Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Genel Forumlar > Politika

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #21  
Alt 28-01-2011, 22:33
AlbatrosS AlbatrosS isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 14 Jul 2010
Mesajlar: 1.606
Standart

Yazdığım yazılarda mantık hatası yaptığımı sanmıyorum.. Eğer varsa bu yazımı bolt yapıp gösterebilirsin.
soğuk savaş döneminin jeopolitik koşulları ve ertesi süreçlerde darbelerin tamamının abd patentli/finansmanlı olduğu gibi bir iddiamız var mıdır? senden bu kadar bariz mantık hataları beklemezdim.

hatanı gördün mü?


''ancak... siyasal ve askeri erk'i zaten elinde tutup dilediği gibi yönlendiren bir gücün güya bu gücü tekrar ele geçirmek adına darbe yaptığına inanmamız fazlasıyla safça bir düşünce olmaz mı? '' albatross
diye de ekledim...


Gerek 80 darbesi, gerekse ondan önceki darbelerden sonra, elbette Kapitalist sistemle uyumlu olan yasalar yürürlüğe girmiştir.. Çünkü bu darbelerin hiçbiri Sosyalist darbe değildi.. Bu yüzden de Kapitalist sistemle ilgisi olmayan bir yasanın, bir darbeden sonra yürürlüğe girmesi beklenemez bir durumdur.

Biz bilmiyor muyuz bu darbelerin hiçbirinin Sosyalist içerikli olmadığını, yasaların piyasa ekonomisine uygun olarak oluşturulduğunu?

Burada tartışılan konu bu değil zaten.. Olması da mümkün değil.. Aklı başında insanlarız hepimiz.

Burada tartışılan konu, darbelerin 'Kapitalist sisteme' entegrasyon için olup olmadığı ve özellikle 'dış mihrakların' dahil olup olmadığıdır.

Kapitalist sisteme entegrasyon için yapılan darbe demek, bir ülkenin sosyal demokrat/kısmen otoriter olan yapısına ve Sosyalist hareketlerin yükselmesiyle başlayan sürece yönelik olan, darbe sonrasında ise 'neoliberal/sağ' ekonomik yasaların yürürlüğe konduğu darbe demektir.. Bu çeşit bir darbeye 80 süreci örnektir.

27 Mayıs darbesi ise (son dönemde otoriterleşmeye başlayan) kısmen demokrat ve neoliberal süreçle uyumlu bir partiye yapılmış, sosyal demokrat/laik reflekslerle uyumlu bir darbedir.. Ve Kapitalist/neoliberal bir entegrasyonla uzaktan yakından ilgisi yoktur.. Ha bu darbeden sonra Kapitalist yasalar çıkmamış mıdır?.. Elbette çıkmıştır.. Ama neoliberal/kapitalist sisteme uygun bir partiye yapılan bu müdahale, 'Kapitalizm'le entegrasyon' gibi bir konuyla açıklanamaz.. Sosyalist bir darbenin Türkiye'nin siyasi hayatında var olmadığını da hepimiz biliyoruz zaten.
otoriterleşmeye başlamış, başlamışı bırak despotlaşmış bir parti ve liderinin ''liberterliği'' kavramın özüyle ''oksimoron''dur. neoliberalliğe otoriterizmi ve muhafakar/şöven söylemin dahil olmasını da kabul ediyorsan dediğin doğrudur.

diğer yönden, 27 mayıs avrupada da esen sosyal demokrasi rüzgarı ile komünizme tampon bir model olarak ortaya çıktı. komünist rejim ve avrupadaki işçilerin baskısı birçok kapitalist ülkede bazı tavizleri doğurdu. abd gibi bazı güçlü merkez ülkelerse kendilerine özgü yolu seçmeye devam etti. biz demiyoruz ki ''27 mayıs'' abd patentli bir darbedir; küresel sermayenin neoliberal istek ve beklentileriyle alakalıdır yalnızca. kaldıki her ülke kapitalistleşme sürecinde kendi yapı ve imkanlarına uygun ekonomik model ve politikaları takip etti. o zamanki türkiye erklerinin de uygun gördüğü model sosyal demokrat kalkınma modeliydi.


Bu iki darbenin ortak noktası ise belli.. Kemalizm!

Bu ideoloji laik, popülist, devrimci! yapısından dolayı kısmen solda; milliyetçi, otoriter yapısından dolayı da kısmen sağda kendine yer bulabildiği için, ideolojiyi yorumlayan askerlerde buna göre darbeleri yapmışlardır.

Türkiye bürokrasisindeki bu egemen sınıfın darbe refleksi, Türkiye'nin dünyayla/kapitalizmle olan entegrasyonuyla ilgili değil, kendi ulusal/sınıfsal/bürokratik çıkarlarını koruma amaçlıdır.. Bu koruma ise gerek Sosyalist hareketlere, gerekse neoliberal politikalara karşı olmaktan geçiyor.. Bu bürokratik sınıfın çıkarlarını korumanın tek yolu, milliyetçi/laik/popülist/otoriter bir devlet yapısından geçiyor..

Zaten bugün AK Parti'ye yönelik darbe hazırlıkları da bunun bir sonucudur.
bingo!... ancak gözden kaçırdığın şey şu: erki zaten elinde tutan, özellikle kurumsal/bürokratik/askeri güce sahip sınıfsal bir ittifak söz konusu. üstelik bu erkin iktidarını sarsabilecek derinlikli ve ciddi bir karşıt güç de mevcut değil. (12 eylüle kadar elbette). o halde niye? bakın... bugün 27 mayıs'ın ortaya koyduğu demokratik sosyal haklar ve yasal güvenceleri, günümüz kapitalist batılı demokrasilerinin temelidir de. ister sosyal demokrat, ister liberal olsun hemen birçok batılı ülkede güçlü bir sendikal örgütlenme ve hak tanımı mevcut. birçok ülke, çalışanların sosyal güvenlik ve sağlık/eğitim harcamaları gibi konularda geniş hakları tanıyor. ancak, bu tanıma özellikle krizle birlikte birçok ülkede daralıyor ki biz buna konjonktür diyoruz. bundan türkiye de birçok avrupa ülkesi de nasibini alıyor.

türkiye artık gelişmiş sermaye grupları ve ekonomik yapısıyla darbelere ihtiyaç duymayan, olsa bile bunun sisteme ciddi zarar vereceği bir ülke haline geldi ve bu birden bire ortaya çıkmadı...
Alıntı ile Cevapla
  #22  
Alt 29-01-2011, 18:33
dark planet - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
dark planet dark planet isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 28 Jan 2011
Bulunduğu yer: C:\WINDOWS\system32
Mesajlar: 99
Standart

''Sonuçta Menderes idamının ardından ordu gene istediğini yapamamış ve 3 hafta sonra yapılan seçimlerde AP olarak Menderesin titrini devam ettiren bir parti Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi MHP emsali bir parti,ve Yeni Türkiye Partisi o zamanın DSP yada liberal solu denilebilecek bir partiye karşın toplamda 277 millet vekili çıkarmasına karşın CHP 173 vekilde kalmıştır.''

burda bir yanlışlık olmasın ? 60 ların genel seçimlerini inceledim.
ckmp nin chp den üstün olduğu bir durum göremedim

http://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/g...ecim_yili=1961

http://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/g...ecim_yili=1965

http://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/g...ecim_yili=1969 burda zaten ismi de geçmiyo böyle bir partinin

ihtiyaç ve tatmin üzerine kurulu hayatınızdan bıkmadınız mı daha ?
Alıntı ile Cevapla
  #23  
Alt 29-01-2011, 18:37
dark planet - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
dark planet dark planet isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 28 Jan 2011
Bulunduğu yer: C:\WINDOWS\system32
Mesajlar: 99
Standart

pardon mevzubahis ap miş
ben yanlış okumuşum.fakat çok karışık yazmışsın.

birde konuyla alakası var mı bilmem ama 99 seçimlerinde 1.471.574 oy geçersiz kabul edilmiştir.
sayı dikkate alındığında seçmenlik kavramının toplumda ne kadar yerleştiğini gösterir.

ihtiyaç ve tatmin üzerine kurulu hayatınızdan bıkmadınız mı daha ?
Alıntı ile Cevapla
  #24  
Alt 30-01-2011, 18:53
ahmetsln - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ahmetsln ahmetsln isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 09 Dec 2010
Bulunduğu yer: evren
Mesajlar: 929
Standart

Öncelikle çok teşekkürler beğenerek okudum...
Uğur Mumcu demişti
"Aşırı sol, aşırı sağ ve aşırı orta" bunların hepsinden uzak durmalıyız..

Kapitalizmin düşmanı sosyalistler bile silah kaçaklığı yapmış, uyuşturucu kaçırmış vs.

80 darbesi sonrası ülkede zaten apolitikleşme görüyorlar.
Çıkan gazete yazılarında Kemalizm'in için boşaltılmış, öyle bir ideoloji yok denilmiş vs.Neymiş çünkü Atatürk dogmalara inanmazmış.

Fazla katkı yapmayacağım zaten çok şey söylenmiş.

Ancak 60 ihtilalina pek darbe diyemeyiz ama hazırlanan ilk anayasanın Kemalist devrimlerini engelleyiciğini söyleyen başını Alparslan Türkeş'in çektiği grup yok mu ? Olmaz olsaydı keşke o grup.

Bu şahısta önündeki eski öss yeni ygs/lys sınavına girmek için çalışıyor. Çok çalışması gerektiği için pek nette olabilir.
Herkese saygılar sevgiler, mutlu vakitler.
Alıntı ile Cevapla
  #25  
Alt 23-02-2011, 12:25
mhmd mhmd isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Dec 2005
Bulunduğu yer: sonsuzluktan
Mesajlar: 3.328
Standart

Cumhuriyet dönemine kadar ülkemizde yaşanan darbe ve darbe gelenekçiliği konusunda bir miktar aktarım yaptık. Ancak, tüm bu aktarımlarımıza bakıp; “askeri darbeler sadece ülkemize mahsus” görüşü de doğru değildir. Düzeyli sosyal, ekonomik, siyasi ve toplumsal yapının olmadığı dünyanın diğer ülkelerinde de askeri darbeler görülmektedir. Önceki yazımızda yaptığımız alıntıyı bir kez daha hatırlayalım.
“Darbeler siyaset tarihinin uzun zamandır bir parçasıdır. Jül Sezar(Julius Caesar) bir darbe kurbanı olmuştur ve bazı Roma imparatorları iktidara darbeyle gelmiştir. 1799'da Napolyon da Fransa'da iktidarı bir darbeyle ele geçirmişti. Antik Yunan ve Hindistan kentlerinde darbeler fazlasıyla yaygındı.”
Kaynak, http://tr.wikipedia.org/wiki/Asker%C3%AE_darbe

Cumhuriyet dönemimizin başlarında askeri darbe olmasına gerek olmayan gelişmeler yaşanmıştı. Tek parti dönemi denen bu dönemde orduya komutanlık yapan kişiler, Başbakan ya da Cumhurbaşkanı olarak görevlerine devam ettiler. Muhalif bir partinin yokluğu, çok büyük yıkımlardan ve yokluklardan çıkmış yoksul bir halkın varlığı, yasama yürütme ve yargıda teklik olgusu herhangi bir müdahaleye gerek bırakmamıştı.
Bu dönemin böyle olmasını yadırgayıp, yargılamadan geçeceğiz. Zamanın dünya ve ülkemiz şartlarını göz önüne alarak başka başlıklarda bu dönemin teferruatlı bir tahlilini yapmak mümkündür. Ancak bu bizim başlığımızın konusu değildir.

Türkiye Cumhuriyetinin ilk askeri darbesi 27 Mayıs 1960 yılında olmuştur. Bu askeri darbe; henüz ondört yıl önce kurulmuş (1946) ancak o yılda yapılan seçimlerde başarılı olamamış Demokrat Partiye karşı yapılmıştır. İlk seçimdeki başarısızlıklarını açık oylama gizli tasnif ile izah etseler de dört yıl sonraki (1950) yapılmış olan seçimlerde gösterdiği başarı ile iktidar olabilmişlerdir.

Demokrat Partinin, halkın bu derece teveccühünü almasının, ulusal ve uluslararası pek çok sebebi vardı. Ancak bunun haricinde Askeri darbenin odağı olması dolayısı ile bu partiyi, iktidar dönemi içerisinde incelemeye almamamız gereklidir.
“7 Ocak 1946'da kurulan ve dört yıl sonra yapılan seçimlerde (14 Mayıs 1950'de) 27 yıllık tek parti dönemini sona erdiren, Türkiye Cumhuriyeti'nde ilk defa serbest seçimle iktidarı kazanan partidir. Sırasıyla 1950, 1954 ve 1957 seçimlerini kazanmış ve on yıl boyunca (1950-1960) iktidar olmuştur. Demokrat Parti, 27 Mayıs 1960 Askeri Müdahalesi ile iktidardan düşürülmüş ve 29 Eylül 1960'ta kapatılmıştır. Demokrat Partinin kısa adı "DP"dir.”
Kaynak, http://tr.wikipedia.org/wiki/Demokrat_Parti_(1946)

Zor yıllarda kurulmuş olan bu partinin temelleri bir anda ortaya çıkmış değildir. Cumhuriyetten önceye uzanan Demokrat Partinin tarihi, başarısızlıklarla doludur.
“Demokrat Parti'nin kökenleri, 1902 yılında yapılan Jön Türkler kongresine kadar uzanır. Bu kongrede Jön Türkler, merkezi otoritenin güçlü olmasını savunanlar ile liberal bir yönetim biçimini savunanlar şeklinde ikiye ayrılmıştı. Birinci grup Ahmet Rıza liderliğinde İttihat ve Terakki adını aldı. İkinci grup Prens Sabahattin çevresinde toplandı ve Osmanlı Ahrar Fırkasını oluşturdu. İttihat ve Terakki anlayışı I. Dünya Savaşı ve ardından başlayan Kurtuluş Savaşı yıllarında TBMM'de Birinci Grup ve sonradan Halk Fırkası'nı en sonunda da Cumhuriyet Halk Partisi'ni ortaya çıkardı. İkinci Grup, Ahrar, Hürriyet ve İtilaf ile cumhuriyetin ilanı sonrası Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ve Serbest Cumhuriyet Fırkası adlarıyla partileşti. İşte 1946'da kurulan Demokrat Parti bu İkinci Gruptan nüvelenmiş ve sonunda doğmuştur. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ve Serbest Cumhuriyet Fırkası, henüz cumhuriyet devrimlerinin tam oturmadığı aşamalarda ortaya çıktığı için,demokratik hayatın birer parçası olamadılar ve tarih sayfalarındaki yerlerini aldılar”
Kaynak, http://tr.wikipedia.org/wiki/Demokrat_Parti_(1946)

Tüm bu geçmişine rağmen, Demokrat Parti Adnan MENDERES ile özdeşleşmiş bir partidir. Demokrat partinin geçmişine gidilince Adnan MENDERES’in de geçmişine göz atmakta fayda vardır.

Ülkemizin büyük sorunlardan biri olan Kürt sorununun kaynağındaki toprak ağaları ve bunlara karşı yapılması düşünülen toprak reformları ile alakalı gördüğümüz bu geçmişin, bizim kadar sizlerin de ilgisini çekeceğini düşünüyoruz.

Devam edebilir.

Saygı, her şeyden önce...
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Başlık Düzenleme Araçları
Stil

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Kürt Tarihi evrensel-insan Tarih 128 01-04-2012 01:50
Tarihi Bir Açıklama ! demos cratos Politika 14 25-08-2010 16:20
Amerikan Tarihi Özne Tarih 8 29-05-2009 20:49
Cihat'ın Tarihi sargon İslam 27 07-08-2007 01:13

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 07:51 .