Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Genel Forumlar > Politika

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 25-01-2007, 10:33
Üye Değil
 
Mesajlar: n/a
Standart Türk-İslam Sentezi, İslami açıdan mümkün müdür?

Bildiğimiz gibi Türkçülük akımı ile İslami inanışı sentez ettiğini idia eden, kendisini Türk-İslamcı olarak lanse eden siyasi akımlar mevcut. "Tanrı dağı kadar Türk, Hira dağı kadar Müslümanım" söylemiyle kendisini ifade etmeye çalışan bu siyasi düşünce sizce kendi içinde çelişki içinde midir?

İslamcılık ile Türkçülük birbiriyle uzlaşabilir mi? İslama göre ümmet toplumu yerine milleti temel alan anlayış doğru mudur? Ayet ve hadisler ışığı altında bu durumu nasıl yorumlarsınız?
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 25-01-2007, 11:05
tewderi tewderi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 29 Aug 2006
Mesajlar: 635
Standart Re: Türk-İslam Sentezi, İslami açıdan mümkün müdür?

Sevgili cem,

Güzel bir konu gelecek mesajları da sabırsızlıkla bekliyorum . Türkler kafaları kesilip islamlaştırıldı kafa keserekte islamı yaymaya çalıştı .

Bugün Türkçülük yapanlara baktığımızda aydın kesimin bulunmasına rağmen hala elinde kasatura ,bıçak *iki kelime den başka birşey bilmeyen vatan milet sakarya ayağına takılanlar *çoğunlukta , *işledikleri cinayetlerle bugun islami savunmaya ebu cehileri yok etme adına yapıyorlar..


Türk olmayanlarında bugun türkçülük fikrinde etkin bir rol aldığnıda unutmamak lazım...

*Yolarda tekbirler atarak bağırmaktan başkada birşey yapıyorlarmı merak ediyorum

"Yeryüzünde hic bir insan toplulugu, biribirinden daha asagi, daha önce ve daha antik degildir. Tümü de insanin dogaya yüksek uyumunu geleneksellesmis kültürel yasamin binlerce yillik ürnünü temsil eder." Gordon Schild.
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 25-01-2007, 19:23
hagalaz hagalaz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 25 Jan 2007
Mesajlar: 13
Standart Re: Türk-İslam Sentezi, İslami açıdan mümkün müdür?

Hatta "Türklük bedenim, islamiyet ruhumdur" diyenler de mevcut.
Gerçek Türk milliyetçilerinin, islamiyet'e değil animizm veya şamanizm gibi ilk Türklerin inançlarına sahip olmaları gerekmez miydi?

"Kendi mülkünde garibâne dilendin din için
Pek fedakârane yandın bir Kureyşi kin için"
Neyzen Tevfik - Türk'e ikinci ögüt
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 25-01-2007, 20:08
deli_cevat deli_cevat isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 27 Jan 2006
Mesajlar: 808
Standart Re: Türk-İslam Sentezi, İslami açıdan mümkün müdür?

İSLAM'A GÖRE "MÎLLET"

Gerçekte "din" ve"millet" bir değildir. Birinin başka, öbürünün başka tanımı vardır. Gelin görün ki islâm'a göre, "din"le "millet" bir*dir. Biri neyse, öbürü de odur.

"Millet" sözcüğü Kur'an'da 15 kez geçer. (Bkz. Bakara: 120, 130, 135; Âli Imran: 95; Nisa: 125, En'am: 61, A'raf: 88, 89; Yusuf: 37, 38 ibrahim: 13; Kehf: 20; Nahl: 123; Hacc: 78; Sad: 7.) Bunlann tümünde de "din" anlamındadır. Örneğin bir "ibrahim milleti" deyimi yer alır, "ibrahim dini" demektir. Yahudiler'in, Hıristiyanlar'ın "mil-leflerinden sözedilir; "din"leri anlatılmak istenir. "Atalann milleti" konu olur; "Atalann dini" amaçlanır. Ünlü Kur'an yorumcusu, dilbi*limci Isfahanlı Râğıb (ölm. 1108), temel kaynak kitaplardan olan "el Müfredat" (Arapça) adlı kitabın da şöyle der:

"Millet de din gibi; Tann'nın, kullan için peygamberlerinin dille*riyle, Tann'nın güvencesinde olsunlar diye yasalaştırdığı şeyin adı*dır." (Bkz. Müfredat, M -L -L.) Yalnız Râğıb, "millef'le "din" arasın*da şöyle bir fark bulduğunu belirtiyor "Tann'nın dini" deyimi var. Ama "Tann'nın dini" anlamında da olsa "Tann'nın milleti" deyimine rastlanmıyor. Buna karşılık: "Falanca peygamberin dini" denebiliyor. "Falanca peygamberin dini" denebildiği gibi. ikisi de aynı anlamda.

Kur'an, Muhammedi ve Müslümanlan'ını, "ibrahim'in mille-ti"nde, yani onun "din"inde gösterir. Birçok yerde... Muhammed'e: "Biz yalnızca İbrahim'in milletine bağlıyız!" denmesi gerektiği de bil*dirilir. (Bkz. Bakara: 135.) Aynca "İbrahim'in milletinden (dininden) uzaklaşmayı" bir "beyinsizlik" olarak niteler Kur'an. (Bkz. Bakara: 130.) Buna uyarak, "Müslüman Türkler"de, kendilerini "ibrahim mil-leti"nden saymışlardır. Atatürk'ün Türk toplumunu gerçek anlamıyla "millet (ulus)" yapma yoluna gittiği dönemlere değin, bu ülkede, "ib*rahim milletindenim!" denmesi gerektiğini söylemiştir herkese. Sel*çuklularda, Osmanlılarda böyle olmuştur hep. Çocuklara ders verilir*ken: "Din (islam) ve millet bir midir, ayn mıdır?" diye soru sorulmuş, "cevab"ının "birdir" olması gerektiği anlatılmıştır. Bu soru ve cevap,

*
"ilmuhaTlerde de yer almıştır. îstenen karşılık alınmayınca, "ders"ten ve "sınıFtan geçirilmemiştir öğrenciler. Bugün "din öğrenimi veren" okullarda, Kur'an kurslarında, "dinle milletin bir olduğu"nun, "Müslü*man olan her Türk'ün de ibrahim milletinden olduğu"nun öğretildiğin*den kuşku duyulmasın hiç. Dahası: "Laik" sayılan okullardaki "din ve ahlak dersleri"nde de bunun böyle öğretildiğine kuşku yok. Çünkü "Kur'an" öğretiliyor, "hadis" öğretiliyor, "fıkıh" öğretiliyor... Bunların hepsinde de bu böyle.

Gerçekte Araplar'dan başkalarının kendilerini "Müslüman" say*maları şaşılası bir olaydır. Ne denli yorumlar yapılırsa yapılsın; gerçek o ki Kur'an, yalnızca Araplar'a seslenir. Araplar'dan başkasını "muha-tab" almamıştır. Ayetlerin açık anlatımları buna tanıktır. Dahası: Kur'an, başlangıçta Araplar'ın tümüne de seslenmemiştir. En'am Sure-si'nin 92. ve Şûra Suresi'nin 7. ayetlerine göre, Kur'an'ın seslendiği ke*sim, "Mekke ve çevresi"dir. Bu ayetlerin, Diyanet"in resmi çevirisin-deki anlamı şöyledir: "Bu indirdiğimiz (Kur'an), kendinden öncekileri doğrulayan, Mekkelileri ve etrafındakileri uyaran mübarek Kitab'dır. Âhiret'e inananlar, buna inanırlar. Namazlarına da devam ederler." (En'am: 92.)

"Ey Muhammedi Böylece şehirlerin anası olan Mekke'de ve çev*resinde bulunanları uyarman, şüphe götürmeyen toplanma günüyle uyarman için, sana Arapça okunan bir kitap vahyettik. insanların bir takımı cennete, bir takımı da çılgın alevli cehenneme girer." (Şûra: 7.)

Böyleyken Araplar'dan başkalarının "Müslüman" olmalarına şa*şılmaz mı? "Fetihler" olmasaydı bu şaşılası durum, belki de hiçbir za*man gerçekleşmeyecekti.

"Türkler'in Müslümanlığı" ayrıca üzerinde durulacak bir durum. Muhammed'in ve Araplar'ın Türkler"e nasıl baktıklarını, değerli, ay*dın bilim adamı Prof. Dr. ilhan Arsel, "Arap Milliyetçiliği ve Türkler" adlı kitabında çok açık ve seçik biçimde dile getirmiştir.

Kur'an'da, islam'ın bütününde, "din"le "millet", daha doğrusu "is*lam ŞeriatTyla, "millet" eş anlamlı olunca; dinci kesimin "milliyetçi-lik"lerini, "millîlik"lerinin ne anlama geldiğini anlamak zor olmasa gerek. Ülkemizdeki Islamcılar'ın "milli görüşü", Türk toplumunun "ulusal görüş"ü değildir, "ŞERİATÇI GÖRÜŞ"tür. Buna hiç kuşku yok. Bu "görüş"ün sahiplerine "hangi millettensiniz?" diye soruldu-

ğunda, eğer çekindikleri bir yan yoksa, ortamı elverişli buluyorlarsa, kesinlikle şu karşılığı vereceklerdir: "ibrahim Aleyhisselâm milletin*denim!"

Bu arada "Türk ve islam sentezcileri"ne ne denir? Ne denebilir?

2000'e Doğru 9 Temmuz 1989, Yıl 3, Sayı 28

Gelenek ve Gelecek 'Ne Yapmalı'cılarındır
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 25-01-2007, 20:54
vartor - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
vartor vartor isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 15 Mar 2006
Bulunduğu yer: Toronto
Mesajlar: 8.615

Onur Üyeliği 

Standart Re: Türk-İslam Sentezi, İslami açıdan mümkün müdür?

Biraralar bu konu tartisilmisti gibime geliyor, bu forumda olmayabilir. Dinci kesimin kendini once musluman sonra Turk diye tanittigi sonucu ortaya cikmisti. Bu da ummetciligin milliyetcilikten de, bu cevrelerde, ustun tutuldugunun bir delilidir.
* * En buyuk problem, millet kelimesinin manasini anlamadan milliyetcilik yaptigini zanneden bir kesimin, irkcilik yaptiginin farkinda dahi olmamasidir. Bu en basit ilkeyi anlayamayanlara bir de islami katarsaniz, onunuze zir cahil ne dedigini ne yaptigini bilmeyen bir tabaka cikar ki, kolayca gudulebilen bir koyun, kurt karisimi *suruyu olusturur. Islami acidan mumkun olmamasi gereken, fakat var olan bir suru.

Iman, ask gibidir,gozleri koreltir,beyni muhurler.
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 26-01-2007, 01:02
sargon - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
sargon sargon isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Onur Üyesi
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 01 Aug 2005
Bulunduğu yer: Isvicre
Mesajlar: 6.665

Onur Üyeliği Başarı Ödülü Başarı Ödülü 

Standart Re: Türk-İslam Sentezi, İslami açıdan mümkün müdür?

Soru, İslamiyete göre yada ayet ve hadisler ışığında *Türk-İslam sentezi olur mu olunca ben olmaz derim tabii. Bu açıdan soruya aslında müslümanların cevap vermesi lazım.

Ben kendi bakış açımdan cevaplayayım. Tümüyle farklı açıdan baktığım için bana göre olur. Daha doğrusu olmuştur da. Ama bu Kuran'a, ayete, hadise göre olmamıştır.

Şurdan başlayayım. Tevrat, İbranice Torah, "töre" demektir. Muhtemelen Sümer kökenli bir sözcük. Yani İbraniler törelerini anlatır. Aslında birçok toplumda din, o topluluğun töresidir, gelenekleridir. Dolayısıyla evrensel bir karakter taşımaz. Bunu Afrika'da, Okyanusya'daki kabile dinlerinde açıkça görürüz.

İbrahim Samilerin efsanelerinde onların atasıydı. İbraniler de, Araplar da İbrahimi ataları olarak görüp "İbrahim'in dini" diyerek kendi törelerini anlatıyorlardı aslında.

Yahudi töresi, din olarak da sadece kendi halkı tarafından benimsenmişti. Ulusal, yerel kimliği kıran din Hıristiyanlıktır. Hıristiyanlık Yahudi'lerin dışına taştı, hatta bunun için büyük bir mücadele verdi. Gelenek Yahudi idi ve dışarı taşmasına büyük direnç gösterdi Yahudiler. Evrenselleşebilmek için Hıristiyanlar geleneklerden tavizler verdiler. Örneğin sünneti, domuz yeme yasağını kaldırdılar, orucu esnettiler, epey değişiklik yaptılar.

Hıristiyanlık böylece (özellikle Pavlus sayesinde) kendini daha evrensel bir biçime oturttu. İslamiyet ise böyle bir çabaya girmedi aslında. Zaten Hıristiyanlık bu anlayışı geliştirmişti. Evrensel olmak için çaba göstermesi gerekmiyordu aslında. Daha önce biriktirileni derleyip topluyordu. Son derece geri bir kabile yapısından kurtulmak için uğraştı sadece. Yahudiler kabilelerini nerdeyse İslamiyetten 1000 yıl önce birleştirmişti. İslamiyet kabileleri birleştirme esasında toplumsal mücadele verdi. Metin olarak daha çok Tevrat'tan yararlandıysa da, kabileleri birleştirme esprisinde Hıristiyanlık ona feyz veriyordu.

Emeviler döneminde Arap gücü iken başka halklara dönük söyleme gerek yoktu. Abbasilerle birlikte diğer halklar gündeme geldi. Abbasi devrimi İslamiyetin çok uluslulaşma devrimidir. Bu arada tartışmalı olacak bir parantez açmak istiyorum. Emeviler saldırgan, yayılmacı idiler. Olaya hep ordan bakıyoruz. Ganimetçi, diğer halkları köle yapıp satan. Ama diğer taraftan Emeviler daha laikti. Yobazlık sonradan güçlendi. Zaten bir sürü akım da Emeviler döneminde ortaya çıktı.

Abbasilerle birlikte İslam evrenselliğe yönelmiş oldu. Burda Kuran, ayetler, hadisler gibi sorunlar olsa da yaşayan din evrenselleşti aslında. Ama nasıl bri evrenselleşme? Herkes kendi töresine uyarlamaya çalıştı, Bir sürü değişik yapı çıktı ortaya. Bugün Alevilerin İslamla doğru dürüst ilgisi yok diyoruz. Aslında diğer Türklerin de İslamla ilgisi tartışmalıdır bence. İslamiyeti daha çok göstermelik kabul etmiş, batıya doğru yürüyüşlerini kolaylaştıracak politik bir hamle ile İslamiyeti kabul etmişler. Bu konuyu daha önce yazmıştım.

http://sargon.blogcu.com/Samanin_Islama_Hizmeti/

Bugün Türk-İslam sentezi denen şeyin arkasındaki mantık da aslında şeriatçılık değildir bence. Tam tersine ırkçılıktır. İslamiyeti emperyal emelleri için kullanma çabasıdır. Yani işte böyle bir sentez yapıp, İslam dünyasına önder olma rüyalarıdır. Yoksa şeriatçılık için Türkçülük yapmaya gerek yok. Zaten bu anlayışın çıktığı dönem hangi dönemdi. 1980'li ve 90'lı yıllar. Arkasında Sovyetler'in belli bir bölgesinde ABD'nin taşeronluğunu yapma çabası vardı. Bunun için geliştirilmiş bir teoriydi. Sovyetler çöker çökmez de hızla bölgeye atıldı Türkiye. Hatta darbeler falan tezgahlamaya çalıştı. Ama işler ters gitti. İçerde milliyetçi aslanlar yetiştirmek kolay, dışarda o kadar kolay yürümüyor bu işler tabii. Böylece kaldık Türk-İslamcılarımızla başbaşa.

"Daha önce ben televizyona bakıyordum, şimdi televizyon bana bakıyor
Mısırlı bir gösterici
http://sargon.blogcu.com/
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 17-09-2017, 09:42
Engse Hohol - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Engse Hohol Engse Hohol isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 27 Feb 2010
Mesajlar: 1.879
Standart

Domalarak namaz kılmak arap töresidir, Türk töresi değildir. Maide 33 ayeti, hırsızların ellerini ve ayaklarını çaprazlama olarak kesin der. Yani sağ elini kesiyorsan, sol ayağını da kes der islam dini. Türkler bu ayete ve muhammed ile allah'ın bu barbarlığı yaptığına inanmadıkları halde, kendilerine müslüman derler! Ayetine inanmıyorsun ama ayeti yazan muhammet ve allah'a inanıyorsun! Nasıl bir aymazlıktır düşünün bunu.


islamın yıkıma uğraması karşısında müslümanların, el-lah'ı ayakta tutundurabilmek için yalanlar söylemeleri kaçınılmazdır. hohol : aesir
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 17-09-2017, 10:22
manas - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
manas manas isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 08 Feb 2017
Mesajlar: 461
Standart

İbranilik-musevilik sentezi mantıklı olur çünkü o kavime gelmiş bir dindir. Arap-islam sentezi olsa o da mantıklı olur ama türk-islam veya germen-hristiyan sentezleri tuhaf oluyor. Bence milliyetçiler din konusunda çok samimi değiller sırf sevdikleti millet o dinden diye önemsiyorlar. Türkler yarın topluca musevi olsa bizim sentezciler "tanrı dağı kadar türk, tur dağı kadar museviyiz" derlerdi.
Sokaklarda tekbir getirerek yürüyen milliyetçilerin çoğunun dinle hiç alakası yoktur hatta yaptıklarının pek çoğu dine aykırıdır ama onlar buna takılmaz sadece şekil olarak uygularlar çünkü savundukları millet müslüman olduğu için.
Zaten milliyetçilik dine aykırıdır ama milliyetçilere sorsan islamı yayacaklar, ee milliyetçilik nereye gitti? Milliyetçilik namına türklüğü kutsayacaksan din kavimiyetçiliği istemez! Zaten islamın getirdiği kurallar türklere pek uymuyor, bizimkiler zorlamayla uydurmaya çalışıyor. Bu da dine aykırı. Din ne istiyorsa onu yapacaksın kıvırmadan. Dini uygularsan bu sefer milliyetçilik otamatikman iptal olur. İkisi bir arada yürümez. Şimdiki milliyetçi sentezciler türkçü nihal atsıza dinsiz diyorlar ama gerçek milliyetçi türkçü o dur din şovu yapmamıştır.

***Tanrı mineral de uyudu, bitki de düş kurdu, hayvanda uyandı, insan da kendini buldu ***
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 08:56 .