Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Bilim > Biyoloji > Evrim

 
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
  #38  
Alt 30-03-2010, 18:15
küvet küvet isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 30 Mar 2010
Mesajlar: 13
Standart

[QUOTE=Fatihcrs;293261]Aslı Tolun’un Mutasyon Yanılgısı:

[QUOTE]
Programın “Sentez” bölümünde, Yiğit Bulut Aslı Tolun’a faydalı bir mutasyon örneği olup olmadığı sorusunu yöneltmiştir. Bu soruya Aslı Tolun, bakterilerin antibiyotik direnci kazanmasını örnek vermiştir.

Bakterilerin antibiyotiğe karşı direnç kazanmalarının, evrim teorisiyle hiçbir ilgisi yoktur. Çünkü bakteri, yeni bir organ kazanmaz. Kazandığı direnç, onu başka bir canlıya dönüştürmez. Bakteri, yine bakteridir.

Antibiyotik direnci, evrime değil evrimcilerin çaresizliklerine delildir.
İnsan da, çeşitli hastalık hallerinde antibiyotik almaktadır ama bu sadece onun bağışıklık sistemini güçlendirir, başka bir canlıya dönüştürmez, evrime uğratmaz.
demogojiye gel..yersen tabi..
..zaten ortada,bir mutasyon faydalıysa bir canlıyı başka bir canlıya dönüştürür şeklinde bir önerme var mı?!..hayır yok..direnç kazanmış mıdır? kazanmıştır.bu,ona fayda sağlamış mıdır?!..sağlamıştır.nokta.2+2=4.bu mutasyon faydalıdır. Yani sürekli kullanılmak istenen tabiri ile: "faydalı mutasyondur"."tamam faydalı ama başka canlıya dönüşmedi ki,o zaman evrim yok" demek, kara cahil bir çarpıtma ve çamura yatma stratejisinden başka bir şey değildir...

Grip virüsü de her yıl antibiyotiklere karşı direnç kazanmaktadır, ancak grip virüsü yine grip virüsüdür. Başka bir varlığa ya da canlıya dönüşmez.
hala daha virüs ve antibiyotik saçmalığı cahilce kullanılıyor.ama yine de birşey eklemek gerekirse şu söylenebilir:burada verilen örnek, anltamak istenilen ve kanıtlanan şey, evrimle ilgili teorideki tüm unsurların pratikte de çatır çatır çalıştığının,işlediğinin gösterilmesidir.varyasyon jeneratörü olarak mutasyonlar (ki tek varyasyon sorumlusu da değildir),sistemi determine eden "doğal seçilim" tam da olması gerektiği gibi,-buz gibi de- çalışmaktadır.gerisi zamanın işidir.nokta2.

Aslı Tolun, bir genetikçidir. Ve bir genetikçinin en iyi bildiği konu, mutasyonların genlere verdiği hasarlardır. Mutasyonların %99’u zararlı, ve %1’i de etkisizdir.
koskoca bir yalan ve cahillik vesikası daha.inanmayın bu yalanlara..mutasyonların hemen hepsi "nötr" dür.kalan kısmı duruma göre faydalı ya da zararlı olabilir.yani bir mutasyon baştan faydalı ya da zararlı etiketiyle şabalak diye ortaya çıkmaz.içinde bulunduğu durum ve şartlara göre sıfatını alır.Ayrıca ve en önemlisi,bilindiği üzere DNA replikasyonu mükemmel değildir,sürekli mutasyonlar olur.(nasıl bir tasarım ve nasıl bir tasarımcıysa).. üzerine üstlük tamir mekanizması da kusurludur(tasarımcıyı hakikaten alkışlamak lazım burada,tam bir derme-çatma sistem nasıl olur örneği) ve dolayısıyla, bir kaç jenerasyonda olası tüm mutasyonlar gerçekleşir.şimdi sormak lazım, madem mutasyonların %99'u zararlı,o zaman biz halen nasıl buradayız..?!! )

Bugüne kadar tam 150 yıldır meyve sinekleri üzerinde deneyler yapılmıştır. Radyasyon vererek mutasyona uğratmaya çalışmışlardır. Bu deneylerde, sinekler ya kör, ya sakat kalmış ya da ölmüştürler. Mutasyonların ekleyebileceği en fazla bilgi, üçüncü bir kanat olabilir. Ama bir kuyruk ekleyemez, ya da gözünü ahtapotunkine benzer bir göze çeviremezler.
burada da hep çarpıtma yapılır,meyve sineklerine radyasyon neden verilmiştir ya da bu çalışmalar neye yönelik olarak yapılmıştır?..bir canlıya direk radyasyon vs. verilerek evrimleşmesi beklenebilir mi?..yaratan sağolsun daha kafadan DNA'sını yeterince kusurlu ve mükemmellik yoksunu olarak yaratarak radyasyona falan zaten hacet bırakmaz ki!..ama burada inkar edilemeyecek bir kapak noktası vardır ki o da şudur: o sineklerde alıntıda da itiraf edildiği üzere ekstra kanat ya da bacak çıkmış mıdır çıkma mışmıdır?..çıkmıştır.peki bu "yeni" ya da "ekstra" bilgi değilidr de nedir?tokat gibi bir gerçek.anlayana tabi.ayrıca ahtapot gözü güzel ve bizimkinden daha iyi bir örnektir.çünkü bizim göz tasarımımız da mükemmel değil,hatalıdır.ve bu hata ahtapot gözünde yoktur.derme çatma olunca böyle oluyor tabi ..

Çünkü, DNA’da mutasyona karşı koruma mekanizmaları mevcuttur. (Bu mekanizmalara önceki bir yazımızda değinmiştik) Genlerde, “değişikliğe müsaade etme” sınırları vardır. Bir kuş, şahin gibi çok iyi bir görüşe sahip olabilir, devekuşu gibi hızlı koşabilir, karabatak gibi suya dalıp çıkabilir, etle beslenebilir, otla beslenebilir ya da tavuk gibi uçamayabilir. Bunlar, tür içerisindeki çeşitliliklerdir. Ancak, hiçbir zaman -ne kadar milyon yıl beklenirse beklensin- bir kuş, bir balığa dönüşmez ya da bir kurbağa olmaz.
evet DNA'daki koruma mekanizmaları!..ne mekanizmalar ama,neresinden tutsanız elinizde kalıyor.balık baştan kokuyor.böyle tasarım da tasarımcı da düşman başına ..
Alıntı ile Cevapla
 

Önerilen Siteler

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 21:48 .