Turdur´isimli üyeden Alıntı
Atatürk'ün kaynağı neymiş ? Atatürk bu konuda bizim için tartışılmaz bir kaynak olamaz.
Kuran'ın 3 değişik kişi/ekip tarafından yazılması da bir ihtimal, bu alanda araştırma yapanlar buna da değinmişler.
Kuran'ın üçte biri bile burada değil diye yazılan hadislerde mevcut. Muhammed hiç yaşamadı diyenlerde.
Yani ortada kesinleşmiş hiç bir şey yok.
|
El insaf ya!
Bırak Kur'an'ı, insan çok güzel bir dua okumuş olsa sonra ona "bu duayı bir başkası İlk defa söylemiştir" dense kesinlikle kuvvetle karşı çıkar!
Ya Kur'an kadar büyük bir ilgi gören bir eseri yazanlar "Hazreti Muhammed ben hak peygamberim işte bu kitapda benim mucizemdir" dediğinde neden karşı çıkmadıklar?
2-Yahu insan beş beyitten ibaret olan bir gazel yapsa; bir beytinin diğer bir kimse tarafından çalındığını görse, o adamın dilini kesmek yani susturmak için lafı ağzına tıkamak ister! Niçin? Çünkü her insan kendi aklından çıkardığı fikirlerle iftihar etmek gibi bir fırsatta yaradıldığından öyle mi? Yalansa. Yalan de.
Peki Kur'an gibi mislini meydana getirmekten arab edebiyatçılarının aciz kaldığı bir eseri meydana getirenler ne için sustular?
böyle yüksek bir eseri bir başkasına (Hz. Muhammede) bağışlarlar mıydı ya?
Hemde Hazreti Muhammed onunla halka muazara eder. "Ben hak peygamberim mucizemde işte bu Kur'andır" derdi. "Eğer sizde yapabiliyorsanız mislini getirin" derdi.
Bunca arap belagatçileri, edebiyatçıları hazreti muhammede büyük düşmanlıklarıyla beraber bir karşılık getiremediler. Kimisi İnsan mümkün değil bunu söyleyemez diyerek ister istemez tasdik etmiş. Kimisi Kur'an'ı işitir işitmez secdelere kapanın ibadet derecesinde sevmeye başlamıştır
Şimdi böylesine muazzam bir eseri Kur'an'ı Hz.Muhammed başkalarının yardımıyla meydana getirmiş olsaydı. Muhalifleride o yardımcıları gibi fesahatta eşit olduğundan, birbirlerini destekleyerek Kur'an'ın mislini meydana getirebilmeliydiler?!!?!
Sonra Hazreti Muhammed ise bu davayı meydana koyduğunda ne muazzam bir kasaya ne gösterişli bir makama ne de güçlü bir orduya sahip değildiler ki yardımcılarını o vasıtalarla tâmaa düşürüp susturabilsin.
Kur'an birdenbire tam olarak meydana konmadı ki, yardımcıları sonradan nam almışlarsada, ilk önce Kur'an'ın ne derece ilgi gördüğünü bilmiyorlardı da o yüzden sustular denilsin. Hepside çok iyi görüyordu her ayet indikçe alemin ilgisini çekiyor yukarıda dedim gibi secdelere kapananlar oluyordu. Hayret verici bu halleri yardımcıları denilen kimseler de görüyordu.
İnsan ne kadar sabırlı ne derece fedakar olmalıdır ki kendi fikri ve kelamıyla meydana gelen bu müthiş halleri, bu müthiş ilgi ve alayı, bu mertebe-i şeref-i şanı görsünde "Bu eser benimdir" demesin ilelelbed susun dursun!