Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Bilim > Biyoloji

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #21  
Alt 21-12-2018, 14:07
Leonardo - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Leonardo Leonardo isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 12 Dec 2017
Bulunduğu yer: Ankara
Mesajlar: 1.371
Standart

NikolaTeslis´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sera gazı salınımını minimuma indirip, bunu telafi edecek şekilde ozon onarımına sebep olacak yağmur ormanları yaparsak sera gazını yeriz. Bu işi düzeltmek bizim elimizde. Buzullaştırma dahi yapabiliriz. Birinci adım eski nesil motorların kullanımına son vermek, düşük kalite yakıtları yasaklamak. Havayı kirleten 2 ülke biri Çin biri ABD bunlardaki uyduruk kaydırık çöp fabrikaları kapatmak. Milleti yemek için sahte ürün imalathanelerini halletsen faydası olur.
- Bu o kadar basit değil.

1) Ozonu tahrip eden gazları artık üretmeme kararı aldık. 80'li yıllarda deodorantlardaki ve bu dolaplarındaki ozon gazını tahrip eden gazların kullanımı sonlandırıldı. "Ozon tabakası" daha çok benim çocukluğumda olan bir konu idi. Ozon tabakası artık kendini onarıyor. BU da iyi bir örnek oldu.

2) Tıpkı şeriat / faşizm / popülizm konusunda olduğu gibi bunda da bir algı sorunumuz var. Eğitimli insanlar bu konuya dikkat ediyorlar. Ama aç ve eğitimsiz olanlar 1) bilmiyorlar 2) Önemsemiyorlar, günlük ekmeği olmayan, kışın ısınamayan adam küresel ısınmayı düşünemiyorlar. Belli bir eğitimin olması, araştırmış olman lazım

3) Buzullaştırma yapamayız. Alp dağlarında eriyen karları kurtarmak için güneş ışınlarını yansıtıcı kumaşlar filan kullanmaya çalışıyorlar. İşe yaramıyor. 80'lerde kayak cenneti olan tesisler şimdi kapatılıyor. Gelecekte Alplerde kayak yapılamaması olasılığı bile var.

4) Orman dikmekten söz ediyoruz. Ama Brezilyada Jair Bolsonario diye bir adam seçildi. Artık el altından da değil, açık açık yağmur ormanlarının tahribini umursamadığını söylüyor.

Yani irade eksikliği var. İnsanlar anlamıyorlar. Bir sürü insan aç, işsiz, parasız. Diğer bir kesim de "Ben bu acizlikten nasıl yararlanırım, kendi işlerimi nasıl büyütürüm" derdinde.

Yani yine siyasette bitiyor.
Alıntı ile Cevapla
  #22  
Alt 21-12-2018, 14:09
Leonardo - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Leonardo Leonardo isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 12 Dec 2017
Bulunduğu yer: Ankara
Mesajlar: 1.371
Standart

Felâsife´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Bu yaz köyde idim, su sıkıntı vardı. Bir sürü oluklar filanda var ama çoğu kurumuş, olanlarda adeta ip gibi akıyordu.

Amcama sordum, amcam da;
"Ormanlar yüzünden böyle oluyor" dedi.
"Eskiden köy daha kalabalıktı, ve insanların hayvanları vardı, ekim dikim vardı, haliyle köy de daha az ormandı. Ama sularımız da vardı."
"Köyler ne zaman boşladı, her yanı orman ve bitkiler bastı, sular kesildi" dedi.

Amcam, "oysa şimdi eskiden daha çok yağmur yağıyor ama orman hepsini çekiyor" diye ekledi.
Hele bazı köyler de hiç su da yokmuş.

Diğer yandan Ormaniye de kesime çok kısıtlı izin veriyormuş, amcam sinir oluyordu, bunlar ormanı koruyacağız diye suyu tüketiyorlar haberleri yok diye. Tabii köy adamı amcam, sesini kimse duymaz.

Bana çok ilginç geldi, ormanların suyu çekmesi ama tabii her canlının istilâ güdüsüyle hareket ediyor olması, bencilliği, zarardan başka şey değil, bu açıdan da gayet normal geldi.

İlginç bir açmaza doğru gidiyor işler, bir yandan ormanlar kesilmesin diye bir algı, diğer yanda su bitiyor diye bir telaş.
Tuhaf gerçekten, sonu nereye varır bilinmez.
- Ben buna inanmıyorum. Konunun uzmanı değilim tabi. Karadeniz'de her yer yeşil. Su sıkıntısı da yok. Nerede sizin köyünüz?
Alıntı ile Cevapla
  #23  
Alt 21-12-2018, 14:11
Leonardo - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Leonardo Leonardo isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 12 Dec 2017
Bulunduğu yer: Ankara
Mesajlar: 1.371
Standart

NikolaTeslis´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
hayatımda hiç böyle bişey duymadıydım. bence o dede yaş ilerledi kafayı sıyırmış anneannemde ağaç düşmanı. dedemde gidip armudu falan kesiyodu. gelen su kaynağı üzerinde mi birikmiş tüm ağaçlar ki öyle bi yorum yapıyor bu dede. hani set falan mı kurmuş bu ağaçlar. bence gidip bi kaynak yolunu kontrol etsinler genelde köylerde bakım yapılmıyor 100 sene otlar tıkıyor problem o. ama orman artması su kesmesi yapmaz öyle olsaydı kuzeyde ve güney amerika yağmur ormanlarında su kaynakları bolluğu olmaz gidip suudi arabistanda olurdu. dediğim gibi su yolunu ot tıkamıştır ki bunun konumuzla alakası yok, açıktan gelen hatları kapatsınlar veya borular eskiyse tıkanmıştır veya delinmiştir değişsin.
+ Birçok köyde su olsa da gençler zaten durmuyor. Bırakım kente filan göç ediyorlar. Kent yaşamı daha cazip geliyor.
Alıntı ile Cevapla
  #24  
Alt 21-12-2018, 14:18
Leonardo - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Leonardo Leonardo isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 12 Dec 2017
Bulunduğu yer: Ankara
Mesajlar: 1.371
Standart

Felâsife´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Duymadığını tahmin edebiliyorum, eminim başkalarına da ilginç gelecektir.

Suyu çeken önce bitkilerdir, sonra insanlar.

Mesela Avustralya, Amerika gibi yerlerde devasa tarım alanları var, birde bu adamlar teknoloji yardımı ile senede 3-4 defa ürün peşinde koşuyor, su ne yapsın.
Zaten sorunlarda bu büyük alanlarda.
Köylüler eskiden tarım yaparmış ama adam senede 1 kere o da zaten küçük bir yermiş, tarlada kalanı da yakarmış.

Aborjinlerin ateşle avlanmaları var mesela, ben yıllar önce ilk gördüğümde şaşırmıştım, adam bir de demez mi biz doğaya yardım ediyoruz, onu temizliyoruz diye.
Adamlar av yaparken ormanın bir bölümünü veya koca çayırlık bir alanı yakıyorlar.
Tuhaf işler bunlar.

Arabistan da su sıkıntısı olmaz herhalde, pek bitkide yok oralarda, bildiğim altı da deniz oranın.

Sevgiler
Jean Jaques Annaud'un Şöyle bir filmi var:


Türkçesi "Kurdun Uyanışı"

J.J. Annaud 1988'de "Ayı" adlı yavru bir ayının yaşamını anlatan ünlü filmin de yapımcısı.

Filmde anlatılan da Çin'in 1940'lardaki köylülerin yaşamı. O zamanın köylüleri, Kurtlar aşırı çoğalınca, gidip hayvanları öldürüyorlar. Ama yok etmiyorlar. Yok ederlerse doğanın dengesinin bozulacağını, her yeri farelerin basacağını biliyorlar. Bu yüzden bazı yavru kurtları öldürüyorlar, ama neslin devam ettiğinden de emin oluyorlar.

Sonra modern tarım yöntemleri geliyor. Tilkiye, fareye karşı zehir, tarlalar için suni gübre vs. geliyor dengeler değişiyor. Kurtların da soyu artık tükeniyor.

/Senin anlattığın da böyle bir şey. Amcan muhtemelen haklıdır. Da biz kendi uygarlığımız çerçevesinde düşünüp bilimsel çözüm bulmalıyız. Benim görüşüm
Alıntı ile Cevapla
  #25  
Alt 21-12-2018, 15:30
Felâsife - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Felâsife Felâsife isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 19 Jan 2014
Bulunduğu yer: Hayret!
Mesajlar: 4.039
Standart

Leonardo´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
- Ben buna inanmıyorum. Konunun uzmanı değilim tabi. Karadeniz'de her yer yeşil. Su sıkıntısı da yok. Nerede sizin köyünüz?


Batı karadeniz, tam Kastamonu ile Sinop arasında.
Bende uzman değilim elbette, meyve ağaçlarının filan su çektiğini biliyordum da, zira o meyveler su ile o boyutlara geliyor, hakeza toprakta ki kavun karpuz, pancar filan da su ile şişiyor bir nevi. Özellikle pancara bu yüzden kısıtlamalarda getirildi galiba, belki başkaları da vardır.

Ağaçlara baktım şöyle, Okaliptus yılda 250 ton su çekermiş, kayın 30ton, Melez Kavak 126ton.
Yüksek yerler de çam ağaçları yapraklarıyla bile su çekermiş. Zaten bizim oralarda (dağ köyleri) hava nemli olmasına rağmen toprak 10cm. alta in ilginç bir şekilde kup-kuru oluyor, üstte yoğun bir bitki yapısı olmasına rağmen.

Bir vatandaş Muğla da 94 Okaliptus ağacını izinsiz kesti diye ceza almış, bir prof. bu ağaçları kesti diye "onu desteklemek akıl ve mantığın gereğidir" demiş.
Prof. Dr. Mehmet Sıkı: Bu ağaçların suyumuzu tüketiyor, kökünü kazıyalım

Ağaçların faydası yadsınamaz, ama nedir faydası olduğu kadar zararı da vardır. Bu dengeyi de BİLİM koyacaktır elbette.
Bir ağaç kesildi diye ortalık velveleye verilince de, helede bizim ülkede, Bilimin de işi zordur, o yüzden ilginç bir açmaza doğru gidiyor işler dedim.

Leonardo´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Türkçesi "Kurdun Uyanışı"

J.J. Annaud 1988'de "Ayı" adlı yavru bir ayının yaşamını anlatan ünlü filmin de yapımcısı.
Ayı filmini biliyorum, hatta sinemada izlemiştim ilk çıktığında, geçenlerde de youtube de baktım gene. Kurdun uyanışını da izlerim, sağ olasın.

Amerika'nın Yellow stone parkında kurt neslini avlaya avlaya bitirmişler, ardından geyik gibi türler iyice çoğalınca, doğal yaşam bitmeye başlamış, çareyi kurd ithal etmekte bulmuşlar.
Natgeo da bunun belgeseli vardı.

Hasılı doğada bir şey çoğalınca, dengeler de bozuluyor.

Sevgiler

Ek:
Haritaya bakınca büyük göllerin de yoğun orman alanları dışında olmasıda ilginç, ormanlık alanlarda ki göller ise daha küçük.

Derinde ittifaklar var, yüzeye çıktıkça ayrılıklar.
Zıtlar temelde aynıdır, gayrı hikayedir ayrılıklar.
Artık yersen bu ayrılıktır, yemezsen de aynılıktır.
Aynılaşanlar ayrı olamaz, kandırmacadır ayrılıklar.
Alıntı ile Cevapla
  #26  
Alt 18-03-2019, 08:05
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

Felâsife´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster


Batı karadeniz, tam Kastamonu ile Sinop arasında.
Bende uzman değilim elbette, meyve ağaçlarının filan su çektiğini biliyordum da, zira o meyveler su ile o boyutlara geliyor, hakeza toprakta ki kavun karpuz, pancar filan da su ile şişiyor bir nevi. Özellikle pancara bu yüzden kısıtlamalarda getirildi galiba, belki başkaları da vardır.

Ağaçlara baktım şöyle, Okaliptus yılda 250 ton su çekermiş, kayın 30ton, Melez Kavak 126ton.
Yüksek yerler de çam ağaçları yapraklarıyla bile su çekermiş. Zaten bizim oralarda (dağ köyleri) hava nemli olmasına rağmen toprak 10cm. alta in ilginç bir şekilde kup-kuru oluyor, üstte yoğun bir bitki yapısı olmasına rağmen.

Bir vatandaş Muğla da 94 Okaliptus ağacını izinsiz kesti diye ceza almış, bir prof. bu ağaçları kesti diye "onu desteklemek akıl ve mantığın gereğidir" demiş.
Prof. Dr. Mehmet Sıkı: Bu ağaçların suyumuzu tüketiyor, kökünü kazıyalım

Ağaçların faydası yadsınamaz, ama nedir faydası olduğu kadar zararı da vardır. Bu dengeyi de BİLİM koyacaktır elbette.
Bir ağaç kesildi diye ortalık velveleye verilince de, helede bizim ülkede, Bilimin de işi zordur, o yüzden ilginç bir açmaza doğru gidiyor işler dedim.


Ayı filmini biliyorum, hatta sinemada izlemiştim ilk çıktığında, geçenlerde de youtube de baktım gene. Kurdun uyanışını da izlerim, sağ olasın.

Amerika'nın Yellow stone parkında kurt neslini avlaya avlaya bitirmişler, ardından geyik gibi türler iyice çoğalınca, doğal yaşam bitmeye başlamış, çareyi kurd ithal etmekte bulmuşlar.
Natgeo da bunun belgeseli vardı.

Hasılı doğada bir şey çoğalınca, dengeler de bozuluyor.

Sevgiler

Ek:
Haritaya bakınca büyük göllerin de yoğun orman alanları dışında olmasıda ilginç, ormanlık alanlarda ki göller ise daha küçük.
Sevgili Felasife,
Okaliptus cok su cekiyor evet ancak butun orman sakinleri ozellikle boyca kucuk olanlar en son yanacak agacin okaliptus oldugunu, cektigi su sebebiyle ayricalikli oldugunu algiliyorlar.

Yaz aylarinda gerek rant icin bilinclice, gerekse kendiliginden vs. cikan yanginlarda da bir dolu kucuk hayvan telef oluyor.
Alıntı ile Cevapla
  #27  
Alt 18-03-2019, 08:47
ForumKirpisi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ForumKirpisi ForumKirpisi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 27 Nov 2018
Bulunduğu yer: Merkez/Çin
Mesajlar: 1.838
Standart

Felasifenin verdiği haritadaki oranlar yanlış bu arada. Google Mapstan baksalarmış daha isabetli yüzde alırlarmış.
İşkembeden üretmişler.

Valla Finlandiya her yer orman, her yer göl. Kanada her yer orman her yer göl.
Göller daha çok yer şekilleri ve yağış oranıyla alakalı. Ağaç suyu çekse bile bölgede yağışı da otomatik arttırır.
Kaldı ki bi ağacın çektiği su ne olacak.

Nevşehirde falan su bulamıyon. Artezyen açıyon çok derine.

Bi de ağaç yetiştiği bölgenin dibine gölge yapıyor. Tarımsal araziye ince ağaçla set yaparsan verim artıyor.
Güneşin çok yakması iyi değil.

Yapay ormanlarda ince yapraklı ağaç dikiyorlar ve orman kısıtlı olup iklimi değiştiremiyor. Kısıtlı suyu kullanıyor.
Bambu kestiren profesör ilginçmiş. Yangın boşluğu yerine bambu kosunlar.

Survival programlar izleyenler bilir mangrowda suda yetişiyor. Çok su çeken bitki gölü pek kurutmuyor yani.
Gölün üstüne şemsiye yapıyor.

Nasıl olsa Bade' lenen daha evvel de bade' lenmiş Hatta bazıları '' Nur Çeşmesinden '' içerek ?? nurlanmışlardırlar
Alıntı ile Cevapla
  #28  
Alt 18-03-2019, 17:19
Felâsife - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Felâsife Felâsife isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 19 Jan 2014
Bulunduğu yer: Hayret!
Mesajlar: 4.039
Standart

Neva´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sevgili Felasife,
Okaliptus cok su cekiyor evet ancak butun orman sakinleri ozellikle boyca kucuk olanlar en son yanacak agacin okaliptus oldugunu, cektigi su sebebiyle ayricalikli oldugunu algiliyorlar.
Normaldir, sünger gibi su çeken bir ağaç ne de olsa.

Öte yandan doğada "bencillik" denen şeyi kimse düşünmediği için, ağaç deyince hepsini tek düşünüyorlar. Ağaçlar zararsız.
Faydalı yönleri olduğu gibi, bunun zararlı yönleri de hesap edilmeli, tabii bunu böyle düşüneni de o ağaçlardan yapılan dar ağacına da asarlar.
Üsteki prof 'u da asmışlar baksanıza.

Bıraksak ağaçları onlarda her yana yayılmak isterler, suyu idareli filan kullanım demezler, tipik canlı güdüsü, üremek üstüne kurulu bir sistem.

NikolaTeslis´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Felasifenin verdiği haritadaki oranlar yanlış bu arada. Google Mapstan baksalarmış daha isabetli yüzde alırlarmış.
İşkembeden üretmişler.
Doğrusunu sen ver! Birde oradan bakalım. Belki güncelliğini yitirmiştir.
OGM nin Orman atlasında da var üsteki harita.

Derinde ittifaklar var, yüzeye çıktıkça ayrılıklar.
Zıtlar temelde aynıdır, gayrı hikayedir ayrılıklar.
Artık yersen bu ayrılıktır, yemezsen de aynılıktır.
Aynılaşanlar ayrı olamaz, kandırmacadır ayrılıklar.
Alıntı ile Cevapla
  #29  
Alt 17-09-2019, 12:29
"ictenlik" - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
"ictenlik" "ictenlik" isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 22 Aug 2017
Mesajlar: 3.066
Standart

Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) Genel Sekreteri Petteri Taalas,
"Yeşilcilik" adı altında iklimsel (küresel ısınma) kıyamet tellallığı yapan radikal unsurlar var ve medya da bunları kışkırtıyor, buna bir son verilmeli.

https://mailchi.mp/04d5b7dfa643/wmo-...emists-174969?


https://www.sabah.com.tr/dunya/2019/...ar-eriyor-diye

İçtenlik yazıları ve yazarlığı açık/özgür kaynak kodlu yazılım mantığının ve duygusunun tam aynını paylaşarak, mülkiyetsiz, anonim, yazarca sahiplenilmeyen, isteyenin istediği gibi izinsiz alıp dağıtıp çoğaltabileceği ve isterse kendi geliştirebileceği, katabileceği imzasız yazımlar olma felsefesi taşır. Özel olarak kaynak kişi alıntı kaynağı belirti tutulmamışsa yayımsız basımsızdır. İnternette yazılmıştır. Dileyen kullanır.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 15:16 .