Hinduizm, aynı bölgede çok çok eskiden, Pre Harappa döneminden beri (mö. 3000) onlarca değişik sistemin karışmasından doğmuş bir inanç okyanusudur. Mö 1800-1500 arası Rig-Veda olarak yazıya geçirilmiş metinler bu inanç sisteminin bir bölümünün yazıya dökülmüş ilk halidir. Rig - Veda, aynı zamanda gerçekten ciddi sayılabilecek felsefi ve mistik görüşler içeren ilk kutsal metindir. Bunun nedeni de bölgede, verimli ormanlarda içine kapanarak varlığın ve yaşamın üzerine derin derin düşünme disiplini ve geleneği oluşmasıdır. Bu gelenek, kendisini Aranyaka ve Upanişadlar ( Mö 1000-100) ile en etkili şekilde açığa vurur.
Bunun dışında Hinduizm, dünyanın en zengin ve sembolik mitolojisine sahip dinidir aynı zamanda. İnanılmaz uzun, mitolojik ve içinde çok farklı ve ilginç görüşler olan metinler (Mahabharatta gibi) bu bölgelerden çıkmıştır. Ciddi felsefi spekülasyonları mitolojik ve masalsı kılıflara sokarak halka anlatma işi, Puranalar denilen yine bir kütüphaneyi kaplayacak külliyata düşmüştür. Ama metinler bununla da bitmez. Bir de yine çok hacimli Agamalar vardır özellikle çeşitli Şivacı ekollerin okuduğu. Ve dahası da vardır...
Bütün bunların etkisiyle günümüzde Hinduizm, hem en ilkel ve sıradan insan kitlelerine hem de Schopenhauer gibi filozoflara, mistiklere, entellere hitap eden yüzbinlerce sayfa metne sahip belki de içinden çıkılamaz bir okyanusa dönmüştür.
Konu anthemoessa tarafından (13-12-2014 Saat 19:14 ) değiştirilmiştir.
|