Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > İbrahimi Dinler > İslam

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #101  
Alt 18-12-2012, 03:12
Jingo Jingo isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Oct 2012
Bulunduğu yer: cehennemin dibi
Mesajlar: 733
Standart

Şöyle bir örnek vereyim...

Birbirinden farklı YARIÇAP uzunluklarına sahip 9 çember düşünün.

Bunların 9'u da iç içe geçmiş halde.

Bu 9 çemberin her birini bir HALKA olarak düşünün, bu halkaların her birine de bir cisim (gezegen) asılmış olsun.

Bu cisimler de hareket halinde.

Bu çemberlerin MERKEZ NOKTALARI aynı (ortak) olsun, ve bu MERKEZDE de bir tane cisim (GÜNEŞ) var.

Şimdi siz, bu 9 cismi (gezegen), 9 adet çemberi ve merkezdeki cismi (güneş) düşünerek;

"Merkezdeki cisim (Güneş), çemberlerdeki cisimlerin (gezegenlerin) etrafında döner." diyebilir misiniz?

Hayır diyemezsiniz.

Eğer TEK BİR ÇEMBER (yörünge) ve TEK BİR CİSİM (gezegen) olsaydı, ve bunun yanında bir de merkezdeki cisim (güneş) olsaydı, o zaman istediğimiz gibi yorumlardık.

Yani;

- Güneş dünyanın etrafında döner.

veya

- Dünya güneşin etrafında döner.

İkisinden birini keyfi olarak seçebilirdik.

Ama ortada 1'den çok cisim (gezegen) var, 1'den çok çember (yörünge) var...

Matematiksel olarak böyle bir kabul mümkün değildir.
Alıntı ile Cevapla
  #102  
Alt 18-12-2012, 04:10
upuaut - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
upuaut upuaut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 21 Jan 2010
Bulunduğu yer: Ancient Egypt
Mesajlar: 3.976
Standart

Jingo´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Şöyle bir örnek vereyim...

Birbirinden farklı YARIÇAP uzunluklarına sahip 9 çember düşünün.

Bunların 9'u da iç içe geçmiş halde.

Bu 9 çemberin her birini bir HALKA olarak düşünün, bu halkaların her birine de bir cisim (gezegen) asılmış olsun.

Bu cisimler de hareket halinde.

Bu çemberlerin MERKEZ NOKTALARI aynı (ortak) olsun, ve bu MERKEZDE de bir tane cisim (GÜNEŞ) var.

Şimdi siz, bu 9 cismi (gezegen), 9 adet çemberi ve merkezdeki cismi (güneş) düşünerek;

"Merkezdeki cisim (Güneş), çemberlerdeki cisimlerin (gezegenlerin) etrafında döner." diyebilir misiniz?

Hayır diyemezsiniz.

Eğer TEK BİR ÇEMBER (yörünge) ve TEK BİR CİSİM (gezegen) olsaydı, ve bunun yanında bir de merkezdeki cisim (güneş) olsaydı, o zaman istediğimiz gibi yorumlardık.

Yani;

- Güneş dünyanın etrafında döner.

veya

- Dünya güneşin etrafında döner.

İkisinden birini keyfi olarak seçebilirdik.

Ama ortada 1'den çok cisim (gezegen) var, 1'den çok çember (yörünge) var...

Matematiksel olarak böyle bir kabul mümkün değildir.
Jingo, düşüncende haklısın. Çünkü, dediğin gibi, 9 gezegenin ve bunların uydularının Güneş etrafında dönmediklerini iddia etmek çok güçtür ama bu yeni kuram çok sağlam görünüyor.

Bundan önce biz zannediyorduk ki, 26000 yıl sonra Presesyon kavramıyla Dünya'nın ilk rotasına döneceğini ve 42000 yılda da ilk eksen eğikliğine geri döneceğini düşünüyorduk. Bunlar tamamıyla astronomi kavramlardır. Ama bugüne kadar böyle bir gözlem yapmamıştık. Bu da astronomide açık bir kapı demektir.

Örneğin, Eski Mısırlılar piramitleri yaparken, piramitleri gündönümlerine ve yıldızlara göre yönlendirirlerdi. Buradan hareketle araştırmacılar Mısırlılar'ın presesyon hesabını bildikleri sonucunu çıkardılar. Ama gerçekte bu duruma neden olan bir bulguya henüz ulaşmış değiliz.

İlginç olan şey şu ki, daha günümüz astonomları bile presesyon ve eksen eğikliği ilgili net rakamlara sahip değiller. Presesyon için kimi 25800 yıl diyor, kimi 25920 yıl diyor, kimi de 26200 yıl diyor. Ortalama olarak 26000 yıl ve Güneş'in her zodyak değiştirmesinde de 2150 yıl alınıyor. Aynı şekilde, Dünya'nın eksen eğikliği şimdi 26.44 derece mi? Kimine göre bu eksen eğikliğine ulaşabilmemiz için aradan 41000 yıl geçmesi gerekiyor, kimi göre de 42000 yıl...

Bu konuda günümüz astronomlarının elinde yalnızca 200 yıllık gözlem sonuçları var. NASA'da da son 50 yıllık gözlemler hariç, elinde hiçbir şey yok.

İstersen, sana bu konuda çok güzel bir örnek vereyim.

"Orion Gizemi (The orion Mystery)" adlı kitabının yazarı Robert Bauval Orion takımyıldızının M.Ö. 2500 yıllarına ilişkin bir hesap yapmaya çalışmıştı, ancak kuşaktaki yıldızlarda 50-100 yıllık bir sapma yaptı. Aynı şey Stonhenge'te de oldu. Yani bu tür hesaplar imkansız gibi bir şey. Kimse içinden çıkamıyor.

Soruna gelince, Güneş ve sitemi içindeki her şey Güneş etrafında, bir çembersel yörünge içinde değil, Güneş de dahil olmak üzere bir spiral yörünge içinde hareket ediyorlar.

Geleneksel kuram ne idi? Kepler, Tycho Brahe tarafından yapılan gözlemler sonucu elde edilen verileri inceleyerek, Brahe'in gezegenlerin konumları ile tutmuş olduğu kayıtların görece basit olan üç adet matematiksel ifade ile açıklanabileceğini bulmuştur. Bunlardan ilki şöyledir:

1. Yasa: Her gezegen, güneşin merkezlerinden birinde bulunduğu bir elips üzerinde hareket eder.

Bu yasa ilkin Aristo'ya göre gezegenler "Kristal Küreler" içinde, sonra "Daireler"de hareket ediyor bulgularının optimumudur. Bir keresinde, Einstein yörüngesi daireye en yakın ya da dairesel olduğu söylenilen Mars'ın yörüngesini hesapladı ve Mars'ın yörüngesinin söylenildiği gibi mükemmel olmadığını gördü. Fakat Einstein'ın Mars'ın bulduğu (elips) yörüngesi o kadar daireye yakındı ki, bu sonuç görenleri hayrete düşürdü.

Bana göre bu sonuçlar gezegenlerin yörüngelerinin düzlemsel, yani 2-boyutta hesaplanmasından ileri geliyor. Oysa uzayda, yani 3-boyutta hesaplar değişir. Fırsat olursa bu konuda örnek vermek isterim.

Demek ki, bu yeni kurama göre "Gezegenleri neyi yörüngelere soktuğuğuna" Newton tarafından "Tanrı" yanıtı karşılık verilen Einstein'ın yalnızca kütle çekimi kuramı doğru kalır.

Bence, sen,

Yani;

- Güneş dünyanın etrafında döner.

veya

- Dünya güneşin etrafında döner.

İkisinden birini keyfi olarak seçebilirdik.

Ama ortada 1'den çok cisim (gezegen) var, 1'den çok çember (yörünge) var...

Matematiksel olarak böyle bir kabul mümkün değildir.
sorularını tekrar tekrar sormamak için şu videoyu anlayana kadar izle:

http://www.youtube.com/watch?feature...&v=o6jBK1ZV-qs

Bu videoda gösterilenlere göre Güneş ve sistemi bir spiral içinde yol alıyorlar. Yani Güneş sistemi içindeki her gök cismi hem kendi etraflarında dönüyorlar, hem de öteleme hareketi yaparak yol alıyorlar.

Bildiğiniz gibi Fizik'te 3 tür hareket vardır:

1. Öteleme hareketi,
2. Dönme hareketi,
3. Hem öteleme, hem de dönme hareketi.

Bunlardan başka da bir hareket şekli yoktur. Videoda anlatılan hareket şekli, bunlardan üçüncüsü olup, karmaşık bir hareket şeklidir.

AKHENATON döneminde II. RAMSES'in Anılması

7. Yusuf babası Yakup'u getirip Firavun AKHENATON'un huzuruna çıkardı ve Yakup AKHENATON'u kutsadı.

8. Firavun AKHENATON, Yakup'a, "Kaç yaşındasın?" diye sordu.

9. Yakup, "Gurbet yıllarım 130 yılı buldu" diye yanıtladı, "Ama yıllar çabuk ve zorlu geçti. Atalarımın gurbet yılları kadar uzun sürmedi."

10. Sonra AKHENATON'u kutsayıp huzurundan ayrıldı.

11. Yusuf babasıyla kardeşlerini Mısır'a yerleştirdi; AKHENATON'un buyruğu uyarınca onlara ülkenin en iyi yerinde, Ramses bölgesinde mülk verdi.

Konu upuaut tarafından (18-12-2012 Saat 04:20 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #103  
Alt 18-12-2012, 15:44
upuaut - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
upuaut upuaut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 21 Jan 2010
Bulunduğu yer: Ancient Egypt
Mesajlar: 3.976
Standart Sorularının yanıtları bu mesajda Jingo.

Jingo´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Şöyle bir örnek vereyim...

Birbirinden farklı YARIÇAP uzunluklarına sahip 9 çember düşünün.

Bunların 9'u da iç içe geçmiş halde.

Bu 9 çemberin her birini bir HALKA olarak düşünün, bu halkaların her birine de bir cisim (gezegen) asılmış olsun.

Bu cisimler de hareket halinde.

Bu çemberlerin MERKEZ NOKTALARI aynı (ortak) olsun, ve bu MERKEZDE de bir tane cisim (GÜNEŞ) var.

Şimdi siz, bu 9 cismi (gezegen), 9 adet çemberi ve merkezdeki cismi (güneş) düşünerek;

"Merkezdeki cisim (Güneş), çemberlerdeki cisimlerin (gezegenlerin) etrafında döner." diyebilir misiniz?

Hayır diyemezsiniz.

Eğer TEK BİR ÇEMBER (yörünge) ve TEK BİR CİSİM (gezegen) olsaydı, ve bunun yanında bir de merkezdeki cisim (güneş) olsaydı, o zaman istediğimiz gibi yorumlardık.

Yani;

- Güneş dünyanın etrafında döner.

veya

- Dünya güneşin etrafında döner.

İkisinden birini keyfi olarak seçebilirdik.

Ama ortada 1'den çok cisim (gezegen) var, 1'den çok çember (yörünge) var...

Matematiksel olarak böyle bir kabul mümkün değildir.
Jingo, bu mesajımda senin yukarıda yaptığın açıklamalara ilişkin kesin yanıtımı veriyorum.

Anlaşıldığı kadarıyla, bu Rus araştırmacı atomaltı parçacıkların (elektron, proton, kuark) helissel (öteleme ve dönme) yörüngelerinden hareketle Güneş Sistemi'ndeki gök cisimlerinin de aynı şekilde hareket ettiklerini çıkarımına gitmiş. Öyle ya, herbir atom da Güneş Sistemi gibi ya da Güneş Sistemi bir atoma benzetilebilinir. Atomdaki çekirdek Güneş'i ve atomaltı parçacıklar da Güneş Sistemi'ndeki gök cisimleri olarak kabul edilirse, o zaman gezegenlerin de helissel bir hareket yapması gerekir. Fakat burada unutulan bir şey var; elektronlar çekirdek etrafında helissel hareket yaparlarken, aynı zamanda çekirdek etrafında dönerler. Ancak buradan elektronlar çekirdek etrafında dönmez sonucu çıkmaz. Bugün hangi kimyacıya ya da fizikçiye bu soruyu sorsanız, eğer çok sabırlı biri ise size elinden geldiği kadar açıklama yapacaktır bu konuda. Yoksa yanıtının ne olacağını bilirsiniz.

Aynı durum Güneş Sistemi içindeki gezegenler için de geçerlidir. Buna göre gezegenler Güneş'in ve aralarındaki çekim kuvvetleri nedeniyle Güneş'i etrafında dönerler. Eğer öyle olmasaydı, Kepler Kanunları geçerli olmazdı. Oysa Ay'a ve Mars'a gönderilen araçlar sayesinde buralara bırakılan lazer cihazlarındaki ölçümlerine göre Kepler Kanunları mükemmel bir şekilde işler (Bkz. "CHAPTER 8: Orbital Ephemerides of the Sun, Moon, and Planets" makalesine).

Bu kanunlar Güneş Sistemi'nin iç işleyişiyle ilgili sonuçlardır. Fakat içinde bulunduğumuz Samanyolu galaksimizin Vega'ya doğru yol aldığı gerçeğini gözönüne alırsak, galaksimizin spiral (sarmal) bir yapıda olmasından dolayı sarmal yapı içinde bir bütün olarak hareket ettiği sonucu çıkar.

Örneğin, Newton 1680-1681 yıllarında Londra'nın üzerinden geçen bir kuyrukluyıldızı görmüş ve bunun yörüngesini "Philosophiae Naturalis Principia Mathematica (Mathematical Principles of Natural Philosophy), 1687" adlı ünlü yapıtında çizmişti.


Newton adı bilinmeyen bu kuyrukluyıldızın yörüngesini çizdiğinde (ki gerçek çizim bundan daha büyüktür. Yani ben zamanında bu kitabı inceledim ve Newton'un bu çizimi 2 sayfaya sığdırmış olduğunu görmüştüm), parabol şekli olduğunu gördü. Ancak Newton'un bu kuyrukluyıldızı neyin yörüngeye soktuğu konusunda garip bir takıntısı vardı. Ona göre, bu kuyrukluyıldızı Tanrı yörüngeye sokmuştu, ki parabolik yörüngenin tepesinin Güneş'in arkasında kalmasına rağmen yani Güneş'in çekim gücüne maruz kaldığını görmesine rağmen, ve tüm gezegenler de aynı şekilde hareket ediyordu.

1919'da Alman bilimadamı Albert Einstein bu hatayı düzeltti (ki bu tarihte Özel Görelelik Kanunu Tam Güneş Tutulması ile doğrulandı) ve gezegenleri ve tabii ki Newton'un bu kuyrukluyıldızın yörüngesinde bir türlü anlayamadığı yörüngeleri Güneş'in ve kendi aralarındaki çekim güçlerinin soktuğunu açıkladı da, biz de böylece kafayı Tanrı mefhumuyla sıyırmaktan kurtulduk.

Bilirsiniz, Einstein Newton'un aksine, ünlü bir ateist idi. Ve tabii ki bizim de ideolümüz...

AKHENATON döneminde II. RAMSES'in Anılması

7. Yusuf babası Yakup'u getirip Firavun AKHENATON'un huzuruna çıkardı ve Yakup AKHENATON'u kutsadı.

8. Firavun AKHENATON, Yakup'a, "Kaç yaşındasın?" diye sordu.

9. Yakup, "Gurbet yıllarım 130 yılı buldu" diye yanıtladı, "Ama yıllar çabuk ve zorlu geçti. Atalarımın gurbet yılları kadar uzun sürmedi."

10. Sonra AKHENATON'u kutsayıp huzurundan ayrıldı.

11. Yusuf babasıyla kardeşlerini Mısır'a yerleştirdi; AKHENATON'un buyruğu uyarınca onlara ülkenin en iyi yerinde, Ramses bölgesinde mülk verdi.

Konu upuaut tarafından (18-12-2012 Saat 15:50 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #104  
Alt 20-12-2012, 00:41
upuaut - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
upuaut upuaut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 21 Jan 2010
Bulunduğu yer: Ancient Egypt
Mesajlar: 3.976
Standart Run to the atheism not God

Newton 1680-1681 yıllarında Londra'nın üzerinden geçen bu kuyrukluyıldızı gördü ve yörüngesini "Philosophiae Naturalis Principia Mathematica (Mathematical Principles of Natural Philosophy), 1687" adlı ünlü yapıtında çizdi. Bu kuyrukluyıldız semalarda bir daha hiç görülmedi ve Astronomi kataloglarına "Noname Comet" olarak geçti.

1. İngiliz fizikçi ve matematikçi Sir Isaac Newton, evrenin bir kaos sonucu oluşamayacağını ve Tanrı tarafından tasarlanmış olması gerektiğini söyledi ve “Yerçekimi gezegenlerin nasıl hareket ettiğini açıklıyor, gezegenleri neyin yörüngeye soktuğunu değil... Her şeyi Tanrı yönetir” dedi. Newton'un gezegenleri ve adı bilinmeyen bu kuyrukluyıldızı neyin yörüngeye soktuğu konusunda garip bir takıntısı vardı. Ona göre, bu kuyrukluyıldızı Tanrı yörüngeye sokmuştu (ki parabolik yörüngenin tepesinin Güneş'in arkasında kalmasına rağmen yani Güneş'in çekim gücüne maruz kaldığını görmesine rağmen) ve tüm gezegenler de aynı şekilde hareket ediyordu.

2. Upuaut: "Ben daha önceden Newton'un "Philosophiae Naturalis Principia Mathematica (Mathematical Principles of Natural Philosophy), 1687" adlı kitabındaki matematiksel çalışmalarına incelerken (ki Türev ve İntegralin orijinlerinin bu kitaptan geldiği iddia edildiği için bakmıştım), kitaptaki fizik ve astronomi ile ilgili çalışmalara da bakmıştım. Newton'un yukarıdaki kuyrukluyıldıza ilişkin gözlem ve çizimini de kitabın sonunda görmüş ve merak ve heyecanla incelemiştim. Newton yaptığı gözlemlere göre bu kuyrukluyıldızın gün gün hangi noktada olduğunu yukarıdaki çizimde göstermiş ve ortaya parabolik bir yörünge çıkmış. Arkadaşlar, işte bu parabolik yörüngenin tepesi var ya, kuyrukluyıldız buradan geçerken Güneş'in arkasından dolanarak geçiyor. Bu çizimi orijinalinden gözlemlemiş olarak biri olarak söylüyorum bunu tabii ki.

Peki Newton Einstein'ın keşfini burada akıl edemedi mi?

Bence akıl etmiş olmalı ama o günkü mekanik kanunlar yani "Newton Kanunları" buna izin vermiyordu. Bilirsiniz, Aristo'dan beri gezegenler ve yıldızların "Kristal Küreler" içinde döndüğüne ilişkin garip ve yanlış bir inanç vardı (Bu arada "Kristal Küreler" lafına gülmeyelim, çünkü Aristo'dan Kepler'e kadar 2500 yıllık süreçte hep bu Evren anlayışı geçerliydi. Hatta Kilise'deki papazlar Galileo'nun "Yine de Dünya dönüyor!" çıkarımı karşısında kendi etraflarında dönerek dalga geçmişlerdi. O zaman Kilise Galieo'dan yana değil, Aristo'dan yanaydı). M.S. 150 tarihli Ptolemy'nin haritasına göre yıldızlar 8. dairede ya da kürede çakılı olarak gösterilirler ve Newton da büyük bir olasılıkla, bu kuyrukluyıldızın oradan geldiğine inanıyordu. Ama Aristo'nun Evren modeline göre bu imkansız idi. Çünkü bir Kristal Küre'de hareket eden gök cisminin diğer Kristal Küre'ye geçmesi mümkün değildi. Bu durumda Newton'un bu kuyrukluyıldızı Ptolemy'nin haritasına göre 8. daireden gelip 3., 2., hatta 1. daireye geçmesi hakkında ne düşündüğü ya da cevap verememesi bir soru işareti olarak orada duruyor ama. Hazır Newton yerçekimi kanununu keşfetmişken, bu kuyrukluyıldızın 8. daireden 1. daireye zıplamasını, yani elmanın yere düşmesi gibi, aynı kanunla neden açıklayamadığı hep bir soru işareti olarak kafamda durur. Ama Newton'daki yerçekimi kanunu Evrensel değil, global idi. Bana göre Newton'un bu durumu akıl edememesi bundan kaynaklanıyor"


3. Einstein, 1954 yılı Mart ayında yazdığı mektupta ise açıkça şu paragrafa yer vermişti: “Dini kabullerim hakkında okuduklarınız elbette bir yalandan ibaret, sistematik olarak tekrar ettirilen bir yalan bu. Kişisel bir tanrıya inanmıyorum ve bunu asla saklamadım, hatta açıkça dile getirdim. İçimde dini olarak adlandırılabilecek bir şey varsa bu, bilimin açıklayabildiği haliyle evrenin yapısına karşı duyduğum sınırsız hayranlıktır.”

4. 9 Eylül 2010'da The Times’ın Eureka dergisine son kitabı "Büyük Tasarım (The Grand Design)" için verdiği bir röportajda "Evrende Tanrı'ya gerek yok!" dedi. Hawking, “Nasıl ki Darwinizm biyolojideki yaratıcı ihtiyacını sona erdirdi, yeni fizik teorileri de evrenin oluşumu konusunda yaratıcının rolünü gereksiz kılmıştır” dedi.

Daha önceki kitaplarında yaptığı Tanrı göndermeleri nedeniyle sık sık başta evrim kuramı karşıtı yaratılışçılar olmak üzere dinci kesim tarafından alıntılanan Hawking geçtiğimiz 2010 Temmuz'unda Kanal 4’e yaptığı açıklamalarda Einstein gibi “kişisel” bir Tanrı’nın varlığına inanmadığını söylemişti. “Asıl soru; evrenin başlayış şeklinin, bizim anlayamadığımız sebeplerden ötürü Tanrı tarafından seçilen mi yoksa bilimsel yasaların gerektirdiği bir yol mu olduğu. Ben cevabın ikincisi olduğuna inanıyorum. Eğer isterseniz bilimin yasalarına 'Tanrı' diyebilirsiniz ancak bu kişisel olarak tanışabileceğiniz, sorular sorabileceğiniz ve dua edebileceğiniz, olaylara müdahale eden kişisel bir Tanrı olmayacaktır.”

LONDRA - Yakında piyasaya çıkacak kitabı "The Grand Design (Büyük Tasarım)"daki kuramlarıyla yine büyük yankı uyandıran Prof. Stephen Hawking’e, İngiltere ’de dini liderler ve bazı bilim insanlarından tepki var.

The Times gazetesinin aktardığına göre, Anglikan Kilisesi Başpiskoposu Rowan Williams, “Fizik tek başına ‘Neden hiçbir şey değil de bir şeyler var’ sorusuna yanıt bulamaz” diyor. Uluslar Topluluğu Başhahamı Jonathan Sacks’a göreyse “Büyük teoriler varlığımızın nasıl ortaya çıktığına izah getirir. Neden çıkmadığına değil...”

‘Evreni Tanrı olmaksızın açıklamanın mümkün olmadığında" ısrar eden Oxford Üniversitesi matematik profesörü ve yazar Prof. John Lennox ise dünkü The Daily Mail’e yazdığı makalede “Ben bilimi giderek daha iyi anladıkça, Tanrı’ya daha fazla inanıyorum” diyor. The Guardian gazetesi de ‘Kendiliğinden yaratılış kavramının birçokları için çelişkili göründüğünü’ hatırlatarak ironik bir not düşüyor: “Tanrı’ya bunca zaman sonra bile hâlâ var olup olmadığı hakkındaki bütün bu tartışmalardan bıkkınlık gelmişse pek de şaşmamak gerek!”

1988’de böyle düşünmüyordu

Hawking, yeni kitabında Büyük Patlama’nın fizik yasalarının kaçınılmaz sonucu olduğu saptamasını yapıp evrenin hiçten var olabileceğini söylüyor. Oysa ünlü fizikçi geçmişte bir yaratıcıya inanmanın, bilimle çelişmeyeceğini savunmuştu. 1988’de çok satan kitabı "A Brief History of Time (Zamanın Kısa Tarihi)"da Hawking, evrenin yaratılışında Tanrı’nın rol oynamış olabileceği yolundaki görüşlere yer vermiş ve “Eğer bütün bir teori kurabilirsek bu, insan mantığının nihai zaferi olacaktır çünkü ancak bu sayede Tanrı’nın aklını da anlayabiliriz” demişti.

Hawking Newton'u, dolayısıyla Tanrı'yı çürütmeye çalışıyor!

Hawking, son kitabında İngiliz fizikçi ve matematikçi Sir Isaac Newton’ın teorilerini çürütmeye çalışıyor. Newton, evrenin bir kaos sonucu oluşamayacağını ve Tanrı tarafından tasarlanmış olması gerektiğini söylemiş, “Yerçekimi gezegenlerin nasıl hareket ettiğini açıklıyor, gezegenleri neyin yörüngeye soktuğunu değil... Her şeyi Tanrı yönetir” demişti. Hawking ise “Yerçekimi diye bir yasa olduğu için, evren kendi kendisini hiçten yaratabilir ve yaratmaya devam edecektir” diyor.

"Hawking denilen adam kendi kendine mi oldu?"

Süleyman Ateş (Eski Diyanet İşleri Başkanı): "Hiçbir şey kendi kendine olmaz. Hawking denilen adam kendi kendine mi oldu? Anası-babası olmasaydı olabilir miydi? Dünya kurulduğundan beri bunları iddia edenler var. Bunlar doğru şeyler değil. En dinsiz insan bile, bir deprem olduğunda ya da bir felaketle karşılaştığında içinden, doğasının gereği ‘Allah’ der. Bu insan böyle diyor ama Amerikalı bilim adamları da insanda Tanrı geninin, Allah’a inanç ğeleneğinin olduğunu söylüyor. Bu sözlere pek değer vermemek gerekiyor. Bir sene önce de ‘İlim Allah’ın varlığını kabul eder’ diyordu."

Prof. Dr. Recep Kaymakcan (Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi): "Kitabı okumadan bir şey söylemek doğru değil. Ama evrenin yaratılışında Tanrı’yı kabul etmemek, ‘dini’ kabul etmemek demektir. Aşağı yukarı bildiğimiz tüm dinler yaratılışa inanıyor. Dini metinleri baz alacaksak İslamiyet, Yahudilik, Hıristiyanlık detaylarda farklılık olsa bile yaratılış konusunda hemfikir."

Prof. Dr. Saim Yeprem (Eski Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı): "Bu yeni bir iddia değil. Tarih boyunca filozoflar tarafından savunulmuş bir şey. Hawking’in kendi felsefi görüşü; ne kantlanması mümkün ne de inkâr edilmesi. Ben inanıyorum ki bu kainat bir yaratıcı tarafından yaratılmıştır. Bu da bir görüştür. Meşhur Fransız filozoflarından birinin ‘Tanrı’yı İnkar Mümkün müdür?’ diye bir kitabı var mesela. Tanrı’nın pozitif bilim açısından ispatı da, inkârı da mümkün değil. Çünkü bu, bunların dışında bir olaydır. Kendi görüşünü yazmış."

AKHENATON döneminde II. RAMSES'in Anılması

7. Yusuf babası Yakup'u getirip Firavun AKHENATON'un huzuruna çıkardı ve Yakup AKHENATON'u kutsadı.

8. Firavun AKHENATON, Yakup'a, "Kaç yaşındasın?" diye sordu.

9. Yakup, "Gurbet yıllarım 130 yılı buldu" diye yanıtladı, "Ama yıllar çabuk ve zorlu geçti. Atalarımın gurbet yılları kadar uzun sürmedi."

10. Sonra AKHENATON'u kutsayıp huzurundan ayrıldı.

11. Yusuf babasıyla kardeşlerini Mısır'a yerleştirdi; AKHENATON'un buyruğu uyarınca onlara ülkenin en iyi yerinde, Ramses bölgesinde mülk verdi.

Konu upuaut tarafından (20-12-2012 Saat 00:48 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #105  
Alt 22-12-2012, 03:15
denklem denklem isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 10 Aug 2010
Mesajlar: 519
Standart

yukarıdaki bütün bu yazılanlar için teşekkür ederim.sayelerinizde bilgileniyoruz.
ben güneşin battığı yer doğduğu yer den bahseden ayetle ilgili iki satır yazmak istedim.
bu ayetle ilgili iki tarafında söylediği,savunduğu şeyler var.düşünüyorumda
dünyayla ilgili bugün ki bilgilerimizle böyle cümleler kullanmazdık bu kesin olan birşey.yani ''adam güneşin battığı yere varınca'' gibi bir cümle bugünki bilgilerimizle
söylenebilecek ,kurulabilecek cümle değil.oysa dünyanın düz olduğu düşünüldüğü yıllarda böyle bir cümle kullanılmasında bir mahsur yok.
Alıntı ile Cevapla
  #106  
Alt 19-04-2013, 15:03
ALLAHUAKBAR ALLAHUAKBAR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 17 Apr 2013
Mesajlar: 43
Standart Muhammedin düz dünyası

Sadece şu video bile kuranın bir insan tarafından uydurulduğunu kanıtlıyor aslında. Videodaki bütün yorumları okudum bir tane bile müslüman kuranda dünyanın düz olmadığını kanıtlayamamış, kimisi sadece bu yüzyıldaki çeviricilerin "deve kuşu yumurtası şeklinde yuvarladık" cümlesini gösteriyorlar bakın kuranda dünya düz değil demek için, bu hileye kanan müslümanlarla hiç tartışılmaz zaten.

Alıntı ile Cevapla
  #107  
Alt 24-05-2013, 17:25
Kozmik Perspektif Kozmik Perspektif isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 10 Nov 2012
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 472
Standart

Kuran'daki Eski Kozmolojiyi Gözler Önüne Seren Ayetler:


Bakara 2/115, Bakara 2/22, Rad 13/3, Hicr 15/19, Taha 20/53, Kaf 50/7, Naziat 79/30, Gaşiye 88/20, Şuara 26/28, Kehf 18/86, Kehf 18/90, Lukman 31/10, Şems 91/6, Yasin 36/40

İbni Abbas, İbni Kesir, Celaleyn, Kurtubi, Taberi ve Suudlu müftü Abdül-Aziz bin Baz gibi alimler Kuran'a dayanarak Dünya'nın düz olduğu sonucunu çıkarmıştır. Fahreddin-i Razi, Mefatihul Gayb'da "Yerin küre şeklinde olduğu kesin delillerle sabittir" demesine rağmen “Allah arzı size bir döşek kıldı” ayetinin tefsirinde Dünya'nın hareketsiz olduğunu söylüyor.


Farabi, İbn Rüşd, Biruni, El Kazvini, El İdrisî, Gazalî, Abdülkahir-i Cürcânî, Piri Reis, Sad-ı Taftazanî, Fahreddin-i Razi, Zemahşeri, Katip Çelebi gibi isimlerin Dünya'nın küreselliğinden bahsetmelerinin Kuran'a bir faydası yoktur. Zira bu kişiler Dünya'nın yuvarlaklığını pozitif bilimle öğreniyorlar. Yerin düz oluduğunu ileri süren alimler ise bunu Kuran'a dayanarak iddia ediyor.

Kuran'da defalarca "yeri yayıp döşedik" diyor. Çöl bedevisi Güneşin kara bir balçıkta battığını, gece ve gündüzün oluşması için Güneş'in yörüngesinde akıp gittiğini, gökkubbenin üstünde 7 kat gök yaratıldığını sanıyordu. Uzayın enginliğinin farkında olamadığı için Dünya ve Güneş'in birbirine toslamamasını da ilahi bir mucizeye olarak görüyordu.

Arapoğlunun zihnindeki evren modelinin şematize edilmiş hali:









Aşağıdaki ayette Kuran bize apaçık yerin düzleştirildiğini söylüyor:
Gaşiye 20

Ve ilel ardı keyfe sutıhat.

1. ve ilâ el ardı : ve arza, yeryüzüne
2. keyfe : nasıl
3. sutıhat : satıh yapılmış, düzleştirilmiş

Diyanet İşleri

Yeryüzüne bakmıyorlar mı, nasıl yayılmıştır!

Peki neden pekçok mealde "yayılıp döşendi" diye çevrilir? El cevap:
Nâziat 30 şöyle der:

"Bundan sonra da yeryüzünü döşedi."

1. ve el arda : ve arz, yeryüzü
2. ba'de : sonra
3. zâlike : bu
4. dehâ-hâ : onu yayıp döşedi

Görüldüğü gibi dehaha fiili "onu yayıp döşedi" diye tercüme ediliyor. Ancak "sutıhat" kelimesi düzleştirmek anlamına geliyor. Mealciler bu kelimenin anlamını kaydırarak hakkı örtmekte ve böylece "kafir" olmaktadır.

Pisagor, Aristo, Eflatun ve Eratosten gibi Kadim Yunan düşünürleri bilimsel yöntemleri kullanarak Dünya'nın küreselliğini keşfettiler. Onlardan etkilenen Müslim elitler ve din adamları da yerin küreselliğinden bahsetmişlerdir. Farabi, İbn Rüşd, Gazalî, Seyyid Şerif Cürcânî, Piri Reis, Sad-ı Taftazanî, Fahreddin-i Razi, Zemahşeri, Katip Çelebi gibi isimleri bunlara örnek olarak verebiliriz. Bazı Müslümanlar Dünya'nın küreselliği gerçeğinin İslam inancına muhalefeti olmadığını savunmak için bu isimleri delil olarak gösterirler. Ancak onların görmediği yada görmezden geldiği bir gerçek var ki o da Müslimlerın bunu Kuran'dan değil pozitif bilimden öğrendiği gerçeğidir. İmam Gazalî yerin küreselliğinden bahsetmiş olabilir, doğrudur. Ama bunu Allah'tan değil, filozoflardan öğrenmiştir. Dolayısıyla Müslüman bilginlerin yerin küre şeklinde olduğunu bilmiş olmalarının Kuran'a bir faydası yok.

Bakalım ne diyor Gazalî:
"Felsefenin kabul ettiği prensiplerin bir kısmı İslâm dininin temel esasları ile çelişmez. Meselâ diyorlar: Ay'ın tutulması olayı, arzın güneşle ay arasına girmesiyle ay ışığının görünmemesinden ibarettir. Çünkü ay, ışığını güneşten alır. Arz ise yuvarlaktır ve gök her taraftan onu çevrelemiştir. Matematik hesaplarla ispatlanmış bu çeşit gerçekleri din namına inkâr etmek dine karşı bir cinâyettir. Metotsuz bir tarzda dini savunanların zararları, metotlu bir şekilde dine hücum edenlerin zararından daha fazladır. Darb-ı meselde denildiği gibi: Akıllı düşman, ahmak dosttan daha iyidir."
(Gazzâli, Tehâfutu'l-Felâsife, 80)
Gördüğümüz gibi Gazalî bu bilgiyi pozitif bilimlerden edindiğini söylüyor.

Örneğin Fahreddin-i Razi, Mefatihul Gayb'da "Yerin küre şeklinde olduğu kesin delillerle sabittir" demesine rağmen “Allah arzı size bir döşek kıldı” ayetinin tefsirinde Dünya'nın hareketsiz olduğunu söylüyor. Dünya'nın yuvarlaklığını Kuran'dan bulduysalar neden onun hareketli olduğunu da bulamadılar acaba? Görüldüğü gibi bir takım Müslim düşünürlerin ve din adamlarının yerin yuvarlaklığından söz etmelerinin Kuran'a bir faydası yok. Müfessirler keşfedilen bilimsel gerçekleri laf cambazlığı ile Kuran'a uydurmaya çalışmışlar sadece.

Gelelim "Ayette Güneş'in Yörüngesinden Kasıt Onun Galaksi Merkezli Yörüngesidir" Şeklindeki Mucizetör Zırvasına
Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzmektedir. (Yasin 36/40)

Allah geceyi gündüzün içine sokar, gündüzü de gecenin içine sokar. Güneşi ve Ay'ı da koyduğu kanunlara boyun eğdirmiştir. Her biri belirli bir vakte kadar akıp gitmektedir. İşte bu Allah'tır, Rabbinizdir. Mülk yalnızca O'nundur. Allah'ı bırakıp da ibadet ettikleriniz, bir çekirdek zarına bile hükmedemezler. (Fatır 35/13)

Gökleri ve yeri hak ve hikmete uygun olarak yaratmıştır. Geceyi gündüzün üzerine örtüyor, gündüzü de gecenin üzerine örtüyor. Güneşi ve ayı da koyduğu kanunlara boyun eğdirmiştir. Bunların her biri belli bir zamana kadar akıp gitmektedir. İyi bilin ki, o mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır. (Zümer 39/5)

Güneş de kendi yörüngesinde akıp gitmektedir. Bu mutlak güç sahibi, hakkıyla bilen Allah'ın takdiri(düzenlemesi)dir. (Yasin 36/38)

O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yaratandır. Her biri bir yörüngede yüzmektedirler (Enbiya 33)

Ayetler apaçık Güneş'in hareketiyle gece ve gündüzün oluşumundan bahsediyor. Lafı eğip bükmeye hiç gerek yok.*

“Güneş geceleri nereye gidiyor?” sorusuna Muhammed'in cevabı:


“Arş’ın altında secde yapmaya gider; bu maksatla izin ister, kendisine izin verilir. Secde edip kabul edilmeyeceği, izin isteyip izin verilmeyeceği zamanın (kıyametin) gelmesi yakındır. O vakit kendisine: ”Geldiğin yere dön!” denir. Böylece battığı yerden doğar.” (Buhari, Tefsir Ya-sin 1, Bed’ul-Halk 4, Tevhid 22,23, Müslim, İman 250, (159), Tirmizi, Tefsir, Ya-sin, 4225)

İslam'a dönmüş eski bir ateist
Alıntı ile Cevapla
  #108  
Alt 18-09-2013, 15:04
Kozmik Perspektif Kozmik Perspektif isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 10 Nov 2012
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 472
Standart

Kuran'daki Eski Kozmoloji

Doğu da, Batı da (tüm yeryüzü) Allah’ındır. Nereye dönerseniz Allah’ın yüzü işte oradadır. Şüphesiz Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir. (Bakara 2/115)

O, yeri sizin için döşek, göğü de bina yapan, gökten su indirip onunla size rızık olarak çeşitli ürünler çıkarandır. Öyleyse siz de bile bile Allah’a ortaklar koşmayın. (Bakara 2/22)

O, yeri yayıp döşeyen, orada dağlar, nehirler meydana getiren, orada her türlü meyveden (erkekli-dişili) iki eş yaratandır. O, geceyi gündüze bürüyor. Şüphesiz bunlarda, düşünen bir kavim için (Allah’ın varlığını gösteren) deliller vardır. (Rad 13/3)

Yeri de yaydık, ona sabit dağlar yerleştirdik ve orada ölçülü (bir biçimde) her şeyi bitirdik. (Hicr 15/19)

“Rabbim, yeryüzünü size beşik yapan, orada size yollar açan ve size gökten yağmur indirendir.” Böylece onunla sizin için yerden türlü türlü bitkileri çift çift çıkardık. (Hicr 20/53)

Yeryüzünü de yaydık ve orada sabit dağlar yerleştirdik. Orada her türden iç açıcı çift bitkiler bitirdik. (Kaf 50/7)

İşte bundan sonra arzı yayıp döşedi. (Naziat 79/30)

Yeryüzüne bakmıyorlar mı, nasıl yayılmıştır! (Gaşiye 88/20)

Mûsâ, “O, doğunun da batının da ve ikisi arasındaki her şeyin de Rabbidir. Eğer düşünüyorsanız bu, böyledir” dedi. (Şuara 26/28)

Güneşin battığı yere varınca, onu siyah balçıklı bir su gözesinde batar (gibi) buldu. Orada (kâfir) bir kavim gördü. “Ey Zülkarneyn! Ya (onları) cezalandırırsın ya da haklarında iyilik yolunu tutarsın” dedik. (Kehf 18/86)

Güneşin doğduğu yere ulaşınca, onu kendileriyle güneş arasına örtü koymadığımız bir halk üzerine doğar buldu. (Kehf 18/90)

Allah, gökleri görebileceğiniz direkler olmaksızın yarattı. Yeryüzüne de, sizi sarsmasın diye sabit dağlar yerleştirdi ve orada her türlü canlıyı yaydı. Gökten de yağmur indirip orada her türden güzel ve faydalı bitki bitirdik. (Lukman 31/10)

Yere ve onu yayıp döşeyene andolsun. (Şems 91/6)

Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzmektedir. (Yasin 36/40)

Allah geceyi gündüzün içine sokar, gündüzü de gecenin içine sokar. Güneşi ve Ay'ı da koyduğu kanunlara boyun eğdirmiştir. Her biri belirli bir vakte kadar akıp gitmektedir. İşte bu Allah'tır, Rabbinizdir. Mülk yalnızca O'nundur. Allah'ı bırakıp da ibadet ettikleriniz, bir çekirdek zarına bile hükmedemezler. (Fatır 35/13)

Gökleri ve yeri hak ve hikmete uygun olarak yaratmıştır. Geceyi gündüzün üzerine örtüyor, gündüzü de gecenin üzerine örtüyor. Güneşi ve ayı da koyduğu kanunlara boyun eğdirmiştir. Bunların her biri belli bir zamana kadar akıp gitmektedir. İyi bilin ki, o mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır. (Zümer 39/5)

Güneş de kendi yörüngesinde akıp gitmektedir. Bu mutlak güç sahibi, hakkıyla bilen Allah'ın takdiri(düzenlemesi)dir. (Yasin 36/38)

O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yaratandır. Her biri bir yörüngede yüzmektedirler (Enbiya 33)

İslam'a dönmüş eski bir ateist
Alıntı ile Cevapla
  #109  
Alt 18-09-2013, 17:15
upuaut - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
upuaut upuaut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 21 Jan 2010
Bulunduğu yer: Ancient Egypt
Mesajlar: 3.976
Standart

Cosmic Perspective´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Arapoğlunun zihnindeki evren modelinin şematize edilmiş hali:


Bu şekli çizenden ziyade, ayeti yanlış tefsir edende büyük bir hata olduğunu görüyoruz. Çünkü bu ayetin Arapça orijinalinde "Sema" kelimesi geçer ve bu, "Yörünge" anlamında değil, "Gök" olarak çevirilir. "Yörünge" kelimesi 19. y.y.'a kadar olan Kuran meallerinde geçmez. Zaten o saate kadar Osmanlıca'yı kullanıyor, dolayısıyla meal yazma ya da tefsir işleriyle uğraşmıyorduk. Ama ne zaman ki Türkçe'ye geçtik ve Astronomi'de yeni Evren modeline geçtik, işte o zaman bu ayetteki "Sema (Gök)" ya da "Sema (Gökyüzü)" anlamına gelen kelime birden "Yörünge"ye geçti.

Buna göre bu ayetin gerçek tefsiri, semaya (gökyüzü) bakan bir kimsenin, gök cisimlerini (yıldızlar, gezegenler, astreoitler vs.) gökküresi üzerinde gördüğü izdüşümler olacaktır. Bunları ayrı ayrı yörüngelerde düşünmek ve ayete bu anlamı verebilmek için ciddi ciddi astronomi bilgileri gerekir. Bu ise Galileo'dan önce mümkün değildi! Çünkü Galileo'dan önceki astronomi bilgileri tamamen deneysel, amprik bilgiler idi.

AKHENATON döneminde II. RAMSES'in Anılması

7. Yusuf babası Yakup'u getirip Firavun AKHENATON'un huzuruna çıkardı ve Yakup AKHENATON'u kutsadı.

8. Firavun AKHENATON, Yakup'a, "Kaç yaşındasın?" diye sordu.

9. Yakup, "Gurbet yıllarım 130 yılı buldu" diye yanıtladı, "Ama yıllar çabuk ve zorlu geçti. Atalarımın gurbet yılları kadar uzun sürmedi."

10. Sonra AKHENATON'u kutsayıp huzurundan ayrıldı.

11. Yusuf babasıyla kardeşlerini Mısır'a yerleştirdi; AKHENATON'un buyruğu uyarınca onlara ülkenin en iyi yerinde, Ramses bölgesinde mülk verdi.
Alıntı ile Cevapla
  #110  
Alt 19-09-2013, 00:06
Ebu Sübyan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ebu Sübyan Ebu Sübyan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 30 Jan 2013
Mesajlar: 62
Standart

ALLAHUAKBAR´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sadece şu video bile kuranın bir insan tarafından uydurulduğunu kanıtlıyor aslında. Videodaki bütün yorumları okudum bir tane bile müslüman kuranda dünyanın düz olmadığını kanıtlayamamış, kimisi sadece bu yüzyıldaki çeviricilerin "deve kuşu yumurtası şeklinde yuvarladık" cümlesini gösteriyorlar bakın kuranda dünya düz değil demek için, bu hileye kanan müslümanlarla hiç tartışılmaz zaten.

beni ilk şok eden, islamı gerçekten araştırmamı sağlayan, yani sorgulamaya iten bu videodur.
arasıra izlerim ve o günkü hislerimi tekrar hatırlamak isterim...

islam dini nickimde gizli...
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Dünya Yuvarlak YahyaHan Kur'an'da Mucize Yoktur 174 26-05-2018 18:35
2003 Sonrası Irak turko Politika 0 11-09-2011 13:24
Irak' ta ölen gazeteci Nova Konu-dışı 0 16-05-2010 15:03
Kurana göre dünya yuvarlak mıdır? Güneş nasıl batar? atheist87 İslam 28 02-06-2008 07:37
Kitap Tanıtımı: Aleviler Aleviliği Tartışıyor Multimedya 8 26-11-2006 20:51

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 10:19 .