Ateistler hangi Ýslam'ý eleþtiriyorlar?

[ÞÝA]

Arkadaþlar bu sitede tartýþýlan Ýslam dini gerçekte Hz.Muhammed (s.a.a.)’in getirdiði Ýslam dininden ziyade insanlarýn kendi menfaatleri doðrultusunda uydurmuþ olduðu bir dindir.Maalesef dünyada da uygulanmakta olan din, gerçek Ýslam dini deðildir.Çünkü Ýslam dini temelde insanlara tatbik edilememiþtir.Herkesin dediði gibi Asr-ý Saadet diye bir þey yoktur ve olmamýþtýr.

Þöyle ki:Peygamber (saa)’in yirmiüç senelik paygamberlik hayatý olmuþtur.Bu 23 senenin üç senesinde peygamberliðini gizlemek zorunda kalmýþ, on senesini Mekkeli müþriklerden eziyet yemekle geçirmiþ, hicret ettikten sonra ise yaklaþýk 8 senesi savaþmakla geçirmiþtir.Bu kadar olmusuzluklardan sonra birde ashabýnýn darbelerini yemiþtir.Müslümanlar sanarlar ki, ashap peygambere çok düþkündü bir dediðini iki etmiyordu.Bu büyük bir yanýlgýdýr.

Örneðin:Uhud savaþýnda ashabýn vefasýzlýðý bir çok Müslüman tarafýndan bilinmektedir. *Bera b. Azep’ten naklen:”Uhud savaþýnda Hz Peygamber (sav)elli okçuyu gerektiði yerlere yerleþtiriyor ve kuþlarýn bile bizi parçaladýðýný görürseniz,yerlerinizden ayrýlmayacaksýnýz talimatýný veriyor.
* * Kur’an buyuruyor ki: ”Siz Allah’ýn izniyle düþmanlarýnýzý öldürürken ,Allah size olan vaadini yerine getirmiþtir.Nihayet öyle bir an geldiki,Allah size galibiyeti gösterdikden sonra zaafa düþtünüz.Peygamber’in emirlerini dinlemediniz.Dünyayý isteyeniz Ahireti isteyeninizde vardý.Sonra Allah denemek için sizi galip gelmekten alýkoydu.O zaman Peygamber (sav)arkanýzdan sizi çaðýrdýðý halde siz kaçtýnýz.Hiç kimseye dönüp bakmadýnýz.Size dert üstüne dert verdi.Allah yaptýklarýnýzdan haberdardýr.”diye buyuruyor.(Ali Ýmran 152,153)


* * * * * * * * * * *

Savaþ ýsýnýp Hz Peygamber’in lehine geliþirken düþmanýn arkasýndan gelen kadýnlarýn eteklerini kaldýrarak vücutlarýný gösterince ,bundan daha büyük ganimetmi olur? Diye sahabeler yerlerinden fýrlýyor ve o yöne hýzla koþuyorlar.Ama oraya varýnca düþmanýn çevirme haraketiyle karþýlaþýyorlar.Sahabeler üstün ve galipken ,periþan bir durumda kaçýyorlar.Harp alanýnda ,Peygamber’in (sav) çevresinde on iki kiþiden baþka kimse kalmýyor.(Bazý tarihçiler 4 kiþinin kaldýðýný belirtiyorlar) * * * * * * * * * * * * * * * * * * *
* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *Sahihi Buhari c4 s26




* * * * * * * * * * * * * *
* * * * * * * * * * * * Yine Huneyn savaþýnda ,bir müslümanla bir müþrik vuruþuyorlardý.Arkadan bir diðeride müslümaný öldürmeðe yanaþýyorlardý.Arkadan gelene koþtum.Bir vuruþla kolunu kopardým.Adam üstüme düþmüþtü ve benimle boðuþmaya baþladý.Ondan korktum.Toparlandým ve ikinci bir hamle ile *vurdum ,onu öldürdüm.Þu anda baktým müslümanlar kaçýyor.Ortalýðýn daðýnýklýðýný görünce ,bende kaçtým.Kaçarken Ömer binil Hattab’a rastladým.Ona bunlar nereye gidiyor?diye sorunca *bana Allah’ýn emri....diye yanýtladý.
* * * * * * * * * * * * * * * *Sahihi Buhari c 6 s101
* * * * * * * * * * * * * * * * *

Yine Kuran buyuruyor ki: Andolsun ki Allah size bir çok yerde *ve Huneyn *gününde *yardýmda bulunmuþtu.Hani o gün *çoðunluðunuz ile *övünmüþtünüz *sevinmiþtiniz. Fakat bu çokluk *düþmaný *uzaklaþtýrmamýþtý,iþinize *yaramamýþtý. O kadar geniþ olan *yeryüzü ise *daralmýþtý. Sonra geriye dönüp *çekilmiþtiniz. Sonra Allah Peygamberine ve inananlara manevi kuvvetini indirmiþti.
* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * Tövbe *25,26
* * * * * *
Yine Kuran buyuruyor ki: * *“Bir ticaret,yada eðlence gördüklerinde,seni kýyamda býrakýr oraya üþüþürler.


* Cabir b. Abdullah’tan naklen:Biz Cuma namazýnda iken ,Þamdan yiyecek yüklü bir kafile geldi.Bu haraket baþladý ve on kiþinin dýþýnda ,kimse kalmadý.Cami boþaldý.Meðer herkes ,kafile yerine koþtu.Bunun üzerine þu ayeti kerime indi. “Bir ticaret,yada eðlence gördüklerinde,seni kýyamda býrakýr oraya üþüþürler.
Sahihi Buhari c1 s225ve c3 s6,7


Arkadaþlar görüldüðü gibi ayetlerinde tastik ettiði gibi ashab, savaþlarda Hz.Peygamber’e vefasýzlýk etmiþtir.Ashabýn vefasýzlýðý savaþlarla bitmemiþtir.Zira ashab Peygamberin emanetlerine sahip çýkmamýþtýr.Peygamber (saa) Ýslam dininin ancak Ehl-i Beyt’e sarýlmakla yaþanabileceðini dile getirmiþtir.


Peygamber (s.a.) insanlara bu dinin gerçekten yaþatýlabilmesi için iki emanet býraktý.Peygamber (s.a.) buyurdu ki: “Sizin *aranýzda *öyle bir þey býrakýyorum.ki onu sarýldýðýnýz müddetce *sapmazsýnýz:Allah’ýn kitabýný,O Allah’ýn gökten yere uzanan bir ipidir.ve soyum olan Ehl-i Beyt’imi Havuz baþýn da bana dönünceye kadar onlar birbirlerinden ayrýlmazlar Bakýn benden sonra onlara nasýl davranacaksýnýz”.

Sahihi *Tirmizi c5 s329 hadis no 3721,Müsned,Ahmed bin Hanbel hadis no:10681,10707,1779,11135, Dürrul Mansur Suyutu”nin c6 s7 306, Zehar ül Ukba s 16, Sevaik ül Mührika s 149 ,Yenabi ül Meveddet s30 36, Üsdül Gabe ibni Esir Safi’nin c2 s12, Tefsir-i Ýbni Kesir c4 s113, Kenz’ül Ümmal s 154, Fethi’ül Kebir *Nebhan”inin c s451, Mesabih-üs Sünnet Beðavi’nin s 206, Cami’ül Usul Ýbni Esir’in cl s 187 ,Müþkat ül Mesabih Amri’nin c3 s 257 v.s







Yine Resulullah (sav) *buyuruyorki

* * * * * *Benim Ehl-i Beyt’imin aranýzdaki misali Nuh’un gemisi gibidir.Ona binen kurtuldu binmeyen *ise boðulup gitti.

* * * * * * Müstedrek-us Sahiheyn c3 s151,Mezmi Dürer-üs Simteyn Zendi’nin s 235 ,Yenabi’ul Meveddet s 27 208 ,Sevaik-ül Muhrýka s184,234, Tarih’ul Hulefa Suyuti’nin,Ýsaf –ür *Raðibin Sabban Þafii’nin s 109,Feraid-üs Simteyn c2 s146,519, Mecme’ üz Zevaid Haysemi *Þafii’nin s20, Hilyet-ül Evliya c4 306 ,Cami-üs Saðýr Suyuti’nin c2 s132, Müstedrek-üs Sahiheyn c2 s342, Nur-ül Ebsar Þeblenci’nin s 104 v.s




“Yýldýzlar *yeryüzündeki insanlarýn *gark olmamasý için bir güvencedir.Benim Eh-i Beyt’imde ümmetimin ihtilafa düþmemesinin bir güvencesidir.Herhangi bir Arap kabilesi onlara muhalefet ederse Ýblis’in *hizbinden(gurubundan)olur”.

* * * * * * Müstedrek-üs Sahiheyn c2 s 448,c3 s149 ,Sevaik ül Muhrika s91 140, Yenabi-ül Meveddet s 298, Feth-ül Kebir Mebhani’nin c3 s 267 ,Mecme üz Zevaid c9 s 174, Zehair’ül Ukba Taberi’nin s 17 ,Cevahir-ül Bihar, Nebehani cl s 361 ,Nezm-i Dürer-i Simtayn,Zerendi s 234 ,el Cami-üs Saðýr Suyuti c2 s161,Ýsaf-ür Raðibin, Nur –ül Ehsar-in hamiþinde basýlan s 128, Ýhya-ül Meyt,Suyuti,el ithaf’ýn haþiminde basýlan s 114 *


Bu hadislerin kaynaðý Sünni kaynaklardýr.Bu hadislerden anlaþýldýðý üzere peygamber kendisinden sonra insanlara uymalarý için ehl-i bey’i býraktý.Çünkü her öðretmen kendisinden sonra idari iþleri devredecek bir kiþiyi býrakmak zorundadýr.Býrakmadýðý taktirde o yeri kargaþa alýr.Bugün forumlarda dahi bir forum yöneticisi bulunmaktadýr.Fakat ashab bu tebliðe uymadý.Örneðin Peygamber efendimiz (sav)’in ölümünden üç gün önce ,çevresinde toplanan Ashaba :”Benden sonra yolunuzu þaþýrmamanýz için size bir þey yazmak istiyorum.Bana kaðýt kalem getiriniz diyor.Orada hazýr bulunan Ömer ibni Hattab “Peygamber’in aðrýlarý artmýþtýr.Rahatsýz etmeyiniz.Elimizde Kuran vardýr.Kuran bize yeterlidir.Daha bir þey yazmaya gerek yoktur” der.Peygamber’in istediðine karþý gelir.Orada bulunan Peygamber’in yakýnlarý olaya karýþýr.Buna gerek olduðunu söylerler.Buna karþý direnen Ömer ve kalabalýk yandaþlarý ,itirazlarýný daha ileriye götürürler.Bir kargaþa kopar.Bu durumu seyreden Hz Peygamber sinirlenir ve baþýmdan çýkýn gidin diye hepsini kapý dýþarý eder.
* * * * * * * * * * * Sahihi Buhari c4 s5,31,c1 s31,c5 s137,c4 s65,66,c8 s161,c7 s9 hadis no:111,2667,2825,4079,5237,Sahihi Müslim c5 s75,c2 s16,hadis no:2634,3089,3090,3091,Tabari tarihi c3 s193,Ýbni Kesir tarihi c2 s320,Müsned-i Ahmed c1 s320,222, c4 s356,c1 s355 hadis no 1834,2544,2445,2835,2945,3165,Et Tabakat Ýbni Sad’ýn c2 s242,244,El Milel Ve’n Nihel Þehristani’nin c1 s22


Bu emir yerine getirilmemiþtir.Peki ne oldu peygamberden sonra, gerçekten ashab Peygamberin býraktýðý ilkelere sarýldýlar mý?Peygamber’in getirmiþ olduðu Ýslam’ý yaþatabildiler mi? Hayýr, kesinlikle hayýr, ashab býrakýn peygamberin getirmiþ olduðu Ýslam’ý yaþamayý, peytgamberin hadislerini, sözlerini dahi söylemeyi yasakladýlar.






Ehl-i Sünnet’in alimlerinden olan Zehebi þöyle diyor:Ebu Bekir hükümeti geldikten sonra müslümanlarý ve sahabeyi bir araya toplayarak þöyle dedi.”Siz Peygamber’den hadis naklediyorsunuz.Bu konuda kendi aranýzda ihtilaflarýnýz vardýr.,Þüpesiz sizden sonra halk büyük ihtilaflara düþecektirler.Ýþte bunun için Resul-ü Ekrem’den hiçbir þey nakletmeyiniz.Biz ve sizin aranýzda Kuran vardýr.Onun helalini helal ve haramýnýda haram biliniz.
* * * * * * * * * * * * * * * * * * * Tezkiret-ul Hifaz Zehebi c1 s2,



:Ömer b.Hattab kendi halifeliði döneminde hadisleri toplama ve yazma kararý aldý.Peygamber (sav)’in sahabesinden umumi bir görüþ aldý ve herkes bu iþi onayladý.Ömer bu iþ hakkýnda bir ay düþündü ve en sonunda son kararýný verdi ve aldýðý kararý halka þu þekilde açýkladý.Ben Peygamber’in hadislerini yazmak istiyordum.Ama sizden önceki kavimlerin kitaplar yazdýklarýný ve onlarla þiddetli bir þekilde meþgul olduklarýný ve neticede kendi semavi kitaplarýný terkettiklerini hatýrladým.Allah’a andolsunki ben ,Allah’ýn kitabýný baþka bir þeyle karýþtýrmayacaðým.
* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * Cami-u Beyan’il ilm ve Fazlihi ,Ýbni Abdulbirr c1 s77
Resul-ü Ekrem zamanýnda bazý sahabeler Peygamber’den duyduklarý hadisleri unutmamak için yazýyorlardý.Bazý sahabelerin yanýnda 30,bazýlarýnýn yanýnda 50,bazýlarýnýn yanýnda 100...hadis bulunmaktaydý.Bunlar bu hadisleri yazarak küçük bir risale haline getirmiþlerdi.Birgün halife minberde halka yemin verdirerek bu hadisleri getirmelerini istedi.Halife kudret yönünden oteriter sahibiydi.Hiç kimse mahalefet etme gücüne sahip deðildi.Bunun için halife emir verdi ve onlarda mecburen getirdiler.,daha sonra onlarý yakmalarý için emir verdi.
* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *Tabakat-ul Kübra c5 s140
Ýþte ashabýn peygambere sadakatý buydu.Gelelim Ehl-i Beyt’e, Peygamber (s.a.a.) yukarýda da hadisleri verdiðim gibi, kendisinden sonra kendi yerine Ehl-i Beyt’i býraktý. Oysa ashab býrakýn ehl-i Beyt’e sarýlmayý, peygamberin cenazesini bile yerde býraktý. * * * * * * * * * *Resulü Ekrem (sav) Ali ibni Ebu Talib,Hz Abbas ve oðullarý Fazl ve Kusem ve Peygamberimizin kölesi þükran tarafýndan defnedildiler.
* * * * * * * * * *Kenz’ul Ummal c4 s34,60
* * * * * * * * * * Usame’ninde bulunduðu rivayet edilmiþtir.Ebu Bekir b.Ebu Kuhafe ve Ömer ibni Hattab Peygamber efendimizin defninde bulunmamýþlardý.
* * * * * * * * * *Kenz’ul Ummal c3 s140
* * * * * * * * * *Aiþe derki:”Biz Hz Resulullah’ýn defninden Çarþamba gecesi,kürek seslerini duyarak haberdar olduk.
* * * * * * * * * *Ýbni Hiþam c4 s342,Tabari c2 s452,485,ibni Kesir c5 s270
* * * * * * * * * *Üsd’ül Gabe c1 s34’de diðer bir rivayet olarak kazma ve kürek seslerinin Salý gecesi duyulduðunu zikreder.Tabaakat’ta ,Tarih’ul Hamis ve Zehebi’dede rivayet böyledir.Fakat kanýmýzca doðrusu Ahmed b. Hanbel’in Müsned’dindeki gibi Çarþamba gecesi sabaha karþýdýr.(c4 s62)Aiþe’den gelen diðer bir rivayette “Biz Resulullah’ýn nereye defnedildiðinden haberdar deðildik.Ancak kürek seslerini duyunca defnedilmekte olduðunu anladýk” demektedir.
* * * * * * * * * *Ahmed b.Hanbel Müsned’de c6 s242 ve 274


Daha sonra peygamberin naþýný yerde býrakarak, halife seçimine gidenler Hz.Ali’den biat almak istediler.Ebu Bekir halktan biat aldýktan sonra Ali ibni Ebu Talib ve yandaþlarýndandan biat almak istemiþ fakat Ali ibni Ebu Talib biat etmemiþtir.Bu yüzdende Ebu Bekir Ömer’le birlikte bir gurup sahabeyi Ali ibni Ebu Talib’den biat almalarý için evine göndermiþtir.Bu gurubun içinde Ömer,Kunfuz,,Halid b.Velid,Ebu Ubeyde b.Cerrah,vardýr.Oraya vardýklarýnda Ömer þöyle seslendi.”Dýþarý çýkýn!çýkmadýðýnýz taktirde evinizi yakacaðým.Daha sonra Fatýma-tüz Zehra’nýn evinin kapýsýnýn önüne odun yýðmaya baþlamýþtýr.
* * * * * * * * (Evi ateþe vermeden önce) Fatýma-tüz Zehra Ömer’i ve yanýndakileri evden uzaklaþtýrmak için kapýnýn arkasýna geldiðinde ,Ömer bir omuz darbesiyle kapýyý açmýþ ve Fatýma-tüz Zehra’yý kapýyla duvar arasýna sýkýþtýrmýþ,tam bu esnada 6 aylýk yavrusu ve Peygamber’imizin (sav) ismini koyduðu Muhsin adlý bebeðini düþürmüþ ve kapýnýn arkasýndaki çivi gövdesine saplanmýþtýr. Fatým-tüz Zehra ise”.Acý dolu bir sesle haykýrmýþ”Ey Allah’ýn Peygamber’i!Ey babam!Görki senden sonra ibni Hattap ile ibni Kuhafe baþýmýza neler getirdiler”demiþtir.
* * * * * * * * *Bu olayý birçok Ehl-i Sünnet alimi uzun kýsa farklýlýklarla anlatmýþlardýr.Þerh-i Nehcül Belaða Ýbni Ebil Hadid c2,Tarihi Yakubi c2 *c1 el ikd’ul Ferid c2 Tarihi Taberi c3,Tarihi Ebu’l Fida c1,E’lem’un Nisa c3,Kenz’ul Ummal c3 s129,Tarih-i ibni Esir c23 s124



1.Ehl-i Sünnet muhaddis ve tarihçilerinden Ebu Cafer Belazuri (Ahmed b. Yahya Cabir-i Baðdadi ö.279) tarih kitabýnda þöyle nakletmiþtir.”Ebu Bekir Hz Ali’yi biat için çaðýrdý ama kabul etmedi.Ömer’i gönderdi:Ömer’de evi yakmak için ateþ getirdi.Hz Fatýma kapýda onu görünce “Ey Hattap oðlu!Evimi yakmak içinmi gelmiþsin?diye buyurdu.Ömer “Evet!Bu iþ (hilafet)babanýn getirdiðinden (risalet,peygamberlik)daha önemlidir.”diye cevap verdi.

2.Ýzzuddin b. Ebil Hadid el Mutezili ve Muhammed b.Cerir-i Taberi þöyle nakletmiþlerdir.Ömer,Useyd b. Hüzeyr,Seleme b.Eslem ve bir gurup toplulukla Ali’nin kapýsýna gittiler.Ömer”Dýþarý çýkýn!Çýkmadýðýnýz taktirde evinizi yakacaðým diye haykýrdý.

3.Ýbni Hýzabe “Gurer”adlý kitabýnda Zeyd b. Eslem’den þöyle dediðini rivayet etmiþtir.Ben odun toplayýp Ömer’le Fatýma’nýn kapýsýna gidenlerdenim.Ali ve ashabý biat etmekten sakýnmýþlardýr.Ömer Fatýma’ya dediki “Bu evde kim varsa dýþarý çýkar., aksi taktirde evi ve evde olanlarý yakarým.Evde Ali oðlu Hasan ve Hüseyin ,Fatýma,Beni Haþim ve ashaptan bir gurup kimseler vardý.Fatýma þöyle buyurdu”Evi ve çocuklarýmý yakmakmý istiyorsun”Ömer “evet Allah’a andolsunki ,dýþarý çýkýp Peygamber’in halifesi ile biat etmeleri için bu iþi yapacaðým.

4.Ehl-i Sünnet alimlerinden olan Ýbni Abdurrabbih “Ikd’ul Ferid”kitabýnýn cild 3.Sayfa 63.de þöyle yazmýþtýr.Ali *ve Abbas Fatýma’nýn evinde oturmuþlardý.Ebu Bekir Ömer’e dediki “Git onlarý biat için buraya getir.Gelmekten sakýnýrlarsa onlarla savaþ.Ömer bir ateþ alarak evi yakmaya gitti.Fatýma kapýya gelerek þöyle buyurdu.”Ey Hattab’ýn oðlu evimizi yakmak içinmi geldin?Ömer evet.....dedi.


Konuyu fazla uzatmak istemiyorum.Ehl-i Beyt devre dýþý kalýnca Ýslam ümmetinin baþýna Muaviye’den sonra oðlu Yezid, ve diðer Emevi ve Abbasiler *geçti.Yani Ýslam Peygamberin’in getirmiþ olduðu Ýslam’dan çýktý, zalim emevi ve Abbasilerin insanlara tatbik etmek istedikleri inanç oldu.






Emevi ve Abbasiler dostlarýnýn faziletlerini,düþmanlarýna karþý yükseltmek,yapmýþ olduklarý Ýslam dýþý fiilleri meþrulaþtýrmak ve bu vesileyle hem kendilerini temize çýkartmak ,hemde halkýn desteðini saðlamak gibi birçok nedenden dolayý hadis uydurmuþlardýr.

Örneðin:Tabari tarihi diyorki:Birgün Ebu Süfyan’ýn eþþeðe bindiðini ,onun oðlu Muaviye’nin eþþeði çektiðini ve arkadan Yezid’in eþþeði sürdüðünü gören Peygamber efendimiz “Binene,eþþeði çekene,ve sürene Allah’ýn laneti üzerine olsun.
* * * * * * * * * * * * * * Tabari Tarihi c11 s357

Ebuzer diyorki:Yüce Peygamber’in(sav) Muaviye için “Allah’ýn laneti onun üzerine olsun .Topraktan baþka ona doyum tanýmasýn”dediðini duydum.
* * * * * * * * * * * * * * *Müsned-i Ahmed b.Hanbel c4 s421 ve Arap lisaný c7 s404

Lanete uðrayan bir þekilde Emeviler tarafýndan temize çýkartýlmak zorundadýr.Onun için aþþaðýdaki hadisler uydurulmuþtur.

* * * * * * Sahihi Buhari ve Sahihi Müslim’de Aiþe diyorki:Hz Peygamber’e iki kiþi geldi.Bir þey anlattýlar.Hz Peygamber (sav) onlara kýzdý.Arkasýndanda lanet okudu.
* * * * * * *Onlar gidince Resule sordum:Bunlar kim ne istiyorlar?Ben onlara lanet okudum,ama bu yaptýðým onlara hayýr ve güzellik getirmiþtir.Ben kime söver ,lanet edersem ona zekat olur diye yanýtladý.
* * * * * * * * * * * * *Sahihi Buhari (Da’avat kitabýnda)ve Sahihi Müslim (adap kitabýnda)

* * * * * * * *Sahihi Müslim’de ve Müsned’i Ahmed’de ve Ehl-i Sünnet’in diðer kaynaklarýnda Aiþe’den þöyle bir rivayet naklolunmuþtur.Aiþe þöyle diyor:Muhtelif arap kabilelerinden Resul-ü Ekrem (sav)’in yanýna gelmiþ ,O Hazret’in etrafýna toplanmýþ ve birþeyler istiyorlardý.Topluluk o kadar fazlaydýki ,O Hazret’i sýkýþtýrarak rencide ediyorlardý.Muhacirler Allah Resulüne yardým etmek için yerlerinden kalkarak Arap kabilelerinin O Hazret’in etrafýndan daðýtýp yolu açtýlar.Sonunda Peygamber abasýný onlara kaptýrsa bile Aiþe’nin kapýsýna varabildi ve orada durdu.Daha sonra sýçrayanlara ,atýlanlara þöyle dedi.”Allah’ým bunlara lanet et”Aiþe diyorki “Ben O Hazret’e þöyle dedim.Ey Allah’ýn Resulü ,bunlar helak oldular.Siz onlarý lanetlediniz,sizin lanetiniz onlarý helak edecektir.
* * * * * * Allah Resulü þöyle buyurdu”Ey Ebu Bekir’in kýzý ,Allah’a yemin olsunki hayýr.Benim lanet ettiðim bunlar helak olmayacaklardýr.Zira ben Rabbim ile bozulmayacak bir þartla anlaþtým ve Rabbim’e dedimki “Ya Rabbi bende diðer normal insanlar gibi sýkýlan bir insaným.Eðer böyle bir halde bir mümine yersiz ve yakýþýksýz bir þey söylesem ,o sözü onun günahlarýnýn kefareti olarak karar kýl.Benim bu lanetim onlar için günahlarýn kefareti olsun.

* * * * * * * * * * *Sahihi Müslim c8 s24-27 h. 88 bab 25, Müsned-i Ahmed c6 s107

Baþka bir rivayette ise Sahihi Müslim’de Aiþe’den þöyle rivayet edilmiþtir:Ýki kiþi Peygamber’in yanýna gelerek o Hazret’le sohpetler ettiler.Ben onlarýn ne söylediðini anlayamadým.Ama Peygamber onlarýn sözlerinden dolayý sinirlenerek onlarý lanetledi.Onlar Peygamber’in huzurundan ayrýldýktan sonra ,ben þöyle dedim.”Eðer birisine hayýr isabet etse,bu ikisine hayýr asla yetiþmeyecektir.Niçin? ne olduki?diye sordu.Ben þöyle dedim.Çünkü sen bunlarý lanetledin ve bunlara kötü söz söyledin.Þöyle buyurdu:”Benim Allah ile þart baðladýðýmý bilmiyormusun?Ben Rabbim ile þartlaþarak þöyle demiþtim.”Ya Rabbi bende bir insaným.Hangi müslümana kötü söz söylesem veya lanet etsem,benim bu kötü sözümü ve lanetimi onun için temizlik olarak karar kýl onu benim lanetim karþýsýnda temizle.
* * * * * * * * * * * * *Sahihi Müslim c8 s24 Kitab’ul Birr ve Sile

Aiþe þöyle diyor:Peygamber benim yanýma bir esir getirdi.O Hazret gittikten sonra ,benim dikkatsizliðimden dolayý o esir firar etti.Peygamber dönerek ,esirin ne olduðunu benden sordu.Ben kadýnlarla sohpete daldýðýmý *ve onun firar ettiðini söyledim.Neden?diye buyurdu ve þöyle ekledi:”Allah senin iki elini koparsýn.Daha sonra dýþarý çýkarak halka duyurdu ve onu (esiri) buldular.Ama ben Peygamber’in bu nifrininden dolayý ellerimin kopacaðý endiþesindeydim.Böylece ellerime bakýyor ve hangisinin kopacaðýný düþünüyor ve bu düþünceye dalýp gidiyordum.
* * * * * *Resul-ü Ekrem (sav) eve geldi ve benim ellerimi çevirerek onlara baktýðýmý gördü þöyle buyurdu.Ne oldu?Divanemi oldun,ellerini hareket ettiriyorsun?
* * * * * *Ben þöyle dedim:”Siz bana nifrin ettiðiniz için ben ellerimi oynatýyorum ve onlarýn hangisinin kopacaðýna bakýyorum.Bu esnada Peygamber semaya bakarak Allah’a hamdu senada bulundu ve þöyle dedi”Ya Rabbi ben insaným.Diðer insanlar sinirlendiði gibi bende sinirleniyorum.Böyle bir halde eðer bir mümine lanet edersem ,o nifrin ve laneti onun için temizlik karar kýl.
* * * * * * * * * * * * *Müsned-i Ahmed c6 s52

* * * * * *Bu hadislere göre Peygamber efendimizin Ebu Süfyan ve Muaviye’ye yapmýþ olduðu lanetler onlarýn günahlarýnýn kefaretiymiþ.Böylece bu hadislerin kimleri temizlemek için uydurulduðu gün gibi açýktýr.


* * * * * * Oysa Peygamber efendimiz buyuruyorki:”Müslümana küfretmek günahtýr ve ona karþý savaþ küfürdür.
* * * * * * * * * * * * * Sahihi Müslim Kitab’ul iman c1 s57,h.116,Sahihi Buhari Kitab’ul iman bab 36,Kitab’ul Adab bab.44 ve Kitab’ul Fiten Bab8 ,Süneni Tirmizi Kitab’ul Birr bab 51

Peygamber (sav)’den Ebu Davud þöyle naklediyor: Lanet eðer lanet okunana layýk deðilse o lanet ,lanet edene döner.
* * * * * * * * * * * * * *Süneni Ebu Davud c4 s277 h3905

Ebu Derda Peygamber (sav)’den þöyle buyuruyor:Yersiz yere birisini lanetleyenler þefaat etmeyeceklerdir ve halka þahitte olmayacaklardýr.
* * * * * * * * * * * * * *Süneni Ebu Davud c4 s278 h.4907

Aiþe þöyle diyor:Peygamber (sav) asla küfretmiyor,sokakta,ve pazarda kalabalýk yapmýyordu.Kötülüðe kötülükle cevap vermiyor,aksine baðýþlýyor ve göz yumuyordu.
* * * * * * * * * * * * * * *Müsned-i Ahmed c6 s174



Ve daha birçok yalanlar sýrf zalim halifelerin gayri meþru iþlerinin meþruluk kazanmasý için Peygambere iftiralarda bulunulmuþtur.Örneðin halifeler çalgýlý,kadýnlý kýzlý eðlencelerini meþru göstermek için ne yapacak,elbette peygamöbere iftira atacak.Aþþaðýdaki rivayetler buna delildir.

Buhari Sahihi (Nikah babýnda)Beþer .El Mufaddal’dan ,Halid b.Zekevan’dan naklen diyorki:Rebi kýzý Muavvez bildiriyor.Hz Peygamber (sav) geldi yataðýmýn kenarýnda oturdu.Orada bulunan diðer cariyeler def çalýyorlardý.Bu arada babalarýnýzýn Bedir’de öldürenler nerede?diye bir ses geldi....Bir cariye ,aramýzda Peygamber vardýr.O her þeyi bilir dedi.Bunlarý duyan Hz Peygamber Þimdi bunlarý býrakýn ..Davranýþlarýnýza devam edin dedi.
* * * * * * * * * * * *Sahihi Buhari Nikah kitabý,Darb’ut def babý.

Buhari Aiþe’den þöyle rivayet ediyor:Peygamber (sav) benim odama girdiler.Bu esnada benim yanýmda bulunan iki þarkýcý kýz cariye asrýnýn þiirlerinden okuyorlardý.Peygamber hiçbir rahatsýzlýk duymadan ,odada bulunan istirahat mekanýna uzandý.Bu esnada Ebu Bekir içeri girdi.O kýzlarý görür görmez sert bir þekilde kýzarak bana þöyle dedi.Allah Resulünün huzurunda þeytani sözler nasýl olabilir.
* * * * * Resul-ü Ekrem (sav) baþýný kaldýrarak Ebu Bekir’e þöyle dedi.”Ey Ebu Bekir bunlarý rahat býrak.Her milletin bir bayramý vardýr,bugünde bizim bayramýmýzdýr.Býrak okusunlar,söylesinler.
* * * * * * * * * * * * Sahihi Buhari c2 s225,Sahihi Müslim Babu Ruhsat’ul Gillab ila Mesiyet-i leh h.19

Zalim halifeler, kendi yaptýklarý zalimlikleri meþrulaþtýrmak için Ýslam’da olmayan bir kader inancý ortaya attýlar.(Cebr) bu inanca göre kiþi iþlediði fiillerde irade sahibi deðillerdir.Neden bu inancý ortaya attýlar, çünkü sözde emeviler haksýz yere adam öldürmüþler, ancak bu iþleri emeviler yapmamýþ,Allah onlara yaptýrmýþ, Hz.Hüseyn’i öldürdüler, ama Emeviler bunu yapmamaýþ, Allah bunlara yaptýrmýþ.Bu inancý insanlara empoze edebilmek içinde yine peygambere iftira attýlar.Olmadýk bir kader inancý hususunda hadisler uydurdular.

Örneðin Aiþe’den naklen Bir gün Hz Peygamber(sav) Ensardan *bir çocuðun cenazesine çaðrýlmýþtý. Ona ne mutlu bu çocuðun *hiçbir günahý yok cennetten bir kuþ sayýlýr demiþtim. Hz Peygamberin *bana verdiði yanýt : “Ey Aiþe yanlýþ düþünüyorsun Yüce Allah insanlarý *doðmadan önce daha babalarýnýn özünde *iken cennete yada cehenneme göre yaratýr. * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *
* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * Sahihi Müslim c8

* * * * * * * * * *Bir gün *adam Hz Peygamber’e (sav) *soruyor: Yüce Allah insanlarý cennetlik cehennemlik diye ayýrýrmý? Hz Peygamber *“evet” diye *yanýtlamýþtýr.Adam o zaman neden çalýþsýnlar? diye ikinci bir soru yöneltmiþ Hz Peygamber’de (sav) herkes aldýðý emir gereðince iþ yapar cevabýný vermiþtir. * * * * * * * * *
* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *Sahihi Buhari c7 s 210

Buhari *derki Adem ile *Musa karþýlaþmýþlar Musa Ey Adem sen bir babasýn neden bizleri cennetten kovdurdun? Adem ona yanýt verir: Ey Musa Yüce Allah seni kitabýyla ve sözleriyle yüceltmiþtir. Þimdi neden ben daha doðmadan *40 yýl önce Yüce Allah’ýn kader olarak yüklediði bir olaydan beni sorumlu tutuyorsun?
* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *Sahihi Buhari c7, s 214 Sahihi Müslimc8 s 49

* * * * * * * * * * Ýbni Mesud anlatýyor: Sadýk ve Masduk olan Resulullah (sa) buyuruyorki:”Sizden birinin yaratýlýþý *annesinin karnýnda kýrk günde cem olur. Sonra bu kadar müddette alaka olur .Sonra bu kadar müddette *mudga olur .Sonra Allah bir meleði dört kelimeyle gönderir (.Bu melek ) rýzkýný, ecelini, amelini ,þaki veya said olacaðýný yazar sonra ona ruh üflenir Kendinden baþka *ilah olmayan zata yemin olsun sizden biri(Hayatý boyunca) cennet ehlinin ameliyle *amel eder öyle ki *kendisiyle cennet arasýn da bir ziralýk mesafe kaldýðý *zaman ona yazýsý galebe çalar ve cehennem ehlinin ameliyle amel ederek cehenneme ehlinin amelini iþler. Kendisiyle *cehennem arasýnda bir ziralýk mesafe kalýnca yazýsý ona galebe çalar ve cennet ehlinin amelini iþleyerek cennete girer.”
* * * * * * * * * * *Buhari Kader Bed’ül Halk 6 Enbiyal Tevhid 28 Müslim kader 1(2643) Ebu Davud, Sünnet 17(4708) Tirmizi Kader 4 (2138) *bu hadisler

[ÞÝA]

Bu yazýlanlarý çoðaltmak oldukça mümkün, fakat konunun anlaþýlmasý için bu kadar yeterlidir sanýrým.Þim di konuyu özetleyelim.Peygamber (s.a.a) kendisinden sonra insanlara sakalýn, hýrkasýný emanet býrakmýyor.Ýki emanet býrakýyor.Kur’an ve Ehl-i Beyt.Peki bu iki emanete sahip çýkýlýyor mu? Hayýr.Arkadaþlar Ýslam bu iki emanet sahip çýkýldýðý taktirde yaþanýr.Aksi taktirde, sizler þu anda Ýslam’ý deðil yaþanmaýþ olan Ýslam’ý tartýþýyor durumdasýnýz.Neden? Bakýn Peygamberin Ehl-iBeyt’i en yakýnlarýna ne yapýldý.Peygamberin kýzýnýn evi yakýldý.Öldürüldü ve þu an mezarý belli deðil.Bilerek gizletti. Hz.Ali (a.s.) öldürüldü.Ýmam Hasan zehirlenerek öldürüldü.Ýmam Hüseyn (a.s.) baþý kesilip mýzraklar ucuna takýlarak þehir þehir gezdirildi.Peygamberin en yakýnlarýna bu zulümleri yapanlar Müslümanlar olarak bilinmektedir.Bugün Atatürk’e verilen deðerin %1’i peygambere verilmemiþti.Bugün yüz yýl sonra dahi Anýtkabir Atatürk’ün ölüm yýl dönemlerinede dolup taþarken, Peygamberin cenazesi ortada býrakýldý.Atatürk’ün sözleri her okulda mevcutken,Peygamberin sözleri Müslümanlar tarafýndan yasaklanmýþtý.Bugün ilk hadisçiler Ömer b.Abduleziz’in bu yasaðý kaldýrmasýndan sonra çýkmýþtýr.


Þimdi Ateistlere soruyorum.Hangi Ýslam’ý eleþtiriyorsunuz.? Emevilerin uydurmuþ olduðu Ýslamý mý, yoksa Hz.Muhammed (s.a.a.)’in getirmiþ olduðu Ýslam’ý mý?

Arkadaþlar, sakýn demeyin biz Muhammed’in getirdiði Ýslam’ý eleþtiriyoruz.Çünkü Peygamberin öz ve tek bir tane evladý olan kýzýnýn evini yakýp yaþatmayanlar, peygamberin canýndan sevdiði, kardeþim dediði Ali (a.s.)’ý yaþatmayýp katledenler, Peygamberin torunlarýný yaþatmayanlar, peygamberin getirdiði Ýslam’ý mý yaþatacaklar?

Size bir örnek vereyim arkadaþlar.Bugün Filistinde zamanýnda Koministler, Allah’ý Kitabý olmayanlar dahi davalarýna sadakatlarýndan dolayý Filistinde mücadele edip, savaþlara katýldýlar.Þimdi bakýn Müslüman ülkelerin haline ki, býrakýn Filistinin hakkaniyetini savunmaya, Filistine para yardýmýnda bulunmaya bile, kendi paralarýný vermeye bile çekiniyorlar, korkuyorlar.Ýslam bumudur? Ýslam bu deðildir.Peygamberin getirmiþ olduðu Ýslam bu deðildir.Neymiþ efendim halife zalim olsa ona itaat edecekmiþsin.Kim bu sözü söylemiþ, Peygamber söylemiþ.

Allah bu yalanlarý uyduranlara lanet etsin.Zalim ve alçak emevi halifeleri nasýl halký kendilerine itaat ettireceklerdi?Bu þekilde Peygambere iftira ederek. bu zalimler hala Müslüman ülkelerin baþýndalar, neden, çünkü bir defa Peygambere iftira atýlmýþ, peygamberin aðzý ile halife, yönetici zalimde olsa ona itaat edilmesi gerektiði söylenmiþ.Bir kaç tane misal vereyim:
Sahih-i Müslim ve Sünen-i Beyhakî'de, Hüzeyfet-ül Yemân'a isnaden þöyle rivâyet edilmiþtir: "Dedim 'Ya Resulallah, biz þer içerisindeydik; Allah þimdi içinde bulunduðumuz hayrý bize nasip etti; acaba bu hayrýn ardýndan bir þer olacak mý?' Buyurdu: 'Evet.' Ben, 'O þerrin ardýndan yine hayýr olacak mý?' diye sorduðumda, yine 'Evet' diye cevap verdi. Tekrar sordum: 'Bu hayrýn ardýndan bir þer olacak mý?' Yine 'Evet' cevabý verince, 'Bu nasýl olacak?' diye sordum. þöyle buyurdu: 'Benden sonra, benim hidayetime uymayan, Sünnetimi takip etmeyen imâmlar türeyecektir; onlar içerisinde öyle kimseler bulunacaktýr ki insan þeklinde olan bedenlerindeki kalpleri týpký þeytanlarýn kalbi gibi olacaktýr.' Ben 'Öyle bir zamaný idrak edersem, ne yapmamý tavsiye edersin ya Resulallah?' diye sordum; þu cevabý verdi: 'Emiri dinleyip itaat edeceksin; hatta sýrtýna bile vursa; malýný dahi elinden alsa; dinle ve itâat et!!" (Sahih-i Müslim -Arapça metin-, C.2, S.119, Sünen-i Beyhakî, C.8, S.157)
Ayný kaynaklarda yine þöyle nakledilmektedir: "Seleme b. Yezid El-Cu'fî Resulullah'a bir soru yönelterek þöyle dedi: 'Ya Resulallah, eðer bizim baþýmýza, bizden haklarýný isteyen, ama bizim hakkýmýzý vermeyen emirler hakim olursa, ne yapmamýzý emredersiniz?' Râvi diyor, Peygamber (bir rahatsýzlýk ifadesi olarak) ondan yüzünü çevirdi. Sonra, soruyu tekrar edince, Allah Resulü þöyle buyurdu: 'Dinleyin ve itâat edin; onlarýn yaptýklarýnýn sorumluluðu onlara, sizin yaptýklarýnýzýn sorumluluðu da size aittir." (Sahih-i Müslim, C.2, S.119, Sünen-i Beyhakî, C.8 S.158)
Bir de Mikdâm isminde birisinden þöyle rivayet etmiþlerdir; Resulullah buyurdu ki: "Emirlerinize itâat edin; ne olurlarsa olsunlar! Eðer onlar benim söylediklerimi size emrederlerse, hem onlar bundan ecir alýrlar, hem siz itâatinizden dolayý mükafatlandýrýlýrsýnýz.. Þayet benim emretmediðim þeyleri size emrederlerse, bunun sorumluluðu onlara aittir ve siz bundan berisiniz. Zira siz Allah'ý mülakat ettiðinizde diyeceksiniz: 'Ey Rabbimiz, zulüm yoktur.' Allah da 'Evet zulüm yoktur' buyuracaktýr. Siz 'Ey Rabbimiz diyeceksiniz, sen bize peygamberler gönderdin; biz de senin izninle onlara itâat ettik; sonra bize halifeler seçtin; biz de senin izninle onlara itaat ettik; ardýndan bazýmýza emirler getirdin; biz de onlara itâat ettik.' Allah da 'Doðru söylediniz; bunun sorumluluðu o (zalim emirlere) aittir ve siz bundan berisiniz (bir sorumluluðunuz söz konusu deðildir)." (Sünen-i beyhakî, C.8, S.159)

Yine söz konusu kaynakta Süveyd b. Gafele'den þöyle nakletmektedir; Ömer b. Hattap bana dedi ki: "Ey Eba Ümeyye, belki de sen benden sonra yaparsýn; o zaman Ýmâma itâat etmelisin; hatta Habeþlî bir köle bile olsa; sana vursa da sabret; emretse de sabret; seni (bir þeylerden) mahrum býraksa da sabret; sana zulmetse de sabret; eðer dininde noksanlýk yaratacak bir þeyi sana emrederse de ki: 'Duydum ve itâat ettim...!!" (Sünen-i Beyhakî, C.8, S.159)
Bu hadisler bir tane, iki tane deðil, burada hepsini veremiyeceðimiz kadar çoktur; daha fazla isterseniz örneðin Sahih-i Müslim'in þu bablarýna bakabilirsiniz: Hüküm sahipleri zulmettiðinde sabra emir babý. Haklarý zayetseler dahi emirlere itâat babý. Fitne zamanlarýnda ve her halükarda Müslümanlardan ayrýlmamanýn farziyeti ve itâatten çýkmanýn haramlýðý babý.
Yine Kenz-ül Ummâl'ýn örneðin þu yerlerine bakabilirsiniz: C.1, S.104, C.4, S.373-374, C.5, S.751, C.11, S.210, C.6, S.458.


Evet arkadaþlarým maalesef, sizin Ýslam diye tartýþdýðýnýz, esasýnda Peygamber (s.a.a.)’in getirmiþ olduðu Ýslam deðildir.Onun için ben Hz.Ali’den bazý sözleri nakledeceðim.Sizler Ýslam’ý Peygamber'in Ehl-i Beyt'i ile yâni, Ali (a.s.) ile,Ýmam Hasan,Ýmam Hüseyn, Ýmam Zeynul Abidin,Ýmam Cafer-i Sadýk ile tanýyabilirsiniz.

[K.C.]

sn. ÞÝA,
verdiðiniz bilgiler için öncelikle teþekkür ediyorum kendi adýma. Peygamber sonrasý dönemin o halini bilmiyordum. Oldukça üzücü hatta kýzgýnlýða sebep olucu olaylar yaþanmýþ.

Ýlk mesajýnýzýn sonuna ekleyip uydurma olduðunu söylediðiniz buhari ve müslim hadislerini daha önce de okumuþtum, ve çok daha fazlasýný, kaderle ilgili bilgilerimi, inançlarýmý alt üst eden hadislerdir aslýnda. Sanýrým pekçok müslümanýn da zihnini kurcalamýþtýr onlar.

Peki bu hadislerin çok güvenilir bir þekilde derlenip toplandýðýný, konulacak her hadis için gusül abdesti alýp namaz kýldýðýný söyleyen hadis derleyen alimler bu hadislerdeki çeliþkileri, uydurmacýlýðý nasýl oldu da fark etmediler? Ýslamýn özü, Kur'an hakkýnda bu kadar mý bilgileri yoktu bu þahýslarýn?

Ehli beyt derken kastýnýz peygamberin hanýmlarýný kapsamayan bir tanýmlama deðil mi? Fatma, Ali, Hasan ve Hüseyin...
Hane halký anlamýna gelen ehlibeyt kelimesi peygamber hanýmlarýný niçin kapsamýyor sizce?

[soro]

sia kardes;
risale-i nurdaki emevi kelimesi gecen satirlari alintiladim.asagidadir;
"1. "Hilafet ve saltanata geçen, ya Nebi gibi masum olmalý, veyahut Hulefa-yý Raþidîn ve Ömer Ýbn-i Abdülaziz-i Emevî ve Mehdi-i Abbasî gibi hârikulâde bir zühd-ü kalbi olmalý ki aldanmasýn.” (M: 100)
2. Emevîler
3. "Yani: Emevîler, Devlet-i Ýslâmiyeyi, Arab milliyeti üzerine istinad ettirip rabýta-i Ýslâmiyeti, rabýta-i milliyetten geri býraktýklarýndan, iki cihetle zarar verdiler:" (M: 54)
4. “Elcevab: Sâbýkan beyan ettiðimiz gibi, Hazret-i Hüseyin’in muarýzlarý olan Emevîler saltanatýnda, merhametsiz gadre sebebiyet verecek üç esas vardý:" (M: 55)
5. "Abdullah Ýbn-i Zübeyr, Emevîler zamanýnda hilafeti Mekke’de ilân ederek kahramanane çok müsademe etmiþ; nihayet Haccac-ý Zalim büyük bir ordu ile üzerine hücum ederek, þiddetli müsademeden sonra o kahraman-ý âliþan þehid edilmiþ." (M: 103)
6. “Ezcümle: Emevîler bir parça fikr-i milliyeti siyasetlerine karýþtýrdýklarý için, hem âlem-i Ýslâmý küstürdüler, hem kendileri de çok felâketler çektiler.” (M: 323)
7. " Hazret-i Ali’nin (R.A.) þahsý hakkýnda sair hulefadan ziyade senakârane ehadîsin kesretle intiþarýnýn sýrrý þudur ki: Emevîler ile Haricîler, ona haksýz hücum ve tenkis ettiklerine mukabil Ehl-i Sünnet Ve Cemaat olan ehl-i hak, onun hakkýnda rivayatý çok neþrettiler.” (L: 23)
8. Emevîlere
9. “Amma Hazret-i Hasan ve Hüseyin’in Emevîlere karþý mücadeleleri ise, din ile milliyet muharebesi idi.” (M: 54)
10. Emevîlerin
11. “Üçüncüsü: Emevîlerin Hâþimîlere karþý an’anesindeki rekabet damarý, Yezid gibi bazýlarda bulunduðu için, þefkatsiz bir gadre kabiliyet göstermiþti." (M: 56)
12. “Dördüncü bir sebeb de Hazret-i Hüseyin’in taraftarlarýnda bulunuyordu ki; Emevîlerin Arab milliyetini esas tutup, sair milletlerin efradýna "memalik" tabir ederek köle nazarýyla bakmalarý ve gurur-u milliyelerini kýrmalarý yüzünden, milel-i saire Hazret-i Hüseyin’in cemaatine intikamkârane ve müþevveþ bir niyetle iltihak ettiklerinden, Emevîlerin asabiyet-i milliyelerine fazla dokunmuþ, gayet gaddarane ve merhametsizcesine meþhur faciaya sebebiyet vermiþlerdir." (M: 56)
13. "Eðer karþýlarýnda Âl-i Beyt’in gayet kuvvetli velayet ve diyanet ve kemalâtý olmasaydý, Abbasîlerin ve Emevîlerin âhirlerindeki gibi, bütün bütün çýðýrdan çýkmak kaviyyen muhtemeldi." (M: 100)
14. "Bir kýsmý, senin adavetinden çok ileri gidecekler, onlar da Havariç’tir ve Emevîlerin müfrit bir kýsým tarafdarlarýdýr ki, onlara Nasibe denilir." (M: 106)
15. "Onu tenkid ve tahtie ve tadlil eden Haricîleri ve Emevîlerin mütecaviz tarafdarlarýný sükûta davet ediyor.” (L: 95)
16. "Evet Haricîler ve Emevîlerin müfrit tarafdarlarý Hazret-i Ali (R.A.) hakkýndaki tefritleri ve tadlilleri ve Hazret-i Hüseyn’in (R.A.) gayet feci ciðer-sûz hâdisesiyle Þîalarýn ifratlarý ve bid’alarý ve Þeyheyn’den teberrileri, ehl-i Ýslâma çok zararlý düþmüþtür." (L: 95)
17. Emevîlik
18. "Ekseriyete ve sevad-ý azama dayandýðý zaman, lâkayd Emevîlik, en nihayet Ehl-i Sünnet cemaatine girdi.” (M: 475)
19. “Lâkayd Emevîlik nihayet Sünnet Cemaate, salabetli Alevîlik nihayet Râfýzîliðe dayandý.” (STÝ: 21)
20. Emeviye
21. "ve ehl-i Ýslâm nazarýnda mevkilerini muhafaza etmek için ister istemez Emeviye Devleti reislerinin umumu, kendileri olmasa da, herhalde teþvik ve tasvibleriyle etbalarý ve taraftarlarý, bütün kuvvetleriyle hakaik-i Ýslâmiyeyi ve hakaik-i imaniyeyi ve ahkâm-ý Kur’aniyeyi muhafazaya ve neþre çalýþtýlar.” (M: 100)
22. “Hem -nakl-i sahih-i kat’î ile- Emeviye Devleti’nin zuhurunu ve onlarýn padiþahlarýnýn çoðu zalim olacaðýný ve içlerinde Yezid ve Velid bulunacaðýný ve Hazret-i Muaviye ümmetin baþýna geçeceðini, $ fermanýyla, rýfk ve adaleti tavsiye etmiþ.” (M: 103)
23. Emeviye'nin
24. “Hem ferman etmiþ ki: $ diye, Emeviye’nin Yezid ve Velid gibi þerir reislerinin fesadýný haber vermiþ." (M: 111)
25. Emeviyeyi
26. "Hem eðer Hazret-i Ali olmasaydý, dünya saltanatý, mülûk-u Emeviyeyi bütün bütün yoldan çýkarmak muhtemeldi.” (M: 99)"

[soro]

bu da risaleden;simdilik katkim bu kadar.kolay gelsin.
"Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, gayb-aþina nazarýyla görmüþ ki: Âl-i Beyti, Âlem-i Ýslâm içinde bir þecere-i nuraniye hükmüne geçecek. Âlem-i Ýslâmýn bütün tabakatýnda kemalât-ý insaniye dersinde rehberlik ve mürþidlik vazifesini görecek zâtlar, ekseriyet-i mutlaka ile Âl-i Beytten çýkacak. Teþehhüddeki ümmetin “Âl” hakkýndaki duasý ki,
¯GÅW«E*8ö@«9¬G±¬[«,ö¬”³~ö]«V«2ö«:ö¯GÅW«E*8ö@«9¬G±¬[«,ö]«V«2ö±¬u«.öÅv*ZÁV7«!
²½G[¬D«8ö½G[¬W«&ö«tÅ9¬! «v[¬;!«h²"¬!ö¬”³~ö]«V«2ö«:ö«v[¬;!«h²"¬!ö]«V«2ö«a²[ÅV«.ö@«W«6ö
dir. Makbul olacaðýný keþfetmiþ, yani nasýlki millet-i Ýbrahimiye’de ekseriyet-i mutlaka ile nuranî rehberler Hazret-i Ýbrahim’in (A.S.) âlinden, neslinden olan enbiya olduðu gibi; ümmet-i Muhammediyede de (A.S.M.) vezaif-i azîme-i Ýslâmiyette ve ekser turuk ve mesalikinde Enbiya-i Benî-Ýsrail gibi, Aktab-ý Âl-i Beyt-i Muhammediyeyi (A.S.M.) görmüþ. Onun için ]«"²h*T²7!ö]¬4ö«?Å(«x«W²7!öÅž¬!ö!®h²%«!ö¬y²[«V«2ö²v*U*V«\²,«!ö«žö²u*5ö (<42,23>) demesiyle emrolunarak, Âl-i Beyte karþý ümmetin meveddetini istemiþ. Bu hakikatý teyid eden diðer rivayetlerde ferman etmiþ: “Size iki þey býrakýyorum. Onlara temessük etseniz, necat bulursunuz. Biri: Kitabullah, biri: Âl-i Beytim.” Çünki Sünnet-i Seniyenin menbaý ve muhafýzý ve her cihetle iltizam etmesiyle mükellef olan Âl-i Beyttir.
Ýþte bu sýrra binaendir ki; Kitab ve Sünnete ittiba ünvanýyla bu hakikat-ý hadîsiye bildirilmiþtir. Demek Âl-i Beytten, vazife-i risaletçe muradý: Sünnet-i Seniyesidir. Sünnet-i Seniyeye ittibaý terkeden, hakikî Âl-i Beytten olmadýðý gibi, Âl-i Beyte hakikî dost da olamaz.
Hem ümmetini Âl-i Beytin etrafýnda toplamak arzusunun sýrrý þudur ki: Zaman

L:22
geçtikçe Âl-i Beyt çok tekessür edeceðini izn-i Ýlahî ile bilmiþ ve Ýslâmiyet za’fa düþeceðini anlamýþ. O halde gayet kuvvetli ve kesretli bir cemaat-ý mütesanide lâzým ki, Âlem-i Ýslâmýn terakkiyat-ý maneviyesinde medar ve merkez olabilsin. Ýzn-i Ýlahî ile düþünmüþ ve ümmetini Âl-i Beyti etrafýna toplamasýný arzu etmiþ. Evet Âl-i Beytin efradý ise, itikad ve iman hususunda sairlerden çok ileri olmasa da, yine teslim, iltizam ve tarafgirlikte çok ileridedirler. Çünki Ýslâmiyete fýtraten, neslen ve cibilliyeten tarafdardýrlar. Cibillî tarafdarlýk zaîf ve þansýz, hattâ haksýz da olsa býrakýlmaz. Nerede kaldý ki, gayet kuvvetli, gayet hakikatlý, gayet þanlý, bütün silsile-i ecdadý baðlandýðý ve þeref kazandýðý ve canlarýný feda ettikleri bir hakikata tarafdarlýk, ne kadar esaslý ve fýtrî olduðunu bilbedahe hisseden bir zât, hiç tarafdarlýðý býrakýr mý? Ehl-i Beyt, iþte bu þiddet-i iltizam ve fýtrî Ýslâmiyet cihetiyle Din-i Ýslâm lehinde edna bir emareyi, kuvvetli bir bürhan gibi kabul eder. Çünki fýtrî tarafdardýr. Baþkasý ise, kuvvetli bir bürhan ile sonra iltizam eder.

Ah þu hadisleri boþverip, son kitabýn hadis kitaplarý deðil de kur'an olduðunu kabul etseniz...

Hadislerin yarattýðý ortodox islam reformu yerine, dünya tarihinin yazýlmýþ en kusursuz þiirine, þiir gözüyle bakabilseniz. Kur'an ýn da özüne dönebilseniz ... Þiiri düz yazý gibi okuyorsunuz... Dünyanýn en kusursuz þiiri, dünyanýn en ince mecazi anlamlarýný içermez mi ?

Shakespeare 29,000 kelime kullanmýþ eserlerinde, 1700-2400 arasý kelime eklemiþ ingilizce diline, dilini de tek baþýna dünyanýn en kapsamlý dili haline getirmiþ ... O bile kur'an ýn benzeri güzellikte bir þiir yazamamýþ. (Keþke eline kur'an geçseydi de doðru düzgün bir ingilizce çevirisini de yapsaydý)

Allah'ý Zeus'a çevirerek, Konstantin'in de sandýðý gibi, Ýsa hazretlerini Apollo zannederek hala Roma dinini yaþýyoruz..

www.kurandakidin.net güzel adres vesselam

Dininiz inancýnýz yaradana bakýþ açýnýz nasýl olursa olsun, umarým kötülük yapmazsýnýz hiç kimseye.

Saðlýcakla ve sevgiyle kalýn,
Onur

[ÞÝA]

Sevgili sorogren vermiþ olduðun bilgilerden dolayý teþekkür ederim.
Sevgili Kara cahil, Ehl-i Sünnet içerisinde en çok hadis nakledenin Ebu Hureyre olduðu söylenir.En çok hadis nakledenin durumunu alýntýlamýþ olduðum bir yazý ile sana bildireyim.Gerisini sen düþün.

Ebu Hureyre’nin Müslüman olmadan önceki hayatý hakkýnda kendi anlattýklarýndan baþka bir þey bilinmez. Müslüman olduktan sonra fakirliðinden dolayý Ashabý Suffe’den olduðu bilinir. Müs-lim’in Fezailus Sahabe’deki 159. Bölüm’ünde Ebu Hureyre’nin sýrf karýn tokluðuna Peygamber’le beraber olduðu anlatýlýr. Ýbn Hazm sýrf Baki bin Mahled’in müsnedinde Ebu Hureyre’ye ait 5374 hadis olduðunu söyler. Buhari bunlardan 446’sýný kitabýna almýþtýr.


Hz. Ömer’in Ebu Hureyre’yi atadýðý valilikten hýrsýzlýklarý nedeniyle geri çaðýrttýðý anlatýlýr. Hz. Ömer Ebu Hureyre’ye hitaben: “Seni Bahreyn’e vali yaptýðýmda ayaðýnda bir çift ayakkabý yoktu. Sonra duydum ki sen 1000 dinara, 600 dinara atlar satýn almýþsýn. Sen Bahreyn’in en ücra köþesinden, insanlar vergilerini, Allah ve Müslümanlar için deðil de, senin için versinler diye mi geldin?” der (Zehebi, Siyer). Ebu Hureyre’nin bizzat kendisinin aktardýðý bir hadiste ise Hz. Ömer ona þöyle demiþtir: “Ey Allah’ýn ve Kitabýnýn düþmaný! Allah’ýn malýný çaldýn deðil mi? Yoksa senin on bin dina-rýn nereden olacak?” (Ýbni Sa’d, Tabakat, 4. cilt, sayfa 59). Ne ya-zýk ki Ebu Hureyre Hz. Ömer’in kendisine çýkýþmalarýný böyle an-latýr, ama hadisçiler Hz. Ömer’in bu çýkýþlarýna raðmen Ebu Hu-reyre’yi birinci dereceden güvenilir kabul edip, en çok hadisi ondan naklederler. Bir de cerh ve tadil ilmiyle güvenilmeyen hiçbir kimseden hadis nakletmediklerini söylerler. Hz. Ömer’in “Allah’ýn ve Kitabý’nýn düþmaný” ilan ettiði þahsý en güvenilirler arasýnda kabul eden hadisçilerin, cerh ve tadil uygulamalarýnýn ne kadar titizlikle yapýldýðý görülmektedir.

Ebu Hureyre’nin anlattýklarýndan, en çok korktuðu kiþinin Hz. Ömer olduðunu görüyoruz. Hz. Ömer’in Ebu Hureyre’yi hadis naklinden dolayý tehdit ettiði ve tartakladýðý hadis kitaplarýnda an-latýlýr. Ebu Hureyre: “Size naklettiðim þu hadisleri Ömer zamanýn-da anlatsaydým deðneði ile beni döverdi.” der (Ez Zehebi – Tezki-retul-Huffaz). Ebu Hureyre’nin þöyle dediði geçer: “Ömer ölünceye kadar Allah’ýn Resulu buyurdu diyemezdik.”(Müslim, Sahihi Müslim, 1. cilt, sayfa 34). Müslim’i eðer görebilseydik kendisine þöyle sorardýk: Ey Müslim, sen Sahihi Müslim diye tüm hadislerinin doðru olduðunu iddia ettiðin bir kitap yazdýn, cerh ve tadille ki-tabýnda hadis nakledenleri incelediðini söyledin. Ebu Hureyre’yi kendin de görmemene raðmen, onu gören ve halife olan Hz. Ömer’in onu yalancýlýkla ithamýný, Ebu Hureyre’nin þüpheli bir þa-hýs olmasý için neden yeterli görmedin? Demek ki senin sahih de-diðin hadisler bu kadar saðlam temellere dayanýyor. Ne yazýk ki Müslim de tüm sahabenin yýldýzlar gibi olup, hangisine olursa olsun uyulabileceði þeklindeki asýlsýz inanca kanmýþ. Veya Ebu Hureyre ve diðerlerine gerçekte sýký ölçüler uygulasa elinde hiçbir ha-dis kalmayacaðýný gördüðü için ve de özellikle Ebu Hureyre’den hatýrý sayýlýr derecede çok hadis geldiði için, bu açýk gerçekleri görmezlikten gelmiþ. Ebu Hureyre’yi yalancýlýkla suçlayan bir tek Hz. Ömer deðildir. Hz. Aiþe’nin de onu defalarca suçladýðýný Ebu Hu-reyre’ye sahip çýkan hadis kitaplarýnda bile görebiliriz. Hz. Aiþe Ebu Hureyre’ye: “Sen Peygamber’den duymadýðým hadisler rivayet ediyorsun!” dediðinde ona edepsizce bir cevap verir: “Ayna ve sürme seni Peygamber’le ilgilenmekten uzak tuttu.”(Zehebi, Siyeru Alemin Nubela 2. cilt, sayfa 435). Hz. Ali þöyle demiþtir: “Yaþayanlar arasýnda Allah Resulu’na en fazla yalan isnad eden Ebu Hurey-re’dir.”(Ýbni Ebul Hadid, Þerhu Nehcul Belaða, 1. cilt, sayfa 360). Yine Hz. Ali onun “Sevgili dostum bana haber verdi ki” diye Pey-gamber’den bahsettiðini duyunca: “Peygamber ne zaman senin sevgili dostun oldu?” demiþtir. Ýbn Mesud gibi meþhur bir sahabe ise onun “Ölü yýkayan ve taþýyan kiþi abdest alsýn.” sözünü kabul etmeyerek hakkýnda aðýr sözler söylemiþ ve sonra þöyle demiþtir: “Ey insanlar, ölülerinizden dolayý necasete (pisliðe) bulaþmazsýnýz.”

[sargon]

Kuran'ýn dünyanýn en güzel þiiri falan olduðu kadar uydurma bir laf duymadým. Nerdeyse herþey yalan yahu. Bu kadar da olmaz ki. Hiç mi Kuran görmedik, hiç mi okumadýk. Ýmlasý bile hep yanlýþ olan, þimdiki zamanla baþlayýp, geçmiþ zamanla devam eden, anlam bütünlüðü bile olmayan bir metin. Bir de o ayeti buraya, þu ayeti oraya koyup, nerdeyse genlerine kadar deðiþtirmiþler. Odun dizer gibi uzun sureden kýsaya dizmiþler. Sonra da bize bir harikaymýþ diye yutturmaya çalýþýyorlar. Uyanýk babanýn çirkin kýzýný pazarlamasýna benziyor bu. Bayaðý da tutturmuþlar yani

Yazý balýðý ile ilgili de burda bir dünya tartýþma yapýldý. Ateistler kendileri Ýslam'ý uydurmadýlar. Sizin uydurduðunuz Ýslam uydurmadýr. Biz gerçek, yaþanan neyse onu tartýþýyoruz bu sitede. Aslolan varolandýr. Onun bunun hayalindeki deðil. Hayalinizdekinin ne olduðu yaþanýnca ortaya çýkar. Ýslam da aðýrlýklý olarak bir hadis, sünnet dinidir.

Sevgili Þia,

"Bakara Suresi 79

Kitabý kendi elleriyle yazýp sonra az bir deðer karþýlýðýnda satmak için “Bu Allah katýndandýr” diyenlere yazýklar olsun. Vay elleriyle yazdýklarýndan dolayý onlara, vay kazanmakta olduklarýna."

Ben cahilim, bilmiyorum, kutsal kitabýn yalancýsýyým. Saçlarým kara, ama Yaradana þükürler olsun 148 iq vermiþ; herþeyi iyi anlayabilecek seviyede zekam var.

Brahmanizm'de güzel bir söz var aslýnda; "Kýzdýðýnda sudaki yansýmana bak, belki þeytanla karþýlaþýrsýn." diye. Doðru sanýrým. Kýzdýðýmýzda ayna'ya baktýðýmýzda, kaþlarý çatýk, nefret ateþi olan; aslýnda biz olmayan biri vardýr.

Kýzma okumaya ve yazmaya gönlü açýk, insanlara karþý sinirlense bile "Sevgili" diyebilen dost insan Hepimiz Allah'ýn kuluyuz, ayný kitabýn kutsal olduðuna inanýyoruz.

Ayný hadisler Turan Dursun gibilerine Allah'ýn son elçisinin küçük kýza tecavüz ettiðini söyleyecek kadar terbiyesizleþtiler. Hatta Turan Dursun'un bahsettiði hemen hemen herþey hadislerin uydurmalarý.

Kur'an 'dýr din; baþka hiç bir þey deðil ...

sargon";p=&quot´isimli üyeden Alıntı

Kuran'ýn dünyanýn en güzel þiiri falan olduðu kadar uydurma bir laf duymadým. Nerdeyse herþey yalan yahu. Bu kadar da olmaz ki. Hiç mi Kuran görmedik, hiç mi okumadýk. Ýmlasý bile hep yanlýþ olan, þimdiki zamanla baþlayýp, geçmiþ zamanla devam eden, anlam bütünlüðü bile olmayan bir metin. Bir de o ayeti buraya, þu ayeti oraya koyup, nerdeyse genlerine kadar deðiþtirmiþler. Odun dizer gibi uzun sureden kýsaya dizmiþler. Sonra da bize bir harikaymýþ diye yutturmaya çalýþýyorlar. Uyanýk babanýn çirkin kýzýný pazarlamasýna benziyor bu. Bayaðý da tutturmuþlar yani

Yazý balýðý ile ilgili de burda bir dünya tartýþma yapýldý. Ateistler kendileri Ýslam'ý uydurmadýlar. Sizin uydurduðunuz Ýslam uydurmadýr. Biz gerçek, yaþanan neyse onu tartýþýyoruz bu sitede. Aslolan varolandýr. Onun bunun hayalindeki deðil. Hayalinizdekinin ne olduðu yaþanýnca ortaya çýkar. Ýslam da aðýrlýklý olarak bir hadis, sünnet dinidir.

Hocam selam

V for Vandetta'yý izledin mi ya da çizgi romanýný okudun mu bilmiyorum. (Çizgi romaný bin kat daha güzel filmden arada) Orada hatýrlarsan despot din yönetiminin altýnda, yasak olmasýna raðmen evinde Kur'an bulunduran bir adam vardý. Ve o kitabýn þiirini güzel bulmaktan bahsediyordu.

http://www.kuran.gen.tr/?x=s_main&kid=4 ; þuradan dilersen latin karakterleriyle yazýlýþýný oku. Tüm ayetlerin sonlarýndaki kafiyelere bak. Bu kafiyelerin uyumu yüzünden, bir þarký gibi okunabilir kur'an. Ezan da þarký sanki biraz ? Þarkýnýn sözü de her zaman þiir nezlindedir.

Senin kýzdýðýn, nefret ettiðin, intikam almaya çalýþtýðýn müslümanlar da seninle ayný hatayý yapýp, hadislere inanýyorlar kur'an dan daha çok. www.kurandakidin.net ilginç bir site bak hocam istersen.

Kur'an ý okurken de lütfen sadece sunni bir müslümanýn tercümesinden, veyahutta þii bir müslümanýn tercümesinden vs. okuma. Al hepsini yan yana aç, ingilizce biliyorsan ingilizcesini de oku. 20 tane türkçe karþýlýðý olan kelimeyi, çevirilerde herkes kafasýna göre ne yazýk ki çevirir.

Saðlýcakla kal,
Onur