
17-01-2005, 04:18
|
|
Darwin'in Evrim Teorisi Yakında Tarih Olacak
Okuyun da ney tarih olacak bir bakin!!???
Charles Darwin''in 1859''da yayımlanan Türlerin Menşei adlı kitabıyla gündeme gelen tabiî seleksiyona dayalı evrim teorisi, o zamandan bu yana tartışılıyor. Teori, dünya üzerindeki hayatın rastlantılarla doğup geliştiğini ve bütün canlıların ortak bir atadan türediğini ileri sürüyor. Aynı teoriye göre, insanların en yakın akrabası da maymunlardır.
Teoriyi savunan nispeten insaflı bilim adamları, bunun bir teori olduğunu itiraf etseler de, bu teori, kitlelere takdim edilirken ilmî bir hakikat gibi gösterilmektedir. Halbuki bunun aksini gösteren ve sayıları her geçen gün artan pek çok ilmî delil vardır. Son olarak, insanlarla maymunlar arasında büyük bir genetik benzerlik bulunduğu iddiası çürütüldü. Ünlü bilim dergisi Nature''un son sayısında yayımlanan "Şempanze Kromozomu Şaşkınlığa Sebep Oldu" başlıklı makalede, insan ve şempanze genlerinin bugüne dek sanılandan çok daha farklı olduğu açıklandı.1
Bu konuyu, ABD''nin biyo-kimya alanındaki ünlü isimlerinden biri olan Prof. Michael J. Behe''ye sorduk. Evrim teorisini eleştiren kitap ve makaleleriyle tanınan Prof. Behe, kendisiyle görüşmemizde hayatın gerçekte nasıl var olduğu sorusuna ışık tutan önemli açıklamalarda bulundu:
- Sayın Prof. Behe, Nature dergisinde bu yıl yayımlanan ve insanlarla şempanze genlerinin gerçekte çok farklı olduğunu gösteren son ilmî bulgu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bu araştırmayı Tokyo Üniversitesi''nden bir araştırmacı grubu, insan ve şempanzelerin 22 ve 21. kromozomlarının genetik alfabesindeki bütün harfleri karşılaştırarak yaptı. Buldukları sonuç ise, son derece önemli; çünkü iki canlı türü arasında daha önceden kabul edilenden çok daha büyük bir fark olduğu gösterildi. Bu sonuç, en azından insanın menşei açısından, Darwin''in teorisini büyük bir açmaza sokuyor.
Aslında genel olarak biyoloji hakkında ne kadar şey öğrenirsek, Darwinizm''in problemleri de o kadar artıyor. Darwinizm, canlılar hakkında ne kadar az bilgiye sahip olursak, o kadar ikna edici olabilen bir teoridir. Çünkü canlıları ne kadar az tanırsak, onu o kadar basit zannederiz ve Darwinizm de bu basit sandığımız sistemleri küçük tesadüfî değişimlerle açıklar. Ama son 30 yılda, hayatın daha önceden hayal bile edemeyeceğimiz kadar karmaşık olduğunu öğrendik. Meselâ; en evrimci taksonomide en basit canlı olarak görülen bakterilerde, hareket etmelerini sağlayan minik ama çok kompleks ve mükemmel biyo-kimyevî motorlar var. Bu detaylı mekanizmaların nasıl oluştuğu sorusuna verilebilecek tek cevap, tabiatüstü bir yaratmadır.
-Peki canlıların farklı organlarının, genlerinin veya proteinlerinin birbirine benzer olması ne anlama geliyor? Bunlar, bütün canlıların ortak bir atadan geldiğini savunan Darwinizm için bir delil sayılabilir mi?
Hayır. Farklı canlılardaki benzerlikler, öncelikle biyolojinin temel sorusunu cevaplamıyor. Bu soru, farklı canlıların kendilerine has ve son derece kompleks olan organ ve sistemlerin nasıl ortaya çıktığıdır. Darwinizm''in buna verebildiği bir cevap yok.
Öte yandan birbirine en uzak olarak kabul edilen organizmalar arasında bile şaşırtıcı benzerlikler var. Meselâ, insanla bakteriler arasında... Soru şu: Bu benzerlikler, Darwin''in teorisine uygun bir tablo oluşturuyor mu? Aslında oluşturmuyor; çünkü evrim teorisine göre birbirine çok yakın akraba olması gereken canlılar, kimi zaman genetik olarak daha farklı çıkıyor. Veya birbiriyle tamamen ilgisiz olması gereken canlılarda çok benzer organ veya genler var. Meselâ insan gözü ile ahtapot gözü neredeyse birbirinin aynısı. Ama bu elbette ahtapotlarla akraba olduğumuz anlamına gelmiyor. Bu iki göz yapısının ''ortak ata''dan değil, ''tek bir Yaratıcı''nın ilminden'' kaynaklanan bir dizayn olduğunu kabul etmek, daha mantıklı.
-Bu dizayn kavramı, sizin de savunucuları arasında bulunduğunuz ''akıllı dizayn'' (intelligent design) teorisinden geliyor sanırım. Sizce bu teori, canlılar arasındaki benzerlikleri daha mı iyi açıklıyor?
Evet, bu benzerlikleri dizaynla da açıklayabilirsiniz. Biliyoruz ki pek çok dizayncı veya mucit, farklı sistemlerde pek çok benzer parça kullanır. Meselâ somunlar, vidalar veya kablolar, pek çok farklı cihazda yer alır. Çünkü bunlar, söz konusu mekanik sistemleri yaparken kullanılabilecek en ideal parçalardır. Elbette her ikisi de kablo bulunduran iki makineden biri, diğerinden evrimleşerek ortaya çıkmamıştır. Ayrı ayrı tasarlanmışlardır. Biyolojideki benzerlikleri açıklamak için ortak dizayn kavramını kullanmak da son derece tutarlıdır.
-Söz konusu dizayn teorisi Darwinizm''i savunanlar tarafından kimi zaman şiddetli bir biçimde eleştiriliyor ve tartışma dışı bırakılmak isteniyor. Darwinizm''i biyolojinin reddedilemez bir parçası gibi göstermeye yönelik bir eğilim var. Bunun sebebi sizce nedir?
Bu sebep ilmî değil, felsefî ve ideolojik bir mahiyete sahiptir. Bazı bilim adamları, kâinatı ve hayatı, sadece tabiî faktörlere dayanarak açıklamak gerektiğe inanıyorlar. Bu inancın temelinde ise, kâinatın ve hayatın zaten sadece fizikî güçlerin ürünü olduğu ön kabulü yatıyor. Peki ama böyle değilse? Bir gözlük gördüğümüzde bile, bunun sadece fizikî güçlerin ürünü olmadığına, akıllı ve sanatkâr bir gözlükçü tarafından yapıldığına hükmedebiliyoruz. Hayat ise, bundan binlerce kere daha kompleks. Dolayısıyla hayatın da yaratılmış olması gerektiği neticesine varıyoruz. Burada önemli olan, ilmî delilleri mümkün olduğunca önyargı olmaksızın değerlendirebilmek.
Darwinistler, bilimin, madde ötesi bir gücü kabul edemeyeceği iddiasındalar. Oysa 19. yüzyılın ortalarına kadar bilim adamlarının büyük bir çoğunluğu bir yaratıcı gücü, yani Allah''ı kabul ediyordu. Bilimin materyalist olması gerektiği iddiası, Darwin sonrasında yaygınlaşmış bir görüştür; ancak bu iddia ilmî delillerle giderek daha fazla çelişmektedir. Bilim, hayatın materyalist bir açıklamasını yapmak için değil, doğru açıklamasını yapmak için çalışmalı. Bazı insanların felsefî kabulleri rahatsız edilse de, verilerin peşinden gidilmeli.
-’Darwin''in Kara Kutusu’ adlı kitabınız, National Review dergisi tarafından 20. yüzyılın en önemli 100 kitabından biri olarak gösterildi. Bu kitabı bu kadar önemli kılan husus sizce neydi?
Bunun sebebi kitapta yer alan yeni ve orijinal bilgiler değil aslında. Sadece okuyucuya, hayatın moleküler seviyesinde çok hassas ve kompleks sistemler bulunduğunu ve bunun da şuurlu bir plânlama ve organizasyona delil oluşturduğunu gösterdim. Çoğu insan hayata sathî bir nazarla baktığında, bitkileri, hayvanları, kuşları veya balıkları müşahede ettiğinde, bunlarda bir plân ve program olduğunu hissedebiliyor. Ama okullarda öğretilen Darwin''in evrim teorisi, tabiattaki bu nizâm ve sistemin, bir Sanatkâr olmadan açıklanabileceğini söylüyor. Kitabımın sanırım en büyük tesiri; Darwinist açıklamanın çok sathî ve yanıltıcı olduğunu göstermek oldu.
- Sizce Darwinizm''in karşılaştığı en büyük mesele nedir?
Darwinizm''in en büyük problemi, yeni biyolojik yapıların, yeni canlıların nasıl ortaya çıktığını açıklamaktır. Darwinizm, zaten var olan biyolojik yapıların küçük değişmelere nasıl uğrayabileceği konusuna ışık tutabilir. Meselâ Galapagos adalarındaki ispinozların gagalarında küçük farklar doğmasına dair bir açıklama sunabilir. Ama kuşlar ilk başta nasıl ortaya çıktı? Kuş tüyü veya kanadı gibi kompleks organlar nasıl oluştu? Beyin, göz, akan kandaki pıhtılaşma gibi çok fazla parçanın uyum içinde işlemesiyle çalışan hassas organ ve sistemler nasıl var oldu? Darwinizm''in bunları açıklaması imkânsız; çünkü bunların her biri, ancak eksiksiz olduklarında vazife görebilen son derece karmaşık yapılar. Bunların menşeini açıklamanın en tutarlı yolu, şuurlu ve sonsuz kudret sahibi, tabiatüstü bir Yaratıcı''nın müdahalesini kabul etmektir.
- Darwinizm’in geleceğine dair bir beklentiniz var mı? Darwinizm yaşayacak mı?
İnanıyorum ki, Darwinizm sahneden çekilme yolunda. Hayatın açıklamasının bu teoriyle mümkün olmadığı görülecek ve teori terk edilecek. Bu sonuca giden süreç başlamış durumda zaten. Bunun sebebi de benim tarafımdan veya başka bilim adamları tarafından yapılanlar değil. Hayat hakkında ne kadar çok şey öğrenirsek, onun ne kadar kompleks olduğunu o kadar iyi anlıyoruz. Bilim adamları, bu kadar kompleks yapıların Darwin''in öngördüğü gibi gâyesiz, tesadüfî mekanizmaların ürünü olamayacağını görmeye başlıyorlar.
- Bilindiği gibi Darwinizm''i savunanlar genellikle kendilerinin ilmî bir zeminde düşündüklerini, kendilerine karşı çıkanların ise sadece dinî inançlara dayandıklarını söylerler. Sizin tarif ettiğiniz tablo ise bunun doğru olmadığını gösteriyor gibi. Ne dersiniz?
Evet, tam da o şekilde. Darwinizm''e karşı geçmişte pek çok insan sadece dinî kaynaklara dayanan itirazlar öne sürerdi. Teorinin savunucuları ise, bugüne kadar bilimin kendi taraflarında olduğunu iddia ettiler. Oysa 20. yüzyılın son çeyreğinden itibaren elde edilen şaşırtıcı ilmî bulgular, tabloyu tersine çeviriyor. Bugün Darwin''e karşı itirazımız, bilmediklerimizden değil, bildiklerimizden kaynaklanıyor. Dogmatik düşünce yolunu seçenler ise artık Darwinistler. Biz onlara, canlılığın plânlı ve programlı yaratıldığını gösteren ilmî deliller sunuyoruz, onlar ise bunları, sadece felsefî ve ideolojik dünya görüşleri sebebiyle reddediyorlar.
Zaten ilmî devrimlerin öncesinde, eski teorileri bu şekilde ısrarla savunan bağnazlar olur. Ama sonra bilim, yanlış teoriye karşı galip gelir. Darwinizm''in de yakında başına bu gelecek.
Kaynak
- The International Chimpanzee Chromosome 22 Consortium, Nature, Sayı:429, Sayfa:382-388 (2004).
|

17-01-2005, 04:34
|
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 09 Nov 2004
Mesajlar: 830
|
|
DARWİN’İN EVRİM TEORİSİ TARİH OLDU BİLE..
Siz nerdeydiniz;..
HACI
|

17-01-2005, 05:24
|
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 16 Nov 2004
Mesajlar: 159
|
|
darwin evrimin kaşifidir ama onun da her dediği doğrudur denmiyor zaten. zamanla bilim ilerledikçe darwinin teorisindeki doğrular ve yanlışlar ortaya çıktı ve çıkmaya da devam ediyor.
bilim basamak basamak ilerler zaten. biri bir tuğla koyar, başkası o tuğlayı düzeltip üstüne bir tuğla daha koyar ve bu şekilde ilerle. darwin evrim konusunda ilk tuğlayı koyan kişidir.
Eğer dininiz Tanrı tarafından gönderilseydi mükemmel olurdu ve bizler bu kadar fazla çelişki bulamazdık ve sizler de bu çelişkileri savunmak zorunda kalmazdınız.
|

17-01-2005, 12:23
|
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 28 Nov 2004
Mesajlar: 68
|
|
(Ahmet''e)
Sizin yerinizde olsam asgari dürüstlük adına ilk olarak aldığım kaynağı bir güzel belirtirdim, Sızıntı Dergisi, Mustafa Akyol diye. Sızıntı da yanlış anlamalara mahal verecek şekilde kaynağı Nature diye göstermiş. İkincisi açıp Nature''yi bakardım çalışmayı yapan insanlar sonuçları nasıl yorumlamış diye. Ama kopyala-yapıştır daha kolay geliyor değil mi, hakikaten ilim Çin''de bile olsa gidip alıyorsunuz yani! Onu da ben yapayım :
"The genomic changes after speciation and their biological consequences seem more complex than originally hypothesized."
Türleşmeden sonraki genomik değişimler ve onun biyolojik sonuçları başlangıçta düşünülenden daha karmaşık görünüyor, diyor. Bu bilimsel bir bulgudur ve bu işlerle uğraşan insanlar için çok da sürpriz değildir. Hiç kimse evrimin çok basit olarak gerçekleştiğini iddia etmiyor, bunu demagoji yaparak söyleten sizin düşüncenizdeki insanlar.Söz konusu araştırmacılar bu makalede insan ve şempanze evrimi lafını defalarca kullanıyorlar. Tutup buradan tasarımlı dizayn safsatalarına atlamıyorlar. Bu Behe''nin yorumudur. Behe''nin düşüncesini zaten biliyoruz. Böyle düşünebilir elbette. Ama insanların nice emekler vererek yaptığı çalışmaları, soytarı gibi, evrim tarih oldu diye bağırarak karşılamak ne bilim adamlığına yaraşır, ne dürüstlüğe. Sizin gibi solcu eskilerine de anlamadan, sorgulamadan, doğru dürüst kaynak göstermeden papağan gibi tekrarlamak düşer. Tarih olacak olan bu zihniyet işte.
|

17-01-2005, 12:43
|
|
Tarih olacak ve olan zihniyet sizin ki. Asil papagan sizsiniz. Ve üstelik bunu bilim adina yapiyor SUNUZ.
Kaynagini YAZMISTIM....????
Siz in okudugunuz kaynak bizimki manyak ha. Siz Ancak böyle Fasistce düsünür, davranirsiniz. Sizin KAYNAKlariniza bir bakin. Onlar nerelerden calmislar...
Hele birde bir yayinevi varki ne üdügü belirsiz. Sagmi? sol mu? Fasist mi?
KAYNAK miS. Siz Kendinizi sorgulayin ilk önce...
Yazinin iceriginden cok, yok kaynak bozuk, yok su, yok bu,
Tarafli bilimciler sizi... Bilimi öyle isinize geldigi gibi kullanamiyacaksiniz.
bakalim o zaman ne neyapacaksiniz... Az kaldi...!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
Selamlar
|

17-01-2005, 22:58
|
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 28 Nov 2004
Mesajlar: 68
|
|
(Ahmet''e)
Şimdi benim yukarıda ne yazdığımı herkes görüyor. Başından beri biryerlerden kırpıp yapıştırıp başlık enflasyonuna yol açıyorsunuz. İlk zamanlar kaynağı "kalbim" diye gösteriyordunuz, şimdi hiçbir şey yok. Ben sizin kaynağınıza "manyak" mı diyorum? Kaynak göstermemişsiniz ki manyak diyeyim. İkinci kısma gelince ne dediğinizden hiçbir şey anlaşılmıyor. Benim gösterdiğim hangi kaynağı gösterip onlar nereden çalmışlar diyorsunuz? Aradaki cümlelerle KAYNAK Yayınlarını kastediyorsanız, bazı kitaplarını okumuşluğum vardır, ne ideolojik ne politik yönden hiçbir ortaklığım yoktur. Tersine tasvip etmem. Tanımadan etmeden boşa sallamayın. Dikkat ederseniz iki paragraflık yazıda içeriğe ilişkin birşeyler yazdım. Behe''nin anafikri bellidir. Ben de Nature''deki orijinal makaleyi daha önceden okumuştum zaten. Yazarların kendi ulaştığı sonucu yazdım. En ufak birşeyde evrim çöktü diye bağırmak en hafifinden, çiğliktir. Kaynakları onun bunun yorumuyla değil de biraz da kendiniz gözden geçirip kafa yorarak inceleyin diyorum. Bu kötü birşey değil. Makaraları salıp hakarete başvurmanın bir anlamı yok.
|

18-01-2005, 01:20
|
|
arkadasim slycako yahu ben sana yöneli kisisel bir atifda bulunmadim. Genellestirdim lütfen üzerine alinma yoksa üzülürüm...
Beri gel, daha beri, daha beri;
Bu yol vuruculuk nereye dek böyle;
Bu hır-gür, bu savaş, nereye dek?
Sen "ben"sin işte, ben "sen"im!..
Ne diye bu direnme böyle, ne diye;
Ne diye aydınlıktan kaçar aydınlık, ne diye;
Topumuz bir tek kâmil insanız; bir tek!
Ne diye böyle şaşı olmuşuz, ne diye?
Zengin yoksulu hor görür, ne diye?
Sağ soluna yan bakar, ne diye?
İkisi de senin elin, ikisi de.
Peki kutlu ne, kutsuz ne?
Topumuz bir tek inciyiz , bir tek!
Başımız da tek, aklımız da tek.
Ne diye iki görür olup kalmışız;
İki büklüm gök kubbenin altında, ne diye?
Sen habire gevele dur bakalım;
Habire usul boylu "birlik çam ağacı" de...
Sonu nereye varır bunun, nereye?
Şu beş duyudan, altı yönden,
Varını yoğunu birliğe çek, birliğe
Kendine gel, benlikten çık, uzak dur!
İnsanlığa karıl, insanlara, insanlarla bir ol!
İnsanlarla bir oldun mu, bir madensin, bir ulu deniz;
Kendinde kaldın mı, bir damlasın, bir dane!
Ama sen, canı da bir bil, bedeni de;
Yalnız sayıda çoktur onlar, alabildiğine...
Hani, şu bademler var ya, bademler gibi;
Ama hepsindeki yağ bir!
Dünyada nice diller var, nice diller;
Ama hepsinde "anlam" bir;
Sen kapları testileri hele bir kır;
Sular nasıl bir yol tutar gider;
Hele birliğe ulaş, hır - gürü, savaşı bırak;
Can nasıl koşar, bunu canlara iletir...
(Türkçe''si: Abdulkadir)
|

18-01-2005, 09:20
|
|
Yeter be Ahmet kardes yeter.
Gercekten fazla olmaya basladin.Yazdiklarin kopya,siirlerin kopya,dusuncelerin kopya.
Eger gercek musluman senin gibi oluyorsa ben musluman olmaktan vazgeciyorum.Anladinmi?Anladinmi vazgeciyorum.
Sen,sizinti ve simdide yeni versiyonu kirkit.Ne oluyor be kardesim?Benim gibi cahilsen vara yoka yazi yazma.Oku,sonuc cikar,bilgilen.Bu ne ya.Yirtik dondan cikar gibi cart curt yazilar.
Kopyaladigin seyleri sen bile okumuyorsun.Okusan bile anlamiyorsun.Cunki anlasan insanlara lambadan tepkiler vermezdin.
Haci,Ella,Sylaco,noting,ngcoskun ve semed-i mahdut ve birkac arkadasim daha.Bu insanlarin yazilarindan bir seyler ogreniyorum.Dogru veya yanlis.Onun degerlendirmesi bana ait.Ama mutlaka bir seyler ogreniyorum.
Ama simdi herseyin tadi kacti.Bu arkadaslarimin yazilari senin ve kirkit''in sacmaliklari arasinda kayboluyor ve takip edemiyorum.Nereyi acsam Ahmet''in yapistirmasi,kirkit''in kufurleri.Ayip bee.
Bir basligi takip ediyoruz.O da ne?Ahmet 15 tane baslik acmis.Kirkit butun konulara kufur yerlestirmis.Arada kaybolan benim zamanim.
Cem,ne olur Ahmet icin ayri bir kategori acta adam bol bol baslik acsin.
Alibaba nerdesin?Ben bu isin icinden cikamadim.Birde sen dene.
Herseye ragmen saglicakla kalin.
|

18-01-2005, 13:45
|
|
Sayin yeni kardes
ilk önce rahatsizlik verdigim icin hepinizden özür dilerim.
Bir daha konu acmamaya gayret edecegim.
Ama su bir gercek ki senin müslüman olup olmaman seni baglar. Bu konuda kendi samimiyetin önemli. Eger sizin müslüman olmamaniza engel olan benim davranislarim ise, orada yaniliyorsun. Baska yerde arayin onu...
Yine anlamadigim sizin yazilarinizin tümünü okudum sayilir.
Sizin isminiz haci degilde yeni , gözlemlemem su ki:
O sizin takma adiniz....
Her neyse belki de yanilgidir... bizlere karsi getirdiginiz elestiriler hakli olmakla birlikte belki de haksizlik...
Ama yine de söylemek istiyorum, birincisi yalnci degilim,
kesip yapistirmayan mi var...???
Hem öyle olsa ne olur.?
Klavyemde sorun var? bazi harfleri zaten dogru düeüst basmiyor...!!
Ama yine de düsünün biraz... Haksizlik etmiyormusunuz...
Ali baba gibi bende de aliskanlik yapti burasi.. Sanki hepinizi uzun süreden beri tanir gibiyim. Ama olsun Gitme vaktini hatirlattiginiz icin tesekkürler...
Hepiniz kalin saglicakla...
Bilimin tarafsiz olamiyacagi gibi insanlarda tarafsiz olamaz. Bu cok dogal...
Umarim bu yaziya cevap vermez, beni de tekrar o cevaba cevap verdirmezsinis..,
Tekrar ediyorum, Verdigim rahatsizliktan dolayi kötü hissetim kendimi....
ÖZÜR Dilerim.
Selamlar
Ahmet
|

18-01-2005, 13:58
|
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 25 Nov 2004
Mesajlar: 569
|
|
isyanını anlıyorum yeni.koyduğun umarım son nokta olur.çünkü bende sıkıldım her yerde başlık konularının ilerleyen sayfalarda sapmasında.her yere bir iki hakaret yazmak marifet oldu son zamanlarda.gel de cevap verme adam seni tanımaz etmez hakkında atar tutar okuyan bilen bilmeyen de inanır.ne bu ya.cevap versen bi dert vermesen başka dert.of yani.
Gerçeklikle karşılaştırıldığında, bilimde vardığımız düzey ilkeldir, çocuk oyuncağıdır.Ama sahip olduğumuz en değerli şey de odur.
ALBERT EINSTEIN
|
Başlık Düzenleme Araçları |
|
Stil |
Normal
|
Yetkileriniz
|
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.
HTML-KodlarıKapalı
|
|
|
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 09:06 .
|