Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Genel Forumlar > Konu-dışı

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 18-04-2016, 15:03
Dialectics - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Dialectics Dialectics isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 15 Jul 2014
Mesajlar: 1.765
Standart Çocuklarımızın beyinlerini yıkanmaktan nasıl koruruz?

Geçen gece küçük oğlumu kucağımda uyuturken düşündüm: henüz hiçbir tehlikeli bilgiye sahip değil. Onun için herşey keşfedeceği, merak uyandırıcı birer oyun, bilmece... Yanında örneğin aynı yaşlarda bir kürt çocuk olsa, hintlisi olsa, ingilizi, amerikanı, italyanı olsa her türlü kimlik ideolojisinden habersiz bir şekilde beraberce oynayacaklar, birbirlerine mensup oldukları etnik kökenden ötürü farklı gözle bakmayı hayal bile edemeyecekler... Birbirlerini inandıkları ya da inanmadıkları tanrıdan dolayı yargılamayacaklar, sadece paylaşacaklar ve bizler onlara bu tehlikeli bilgileri vermedikçe de paylaşmaya devam edecekler, arkadaşça bir şekilde yaşayıp gidecekler.


Nasıl bir eğitim sistemimiz varsa bu her türlü ideolojik yaklaşımdan bi haber çocuklarımızı, torna tezgâhında yontar gibi yontup onlara kendi gibi olmayanlardan nefret etmeyi, kendisinin sırf doğuştan sahip olduğu bir kimlikten ötürü diğer kimliklerden üstün olduğunu, kendi dünya görüşünde olmayanların ezilmesi, sindirilmesi gereken bireyler olduğunu öğretiyor, öğretmekten ziyade ince ince tüm nöron hücrelerine işliyor.

Şimdi düşünüyorum da yıllar boyunca "Türk'ün türkten başka dostu olmadığı", "bir türk'ün dünyaya bedel olduğu", "Türklüğün ne kadar gurur verici olduğu" bilgileriyle işlenirken bir yandan da her sabah "Türk, öğün, çalış, güven" diye bağırırken nasıl da bugün yaşadığımız problemlerin devamına hizmet eden birer köleye dönüştürülüyormuşuz. Türklüğünden gurur duyma hissi kalplerimize yerleştirilirken aslında bir yandan da diğer kimliklerden nefret etme tohumu da serpiştiriliyormuş.

Kezâ bunun bir alt seviyesi de "din" olgusu. "En doğru dine mensup olmakla ne kadar da şanslı" olduğumuz, "İslamın dinlerin en güzel ve en doğrusu olduğu", "kafirlere ve şeytana karşı her zaman tetikte olmamız gerektiği", "diğer dinlere mensup olanların aslında ne büyük bir yanlış içerisinde olduğu" vb. bilgiler de o çocuk beyinlerimize ne de güzel ve sistematik bir şekilde işlenmişti...


Şimdi şu Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri münasebetiyle küçücük çocuklara "Allah Allah" diye ilahiler okutan, onları kara çarşafa saran, o küçücük beyinlerini anlamını bilmedikleri arapça ayet ve surelerle dolduran zihniyeti görünce bu beyin yıkama faaliyetlerinin ne derece çıtayı yükselttiğini görebiliyoruz.


Henüz düşmanlığı, nefret etmeyi, "...izm"leri bilmeyen çocuklarımızı bu beyin yıkama faaliyetlerinden nasıl koruruz?

Öğrettikleri tarih ve din yalan... Kutuplaştırıcı ve ayrıştırıcı bir sistem. Kendinden başka olanı aşağı görmeyi öğütleyen, kendisinin üstün olduğunu bu yüzden diğerlerini hor görmesinin meşru olduğunu iddia eden bir sistem.

Bizler dünyanın şarkı söyleyip dans eden çöpleriyiz.
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 18-04-2016, 16:16
Kurdistannn - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kurdistannn Kurdistannn isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Aug 2015
Mesajlar: 732
Standart

Aslında sorun, herkesin Türk sayılması değil. Bu proje büyük oranda zaten tutmadı. Dünyanın her yerinde bu var.
Amerika çok daha özgür bir ülke Türkiyeye göre ama Amerikada iken insanlarla konuştuğumda, Amerikayı Dünyaya demokrasi götüren ve terörle savaşan ülke olarak görüyordu vatandaşları.
Irak savaşında da, öncesinde de...

Dünyanın her yerinde, sanırım bu tarz uygulamalar var. Türkiyede biraz daha fazla asimilasyon var o ayrı. Ama vatandaşı yanıltmak maalesef her ülkenin stratejisi.

Ama Amerikan halkı ve Türk halkının ortak bir noktası da, vatandaşlarının çoğu cahil. Diplomayı kastetmiyorum, diplomalı da olsa diplomasız da olsa cahil. Her iki ülke de eğitim seviyesinde çok kötü.
Amerikayı kurtaran doktora öğrencileri. Dünyanın dört yanından, en kaliteli öğrenciler oraya başvuruyor. Ve ABD de de kalıyorlar. Amerikayı Amerika yapan bunlar.

Yoksa, Amerikan halkı da, Türk halkı da aynı şekilde yönetiliyor. Aptal halka, milliyetçilik ve din pompalanıyor. Amerikan milliyetçiliği de hiçte az değil. Hele dindar oranında, Türkiye ile yarışırlar

Bu 2 ülkeyi örnek gösteriyorum ama Dünyanın çoğu böyledir sanırım.


Bireysel olarak çocuklarımıza sorgulamayı ve ön yargılı olmamayı öğreteceğiz. Başka da yapacak bir şeyimiz yok.
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 18-04-2016, 17:18
Nana Buluku Nana Buluku isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 21 Oct 2014
Mesajlar: 1.030
Standart

Çocuklara bilimsel düşünce ve skeptisizm öğreterek beyinlerini yıkanmaktan kurtarabiliriz.
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 18-04-2016, 17:40
Dialectics - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Dialectics Dialectics isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 15 Jul 2014
Mesajlar: 1.765
Standart

Nana Buluku´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Çocuklara bilimsel düşünce ve skeptisizm öğreterek beyinlerini yıkanmaktan kurtarabiliriz.
Bunu nasıl öğretebileceğimizin bir metodu var mıdır?

Yani çocuğumuzun ezberci değil ama sorgulayıcı olmasını temin edecek, hem de okulda maruz kaldığı yoğun yönlendirmeye rağmen, bir yetiştirme tekniği var mıdır?

Örneğin ne tip oyunlar oynamalı, nasıl kitaplar okumalı vb...

Bizler dünyanın şarkı söyleyip dans eden çöpleriyiz.
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 18-04-2016, 19:19
Nana Buluku Nana Buluku isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 21 Oct 2014
Mesajlar: 1.030
Standart

Dialectics´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Bunu nasıl öğretebileceğimizin bir metodu var mıdır?

Yani çocuğumuzun ezberci değil ama sorgulayıcı olmasını temin edecek, hem de okulda maruz kaldığı yoğun yönlendirmeye rağmen, bir yetiştirme tekniği var mıdır?

Örneğin ne tip oyunlar oynamalı, nasıl kitaplar okumalı vb...
Tabii ki var.

Çocuk okula başlayana kadar bu düşünce sistemini öğretmek mümkün. Bir defa öğrendikten sonra korkmaya gerek yok.

Öncelikle insan türünün yavrularında içgüdülerinden dolayı merak üst düzeydedir. Bu iç güdüye karşı koymak doğru bir davranış olmaz. İlk zamanlarda çocuk deneme yanılma yoluyla öğrenir Ancak daha sonra bu öğrenme şekli terk edilir. Yani çocuk eğer kendine çok büyük bir zarar vermeyecek ise hareketleri engellenmemeli. Bir süre sonra olaylar arasında neden sonuç ilişkisini kurmayı başaracaktır. Çocuk ne yapacağını çok daha iyi karar verir hale gelir.

Çocuğa herhangi bir müdahalede bulunulduğunda sebebi söylenmeli.

Kısaca çok erken yaşlarda fazla müdahaleci olup çocuğun merak duygusu köreltilmemeli.

Çocuk konuşmaya başladıktan kısa süre sonra sürekli soru sormaya başlayacaktır. Bu sorulara sabırla cevap verilmeli. Eğer sorgulayan bir birey olmasını istiyorsanız bu şart.

Bunlarla beraber ayrıca çeşitli yollarla çocuk sorgulamaya teşvik edilebilir.

Çocuklar yanlış yaptığında herkesin yanılabileceği söylenmeli. Hatalarının üstüne gitmesi gerektiği söylenmeli. Hatalar görmezden gelinmemeli ve üstüne giderek daha iyisini için çabalanmalı.

Bu söylediklerim bilimsel düşüncenin temelini oluşturmaktadır.

Bunun dışında çocukları doğayı sevdirmeye çalışmak gerekli.

Kitap okuma alışkanlığı edinmeli. Çocukla beraber kitap okumak bu alışkanlığı kazanmasında etkili olabilir.

İlk üç madde birbirini tetiklediği için gerisi çok kolay bir şekilde gelir.

Kısaca bunlar söylenebilir.
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 21-04-2016, 19:59
kut kut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 14 Feb 2014
Mesajlar: 444
Standart

Bu tür çocuk yetiştirme herkeste var. Ben de diğer halklardan hiç kimseyi tanımadığım yıllarda, bu tür böbürlenmelerin yalnızca bizde olduğunu düşünürdüm,ancak pek çok farklı milletten insanı tanıma fırsatım oldu ki bunların büyük bir kısmını internet üzerinden tanıdım tabii, ancak gerekli veriyi almak için yeterli.

Öncelikle şunu kesinlikle biliniz ki "herkes kendini özel sanıyor". Her halkta bu düşünce var, yani şöyle diyorlar, "Evet, dünyada pek çok farklı halk, dil, kültür, din vb. var. Ama bizimkiler bir başka be..."

Bir Gürcü ile tanışmıştım, face'den ekleşmiştik, msn vardı o zamanlar, oradan da yazışmıştık biraz, adama göre dünyadaki en muhteşem alfabe Gürcü alfabesi, kendilerine özgü bir alfabeymiş, Kralları Parnavaz bulmuşmuş, herkes onun bunun alfabesini ya da birbirinden türeyen alfabeleri kullanırken, bir tek Gürcüler öz be öz kendi alfabelerini kullanıyorlarmış, en muhteşem dil de Gürcüce tabii ki Gürcü halkı Kolhislilerin, Zanların torunlarıymış, çok kadimmişler, on binerce yılık bir halkmışlar...

Bir forumda bir Tamille tanıştım, yukarıdaki Gürcü örneğindeki gibi önce faceden ekleştik, msn'den yazıştık vb. O da aynıydı... Dünyanın en eski ve hatta ilk dili Tamilce imiş Tamillerin bilmem kaç bin yıllık kadim ve köklü bir tarihleri varmış. Dünyanın en eski ve en özgün alfabesi de tabii ki Tamil alfabesiymiş...

Ermeni bir kız arkadaşım vardı 20'li yaşlarımdayken (sadece arkadaştık) bu kıza göre de Ermeniler dünyadaki en özel halktı. Türkler sıradandı meselâ, hem çoktular hem geriydiler. Oysa Ermeniler azdı ve değerliydi bu kıza göre. Ermeni alfabesi dünyanın en özel ve güzel alfabesi, Ermenice de dünyanın en kadim diliydi. Hatta en eski ve en hakiki Aryanlar da Ermeniydi, hatta Aryan adı da öz be öz Ermenice idi bu kıza göre, eski Ermeni Tanrısı Ara (Güneş Tanrısı) adından geliyordu Arayan, eh -yan eki zaten Ermeniceydi... Urartuların Ermeni olduğu da kesindi zaten bu kıza göre, Hint-Avrupa dili konuşmasalar bile...

Yaz tatilinde, 15 yaşlarındayken de bir dil kursuna gidiyordum, orada da bir Rum kız ve ablası vardı, birlikte gelip gidiyorlardı kursa. Kızın adı yabancı olduğu için tabii, tüm erkeklerin ilgisi bu kıza daha fazla yöneliyordu, adı yabancı ya ilgi çekiyordu, halbuki öyle çok da güzel bir kız değildi yabancı merakı var ya bizde ondan, dükkanlara falan da yabancı ad konur bu nedenle

Neyse, bu kızla da bir süre diyaloğumuz oldu tabii, o kızda da aynı şeyi gördüm. Rumlar bir başka, biz özeliz. Sizin gibi çok ve sıradan değiliz, az ve değerliyiz, bu tavır vardı kızda. Yunan alfabesi bir başka, Yunan dili bir başka, Yunan ırkı bir başka, Yunan kültürü bir başka... Tam bir Kezbanus Anatolicus idi Türk hemcinlerinden pek de farkı yoktu yani...

Ve tabii ki Kürtler, Kürtleri unutmak olmaz. İnsanlığın kök hücresi gibi bir halk ne de olsa, Kürtleri unutan foşiktir, Kürtlerin dünyanın en eski ve kadim halkı olduğu "gerçeğini" kabul etmeyen şoveniktir. Pek çok Kürt arkadaşım oldu öğrencilik yıllarımda, onlarda da aynı durum söz konusu, "Kurmanciler bir başka heval"... Hakiki Aryan da Kürtler, Anadolu'nun da, Mezopatamya'nın da en kadim halkı Kürtler. Kullandığımız tüm sözcükle bile Kürtçe hatta, dahası Hz. İbrahim de Kürt, Sümerler Kürt, Gutiler Kürt, Hititler Kürt, Hurriler Kürt. Ama hep faşik T.C. bu gerçekleri gizliyor. Kadir Mısıroğlu'nun "Gerçek Tarih bu, gizlenen tarih bu" diyerek anlattıkları gibi...

Daha bunlar gibi onlarca örnek verebilirim, Laz, Arap, Boşnak, Çerkes, Arnavut... tümünden örnekler tanıdım ve tümü aynıydı. Yani bu durum sadece bizde yok, herkes böyle. Adını dahi duymadığınız halklar bile böyle. Mesela Tuvalı, Hakasyalı arkadaşlarım da var, onlar da kendilerini özel sanıyorlar, herkes özel, hiç tüzel yok
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 21-04-2016, 21:38
Barlas - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Barlas Barlas isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 26 Jun 2015
Mesajlar: 4.070
Standart

...Mümin kişi ölüp de kabrine konulduğunda, onun (akraba ve dostları) geri dönüp giderlerken ölü, bunların yürürken ayakkabılarının sesini bile işitir. Ve işte tam bu sırada ona "Münker" ve "Nekîr" adlı iki melek gelir. Bunlara "Fettânü'l-Kabr" (yani kabrin fitneci sorucusu ve sınavcısı) da denilir, çünkü şeklen ve görünüş itibariyle acayip bir yaratılışta olup şiddet ve kabalık arz eden sorular sorarlar.

...Bu iki melek ölüyü kabrinde oturtup sorarlar:

"Hâ! Şu Muhammed... denilen kimse hakkında(ki kanâatin nedir?) Ne dersin?

Bu soruya o mümin:

"Samimi bildiğim ve size de bildirmek istediğim şudur ki, Muhammed... Allah'ın kulu ve Allah'ın Resûlü'dür" diye yanıt verir.

...Buna karşılık "kâfir" ya da "münâfık" olan ölü, meleklerin bu sorusuna karşı,

"Muhammed hakkında bir şey bilmiyorum. Halkın ona (peygamber) dedikleri bir sözü (işitir), ben de halka uyup söylerdim" diye cevap verir.

Bunun üzerine iki melek ona,

"Hay sen anlamaz ve uymaz olaydın!" diye konuşurlar.

Ve tam bu sırada "kâfir" ya da "münâfık" olan ölünün iki kulağı arasına demirden bir topuzla vurulur. Topuzu yiyince o kişi, öylesine bir haykırışla feryat ederek bağırır ki, onun sesini "ins" ve "cin"den başka kendine yakın olan her şey işitir. (207)


---------------------------

(207) Sahîh-i Buhârî Muhtasarı, c.IV, s.495, Hadis no: 658
Bizim ortaokulda din hocasının anlattığı hikâyelere benzeyen bir şey, çağrışım yaptı bende, yazdım.

Yani böyle bir manyaklığı hocasından dinleyen küçük bir öğrencinin beyninin yıkanmamasına imkân var mıdır?

----------------------------------

Alıntı: Prof. Dr. İlhan ARSEL, Muhammed'e Göre "Muhammed",
Kaynak Yay.:316, Birinci Basım, Kasım 2000, s. 141-142.
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 21-04-2016, 22:12
Sundance Sundance isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 20 Jul 2014
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 590
Standart

Barlas´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Bizim ortaokulda din hocasının anlattığı hikâyelere benzeyen bir şey, çağrışım yaptı bende, yazdım.

Yani böyle bir manyaklığı hocasından dinleyen küçük bir öğrencinin beyninin yıkanmamasına imkân var mıdır?

----------------------------------

Alıntı: Prof. Dr. İlhan ARSEL, Muhammed'e Göre "Muhammed",
Kaynak Yay.:316, Birinci Basım, Kasım 2000, s. 141-142.
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 21-04-2016, 22:13
Sundance Sundance isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 20 Jul 2014
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 590
Standart

mükerrer
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 21-04-2016, 22:15
Sundance Sundance isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 20 Jul 2014
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 590
Standart

Sundance´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Ben bunların çevirisini yapmak istiyorum ama youtube'da nasıl çeviri yapıldığını bilmiyorum, bilen var mı?
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 04:53 .