kartopu´isimli üyeden Alıntı
Sen ne diyorsun Nero.
Bağımsızlık ilanı olan Referandumu destekliyor musun yoksa karşı mısın.? Bizim gibi politikayı bilmeyenler için ne tavsiye edersin. Destekleyelim mi yoksa Karşı mı çıkalım ?
Gel bizi meraktan kurtar bayağı orta yerde kaldık. Gelişmeler dediğin ne sonuçlar çıksın bizde güçler dengesine göre tavır alırız mı demek istedin.
|
Birlikte değerlendirelim, ne dersin?
Bu olay iki ucunda iki ayrı faktörün yer aldığı bir değnek gibi. Bir tarafta ABD'nin karşı çıkar göründüğü, ama İsrail'in açıkça desteğini açıkladığı bir referandum, öte tarafta da bölge statükosunu temsil eden devletlerin karşı çıkan tavrı söz konusu.
Bir tarafta Kürd halkının bir kısmının kendi kaderini belirleme hakkı, diğer yanda ise bunun doğuracağı altüst oluşlar, belki yaşatacağı acılar, vb...
Değerlendirelim bakalım, hangi tavrı almak doğru?
PKK'nin kendi politik konumunu kaybetmemek için bu referanduma açıkça karşı çıkmasını tabii ki oportünistçe buluyorum. Rojava'da küçük bir parçada elde ettiği hakimiyeti "devrim", "özyönetim", "demokratik özerklik" vb diye göklere çıkartan PKK kaynakları ve medyası, bağımsızlık referandumuna dâir olumlu tek söz etmiyor, edemiyor. Oysa sonuçta kendi Kürd halkının bir kısmının elde edeceği böyle bir gelişme bütün Kürd bölgelerini etkileyecek.
TKP'nin açıkça karşı çıkmasını ise bir yandan PKK'nin de karşı çıkıyor olmasına, öte yandan da İsrail'in açıkça desteklemesine bağlıyorum. Daha örtülü yaşansaydı gelişmeler, TKP de daha yuvarlak laflarla geçiştirebilirdi. Oysa şimdi İsrail'le aynı tarafa düşmek gibi aslâ olmaması gereken bir şey var.
Ama öte yandan da Kürd halkının kendi kaderini tayin hakkı diye sosyalist solda çok yüceltilen bir kavramla olan imtihan da var. Bu halk evet derse, ki diyeceği kesin gibi, o zaman bu karara karşı olmayı açıklamakta zorlanacaklar.
TKP'nin çözüm olarak gösterdiği ise çok komik. Kemal Okuyan şöyle demiş:
"
Buradan TKP'nin Kürt devleti için yapılan referanduma karşı olduğu sonucunu çıkarıyoruz.
Başka türlüsü mümkün olabilir mi? Referanduma da, Barzanistan'ın bağımsızlığına da karşıyız. Türkiye'nin asker yollamasına da. Neyle engellenecek sorusuna yanıtımız şudur: Birleştirici tek politika var, emekçi halk, emekçi halklar emperyalizme, sömürüye, gericiliğe karşı birleşecek. Buna kafası yatmayanlar buyursunlar milliyetçiliklerin ve piyasa denen alçak ekonomik düzenin içinde boğulmaya!
Yani çözüm olarak emekçi halkları birleştirmekten söz etmiş. Ama bunu yapabilen sosyalist bir güç de yok. Kendi partisi en basit konularda dahi bir güç hâline gelememiş. Bir güç olamamış. Başka bir ilerici, demokratik, anti-emperyalist güç de yok, gördüğümüz kadarıyla.
O halde çözümü çıkmaz ayın son çarşambasına havale ediyor TKP genel sekreteri!