12-09-2014, 22:40
|
|
Kıdemli Üye
|
|
Üyelik tarihi: 17 Nov 2009
Bulunduğu yer: Galactic Sector ZZ9 Plural Z Alpha
Mesajlar: 3.036
|
|
gordion´isimli üyeden Alıntı
anası meçhul çocuk nasıl olacak pardon? bir erkek yani karı-koca kavramında bir koca'nın x karısı ile olan beraberliği var, meçhul çocuk olması imkansız, tek bir erkek var; çocuğun babası belli, annesi belli.
|
Yetimhaneler çocuk dolu. Bir çoğunun ne annesi, ne babası belli. Kastım bu yöndedir. Aksi takdirde elbette imkansız. Gerçi an itibarı ile oda mümkün, taşıyıcı anne...
gordion´isimli üyeden Alıntı
asıl meçhul çocuk, sizin aklınızca kadına da 6 veya herneyse 4 koca verme ruhsatınızdan ortaya çıkar.
|
Bu ruhsatı verince hemen çocuk doğurmak gerekiyor zaten değil mi? İşte ruhsatımı aldım, dur hemen çocuk doğurayımda babası belli olmasın diyor zaten her kişi. Kondomun icadı bayaa bir eski...
gordion´isimli üyeden Alıntı
anlattıklarımı anlamanız için einstein olmaya gerek yok, herşey ortada, bir kadına 6 tane koca verirseniz, asıl kadının çocuğunun babasının kimin olacağı meçhul olacaktır.
|
1400 sene önce belki, lakin şu anda mezardaki kişiden yola çıkarak, çocuğun babası tespit edilebiliyor değil mi? Yoksa 4 eş ruhsatıda modası, teknoloji ve bilime yenik düşmüş başka bir keramet mi?
gordion´isimli üyeden Alıntı
ben o örneği o dönemde kadına verilen önemi anlatmak için verdim, ama malesef asıl anlatmak istediğim amaç görülmedi ve sündürüldü.
|
Amacın görülmemesi ve sündürülmesi başka bir şey, böyle bir olay olmadığı için verdiğiniz örneğin uygun kaçmaması başka birşey... Kadına verilen değerden bahsedecekseniz, gerçekten olan olaylardan örnek veriniz. Misal mahkemedeki tanık eşitsizliği ve miras paylaşımından... Olanlar bunlar çünkü.
gordion´isimli üyeden Alıntı
o zamanki toplumda günümüzdeki gibi değildi ama dikkatinizi çekerim, bugün eşinden ayrılan kadınlar elbette kendi ayakları üzerinde durabildiği kadar duruyor
|
Ne idi o zamanki toplum? Aa, burada kimsesiz ve yardıma muhtaç bir kadın var. Dur hemen eşim yapıp sahip çıkayım toplumu mu? Bunun cidden sosyal açıdan modası geçmedi mi? Artık birbirimizi nikahlamadan da, sosyal açıdan yardım etmiyormuyuz? Başka bir modası geçmiş keramet...
gordion´isimli üyeden Alıntı
lakin bir eş bulmak yani evlenmek bir ihtiyaç, bugün izdivaç programlarında 50-60 yaşındaki kadınları görüyoruz, keza erkekleri de öyle.
yani evlilik bir ihtiyaç ki o yaştaki insanlar hala evlenmeyi düşünüyor.
|
Kırkından sonra azanı teneşir paklar. Bu sebepten TV programları teneşir taşı gibi. Ayrıca bir eş bulmak belki cinselliği özgürce yaşama kaygısıdır? Malumunuz yaşadığımız ülkede evlenmeden bir kadının cinsel ilişkiye girmesi demek, onun kötü kadın lanse edilmesi demek. Toplumsal dayatmalar, kadınlarımızın cinsel özgürlüğünü daha doğmadan ellerinden alıyor zaten. Bu açıdan baktınız mı hiç?
Cinselliğin nikaha ihtiyacı yok diyen ülkeler gayri meşru çocuk cenneti mi? Değil gibi...
gordion´isimli üyeden Alıntı
sevgiler...
|
Size de
Teoloji gece yarısı, karanlık bir mahsende, orada olmayan kara kediyi aramaktır. Robert A. Heinlein
|
13-09-2014, 04:47
|
Kıdemli Üye
|
|
Üyelik tarihi: 03 Feb 2011
Mesajlar: 2.369
|
|
vartor´isimli üyeden Alıntı
Yaramadi! Hani yazmayacaktin? Imanlilar da dahil, herkes yanlis anliyor apacik indirilmis masal kitabini.
|
Bakin beni "yazmiyacagim dedin, yazdin" diye suçluyorsunuz. Sözümün evini yokmus. Oysa yazmazsam dünyanin sonu gelmez. Sizin bana kara çalmanizi gerektirecek kadar önemli degil burda yazmamam.
Bu kadar abanmanizin gerçekten lüzumu yok.
Ama bakin Natürelist ve Neva da abaniyor, O kadar abartiyorlar ki örnegin Natürelist gûya kiskirtiyor, zorluyor beni "kaçamak yapma" diyerek. Kaçiyormusum.
Panikleme derecesindeki bu abarti yalnizca kategorik din karsitlarinda degil "uydurulan din"cilerde de var. Onlari da teskin etmek zorunda kaliyorum:
"Kardes, sakin olun! Ben çok esliligin indirilen dinde haram oldugunu belirttim diye o zulüm bugünden yarina sona erivermez. "Uydurulan din"in kurtarilmis bölgelerinden biri o; kadin düsmanligi gibi, halk düsmanligi gibi. Daha çoook zulümler edilecek ki artik yetti gari densin. Hiç bi seyin degisecegi yok, sakin olun."
Sakin olun Natürelist'cigim. Kaçamak maçamak diye abanmaya, abartmaya degmez. Bizim bu PIR PIR etmelerimizin bi ise yarayacagi yok.
Bi işe yarayacagini hissedersem
yazarim.
|
13-09-2014, 08:19
|
|
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
|
|
Üyelik tarihi: 19 Oct 2010
Bulunduğu yer: Stuttgart
Mesajlar: 1.287
|
|
Hasan Akçay´isimli üyeden Alıntı
....(.)... Sakin olun Natürelist'cigim. Kaçamak maçamak diye abanmaya, abartmaya degmez. Bizim bu PIR PIR etmelerimizin bi ise yarayacagi yok.
Bi işe yarayacagini hissedersem
yazarim.
|
Gayet sakinim, sevgili hasan'cigim, (sizin tabirinizle, saygisizlik diye algilamayiniz)
Size sormustum: Bakiniz hic panik yapmadan, sakin sakin soruyorum;
mâ meleket eymânu-kum "yeminlerinizin sahip oldugunu" yetimler diye iddia etmistiniz, hala bu görüstemi'siniz?
Evet, ya da Hayir demek cok mu zor? Nicin bu kadar gücendiniz?
Bakiniz bunu bir kac defa sordugumda, her zaman atladiniz? Insanin aklina tabi ki kacamak yaptiginiz geliyor? Simdi kusuru ben de aramayiniz lütfen ama!
İnsanlık onuru her şeyden üstündür
|
13-09-2014, 09:10
|
Kıdemli Üye
|
|
Üyelik tarihi: 03 Feb 2011
Mesajlar: 2.369
|
|
mâ meleket eymânu-kum "yeminlerinizin sahip oldugunu" yetimler diye iddia etmistiniz
Öyle bir söz etmis olamam
çünkü yari dogrudur.
Yetimler elbet mâ meleket eymân olabilir
ama mâ meleket eymân yetimlerden ibaret degil ki.
Baskalari da mâ meleket eymân olabilir.
Örnegin
savas tutsaklari (33:50),
siginmacilar (60:10)
Onun için gerçegin yarisidir "mâ meleket eymân yetimlerdir" iddiasi.
"Mâ meleket eymân"da özne YEMINLER anlamindaki "eymân"dir.
"Eymân"in tekil hali: yermîn
Meleket: malik oldu.
Mâ meleket eymân: yeminler malik oldu
Mâ meleket yemînuk: senin yemînin, örnegin ey nebi senin yemînin malik oldu (33:52)
Mâ meleket eymânukum: sizin yeminleriniz malik oldu (4:3)
Mâ meleket eymânuhum: o erkeklerin yeminleri malik oldu (23:6)
Mâ meleket eymânuhunne: o kadinlarin, örnegin, peygamber eslerinin yeminleri malik oldu (33:55)
Savasta
ana babalari ölen çocuklar yetimdir,
esleri ölen kadinlar yetîmdir.
Savasi kazanip yetim kadinlari ve çocuklari ele geçiren devlet
savas agirligini atar atmaz
onlari serbest birakmak zorundadir.
Allah'in buyrugu bu (47:4)
ama yetimler siginmaci olarak kalmak isterlerse devlet onlarin bakimini üstlenir.
Iste o durumda siz
bir vatandas olarak
devlete bas vurursunuz.
Ben "Su su su yetimi üstlenmek istiyorum; onlara vallahi billahi iyi bakacagim" diye yemin edersiniz. Devlet arastirir, sizi ehil görürse onlari size verir.
Onlar sizin cariyeleriniz degildir, köleleriniz degildir; yemin edip yükümlülük altina girerek bakimini üstlendiginiz yetimlerinizdir. Bi bakima bizim kültürümüzdeki beslemeler gibi.
Onlara malik olan siz degilsiniz;
onlara malik olan sizin yemininiz.
Siz yemin ettiniz.
Yemininiz sizi
yükümlü yapar,
malik yapmaz.
Siz o garibana
sahip olmayacaksiniz,
sahip çikacaksiniz.
Bu uzun bi konu.
Daha söylenmesi gereken bi sürü sey var.
Ama simdi bu kadar yetsin. Lütfen.
|
13-09-2014, 12:28
|
Kıdemli Üye
|
|
Üyelik tarihi: 03 Feb 2011
Mesajlar: 2.369
|
|
"Eymân"in tekil hali: yermîn
Burda yazim yanlisi var.
Düzeltiyorum: yemîn
Bu vesileyle sunu belirteyim.
Mâ meleket eymân
inanan erkeklerin ve inanan kadinlarin
bakimini üstlendigi kimseler degildir yalnizca;
yemîn ile aldiklari esleri de olabilirler.
Örnegin Muminûn 6'daki mâ meleket eymânuhum öyledir. Orda inanan erkeklerin ve inanan kadinlarin nitelikleri belirtiliyor:
Apisaralarini saklayanlardir onlar -Vellezîne hum lifurûcihim hâfizûn (5)
ama esleri ya da yeminleri kime sahipse onlar baska -illa alâ ezvâcihim ev mâ meleket eymanuhum (6).
Eslerinden ya da yeminleri kime sahipse onlardan saklamazlar.
Bakin Allah'in kitabi bu kadar açik ve net. Apisaralarini saklayanlar, KADINLAR dahil, bütün inananlardir. Peki, oralarini kime açabilirler, Allah kime açmalarina izin veriyor?
1.eslerine -ezvâc ihim
ya da
2.yeminleri kime sahipse onlara -mâ meleket eymân uhum
Dikkat.
KADIN olsun erkek olsun
inanan bir insan
apisarasini yalnizca 1 (bir) kisiye açabilir
yani TEK ESLIDIR.
Inananlarin
"ezvâc"i nasil onlarin nikahli esleri ise
"mâ meleket eymân"i da nikahli esleridir.
Tek fark "ezvâc"in nikahi olagan nikahtir,
"mâ meleket eymân"inki yemîn nikahi.
Buradaki ev baglacini Türkçeye ve diye çevirirerek Allah'in sözünü çarpitan çevirmenler var; çok esli pisligi Allah'in tertemiz kitabina böylece sivastirmislar. Örnegin Abdulbaki Gölpinarli, Abdullah Parliyan, Adem Ugur, Ahmet Tekin... http://www.kuranmeali.org/23/muminun..._mealleri.aspx
|
15-09-2014, 05:29
|
|
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
|
|
Üyelik tarihi: 19 Oct 2010
Bulunduğu yer: Stuttgart
Mesajlar: 1.287
|
|
Sayin Akcay,
Hatirlatayim surada iddia etmistiniz
Hasan Akçay´isimli üyeden Alıntı
Dogrusu:
Sen koruman altindaki 2 kadini 2 ayri adama vereceksin;
baska birisi korumasi altindaki 3 kadini 3 ayri adama verecek,
daha baska birisi korumasi altindaki 4 kadini 4 ayri adama...
..../....
Bi de lütfen dikkat. Bu yetimlerin mallari var. 2, 3, 4 yetim kadini ayni anda evlendirmek demek onlarin mallarini kendilerine ayni anda vermek demek. "Nikahlayin"in muhatabi o kadar mali bir anda denklestiremezse ne yapacak? Yetimlerin mallarini eksik verecek. Iste büyük günah bu! Imani içten olanlar bundan korkarlar. O korkudan nasil kurtulabilirler, Nisâ 3'te Allah onu açikliyor.
|
http://www.turandursun.com/forumlar/...0&postcount=23
Natürelist´isimli üyeden Alıntı
فِي الْيَتَامَىٰ فَان = yetimler
ya bu ne demektir sayin akcay??
احِد أَوْ مَا مَلَكَتْ أَيْمَ = ???
وَإِنْ خِفْتُمْ أَلَّا تُقْسِطُوا فِي الْيَتَامَىٰ فَانْكِحُوا مَا طَابَ لَكُمْ مِنَ النِّسَاءِ مَثْنَىٰ
وَثُلَاثَ وَرُبَاعَ ۖ فَإِنْ خِفْتُمْ أَلَّا تَعْدِلُوا فَوَاحِدَةً أَوْ مَا مَلَكَتْ أَيْمَانُكُمْ ۚ ذَٰلِكَ
أَدْنَىٰ أَلَّا تَعُولُوا
Ve-in ḣiftum ellâ tuksitû fî-lyetâmâ fenkihû mâ tâbe lekum mine-nnisâ-i meśnâ veśulâśe verubâ’(a)(s) fe-in ḣiftum ellâ ta’dilû fevâhideten ev mâ meleket eymânukum(c) żâlike ednâ ellâ te’ûlû
Ayetinin orjinalindaki "mâ meleket eymânukum""ma meleket eyman uhun" ile neden degistiriyorsunuz??? bilirsiniz sayin Akcay bu bir kural disidir, yani faul dur!
Zaten ayetin ilk basinda فِي الْيَتَامَىٰ فَان fî-lyetâmâ yetimler diye belirtmis, kadinlar mine-nnisâ-i diyede belirtmis. Pekii احِد أَوْ مَا مَلَكَتْ أَيْمَ mâ meleket eymânukum" cariye degilde ne?
Bu cümleler birbirinden ayridir,.
Ahzap: 50 de savas esirleri olup yeminli karilari diyorsunuz, Nisa:3 de ise yeminle sahip olan yetimler diyorsunuz, yani ille de savas esnasinda yetim kalmayabilirler, anasini babasini hastalik dan dolayi kaybedip yetim de kalabilir diyorsunuz"mâ meleket eymânukum"lar
Iyi de iyi olmasina ancak görüldügü gibi ayet en basta fî-lyetâmâ = yetimler diye baslayarak acik acik belirtmis ve sirasiyla da cariyelere gelmis. O devirde cariye olacak ve cariyerlerden hic bahsetmeyecek öyle mi? amcalarinin dayilarinin teyzelerinin kizlarindan bahsedecek de ancak cariyelerde hic bahsetmeyecek? bunlar inandirici degildir maalesef. Ve bu durumda tekrar mâ meleket eymânukum" da mi "yetim" dememizmi gerekecek? degilse kimdir bu mâ meleket eymânukum" lar ???
Iyi forumlar...
|
Bu konuyu genis bir sekilde isledigimiz icin tekrar yazmanin bir anlami yoktur iste size baslik, ve yazilanlar cizilenler ortada! insani bosu bosuna yormanin bir anlami yok Hasan bey...
Ayrica Nisa- 3 ayeti yetimlere özel bir ayettir. Yani bu ayette ikiser, ücer, dörder kadin alabilirsiniz derken ya iki, ya üc, ya da dört kadin getirin demiyor. Dört sayisi burada son limit olarak ele alinmamali, lakin bu rakamlar bir örnek olarak söyleniyor, tam aksine ikiser, ücer, dörder tane getirin diyor, tipki Nur-32 de oldugu gibi.
Bunu daha iyi anlamaniz icin Nisa-2'ye bakmaniz yeterlidir. Daha sonra bu kur'an da "ikiser, ücer, ve en üst limit de dörder kadar evlenin" diye gecmiyor. Bu sirf, "ikiser, ücer, dörder" seklinde aciklanmakta. E tabi ki burada bütün sayilar elbette sayilacak degildir. Amac cokluk demektir, tipki Nur-32 de oldugu gibi. Yani kisacasi Nisa-3 yetimler hakkinda adil davranmaktan endise ederseniz "fazla kadin getirin demektedir", sayet bu "fazla getirilen kadinlar arasinda da adil davranmaktan endise ederseniz", o zaman elinizin altindakiler= cariyeleriniz ile yetininiz...
Ayrica bir carpitma da yaptiginiz sudur: "ve" harfini asil anlamindan koparip saptirarak "ya da" anlaminda kullanmaniz tümden siritmaktadir, bunu dediginiz sekilde ifade etsek bile, bunun pek bir anlami yine cikmiyor maalesef...
Dolayisiyla sayin Akcay, bu http://www.turandursun.com/forumlar/...ad.php?t=31536 baslik altinda egerki baska argümanlariniz varsa buradan devam edebilirsiniz, ancak yine ayni argümanlar tekrarlamalar olacaksa ne kendinizi ne de bizleri yorunuz...
İnsanlık onuru her şeyden üstündür
Konu Natürelist tarafından (15-09-2014 Saat 05:38 ) değiştirilmiştir.
|
15-09-2014, 07:38
|
Kıdemli Üye
|
|
Üyelik tarihi: 03 Feb 2011
Mesajlar: 2.369
|
|
Sen koruman altindaki 2 kadini 2 ayri adama vereceksin;
baska birisi korumasi altindaki 3 kadini 3 ayri adama verecek,
daha baska birisi korumasi altindaki 4 kadini 4 ayri adama...
..../....
Bi de lütfen dikkat. Bu yetimlerin mallari var. 2, 3, 4 yetim kadini ayni anda evlendirmek demek onlarin mallarini kendilerine ayni anda vermek demek. "Nikahlayin"in muhatabi o kadar mali bir anda denklestiremezse ne yapacak? Yetimlerin mallarini eksik verecek. Iste büyük günah bu! Imani içten olanlar bundan korkarlar. O korkudan nasil kurtulabilirler, Nisâ 3'te Allah onu açikliyor.
Sayin Natürelist
Yukardaki açiklamamda geçen
senin koruman altindaki kadinlar baskadir
yemininin malik olduklari baska.
Ayetin Türkçesi:
Yetimlerin haklarini gözetemiyeceginizden korkuyorsaniz
size temiz kilinan kadinlari
ikiser ikiser, üçer üçer, dörder dörder nikahlayin.
Ama adil olamiyacaginizdan korkuyorsdaniz
yalnizca birini
ya da yeminlerinizin malik olduklarini...
Senin
koruman altindaki kadinlar yetimelerdir. Mal sahibi olanlar onlar.
yemininin malik olduklari ise garibelerdir. Mal sahibi degiller.
Senin yetimelerin yasina erip yani kadin-nisâ olup
senden
kendilerini sevdikleri erkeklere nikahlamani istediklerinde
onlari nikahlayacaksin.
Tabii mallarini da kendilerine vermek suretiyle.
Ama o mallari yatirimlara dagitmissan, simdi toparlayip denklestiremiyorsan
eksik mal vermektense
yalnizca birini nikahlayacaksin.
Yok, bir tanesinin bile malini geri veremiyorsan onu nikahlamayi da erteleyeceksin.
Ama nikahlamak iyilik yapmaktir. Ve sen iyilik yapip sevap kazanmak istiyorsun. Iste o zaman yemininin malik oldugu kadinlari nikahlayacaksin. O garibelerin mali yok. Onlari nikahlamak seni dara sokmaz.
Ayetin orijinalindeki
"mâ meleket eymânukum"u
"mâ meleket eymânuhun" ile
neden degistiriyorsun?
Güzel kardesim,
bunlar sahis ekleri. Degisir.
Arapçaniz varsa
siz de degistirebilirsiniz.
senin yemînin: yemînuke
sizin yeminleriniz: eymânukum
onun yemîni: yemînihi
o erkekleri yemînleri: eymânuhum
o kadinlarin yemînleri: eymânuhunne
O açiklamami
çogul üçüncü sahislar
baglaminda yapmisim.
hum: onlar.
eymânuhum: onlarin yeminleri
O devirde cariye olacak ve (Kur'ân) cariyelerden hiç bahsetmeyecek
öyle mi?
Bahsetmez olur mu. Kur'ân cariyelerden bahseder. Örnegin Bakara 221 ve Nûr 32'de. Bakar misiniz o ayetlere lütfen.
Cariye
(tekil): eme,
(çogul): imâ
Nisâ 3'te eme yok, imâ yok.
Nisâ 3'te cariye yok.
|
15-09-2014, 19:19
|
|
Kıdemli Üye
|
|
Üyelik tarihi: 08 Mar 2008
Bulunduğu yer: Londra
Mesajlar: 22.832
|
|
Hasan Akçay´isimli üyeden Alıntı
Sen koruman altindaki 2 kadini 2 ayri adama vereceksin;
baska birisi korumasi altindaki 3 kadini 3 ayri adama verecek,
daha baska birisi korumasi altindaki 4 kadini 4 ayri adama...
..../....
Bi de lütfen dikkat. Bu yetimlerin mallari var. 2, 3, 4 yetim kadini ayni anda evlendirmek demek onlarin mallarini kendilerine ayni anda vermek demek. "Nikahlayin"in muhatabi o kadar mali bir anda denklestiremezse ne yapacak? Yetimlerin mallarini eksik verecek. Iste büyük günah bu! Imani içten olanlar bundan korkarlar. O korkudan nasil kurtulabilirler, Nisâ 3'te Allah onu açikliyor.
Sayin Natürelist
Yukardaki açiklamamda geçen
senin koruman altindaki kadinlar baskadir
yemininin malik olduklari baska.
Ayetin Türkçesi:
Yetimlerin haklarini gözetemiyeceginizden korkuyorsaniz
size temiz kilinan kadinlari
ikiser ikiser, üçer üçer, dörder dörder nikahlayin.
Ama adil olamiyacaginizdan korkuyorsdaniz
yalnizca birini
ya da yeminlerinizin malik olduklarini...
Senin
koruman altindaki kadinlar yetimelerdir. Mal sahibi olanlar onlar.
yemininin malik olduklari ise garibelerdir. Mal sahibi degiller.
Senin yetimelerin yasina erip yani kadin-nisâ olup
senden
kendilerini sevdikleri erkeklere nikahlamani istediklerinde
onlari nikahlayacaksin.
Tabii mallarini da kendilerine vermek suretiyle.
Ama o mallari yatirimlara dagitmissan, simdi toparlayip denklestiremiyorsan
eksik mal vermektense
yalnizca birini nikahlayacaksin.
Yok, bir tanesinin bile malini geri veremiyorsan onu nikahlamayi da erteleyeceksin.
Ama nikahlamak iyilik yapmaktir. Ve sen iyilik yapip sevap kazanmak istiyorsun. Iste o zaman yemininin malik oldugu kadinlari nikahlayacaksin. O garibelerin mali yok. Onlari nikahlamak seni dara sokmaz.
Ayetin orijinalindeki
"mâ meleket eymânukum"u
"mâ meleket eymânuhun" ile
neden degistiriyorsun?
Güzel kardesim,
bunlar sahis ekleri. Degisir.
Arapçaniz varsa
siz de degistirebilirsiniz.
senin yemînin: yemînuke
sizin yeminleriniz: eymânukum
onun yemîni: yemînihi
o erkekleri yemînleri: eymânuhum
o kadinlarin yemînleri: eymânuhunne
O açiklamami
çogul üçüncü sahislar
baglaminda yapmisim.
hum: onlar.
eymânuhum: onlarin yeminleri
O devirde cariye olacak ve (Kur'ân) cariyelerden hiç bahsetmeyecek
öyle mi?
Bahsetmez olur mu. Kur'ân cariyelerden bahseder. Örnegin Bakara 221 ve Nûr 32'de. Bakar misiniz o ayetlere lütfen.
Cariye
(tekil): eme,
(çogul): imâ
Nisâ 3'te eme yok, imâ yok.
Nisâ 3'te cariye yok.
|
Bana Kuran'in mantigini algiladigin sekli ile aciklaya bilir misin?
Ne vermek istiyor, Kuran?
Sonuctasenin ozeldeki her bir ayeti v.s. degerlendirmen, bu mantik ile parallel.
Evrensel-Insan - Yapılandırmacı Epistemoloji/Bilişsel Bilim/Qua Felsefesi/Serbest Düşünce/Devrimci Sorgulama/Zihinsel Devrim - Evrensel-Insan Zihniyeti
|
16-09-2014, 01:29
|
|
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 09 Sep 2010
Mesajlar: 438
|
|
Hasan Akçay kardeşimiz gök kubbenin üstünde ayrı bir dünyanın sarhoşluğu içerisinde huşu ile raks ediyor yoksa bu kadar anlamsız ve beyhude bir saçmalamanın içine girmezdi diye tahmin ediyorum. Şu tür sıradan cümleden 100 anlam çıkarma mevzusunu yeterince yerdik,yermedik mi ? Yani yeterli miktarda yermedi isek ve bunca saçmalamaya cevap veriyorsak bu bizim ayıbımız.
|
16-09-2014, 05:49
|
|
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
|
|
Üyelik tarihi: 19 Oct 2010
Bulunduğu yer: Stuttgart
Mesajlar: 1.287
|
|
koruman altindaki kadinlar yetimelerdir. Mal sahibi olanlar onlar.
yemininin malik olduklari ise garibelerdir. Mal sahibi degiller.(Hasan Akcay)
Simdi is dönüstü kimin mal sahibi olmasi/olmamasina.
Sayin Akcay bir kere yetim kisilerin sifati belli, ve nicin "....koruman altindaki kadinlar yetimelerdir. Mal sahibi olanlar onlar...." diye zoraki bir anlam cikariyorsunuz?
Bir kadin (yetiskin) mali mülkü olacak ve hala ona buna muhtac kalacak? Bu durumda da yetimeler olacak öyle mi? Gercekten bu bir anlam ifade etmeyen, dereden tepeden afaki bir uydurmadan baska bir sey de degildir, kusura bakmayiniz elle tutulur bir yani yok, isterdim ki sizden baska bir aciklama yapasiniz ama, maalesef sizden de bu kadarmis...
Dedigim gibi bu ayet yetimlere özel bir ayettir, kimin mali var mis yokmus diye ayri ayri "yetim" "garibe" tarifi yapmaz. Ayet kisaca yetimler ile de evlenebilirsiniz diyor, ancak adaletsiz davranmaktan korkacak olursaniz, gidiniz hür kadinlarla ikiser, ücer, dörder, yani üst siniri olmayan sayisiz sekilde kadin alabilirsiniz, yok bunda da adaletsiz davranmaktan korkacak olursaniz, gidiniz cariyeleriniz ile yetininiz, hepsi bu...
Garip: Acınacak kadar kötü durumda bulunan kimsesiz
Yetim: Babası, Anası ölmüş olan çocuk
Bu ikisinin arasindaki fark nedir?
Kimsesiz'in anlami nedir?
Acinacak kadar kötü durumda bulunan kimsesiz'e sahip cikarsaniz eger"evlatliginiz olur"
Bu durumda Babasi ,Anasi ölmüs olan cocugu da sahip cikarsaniz eger "evlatliginiz olur" kaldiki bu da kimsesiz dir.
Sirf birisinin mali mülkü var diye ayet bunu sizin dediginiz gibi söylemiyor,
Sadece "yetimler",cok esli olarak sayisiz kadinlar, ve cariyelerden bahsediyor... Daha ne yaparsaniz yapin bunun baska bir anlami da yok...
Hep birbirine benzeyen aciklamalariniz ile ne yazikki artik kabak tadi vermeye basladi...
Elbette ben de bilirim
eme, imâ ifadesi ile de "cariyeleri tanimlar" arti mâ meleket eymânukum ile de tanimlar...
Iyi forumlar...
İnsanlık onuru her şeyden üstündür
|
Başlık Düzenleme Araçları |
|
Stil |
Normal
|
Yetkileriniz
|
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.
HTML-KodlarıKapalı
|
|
|
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 08:50 .
|