Bybars´isimli üyeden Alıntı
Âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz (sav), "din, samimiyettir; din, samimiyettir; din, samimiyettir” diye buyurmuştu.
|
Ateizm meziyettir, ateizm yücedir, ateizm insanın kişiliğidir, ateizm hakkaniyettir, ateizm şereftir, ateizm namustur, ateizm arının balı, çiçeğin dalı........
Öncelikle ne kadar anlamsız, boş hamaset söylemi değil mi?
Abisi samimiyet, insanın davranış, tutum, düşünsel, fikirsel alanda gösterdiği bir duruş değil mi?
Bir insan bir yazıya, gerçekten aklı-mantığı azıcık yerinde olan bir insanın, mantık süzgecinde sınıfta kalacak, gerçekten anlamsız cümlelerle başlıyorsa ?
Bybars´isimli üyeden Alıntı
Rahmet Peygamberi'nin gösterebileceği, bizim de aynı samimiyeti gösterdiğimiz zaman, bizi, hakikatten süt emen, hakikat'in hakikatli çocuklarını hiç bir gücün dize getiremeyeceğini gösteren Nebevî şuur ve hayat şartı bu.
|
Efendim siz dürüst, onurlui haysyetli olmak için, illa efsaneleşmiş birilerinin adı, heleki rahmet(?) peygamberi demenin alemi ne, yani işlediğiniz konu ne? AMACINIZ ne, bu yazıda ne anlatmak istiyorsunuz, laflar dolanıp duruyor...
Bybars´isimli üyeden Alıntı
DİN, SAMİMİYETTİR
Samimiyet, hakikate sadakat göstermek, her hâl ve şartta, hiç bir kınayıcının kınamasına aldırmadan, hakikat'in izini sürmek demek.
Bu satırları şunun için yazıyorum: Son yıllarda, sekülerleşmenin en sefih örnekleri İslâmî kesimleri kasıp kavuruyor. Samimiyetlerini yerle bir ediyor.
|
Yine aynı ama gerçekten akılsızca ardı, ardına bağıntısız dizilmiş kelimeler. Din nasıl samimiyet oluyor ya? Bu nasıl bir mantık arkadaş...
Sekülerleşme nedir yahu?
Bu insanlarda kuş kadar osun beyin mi yok, yoksa ben acaba Mars'tan filan, ötelerden filan mı geldim bu Dünyaya anlamıyorum...
Bu kadar boş-kof sözlerle şu toplumu yiyip bitirmeleri yetmedi mi?
Muğlak, muğlak....
Dünya ülkelerine baktığımızda;
- En çok adi suçlar İslam ülkelerinde
- Yalan, dolan, kandırma, yolsuzluk
- haksızlık, kepazelik, onursuzluk, ikiyüzlülük gırrrla
Uzatmak istemiyorum zira midem bulanıyor...
Peki sorun nerede? Sorun bu yazıdan belli değil mi? Daha en başında... İnsani, sosyal, siyasal ilişkilerin merkezine, sembolik, subjekif keliemeler konulursa olacağı bu...
Arkadaş yaşadığın çevreye, doğaya, coğrafyaya, sosyal hayata bir bak. Çık ANALİZ yap, insanalr nasıl yaşıyor, hangi koşulalrda yaşıyor, sorunları nedir, çözümleri nedir, neden bir Avrupa'da, japonya da SAMİMİYETSİZLİK ÖDÜLLENDİRİLMİYOR, neden oralarda DİNİN DEĞİLDE İNSANIN SAMİMİYETİ önemseniyor, yani bu mudur sekülerleşme denen ileltin getirip, götürdüğü? Ne alaka?
Yazarın MANTIĞI(mantık varsa o ayrı) VE AÇISIYLA BAKIYORUM İZLEYİN;
Din TECAVÜZDÜR(çünkü dinliler tecavüzde lider)
Din SOYGUNDUR (çünkü dinliler tepeden, ayağa kadar her an din ile alavere yapıyorlar, hemde her alanda)
Din İNANÇ SİMSARLIĞIDIR (din zırhına bürünen, diğerlerine her haltı yaptırabiliyor)
Din TİCARETTİR (Siyasetten, ticarete alet edilmişliktir)
Din SERMAYEDİR (Kullanan ve aet edenin elinde paraya, altın yumurtlayan tavuğa döner)
Din NAMUSSUZLUKTUR(Ri,yadır, çıkarları uğruna her kılığa girmeyi erdem saymaktır, Allah diye inandığına dahi rol yapmaktır, oyun oynayıp gözüne girmek,kandırma arzusudur)
Din ENSESTİR (Ensest ilişkielrin en çok yaşandığı ülkeler müslüman ülkelerdir, Türkiye de dahi milyon çocuk bu dertlerden muzdarip ve genelde tutucu(aslında cahil) kesimlerde
Din KAPIMIN KOLUDUR(Öyle düşündüm bir an, samimiyet olabiliyorsa kapı koluda olabilir, zira kapıları açıyor)
Din PATLAYAN AMPULDÜR (ya da her patlak ampül bir dindir, hani etrafını aydınlatıyor ayağına karartıyor ya)
Din YALANCIDIR (Takiyyedir, her alanda kıstası olmayan ve bir ayarı olmayan, kişilerin nalına, mıhına muğlak bir alaveredir)
Din HIRSIZDIR(geçen gördüm din komşumun evine girip hırsızlık yapıyordu)
Din HİZMETTİR(geçen gördüm din sokaktaydı, bir yaşlı teyzeyi karşıdan akrşıya geçiriyordu)
Başörtüsü KİŞİLİKTİR(Monitörüme baş örtüsü geçirdim artık kişilikli bir monitörüm var)
Sonuç olarak HALA BU TÜR BOŞ EDEBİYATLA KAVAL DİNLEMEKTEN BIKMADINIZ MI? Hiç mi düşünmüyorsunuz bu adam bunca şey yazmış hepside BOŞ, EDEBİYATI bile kötü...
Ne denebilir ki?
Herif başörtüsü olmayınca insanın KİŞİLİKSİZ olduğunu iddia edecek, DİN SAMİMİYETTİR diyecek kadar subjektif zırvalıklarda,
kafaları hep belaltı çalışıyor...
Haysiyetsiz, samimiyet, kişilik, haysiyet nedir,
kime aittir kandırmaya çalışıyor, bel altından siğiyor...
Avrupa da, japonya da adi suçlar, soygun, yalan, talan dinleri olmadığı veya siyasete alet edilmediği için mi bu kadar az? yani mesele nerede, kimin başını örttüğü, kimin dinci olup olmadığında mı? Gerçekten öyle mi?
Alayı böyle, suç kimsede değil, ne yazık ki bizim insanımızda, bizde... Her bir şeyi, böyle hamaset ve haramilere teslim etmişiz, onlarda gece, gündüz bizi düdüklüyor, ellerinde bir kaval çalıp duruyorlar-PEKİ BU ÇILGINLIK NEREYE KADAR GİDECEK?...
İnsan sembolle, subjektif, cansız şeylerle samimiyet, kişilik, haysiyet, dürüstlük, onur, namus, ar vakar kazanır mı yahu?
Samsung S6 aldım, artık bir kişiliğim var(kapitalist-paracı-kakalayıcı reklamlardaki ölçüsüz alçaklık-istismar)...
Başıma örtü çektim, artık kişilikliyim(ama her Zeus'un günü Zeus sizi inandırsın milyonlarca insanın kanına giriyorum, 40 takla atıyorum, her tür kişiliksizlik, alavere, dalavere bende ama sorun yok başıma örtü taktım, samimiyim çünkü ben DİN'im(? nasıl oluyorsa bende bilmiyorum ama samimiyetmişim))
Zeus aşkına
Ne olur azıcık gerçek hayat ve insana dair şeyleri yazın, çizin, azıcık samimi olun..
İnsan hakları Evrensel Beyannamesi
Neden bunca sorun karşısında buna benzer konuları, çözümü işlemiyorsunuz da, sorunları çözümsüzlüğe boyun eğişi daha da arttırmak için çalışıyorsunuz? Her yazınız hamaset, her yazınız süreğen
biz ve öteki, ama öteki
adına da sizin konuştuğunuz ortada, ne idüğü belirsiz bir dolu saçma-ahmak edebiyatla, amacınız ne?
Kardeşim;
Bu ülkede 10.000.000 İşsiz var, bir dolu emekli var ki, ölüme kapı aralamışken dahi kaygı, acıyla geçiyor günleri...
Bu ülkede milyon insan bankalara borçlanmış ödeyemiyor
Bu ülkede EĞİTİM
yerlerde geziyor
Bu ülkede her sokakta Cami var, mümin başına cami düşüyor, insaf, her caminin kökeninde de birilerinin ya tüccar-ticaret adı yürüsün istismarı ya da para topla felekten geçin sorunları da var.
Bu ülkede okullarda öğretmen yok, yıllarca atanamayıp aç kalıp intihar eden öğretmenler var, okul mu önemli her adımda 1 adet olan Cami mi? (yazık değil mi, boş camiler, işlevsiz onca cami...)
Bu ülkede sömürü had safhada, KUL HAKKI SALİSELERLE YENİYOR.
Bu ülkede, yalan, dolan işbaşında...
Bu ülkede namussuzluk, haysiyetsizlik, din, milel, şu ya da bu KILIFIYLA arz-ı endam ediyor.
Bu ülkede habercisi yalan, siyasetçisi yalan, entrikalar çeviriyor.
Bu ülkede çocuklar mutsuz, ebeveynler kaygılı, aileler perişen, cehaletten ne yapacağını şaşırıp birbirini öldürüyor.
Bu ülkede 1 ekmek için başını öğen milyonalr var
Bu ülkede 3 kuruş için gelene ağam, gidene paşam, önüne gelene
yalaklanan MİLYONALR var.
Bu ülkede açlık var, yoksulluk var, cehalet var, İSTİSMAR var(her alanda, inançlı, çocuk, cinsiyet, sosyal-kültürel zenginlik istismarları-> gider tecavüze varır, bu ülkede her iktidar TECAVÜZ-İSTİSMAR iktidarı konumunda, artık yetmedi mi?)
Eyyy milyonlar bırakın bu haysiyetsiz türden maval okuyan koyun çobanlarını, damarlarınıza sağladıkalrı şırıngayı sökün atın, kendinize gelin, görün, hayat ne alemde? Dünya ne alemde bir kez olsun bakın...
Güzel yaşamak mi istiyorsunuz? Samimi, onurlu, namuslu, dürüst, kimseye boyun eğmeden;
2.000 yıldır aynı masalları okuyorsunuz, bunlar kendi masallarında dahi, çıkarları uğruna peygamberin torunlarını dahi öldüren, zehirleyen, hançerleyen insanlar, size mi acıyacak? Hem acınmaya ihtiyacınız mı var, kim kimin ağası?...
Toplum ve sosyal hayattan bahsedeceksek FİİL DE FAİLDE insanda-insandır ne dindir ne sekülerliktir ne bilmem nedir, beyniniz büyük, beyinleriniz büyük, nohut beyini taşımıyorsunuz, artık anlayın, görün...
Yalan yazan gazeteyi okumayın, sizi kandıranlara itimat etmeyin, size ağalık taslayanları sırtınızdan atın, size din satanlara tükürün, sizi kandıranlara aldanmayın, sizin kimselerin kahramanlığına ihtiyacı ve muhtaçlığınız yok, nasıl yaşamak istersiniz, neyi yaşıyorsunuz, neden yaşıyor-yaşamıyorsunuz, bırakın bu 6 yaş mantığında kamplaşıp, kamplaşıp subjektif saçmalıklarla boğuşmayı birbirinizi yemeyi... kardeşim inancın mı var, yaşa, kim sana engel ki, gerçekte nedir dertlerin, sorunların dön, ilkin bir kendine bak... Nesin sen? Ekmeği üreten sensin, suyu dağdan indiren sen, giyeceği, yiyeceği, çorabı, arabayı, kalemi, defteri üreten sen
Ama nedir bilinmez, tepene haramileri koyup, dağdan suyu indiren sen, hayatına çeki düzen vermekten aciz-misin bırakılıyorsun, işe bak ki, bunca şeyi yapıp, allayıp, pulladığın haramileri de üreten, oralarda tutan yine sensin, aciz değilsin belli ki, bırak hayatı çevirmeyi, hayatı mundar ettirecek kadar gücün var ve yapıyorsun, lakin belliki bu konuda sorun başka yerde, kafanın içinde bir yerlerde, ne kimin ne giydiğinde ne kimin hangi rengi sevdiğidne, ne kimin kadın mı, erkek mi olduğunda, ne tutuğun futbol takımı kavgası zırvalığında ne de tepene ağa diye dizip önünde eğildikelrinin milyonluk giysileri, hanları, yalıları, emeksiz krallık sürmelerinde, büün mesele sende ve seni bir şekilde uyutan iksirlerde...
iyi sen hayatı üret ama ona çeki düzen vermeye gelince çaresiz kal ama o hayatın tepesine de haramileri, çoban kavalcılarını geçir, eften püften beş para etmez sembolleştirmelere yenil, bir kez bile düşünme sembolün, logonun senin yerine geçmeyeceğini, bunalrın insani hiç bir yeti, özellik, vasıf alamayacağını, olacak şey mi? Madem bu kadar gücün var, sbjektif siyaseti bırak, bak ekmeğe her gün muhtaçsın ve o bir sembol değil, belkiher şeyden önemli, ama sembol değil, sembolleri, subjektif siyaset, bunun gibi maval okuup sizleri kandıran herifleri önemseme, asalakları çıkart aradan, ekmeği üretmek, suyu getirmek, hayat gibi...
Bak Ortaç görmüş Avrupa'ya, onalrda zamanında hepi topu hac işaretine köle edilmişti, nedir bu işaret, ekmek mi, su mu, hayat mı, insan mı? O işaretin aklı, mantığı, izanı, vasfı, yetisi mi var, iyi ya da kötü olabilir mi, samimi ya da samimiyetsiz? Kendine yabancılaşmışsın, insana dair ne varsa kaldırıp atmışsın, şimdi ceremesini çekiyorsun,ama yine de kafanın içinde bir yerlerde kocaman bir beyine sahipken, papağandan daha fazlasını kullan-a-mıyorsun.
Din samimiyetmiş, hac işaretide namustur, efendim başörtüsü kişilikmiş, bunlar basit örnekler, bu zombileştirici zırvadurlar(ilgili yazar gibiler) sizleri süreğen böyle muğlak, alakasız, anlamsız hamasetle, zerre anlamı-bağlamı olmayan bu türden pespaye(edebiyat, laf ola) otlarla nereye kadar uyutacak?
Koyunlarını ağıla sokamayan çoban, lider koyuna ot uzatırmış, böylece sorgulayamayan diğerleri lider koyunun yanılgısı ardına sürüler halinde gidermiş...
Bu yazar sürüsü işte o çobana benzer, otu verir, ümüğünüzü sıkar, amacına ermiştir, ya siz?...
Hadi başlatalım
Hac namus mudur, samimiyet midir, kişilik midir, şeref midir, haysiyet midir, zenginlik midir, karın tokluğu mudur, ekmek midir, üretim midir, nedir Hac?
Başörtüsü nasıl olurda
kadının kişiliği olur? bu kadar mı salak, putçu, tabucu, koyun oldunuz? Bu
şeref-haysiyet bilmez samimiyetsizleri birde adam diye buralara getirip asıyorsunuz, tuttuğunuz takımın adını anınca ne dese yiyecek, ne buyursa yapacak, önlerine mi yatacaksınız, sizleri ayakları altında sakızlar gibi çiğnediği, kandırdığı, kendinize YABANCILAŞTIRDIĞI halde cennet mi süreceksiniz?...
Ulan gerizekalılar, kadının kişiliği diye bir tabir bile yanlış, insanın kişiliği olur ve o insanın kendinde aranır, insan ve kişilik denecekse başka hiç bir yerde anlamı yoktur ve kıyası insanın fiiliyle yapılır, subjektif ne idüğü belirsiz 3 harflik kelimelere yıkılamaz...
Başımda örtü yok, kişiliksiz miyim şimdi?
Din samimiyet ise samiminiyeti mi nasıl göstermeliyim? (lütfen aklı başında birisi bana bunu izah etsin)
Bu tür şerefsizler böylesine zomcileştirici yazıp bu toplumu hipnotize ediyor ya, artık bir şey demiyorum, adamın işi belli, BİZLERİN PARASIYLA YAPILAN SOYGULARLA oluşan havuzlarda PAYLARINA DÜŞEN BUTLARI YALIYORLAR, görevleri ise HALKI andırmak, OYALAMAK, sürekli subjektif gündemler altında meşgul etmek, hep almak, almak, almak,
vermeden almak....
Yenigercek yazarı (ki gazete makaleleri böyle değil, önceden düşünülmüş, akıcı)
Abdulcabbar bin Spartacus el Hakki ve el Baki ve el Lutfi el Nakafir el Gaffar el Cabbar...