Gerçek nedir?

[evrensel-insan]

Saygideger paslicivi;

Ben yasam ve iliskilerimde, bireyci akilciligi korletmek icin kendimi sorgularim. Benim bir birey olarak ortaya cikisim, sadece hak ve ozgurluklerim konusundadir ve bu cikis konu ne olursa olsun, bilincli ve farkindalik iceriklidir.

Onun disinda bireysel bir yanasimim ve dusuncem yoktur. Tabi ki bu hak ve ozgurluk icin uygulanan cikislar, hem ailem hem de cikisin nasil ve ne sekilde olacaginin bu sistem ve duzen icindeki yol ve yontemini baskalarina da gosterici niteliktedir. Ama; sonucta baskasi adina, bu cikis; o baskasinin hak ve ozgurlugune bir tecavuz ve mudahele olacagindan, cikisi yapacak olan kisinin kendisidir ve kendi iradesiyledir.

Saygilarimla;
evrensel-insan

[evrensel-insan]

Saygideger arkadaslar;

Guncelleme.

Saygilarimla;
evrensel-insan

[evrensel-insan]

Hepimizin dilinden dusmeyen, gercek kavrami, bilincli ve farkinda olarak kullanilan bir kavram degildir.

Herseyden once bu kavramin, neler icerdigi ve farkli algilari ortaya koymak gerekir.

Neyin gercek oldugu (truth) ile, gercekte var olan (reality) farkli seylerdir.
Neyin gercek oldugu (truth) neyin gercek olmadigina (falsity) baglidir. Buradaki gercek olmayan (false) ile, gercekte var olmayan (unreal) ayni seyler degildir. Ayni,

gercek olan (true) ile gercekte var olan (real) in ayni seyler olmadigi gibi.

Gerceklik (reality), sadece gercekte var olan konusudur. Yani gercek olan (true) ve gercek olmayan ( false), gercegin ne oldugu (truth) konusunu icermez.

Gerceklik (reality) konusu, metafizigin ontolojisinin (varlik) konusu iken, neyin gercek oldugu (truth) epistemolojinin (bilgi) konusudur.

Bu temelde, olgu (fact) ile, kurgu (fiction) da bilimselligin konusudur.

Bu temelde de gerceklik, varliksal (ontological) ve bilgisel/bilimsel/epistemolojik (epistemological) gerceklik olarak farklilasir.

Bilindigi gibi, varliksal gercekligin, ontolojik ideolojileri olarak uc tane ideolojisi vardir.

Bunlar gercekte var olan gercekligin nesnel oldugunu ve gercek olan varligin madde oldugunu soyleyen-materyalizm

Gercekte var olan gercekligin oznel oldugunu ve gercek olan varligin dusunce oldugunu soyleyen-idealizm

Gercekte var olan gercekligin isim oldugunu ve gercek olan varligin olmadigini soyleyen-pozitivizm

Realizm ise gercekcilik demektir. Yani, realist olan bir kisi, konuya gercekte var olan uzerinden bakan kisidir. Realizmin ve realistin, yani gercekcinin neyin gercek oldugu (truth) konusundaki yanasimi, ontolojik ve/veya epistemolojik olabilir. Ontolojik ise, materyalist, idealist veya pozitivist olabilir.

Ben, gercege ontolojik ve metafizik olarak bakmadigim icin, bu konuyu burada noktaliyorum. Benim, gerceklige ve gercekcilige bakis acim, epistemolojiktir ve bilindigi gibi, constructivist, yani yapilandirmaci epistemolojidir.

Herseyden once epistemoloji gercegin ne oldugu(truth), dogrulamasi (justification) ve inanc (belief) uzerinedir.

Iste bu temelde, bilimsellik ve inancsallik farklilasir. Bilimsellik olgu (fact) uzerine kurulurken, inancsallik kurgu (fiction) uzerine kurulur.

Herseyden once, bir yapilandirmaci; gercekligin ontolojik degil, yapilandirilmislik (constructed) uzerine kuruldugunu dile getirir. Bu farklilik, constructivizmi, ontolojiden (varlik) epistemolojiye (bilgi) tasir.

Yapilandirmacilik temelinde, bilimsel ve bilissel bilginin tabiatini dile getirir. Buna gore, bilimsel bilginin, bilim kisilerince yapilandirildigi ve dunyadan kesfedilmedigi gorusune sahiptir.

Duyusal deneyimi aciklamak icin,bilimin kavramlarinin onerilmis birer zihinsel yapilandirilmislik oldugunu soyler.

Bilebilecegimiz tek gercekligin, insanoglu dusuncesinin sundugu/temsil ettigi gerceklik oldugunu soyler.

Gercekligin insan dusuncesinden bagimsiz oldugunu, fakat anlaminin, iceriginin ve bilgisinin herzaman bir insanoglu yapilandirmisligi oldugunu soyler.

Irkin, cinsiyetin ve cinselligin ayni masanin, sandalyenin ve atomun da oldugu gibi, fiziksel ve biyolojik gercekligin sunumunun/temsil edilmesinin bir insanoglu yapilandirmasi oldugunu soyler.

Mesela, sosyal bir yapilandirmacilik olan, iyi ve kotu terimlerinin neyi icerip, neyi icermedigi, toplum olarak ne ifade ettigi, ne anlam ve icerikte oldugu disarida dunyada yoktur, fakat, sadece sosyal yapilandirilmisligin kulturu icinde verdigi anlamin icinde ve yoluyla belirlenir. Temeli bu yapilandirilmis sosyal bilgi ve onun ogrenimine dayanir.

Bu temelde, neyin gercek oldugu (truth) yapilandirilmis gercekliktir.

Ontolojik (varliksal) gerceklik, hem bilimin konusu degildir, hem de bilimsel degildir. Cunku bilim ve bilimsellik metod olarak, gozlemi, gozlemin teorisini, bu teorinin test edilip, olgulasmasini ve gozlem ile yanlislanabilirliginin baki kaldigi metodunu kullanir.

Ontolojik ve teolojik gerceklik, felsefenin metafiziginin insanoglunca yuzyillardir neyin gercek olduguna dair tartistigi materyalist ve idealist ideolojileridir. Bu temelde ontolojik(varliksal) ve teolojik(tanrisal) gercegin ne oldugu (truth) tartismasi, surer gider. Bu da hic bir zaman sonuclanamayan ontolojik gerceklik tartismasidir.

[Uriel]

Gerçek yoktur.

[RainFall]

Burda gerçek diyerek bahsetmek istediğim gerçeğin aslında test edilebilir ve doğru olduğunun ispat edilmesi.Biz buna gerçek deriz.Gerçek genel anlamda kapsayıcı kelimedir.

[evrensel-insan]

RainFall´isimli üyeden Alıntı

Burda gerçek diyerek bahsetmek istediğim gerçeğin aslında test edilebilir ve doğru olduğunun ispat edilmesi.Biz buna gerçek deriz.Gerçek genel anlamda kapsayıcı kelimedir.

O gercek degil, olgudur.

Gercek yapilandirilmistir ve her bir yapilandirma temeline gore degiskendir.

Gercegin ne oldugu inanc ile dogrulanir.

[Natan]

"Gercegin ne oldugu inanc ile dogrulanir." - Evrensel


Gerçeğin ne olduğu, inanç ile değil, veriler üzerinde nesnel gözlem ile elde edilen bilgi sayesinde doğrulanır. Bu bilgi, her türlü ideoloji ve inancın dışında konumlandırılıp ve diğer birikimsel bilgilerle değerlendirilir.

İnanç, gözlemin ifadesi ile işbirliği yapmaya cüret edemez Sayın evrensel


Saygı selamlar

[evrensel-insan]

Natan´isimli üyeden Alıntı

"Gercegin ne oldugu inanc ile dogrulanir." - Evrensel


Gerçeğin ne olduğu, inanç ile değil, veriler üzerinde nesnel gözlem ile elde edilen bilgi sayesinde doğrulanır. Bu bilgi, her türlü ideoloji ve inancın dışında konumlandırılıp ve diğer birikimsel bilgilerle değerlendirilir.

İnanç, gözlemin ifadesi ile işbirliği yapmaya cüret edemez Sayın evrensel


Saygı selamlar

Buradaki benden alintiladigin ifade, bilgi flsefesinin ifadesidir.

Gercegin temele gore degiskenligi bu baslikta 547 nolu mesajda aciklanmis.

http://www.turandursun.com/forumlar/...&postcount=547

Dolayisi ile, bilgi; inancin gercege gore dogrulasnmsidir.

Senin bahsettigin ise BILGININ DEGIL; BILGIYI NITELEYEN BILIMSEL BILGI. Bilimsel bilgi de, kullanilan gercek degil; olgudur.

Cunku bilimsel felsefe de gerceklik ontolojik degil; yapilandirilmistir. Bilimsel bilgi ise, olgudur. Yani tartismasiz tum insanoglunun gozlemleyebilecegi degerlerdir.

Iste bilimin bilimselligini metafizigin inancindan ideolojisinden kesinliginden ve suphesinden v.s. kurtarmak icin; BILIMSEL OLAN VE BILIMI GELISTIREN BILGISINI YENILEYEN VE DEGISTIREN VE DE BILIMI ILERLETEN; olgusal gecerlilik ve gozlemsel yanlislanabilirliktir.

Iste bir olgu ancak gozlem ile yanlislanabilene kadar gecerlidir.

Bilgi uc cesittir. Fiziksel, sosyal ve matematiksel/mantiksal.

Nitelik olarak ise her turludur. Inancsal, ideolojik, dogrusal, gerceksel, etik, estetik, dilsel, bilgisel, bilimsel, bilissel, dusunsel, davranissal v.s.

Bilginin anlam ve icerigini NITELIGI BELIRLER, YANI SIFATI.

Cesidi ise bilginin fenomen ile olan iliskisindeki direk ya da dolaylu ozdeslestirmedir.

Mesela sosyal bilgi hem cografi hem teolojik olabilir. Hem psikolojik hem fizik otesi olabilir.

Matematiksel/mantiksal bilgi de ya bilimsel/teorik ya da inancsal/ideolojik olabilir.

Beyin duzeyi olarak ta algi goizlem ve kavram kullanimi temelinde farkindalikli bilincsel bilissel bilincalti corefaith v.s. olabilir.

Inanctagozlem yoktur. AKLIN KEN DINI INANDIRDIGINI KE NDINE DOGRULAMA ADINA GERCEKLEME VARDIR KI; bu da sadece dogrulayan icindi. Zaten yanlislanamadigi icin de bilimsel degildir.

Iste bir teistin tanriyi var kilmasi ve hatta inanci ile dogrulayarak gerceklestirmesi de budur. Yani burada tum insanoglunu kapsayan bir gozlem soz konusu degildir.

Yalniz bir musluman Allah'i gostermek icin, bir fenomen olan Kurani gosterir, ya da panteist evreni ya da hyloteist maddeyi v.s.

Yeterki akil kendini bir seye inandirmak istesin, bunu kendine dogrulamasi kacinilmazdir. Hatta gerceklemesi.

Sonucta unutmamak gereki ki; idealizmin gercek varligi somuit degil; soyuttur.

Bilgi ile ilgili siirimi okumani oneririm. Adi bilgi dili.

Grcegin ne oldugu basligindan da zannedersem e.i. zihniyeti basliginda; kac cesit gerceklik oldugunu ve her birinin dayandigi temeli bulabilirsin.

Sonucta gercek reality ile gercegin ne oldugu truth farkli seylerdir.

[Yıldıztozu]

Algılananlar gerçeklik olarak tanımlanabilir. Duyularla algılananlar.

Peki algıladığımız gerçeklik, gerçekten gerçeklik midir? Bunun hakkında insan yorum yapabilir mi? Bu test edilemez bir şey sanırım.

Gerçekliğe dair en güvenilir kaynak duyular. Duyulardan daha güvenilir bir aracımız yok.

Ne düşündüğümüz değil, ne gördüğümüz önemli.