlar da cehennem odunudur. Siz oraya, suya koşarcasına gireceksiniz.” (Enbiya 98) "Suçluları ise susuz olarak cehenneme süreceğiz” (Meryem 86) "Firavun kıyamet gününde kavminin önüne düşecek ve onlan ateşe götürecektir. Varılacak o yer, ne kötü bir yerdir. (Hud 98).”

Sonuç itibariyle diyebiliriz ki; Tebbet Suresi’nde bahsedilen “Alevin Babası (Ebu Leheb)” Kurandaki ilgili ayet ve kelimeler incelendiğinde aslında ateşe atılacak olan firavunun ta kendisidir. Ebu leheb’in karısı olarak bahsedilen kişi ise onun zalimliğinden kaçıp Allah’ın ipine sarılmış olan, su kovaları ile cehennem ateşinde susuzluk çekmeyip firavunun ateşine odun taşıyacak olan firavunun karısıdır.

(Not: Her ne kadar yazı içerisinde kesin ifadeler kullanmış olsam da yazılanlar şahsi görüşüm olup tartışmaya açıktır!)

"İslamı yanlış yaşıyorlar" değil, doğrusu "İslam yanlış, yaşanılmıyor." CENKVAROL

http://hakikatbununneresinde.blogspot.com/
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 08-01-2013, 15:29
Büyük - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Büyük Büyük isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 20 Mar 2010
Mesajlar: 174
Standart

cenkvarol kardeşim,bence bu çok zorlamalı meal olmuş. Yani senden çok güzel tefsir yazan yandaş kelamcı olurmuştu.

Kuranın tanrısı açık açık beyanla , muhammedle amcasının vede bu didişmelere dahil olan karısı hakkında cehennem cezası veriyor.

Ben 31 çeşit meal okudum hepsinde ebu leheb ve karısı yazıyor.Ateşe atılacak firavun olsa firavun adıyla yazılması gerekirdi.Ap açık kuran bu kadar dolambaçlı nasıl olur.

21.yüz yıl insanı bu kadar çabalarsa, birbirine girerse indiği söylenen dönemdeki bedeviler,deve çobanı ,keçi çobanı nasıl anlamlandıracak.
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 08-01-2013, 15:53
cenkvarol - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
cenkvarol cenkvarol isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 28 Aug 2011
Mesajlar: 1.160
Standart

Büyük´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
cenkvarol kardeşim,bence bu çok zorlamalı meal olmuş. Yani senden çok güzel tefsir yazan yandaş kelamcı olurmuştu.

Kuranın tanrısı açık açık beyanla , muhammedle amcasının vede bu didişmelere dahil olan karısı hakkında cehennem cezası veriyor.

Ben 31 çeşit meal okudum hepsinde ebu leheb ve karısı yazıyor.Ateşe atılacak firavun olsa firavun adıyla yazılması gerekirdi.Ap açık kuran bu kadar dolambaçlı nasıl olur.

21.yüz yıl insanı bu kadar çabalarsa, birbirine girerse indiği söylenen dönemdeki bedeviler,deve çobanı ,keçi çobanı nasıl anlamlandıracak.
eğer zorlama olmasaydı bu zamana kadar zaten bu bağlantı ortaya çıkartılmış kitapta aslında neyin anlatılmak istendiği de herkesçe bilinmiş olurdu. "Kuran'ın tanrısı açık beyanla böyle diyor" diyorsun derken o beyanın gerçek doğru olduğunu nerden biliyorsun, yoksa Ebu Leheb adında birinin yaşadığına dair elinde bilmediğim kaynaklar mı var? hadi onu da geçtik birşeyi illa doğru sayabilmen için mümin mealcilerin onayına mı ihtiyacın var? kuranın apaçık olduğunu söylyen yine kuranın kendisi, onun sözüne ve açık olduğuna inanıyorsan zaten eleştirmenin ne anlamı var? benden iyi bir yandaş tefsirci olurdu olmasına da sanırım senden de iyi bir biatçı olurmuş gibi geldi bana

"İslamı yanlış yaşıyorlar" değil, doğrusu "İslam yanlış, yaşanılmıyor." CENKVAROL

http://hakikatbununneresinde.blogspot.com/
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 08-01-2013, 16:44
cenkvarol - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
cenkvarol cenkvarol isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 28 Aug 2011
Mesajlar: 1.160
Standart

İlk mesajımda Tebbet Suresi'nde "ip" anlamında geçen habli kelimesini ele alarak bu kelimenin başka bir ayette "şah damarı" manasıyla birlikte kullanıldığı verîdi kelimesinin hangi anlamlara geldiğinden bahsetmiştim.

verîdi kelimesinin ayetlerdeki kullanımına baktığımızda ise bu kelime bizi bir taraftan yeniden Tebbet Suresi'ndeki bahsi geçen cehennemdeki "ateş-su-odun" anlatımlarına götürürken diğer taraftan da firavuna götürmüştü.

Habli
ve verîdi kelimeleri arasındaki bağlantıyı daha iyi anlaşılır kılmak adına Kurtubi'nin tefsirinde geçen şu bilgiler oldukça önemli:

"Zaten Biz, ona şah damarından daha yakınız" buyruğunda ki "şah da*marı" omuzdaki damardır. Bu damar kişinin boğazı tarafından omuzuna doğ*ru uzanır. Biri sağda, biri solda olmak üzere iki tanedirler. Bu anlamdaki açıklama İbn Abbas ve başkalarından rivayet edilmiştir. Dilde bilinen anlamı da budur. "Habl (lafız anlamı itibariyle halat)" ile "el-verid" aynı şeylerdir. Bu*rada lafızların farklılığı dolayısıyla kendi kendisine izafe edilmesi sözkonusudur."

Dikkat edilirse boğazdan omuza uzanan "şah damarı" tabiri ile Tebbet Suresi'nde geçen ipin "boyna" asılı olması da ortak bir anlatımın olduğuna işaret ediyor gözükmektedir. Sonuç itibariye "habli" kelimesi üzerinden hareketle aynı manada kabul edilen "verîdi"kelimesinin hangi manalarda kullanılmış olduğuna bakmak çok doğruydu.

"İslamı yanlış yaşıyorlar" değil, doğrusu "İslam yanlış, yaşanılmıyor." CENKVAROL

http://hakikatbununneresinde.blogspot.com/
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 08-01-2013, 19:11
murted - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
murted murted isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Moderator
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 26 Sep 2008
Mesajlar: 2.848
Standart

4. Odun taşıyıcı olarak karısı da (ateşe girecek).
5. Ve boynunda hurma lifinden bükülmüş bir ip olduğu halde.
İslami kabullere göre Firavun'un karısı Asiye mübarek bir kadındır.

Tahrim 11, Diyanet Meali:
Allah, inanlara Firavun'un karısını misal gösterir: O: 'Rabbim! Katından bana cennette bir ev yap; beni Firavun'dan ve onun işlediklerinden kurtar; beni zalim milletten kurtar' demişti.
“Cennet kadınlarının en üstünleri Hatice Bintil Huveylid, Fatıma Binti Muhammed, Meryem Binti İmran, Firavun'nun Zevcesi Âsiye Binti Muzahimdir.” (Ahmed B. Hanbel, Müsned,c.1,s36 ; Hakim, Müstedrek, c 2, s, 594)
“Allah, İmran kızı Meryem’i, Firavun’un hanımı Âsiye’yi ve Musa’nın kızkardeşi Gülsüm’ü Cennette bana zevce olarak vermeyi hükmeyledi.” (İbni Mâce Tercümesi, 10: 649.)
http://www.sorusorcevapbul.com/makal...tteki-evliligi

Peygamber Efendimiz Cennette Hz. Asiye ve Hz. Meryem’le evlenecek mi?

Peygamberimiz (asm), Meryem ve Asiye validemizle cennette evlenecek mi? Bu durum diğer eşlerini üzmeyecek mi? Hz. Aişe’nin bu durumdan dünyadayken haberi var mıydı?
Cennette Peygamber Efendimiz (asm) Hz. Asiye ve Hz. Meryem ile evlenecek

“Allahü Teâlâ beni cennette İmran kızı Meryem ve Müzâhim kızı Asiye ile nikâhladı.” (İ.Sünni)
Cennette Peygamber Efendimiz (asm) Hz. Asiye ve Hz. Meryem ile evlenecektir. Bu durumu Peygamber Efendimiz’in(asm) eşleri, mübarek validelerimiz de elbette biliyorlardı. Hele ki; en çok hadis rivayet eden sahabilerden biri olan Hz. Aişe’nin dünyadayken Efendimiz’in (asm) bu hadis-i şeriflerinden habersiz olduğu düşünülemez.
Malum, kafirlerin inanan eşleri cennette Müslüman inanırlara huri oluyorlar. Peygamberin payınaysa Firavun'un karısı Asiye, Musa'nın kızkardeşi ve İsa'nın annesi Meryem düşüyor.

Bu durumda Asiye cennette olacağına göre Firavun'un birden fazla karısı yoksa eğer ona odun taşıyan karısı aynı zamanda cehennemde olamaz.

http://www.sorularlaislamiyet.com/ar...r-misiniz.html

No Religion No Cry

Ateizmi Anlamak için tıkla!
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 08-01-2013, 19:12
Sesli - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Sesli Sesli isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 13 Apr 2012
Mesajlar: 1.172
Standart

Bu gayret neden? Yani Abdüluzza'nın Muhammed peygamberin iki defa dünürü olduğunu ve Muhammed peygamberin iki kızının da bu adamın iki oğluyla evli olduğunu bilen bizlere ebu lehebin ABDÜL UZZA'dan başkası olduğunu anlatma gayreti neden?.

Gerçek şudur, Abdüluzza, Muhammed peygamberliğini ilan edince, Muhammed peygambere inanmamış ve oğullarına Muhammed peygamberin kızlarını boşamasını söylemiştir. Oğullar bu kızları boşamıştır. Kızlar bu duruma çok üzülmüşler ve babalarına bu durumdan çok rahatsız olduklarını anlatmışlardır.

Muhammed peygamber de bu durumda kızlarıyle inancı arasında kalmış ve çok kötü günler geçirmiştir. Daha sonraları yani kızları boşatan Abdüluzza ile iyice araları bozulunca ABDÜLUZZA'ya ateşin babası manasında bir de takma ad koyan Muhammed peygamberdir. Yani EBULEHEB denilen kişi bal gibi ABDÜLUZZA'dır ve bu adam UZZA isimli tanrıçaya inandığı için UZZANIN KULU manasındaki ABDÜLUZZA ismindeydi

El Leheb suresinin aslında çok önemli olan tarafı, Allah'ın daha yaşarken bir insanı cehennemlik ilan etmesidir. Yani bu allah affedici bir allah olmayıp daha yaşarken beğenmediği kişiyi ve onun karısını da cehennemlik ilan ederek yaşamlarında bu insanlara tevbe etmelerinin önünü dahi kapatmıştır.

Bu sureyi örtmeye yeltenenlerin akılları açıkça iman kafesine kilitlenmiş olmasaydı, herkesin açıkça bildiği bu gerçekleri örtebileceklerini sanmazlardı.

GERÇEĞİ ÖRTECEK BÜYÜKLÜKTE KİMSENİN BİR ÖRTÜSÜ YOKTUR...

Bütün bu gerçekler şunu göstermektedir. KURAN aslında Allah'ın değil Muhammed'in sözleridir. Kurandan anladığımız bu gerçeği sadece EL LEHEB suresi değil, daha pek çok surede görmekteyiz.
MÜNAFIKÛN suresinde insanları kerestelere benzeten den tutun da, inanmayanları pislik diye niteleyen ve ALLAH ONLARI KAHRETSİN diyen bir ALLAH olabilir mi? Bunlara inanmak için aklın iman kafesinde kilitlenmesi gerekir.

Bütün bunlar, açıkça KURAN'ın Muhammed'in kendi söylemleri olduğunun delilleridir. Zaten HUD SURESİ 2. ayette, KURAN'da konuşanın Muhammed olduğunu, kendisi yani Muhammed açıkça bildirmektedir; ''BEN ONDAN GELEN BİR MÜJDECİYİM''

FARKINDALIK / FARKINDALIK / FARKINDALIK
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 08-01-2013, 20:43
murted - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
murted murted isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Moderator
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 26 Sep 2008
Mesajlar: 2.848
Standart

cenkvarol´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Tebbet Suresi’nin 4. ayetinde “im'ra-at” olarak adlandırılan kadının ise yine Kuran'ın diğer ayetlerinde (28:9; 66:11) aynı kelime (im'ra-at) ile anılan ve Allah’a inanmış olan firavunun karısı olduğu kanaatindeyim. Allah’a inanıp sığınan bu kadın kendisinin yanması için değil, lanet okuduğu firavunun yanması için cehenneme odun taşımaktadır.

(...)

2- yine aynı kökten gelen “wir'dan” kelimesinin cehenneme gidecek olan günahkarların çekeceği “susuzluk” (19:86) (veya kuyudan kovayla su çeken sucular (12:19)) anlamlarında kullanıldığını (ki bu bağlantılar bazı tefsircilerin belirttiği gibi ayette geçen “ip” tabirinin su kovası, kova ipi gibi anlamları olduğunu destekler mahiyettedir)

(...)

Sonuç itibariyle diyebiliriz ki; Tebbet Suresi’nde bahsedilen “Alevin Babası (Ebu Leheb)” Kurandaki ilgili ayet ve kelimeler incelendiğinde aslında ateşe atılacak olan firavunun ta kendisidir. Ebu leheb’in karısı olarak bahsedilen kişi ise onun zalimliğinden kaçıp Allah’ın ipine sarılmış olan, su kovaları ile cehennem ateşinde susuzluk çekmeyip firavunun ateşine odun taşıyacak olan firavunun karısıdır.
Yazıyı pek düzgün okumamışım, itirazıma cevap verilmiş zaten. O yüzden bu başlığa hiç yazmadığımı farzedebilirsiniz.

No Religion No Cry

Ateizmi Anlamak için tıkla!

Konu murted tarafından (08-01-2013 Saat 20:48 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 08-01-2013, 20:45
cenkvarol - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
cenkvarol cenkvarol isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 28 Aug 2011
Mesajlar: 1.160
Standart

Sesli´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Bu gayret neden? Yani Abdüluzza'nın Muhammed peygamberin iki defa dünürü olduğunu ve Muhammed peygamberin iki kızının da bu adamın iki oğluyla evli olduğunu bilen bizlere ebu lehebin ABDÜL UZZA'dan başkası olduğunu anlatma gayreti neden?.

Gerçek şudur, Abdüluzza, Muhammed peygamberliğini ilan edince, Muhammed peygambere inanmamış ve oğullarına Muhammed peygamberin kızlarını boşamasını söylemiştir. Oğullar bu kızları boşamıştır. Kızlar bu duruma çok üzülmüşler ve babalarına bu durumdan çok rahatsız olduklarını anlatmışlardır.

Muhammed peygamber de bu durumda kızlarıyle inancı arasında kalmış ve çok kötü günler geçirmiştir. Daha sonraları yani kızları boşatan Abdüluzza ile iyice araları bozulunca ABDÜLUZZA'ya ateşin babası manasında bir de takma ad koyan Muhammed peygamberdir. Yani EBULEHEB denilen kişi bal gibi ABDÜLUZZA'dır ve bu adam UZZA isimli tanrıçaya inandığı için UZZANIN KULU manasındaki ABDÜLUZZA ismindeydi

El Leheb suresinin aslında çok önemli olan tarafı, Allah'ın daha yaşarken bir insanı cehennemlik ilan etmesidir. Yani bu allah affedici bir allah olmayıp daha yaşarken beğenmediği kişiyi ve onun karısını da cehennemlik ilan ederek yaşamlarında bu insanlara tevbe etmelerinin önünü dahi kapatmıştır.

Bu sureyi örtmeye yeltenenlerin akılları açıkça iman kafesine kilitlenmiş olmasaydı, herkesin açıkça bildiği bu gerçekleri örtebileceklerini sanmazlardı.

GERÇEĞİ ÖRTECEK BÜYÜKLÜKTE KİMSENİN BİR ÖRTÜSÜ YOKTUR...

Bütün bu gerçekler şunu göstermektedir. KURAN aslında Allah'ın değil Muhammed'in sözleridir. Kurandan anladığımız bu gerçeği sadece EL LEHEB suresi değil, daha pek çok surede görmekteyiz.
MÜNAFIKÛN suresinde insanları kerestelere benzeten den tutun da, inanmayanları pislik diye niteleyen ve ALLAH ONLARI KAHRETSİN diyen bir ALLAH olabilir mi? Bunlara inanmak için aklın iman kafesinde kilitlenmesi gerekir.

Bütün bunlar, açıkça KURAN'ın Muhammed'in kendi söylemleri olduğunun delilleridir. Zaten HUD SURESİ 2. ayette, KURAN'da konuşanın Muhammed olduğunu, kendisi yani Muhammed açıkça bildirmektedir; ''BEN ONDAN GELEN BİR MÜJDECİYİM''

FARKINDALIK / FARKINDALIK / FARKINDALIK
Anlayamadığım şu "Ebu Leheb öyle değildi böyleydi" diyecek kadar elinizdeki sağlam olan kaynak nedir? Kitapta gerçekten Muhammedin amcası mı anlatılıyordu yoksa firavun gibi başka bir günahkara ilişkin anlatımlar sonradan ona mı uyarlanmıştı? topu topu 5 cümlecikle o kişinin bal gibi Abdüluzza olduğunu hangi anlama yeteneği ile çözdüğünüzü de anlayabilmiş değilim. Hayır ortada İbrahim, Yusuf, Musa gibi doğrudan bir kişinin adı olsa onu da anlayacam. Muhammedin çağdaşı olan bir kişinin varlığından bu kadar eminseniz zaten olay bitmiş demektir, Muhammedi de bize anlatın gerçeği sizden öğrenelim o zaman. Fil sürüsüne taş atan kuşlar inandırcı gelmiyor da "ateşin babasının" Muhammedin amcası olduğu mu size daha inandırcı geliyor?

"İslamı yanlış yaşıyorlar" değil, doğrusu "İslam yanlış, yaşanılmıyor." CENKVAROL

http://hakikatbununneresinde.blogspot.com/
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 08-01-2013, 21:00
cenkvarol - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
cenkvarol cenkvarol isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 28 Aug 2011
Mesajlar: 1.160
Standart

Bu ara kendi ağzınızla söylüyorsunuz işin enterasan tarafı Allah yaşarken birisini cehennemlik ilan etmiş diye, ortada öyle önemli, enterasan bir durum yok çünkü bahsedilen kişi yaşayan birisi değil çoktan ölmüş gitmiş birisi.

"İslamı yanlış yaşıyorlar" değil, doğrusu "İslam yanlış, yaşanılmıyor." CENKVAROL

http://hakikatbununneresinde.blogspot.com/
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 08-01-2013, 21:35
Goran Goran isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 08 Jan 2013
Mesajlar: 12
Standart

arkadaslar muhammed tevrattaki firavun masalini diger bütün konularda oldugu gibi ebu lehebe uyarlamis olamazmi???
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Etiket
tebbet ebu lehep odun

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
kuran apaçık değil,neden? servet İslam 86 11-09-2011 14:14
Kuran'da Şaşılası Bir Birleştirme Olayı: Babil Kulesi, Firavun, Haman YuhannaSarov İslam 15 25-05-2010 15:28
Kuran Apaçık Değil, Neden? Aheste İslam 24 29-08-2008 22:04
Leheb Suresi (111) İslam 12 07-06-2006 02:28

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 09:07 .