16-03-2015, 22:05
|
|
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
|
|
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706
|
|
Felâsife´isimli üyeden Alıntı
Sebebi deyince iş değişiyor benim anladığım, zira bu anlamda SU sadece hayatın başlangıcı değil herşeyin başı gibi görünüyor ki hastalıklarında başı su dur bana göre.
|
Ona bir de hava'yi ekleyebiliriz sevgili Felasife.
|
16-03-2015, 23:29
|
|
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 19 Jan 2014
Bulunduğu yer: Hayret!
Mesajlar: 4.039
|
|
Neva´isimli üyeden Alıntı
Ona bir de hava'yi ekleyebiliriz sevgili Felasife.
|
Doğrudur, mantıklı olanı dediğin gibi, eyvallah.
Avrupalı bir şirketti galiba havadan su damıtması yapıyormuş diye okumuştum, yada bunun cihazını üretmişti, detayını unuttum.
Sanıyorum biraz pahalı bir yöntem olsada suyu oldukça kaliteli bir suymuş.
Hava, su demişken bu aklıma geldi.
Derinde ittifaklar var, yüzeye çıktıkça ayrılıklar.
Zıtlar temelde aynıdır, gayrı hikayedir ayrılıklar.
Artık yersen bu ayrılıktır, yemezsen de aynılıktır.
Aynılaşanlar ayrı olamaz, kandırmacadır ayrılıklar.
|
17-03-2015, 02:05
|
|
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 06 Feb 2014
Mesajlar: 198
|
|
Veganlık, modern toplumun Şımarıklığıdır. Yediği önünde yemediği ardında olan şımarık insanların kapıldığı bir saçmalıktır. Afrika'da açlıktan böcek sinek yiyen toplumlara anlatsanıza veganlığı. Veganlık hem evrimini hem insan türünün hepçil canlı oluşunu inkar eder.
Gerçeği kucaklamak sahte bir mutluluktan daha iyi değil midir ?
|
17-03-2015, 10:17
|
|
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 27 Nov 2014
Mesajlar: 62
|
|
Veganlara saldıranları anlamıyorum. Artık biliyoruz ki her hayvanın düşünsel mekanizması var, yani insandan bir farkları yok. Bu durumun farkında olanlara kızıyosun s.ktir et ne olcak diye.Biri çıkıp insan yediğinde de sorun olmasın o zaman. Ne de olsa doğamızda var etçillik di mi ama. Kimi hayvan türleri vardı.Kendi türünü de yiyen tamam dayanak da bulduk. Hani diyorlar ya ama et yiyen hayvanlar da varmış... O durumun farkında değil. Sen farkındasın ama bencilce davranıp umursamıyorsun durumu. Kendi türünden biri öldü mü cinayet oluyor. Diger hayvanlara sıra gelince avcılık. Subjektif bakmayı kessen anlayacaksın ortadaki yanlışı. Keşke vegan olsam. Ama alışmışız ete. Ot da sevmiyorum. Burada bence ara yol hayvanların eğlence amaçlı kullanımını yasaklamak ve gıda üretiminde de acı çekmelerini minimuma indirmek. Köleleştirmişiz üstünlük kurunca diğer hayvanları iyi davranalım bari. Tabi köleliğin kaldırılmasına yeni bir lincoln gelene kadar karşı çıkacak bu durumun ekmegini yiyen güneyli köle sahipleri.
Yazılarımda hiçbir gruba, kişiye karşı dalga geçme, küçümseme amacı yoktur. Öyle olduğu düşünülürse özel mesaj yoluyla şahsıma bildirilebilir. (kısaca; hatalıysam ara)
|
17-03-2015, 14:13
|
|
Super Moderator
|
|
Üyelik tarihi: 22 Oct 2014
Bulunduğu yer: Platon'un Mağarası
Mesajlar: 1.906
|
|
Aborjin´isimli üyeden Alıntı
Veganlık, modern toplumun Şımarıklığıdır. Yediği önünde yemediği ardında olan şımarık insanların kapıldığı bir saçmalıktır. Afrika'da açlıktan böcek sinek yiyen toplumlara anlatsanıza veganlığı. Veganlık hem evrimini hem insan türünün hepçil canlı oluşunu inkar eder.
|
Olmayan Allah akil fikir versin.
Ben de içgözlemin kurbanıyım.
Sylvia Plath
Her bir sözcük, sessizlik ve hiçbirşeyliğin içinde gereksiz bir leke gibi...
Samuel Beckett
Uzun ince bir yoldayım, gidiyorum gündüz gece...
Aşık Veysel
Tekrar ede ede bitirilemeyen keşif, tekrar ede ede bitirememenin keşfine dönüşür.
Maurice Blanchot
İletişim, bir iletişimsizlik düzeneğidir.
Lacan
Sonuçta hepsi kendini kandırmaktan ibaret, öyle değil mi..?
Marilyn Monroe
ex nihilo nihil fit
il n'y a pas de hors-texte
|
17-03-2015, 18:27
|
|
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
|
|
Üyelik tarihi: 30 Sep 2007
Mesajlar: 2.207
|
|
İsteyen vegan olabilir ne var bunda?
"Modern toplumun şımarıklığı" falan deyince Etiyopya'daki aç çocuk doymuş mu oluyor?
Tam tersine; et yemeyi reddetmek veya hayatta kalacak kadar yemek yemeye çalışmak, aşırıya kaçmamak, yani mümkün olduğunca tüketim aşırılığından sakınmak gerek ki üreticiler dünyanın kaynaklarını daha az yağmalasın.
Ayı gibi yediğin sürece, yeme kültürünü nicelikten niteliğe evriltmediğin sürece üretici şirketler tüketimi pompalamaya ve obezite gibi acayip hastalıkları dolaylı yollardan yaratmaya devam edecekler.
Avrupa'da bazı laboratuvarların ineklerden alınan kök hücreler üzerine inşa edilmiş suni et çalışmalarını duymuştum. Büyük bakır tanklarda et mayalıyorlardı sanırım[1]. Yakın gelecekte böyle bir şey ürün olarak ortaya çıkar ve yaygınlaşırsa ne mutlu bize.
Eti için yetiştirilen hayvanların hem kendilerine eziyet çektiriliyor, hem de dünya hayvansal metan gazı salınımı dolayısıyla etkileniyor.
1. https://en.wikipedia.org/wiki/In_vitro_meat
|
17-03-2015, 18:32
|
Üyeliğini Sonlandırmış
|
|
Üyelik tarihi: 21 Oct 2014
Mesajlar: 1.030
|
|
Sigur Ros´isimli üyeden Alıntı
Veganlara saldıranları anlamıyorum. Artık biliyoruz ki her hayvanın düşünsel mekanizması var, yani insandan bir farkları yok. Bu durumun farkında olanlara kızıyosun s.ktir et ne olcak diye.Biri çıkıp insan yediğinde de sorun olmasın o zaman. Ne de olsa doğamızda var etçillik di mi ama. Kimi hayvan türleri vardı.Kendi türünü de yiyen tamam dayanak da bulduk. Hani diyorlar ya ama et yiyen hayvanlar da varmış... O durumun farkında değil. Sen farkındasın ama bencilce davranıp umursamıyorsun durumu. Kendi türünden biri öldü mü cinayet oluyor. Diger hayvanlara sıra gelince avcılık. Subjektif bakmayı kessen anlayacaksın ortadaki yanlışı. Keşke vegan olsam. Ama alışmışız ete. Ot da sevmiyorum. Burada bence ara yol hayvanların eğlence amaçlı kullanımını yasaklamak ve gıda üretiminde de acı çekmelerini minimuma indirmek. Köleleştirmişiz üstünlük kurunca diğer hayvanları iyi davranalım bari. Tabi köleliğin kaldırılmasına yeni bir lincoln gelene kadar karşı çıkacak bu durumun ekmegini yiyen güneyli köle sahipleri.
|
Hayvan yemek bencillik değil bence. Bir hayvanın diğer hayvanı yemesiyle insanların bir hayvanı yemesi arasında fark var mı ? Hayvan hangi sebepten yiyiyorsa bizde o sebepten yiyiyoruz.
Hayvanların insanlardan farkı yoksa durumun da farkındadırlar.
Köleliği hayvanlar kendi istediler. Zorla hiç bir hayvanı evcilleştiremezsin. Buna tam olarak kölelik denemez aslında. Doğrusu boyun eğme olacak.
Boyun eğme hayvanların doğaya adaptasyonudur. Fil sürülerini örnek verebiliriz. Fil sürülerinde her zaman bir lider vardır. Genelde yaşlı bir dişi olur. Fillerin nereye gideceğine, ne zaman gideceğine o karar verir. Sürüyü bir arada tutar. Fillerin bir arada bulunması yırtıcılardan korunmasını sağlar. Daha bir çok yararı var. İnsanlarda hayvanların bu özelliğini farkedip hayvanları evcilleştirmişlerdir.
|
17-03-2015, 19:37
|
|
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 27 Nov 2014
Mesajlar: 62
|
|
Bak yine diyorsun onlar da birbirini yiyor ama diye. O zaman yamyamlık da normal bu bakış açısıyla... Bir kurt vs bir insanı parçalayıp yedi mi isyan ediyoruz. Bu da bir hayvanın başka bir hayvanı yemesi, niye kızıyoruz ki. Bu yüzden diyorum subjektifliği bırakmak lazım bu konuda. Kölelere yıllarca onların doğası bu diye eşya muamelesi yaptılar. Almanya da yahudileri böcek gördükleri için soykırıma uğrattılar. İnsan bu kadar yavşak bir varlık. Yaptığının yanlış olduğunu biliyor ama buna kılıf uydurmaya çalışıyor. Bi onlar bize hizmet etmek için yaratıldı dediler. öğrendik ki hepsinin evrimsel süreci var yani hiçbir hayvan diğerinden değersiz değil. Acı çekmiyor dediler ki halkın çoğu böyle düşünür. Sinir sistemleri olduğunu biliyoruz. Son bahanenizde onlar da birbirini yiyor. Doğa haline döneceksek tamamen dönelim hukuk falan ortadan kalksın.Yok kendimizi medeni görüyosak şöyle saçma argümanları bırakalım.
Yazılarımda hiçbir gruba, kişiye karşı dalga geçme, küçümseme amacı yoktur. Öyle olduğu düşünülürse özel mesaj yoluyla şahsıma bildirilebilir. (kısaca; hatalıysam ara)
|
17-03-2015, 19:49
|
|
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
|
|
Üyelik tarihi: 28 Dec 2010
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 7.586
|
|
"Soyutlama yetisi, anlamlandırma, kavrama sadece insanda var" denmişti forumdaki bazı yorumlarda, sanki kanıtlı bir bilgiymiş gibi. Hayvanlarla çok zaman geçirmiş kişilere göre durum böyle değildir. Hayvanlar da tıpkı bizim gibi yaşamaya hakları olan, düşünen, karar veren canlılardır.
Hayatım boyunca 4 köpek, 2 kedi besledim. Son köpek (Dost) bahçede değil evde, bu sebeple hepsinden çok zaman geçirdim. Eşek kadar ama ben nereye o oraya. Eşimle çalışıyoruz ayağımızın dibinde, yatıyoruz yatağa çıkıp bize yaslanarak uyuyor.
Yemeğiydi, oyunuydu, gezmesiydi, çişiydi, kakasıydı, veterineriydi, ilacıydı, aşısıydı derken yaşamımızın parçası oldu. Bazen insanın yüzüne bakar, çok şey anlatır. Bunları anlatmak zor, yaşamak lazım.
Mahallenin sokak hayvanlarının dedesi oldum. Karda kışta yemek, sıcakta su veriyorum. Bir hayvansever olarak (başka hayvanları da seviyormuyum diye) kendimi de test etme fırsatı buldum. Mesela kışın buğdayla beslediğimiz kumrularımız, serçelerimiz, güvercinlerimiz, saksağanlarımız, kargalarımız var. Şimdilerde ortalıkta bir-iki sokak kedisi var diye yerde besleyemiyorum, pencere pervazına koyuyorum. Bahçeye çıktığımızda ortada kedi varsa Dost zarar vermeden kovalıyor, kuşlar yere iniyor. Dost'la araları iyi. Kedileri ayrıca besliyoruz.
Emeklilik iyice kendisini gösterdi. 2-3 sene içinde güneyde denize yakın bir yere göçüp mütevazi bir çiftlikte yaşamayı umuyorum. Koyun, at, inek, tavuk gibi hayvanlar alıp birlikte yaşayacağız. Elbette ecelleriyle ölecekler.
Çiftlik alanı geniş olursa onları kendi ektiğimle rahatlıkla beslerim diye hayallerim var. Bu konuda bazı araştırmalar yaptım bile. Maliyeti düşük, verimi yüksek yöntemler var.
Bazen Dost'a dikkatle bakıyorum, "ağzı var dili yok" diyorum. Acaba bizden memnun mu diye kaygılanıyorum. Ne olsa özgürlüğünü kısıtlamış durumdayız.
Bir kaç ay önce Dost baba oldu. Aynı cins bir dişiden birbirinden sevimli 8 tane yavruları oldu. Anne, doğumda 1 ay kadar bizde kaldı, 1 ay torun sevdik. Annenin bize sevgisini, teşekkürlerini anlatamam, yaşamak lazım.
Köpek yerine kuzu, keçi, inek, at, eşek besleseydim farklı hissetmezdim, ki umarım bunu deneyimleme şansım olacak. Her hayvan zeki, her hayvan akıllı, her hayvanda sevgi var. Anneannemin köyde bir ineği vardı, o da Dost gibiydi, peşinden ayrılmazdı. Sabana koşulacağında kendi girerdi altına. Sağılacağı zaman her neredeyse çıkar gelirdi anneannemin taburesinin önüne. Anneannem basbayağı konuşurdu onunla, o da dinlerdi. İlk köye gittiğimizde beni sarılıp öperken "bu benim torunum" demişti, o da beni yalamıştı. Yaşım 5-6 falandı herhalde, beni hiç korkutmamıştı. Dedemin eşeği vardı, beni bindirince yavaş yavaş sarsmadan yürürdü düşmeyeyim diye. Bir de karabaş cinsi köpekleri vardı, döndüğümüz güne kadar yanımdan hiç ayrılmamıştı. Köyde ırmağa kadar yürüyeyim demiştim, önüme geçip engel olmuştu. Anneannem ve dedem beni seviyor diye o hayvancıklar da beni sevmiş, kendilerince korumuşlardı.
--/--
Et üretme araştırmalarını sonuna kadar destekliyorum. Umarım bunun başarıldığını görmeden ölmem.
Sevgiler
* Bir ben vardır bende, benden içeri. (Yunus Emre)
* Gören bizi sanır deli, usludan yeğdir delimiz. (Muhy-i)
* Kadınlar insan, biz insanoğlu. (Neşet Ertaş)
* Bu otobüs de benim Maserati'm, halkımla birlikte kullanıyoruz. (Tuncel Kurtiz)
* Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim; halka gerçeği anlatmak uğruna ölümü mü göze alayım? (Turan Dursun)
* Beneath this mask there is more than flesh, beneath this mask there is an idea Mr Creedy, and ideas are bullet-proof. (V for vendetta)
* O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. (Yaşar Kemal)
* Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. (Nazım Hikmet Ran)
* Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar her milli bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var. Dostlar ki; bir kere bile selamlaşmadık, aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz..
(Nazım Hikmet Ran)
|
18-03-2015, 02:09
|
|
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 19 Jan 2014
Bulunduğu yer: Hayret!
Mesajlar: 4.039
|
|
Et yiyende canlı yiyor!
Ot yiyende canlı yiyor!
Bunu bu kadar, birbirinden ayırıp bir fazilet meselesine düşürmemek gerekir bence, hatta içtiğimiz su, tuvalete döktüğümüz, banyo yaptığımız su bile canlıyken.
Tabi ben olayın birde ruhu yönünden bakıyorum ki su bile benim için iki kere canlı, sadece diğer et, ot değil...
Çaydanlığı ocağa koyduğumda biliyorum ki o suyu öldüreceğim, diğer yandan bu su ile belkide pek çok canlı hayat bulacakken, ben onları şimdiden engellemiş olacağım ki bunun bilincindeyim.
Neticede ne yaparsak yapalım bir yerlere istesekte, istemesekte zarar veriyoruz, sistem böyle kurulmuş, bunun ne kadar bilincideyiz bence bunu irdelemeliyiz.
Yoksa et yemişiz, ot yemişiz, ya da hepsini geçip kimyasal ile beslenmişiz, neticede buda doğadan geliyor ve gene oraya gidecek, bizim gerçeğimizi çok değiştirmeyecek.
Diğer yandan doğa da kendini hırpalamayı seviyor gibi, depremler, yangınlar, seller, volkanlar derken, sürekli bir bitiş ve başlangıç döngüsünde, biz bir şeyler yapsakta böyle, yapmasakta böyle, adeta kendi kendini deniyor veya test yapıyor gibi bilemiyorum.
Bildiğim bu kadar insanların çoğalması bile normal değil, sanki ne kadar dolacak gibi habire doluyorda doluyor.
Hasılı tercihler üstünlüğümüz olmamalı, zira işin içine üstünlük girince, kimsenin kimseden farkı kalmaz.
Ben bazen bu hormondur, gdodur filan gibi suni yiyecek meselesine düşününce, devletler buna izin vermeseler insanlar ne yiyecek diye düşünüyorum.
Kaldıki onu bile doğanın bir yönü olarak düşünüyorum, neticede hava su, toprak, tohum, derken ortaya çıkan şey, gene doğadan oluyor.
Bilim bu noktada sınırları zorluyor, tadı tuzu pek olmuyor elbet ama olması gerekeni yapıyor, hasılı yapay et iyi fikir.
Her şeyi yiyen bizler, onuda yeriz.
Derinde ittifaklar var, yüzeye çıktıkça ayrılıklar.
Zıtlar temelde aynıdır, gayrı hikayedir ayrılıklar.
Artık yersen bu ayrılıktır, yemezsen de aynılıktır.
Aynılaşanlar ayrı olamaz, kandırmacadır ayrılıklar.
|
Başlık Düzenleme Araçları |
|
Stil |
Normal
|
Yetkileriniz
|
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.
HTML-KodlarıKapalı
|
|
|
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 04:27 .
|