Kehf Suresindeki Tuhaflıklar

[sinner]

78- Hızır dedi ki: "İşte bu, seninle benim aramızın ayrılmasıdır. Şimdi sana o sabredemediğin şeylerin içyüzünü haber vereceğim."
79- "Gemi, denizde çalışan bir kaç yoksula aitti. Onu kusurlu kılmak istedim, çünkü onların ilerisinde her sağlam gemiye zorla el koyan bir hükümdar vardı."
80- "Oğlana gelince, onun ana-babası mümin kimselerdi. Çocuğun onları azgınlık ve inkâra sürüklemesinden korktuk."
81- "İstedik ki Rabbleri onun yerine kendilerine ondan temizlikçe daha hayırlı ve daha çok merhamet eden birini versin."
82- "Duvar ise, o şehirde iki yetim oğlana ait idi. Duvarın altında onların bir hazinesi vardı. Babaları da iyi bir kimse idi. Onun için Rabbin istedi ki o iki çocuk erginlik çağlarına ersinler ve Rabbinden bir rahmet olarak hazinelerini çıkarsınlar. Ve ben bunların hiçbirini kendiliğimden yapmadım. İşte senin sabredemediğin şeylerin içyüzleri budur." Kehf Suresi

Allah, normalde peygamberlerini vahiy göndererek bilgilendirir eğitir vs.
Ancak Musa'ya ilim ve hikmet öğretmek için bir kulunu görevlendirmiştir.
Bu kulun peygamber olmadığı halde Musanın bilmediklerini nasıl bilebildiği yada gayb bilgisine nasıl vakıf olduğu açıklanmamıştır.

Ayrıca ayetlerde Hızırın üslubuna ilişkin bir çarpıklık var ki kimin istediği belli değildir.

Her şeyi hakkıyla bilen, ölçüp biçerek bir kader üzere yaratan (!) Allah değil mi?

Öyleyse Allah kendi yarattığı kadere niçin müdahale etmekte ve kendi yarattığı olayların akışından neden korkmaktadır ?

Buna benzer nice çelişki göstermektedir ki Kuran gerçekte bir insan uydurmasıdır.

sevgili sinner abim o süre baştan aşağı alkolun fazla kaçırıldığı bir süre burdaki anlamsız ve cahilce süreleri ayık kafayla adlı yazımda yazacaktım ama şans burasıymış;
kehf 83.
Sana Zülkarneyn'i sorarlar. De ki: Ona ait haberleri de okuyalım size.
kehf 84.
Biz, gerçekten de onu yeryüzünde yerleştirip yüceltmiştik, her şeyin yolunayoradamına ait ne bilgi varsa vermiştik ona.
kehf 85.
O, batıya doğru bir yol tutmuştu.
kehf 86.
Nihayet güneşin battığı yere gelince görmüştü ki güneş, kara bir balçığa batmada ve orada bir topluluğa rastladı. Dedik ki: Ey Zülkarneyn, istersen azaplandırırsın bunları, istersen iyilik edersin onlara.

bu nakadar keyfi ve ne kadar bilimden uzak ayetler böyle! kulak duyduğuna,göz gördüğüne,iman bunun allah sözü olduğuna inanmıyor zorlasanda yediremiyorsun adeta!
allahın tüm bilgisini verdiği adam batıya gidince güneşin balçığın içinde kaybolduğunu görüyor!(hıck!)
adamın tüm bilgisine rağmen dünyanın şeklinden,zaman farklarından vs haberi yok!
ama asıl soru bu sureyle imanını güçlendiren arkadaşlara hiç inançlarını kılıf uydurmadan sorgulama ihtiyacı hissetmiyorlarmı?
dahası tanrıyı algılayabilmenin,müslüman olmanın tek yolunu bilimden uzak bol şarablı ayetlerde mi görüyorlar?
insanın içi cız ediyor hayat bu kadar keyfi olmamalı; müslümanım öyleyse herseye inanırım!.....olmaz olamaz!......

[nehir]

sinner´isimli üyeden Alıntı

78- Hızır dedi ki: "İşte bu, seninle benim aramızın ayrılmasıdır. Şimdi sana o sabredemediğin şeylerin içyüzünü haber vereceğim."
79- "Gemi, denizde çalışan bir kaç yoksula aitti. Onu kusurlu kılmak istedim, çünkü onların ilerisinde her sağlam gemiye zorla el koyan bir hükümdar vardı."
80- "Oğlana gelince, onun ana-babası mümin kimselerdi. Çocuğun onları azgınlık ve inkâra sürüklemesinden korktuk."
81- "İstedik ki Rabbleri onun yerine kendilerine ondan temizlikçe daha hayırlı ve daha çok merhamet eden birini versin."
82- "Duvar ise, o şehirde iki yetim oğlana ait idi. Duvarın altında onların bir hazinesi vardı. Babaları da iyi bir kimse idi. Onun için Rabbin istedi ki o iki çocuk erginlik çağlarına ersinler ve Rabbinden bir rahmet olarak hazinelerini çıkarsınlar. Ve ben bunların hiçbirini kendiliğimden yapmadım. İşte senin sabredemediğin şeylerin içyüzleri budur." Kehf Suresi

Allah, normalde peygamberlerini vahiy göndererek bilgilendirir eğitir vs.
Ancak Musa'ya ilim ve hikmet öğretmek için bir kulunu görevlendirmiştir.
Bu kulun peygamber olmadığı halde Musanın bilmediklerini nasıl bilebildiği yada gayb bilgisine nasıl vakıf olduğu açıklanmamıştır.

Ayrıca ayetlerde Hızırın üslubuna ilişkin bir çarpıklık var ki kimin istediği belli değildir.

Her şeyi hakkıyla bilen, ölçüp biçerek bir kader üzere yaratan (!) Allah değil mi?

Öyleyse Allah kendi yarattığı kadere niçin müdahale etmekte ve kendi yarattığı olayların akışından neden korkmaktadır ?

Buna benzer nice çelişki göstermektedir ki Kuran gerçekte bir insan uydurmasıdır.

sn.sinner;ya koskoca Allahın küçük bir çocuğun yapacaklarından korkmasına ne dersiniz,hemde henüz yapmadığı şeyler için onun ölümüne izin vermesi ise akıl alır gibi değil,onun ölümüne izin vermektense onun gelecekte iyi bir insan olmasını sağlayamaz mıydı buna gücü yetmiyor muydu yani?neymiş onun anne ve babası iyi,mümin kimselermişte bu çocukları büyüdüğünde onları azdırıp inkara sürüklemesinden korkmuş! inanılır gibi değil,ya çözüm ne çocuğun henüz yapmadıklarından dolayı suçlu bulunup hayatına son verilmesi,çözüme bakar mısınız,sanki Allah kaderleri yazan ve değiştirme gücünüde elinde bulunduran değilde,tereddütü var en iyisi ölsünde yenisini verelim zihniyetinde,güler misin,ağlar mısın?

[sinner]

sn nehir,
Evet harfiyen katılıyorum.
Bu saçma sapan mantığı müslümanlar nasıl kabul ediyor anlamak mümkün değil.

Allah kendi yarattığı kaderden hoşnut değil mi de onu hikmet adı altında değiştirmeyi gerekli görüyor.

[karadenizli]

Nasıl bakarsan öyle görürsün sinner nasıl bakarsan öyle görürsün.....................

[sinner]

Dün bir film izledim Gizli Dosyalar: İnanmak istiyorum
Karadenizli seninki de o hesap

[cemmemo]

sinner´isimli üyeden Alıntı

78- Hızır dedi ki: "İşte bu, seninle benim aramızın ayrılmasıdır. Şimdi sana o sabredemediğin şeylerin içyüzünü haber vereceğim."
79- "Gemi, denizde çalışan bir kaç yoksula aitti. Onu kusurlu kılmak istedim, çünkü onların ilerisinde her sağlam gemiye zorla el koyan bir hükümdar vardı."
80- "Oğlana gelince, onun ana-babası mümin kimselerdi. Çocuğun onları azgınlık ve inkâra sürüklemesinden korktuk."
81- "İstedik ki Rabbleri onun yerine kendilerine ondan temizlikçe daha hayırlı ve daha çok merhamet eden birini versin."
82- "Duvar ise, o şehirde iki yetim oğlana ait idi. Duvarın altında onların bir hazinesi vardı. Babaları da iyi bir kimse idi. Onun için Rabbin istedi ki o iki çocuk erginlik çağlarına ersinler ve Rabbinden bir rahmet olarak hazinelerini çıkarsınlar. Ve ben bunların hiçbirini kendiliğimden yapmadım. İşte senin sabredemediğin şeylerin içyüzleri budur." Kehf Suresi

Allah, normalde peygamberlerini vahiy göndererek bilgilendirir eğitir vs.
Ancak Musa'ya ilim ve hikmet öğretmek için bir kulunu görevlendirmiştir.
Bu kulun peygamber olmadığı halde Musanın bilmediklerini nasıl bilebildiği yada gayb bilgisine nasıl vakıf olduğu açıklanmamıştır.

Ayrıca ayetlerde Hızırın üslubuna ilişkin bir çarpıklık var ki kimin istediği belli değildir.

Her şeyi hakkıyla bilen, ölçüp biçerek bir kader üzere yaratan (!) Allah değil mi?

Öyleyse Allah kendi yarattığı kadere niçin müdahale etmekte ve kendi yarattığı olayların akışından neden korkmaktadır ?

Buna benzer nice çelişki göstermektedir ki Kuran gerçekte bir insan uydurmasıdır.

1-elbette allahtır, ama kullarının gidişatına göre lutfunu gösterebilir

[cemmemo]

kaancan´isimli üyeden Alıntı

sevgili sinner abim o süre baştan aşağı alkolun fazla kaçırıldığı bir süre burdaki anlamsız ve cahilce süreleri ayık kafayla adlı yazımda yazacaktım ama şans burasıymış;
kehf 83.
Sana Zülkarneyn'i sorarlar. De ki: Ona ait haberleri de okuyalım size.
kehf 84.
Biz, gerçekten de onu yeryüzünde yerleştirip yüceltmiştik, her şeyin yolunayoradamına ait ne bilgi varsa vermiştik ona.
kehf 85.
O, batıya doğru bir yol tutmuştu.
kehf 86.
Nihayet güneşin battığı yere gelince görmüştü ki güneş, kara bir balçığa batmada ve orada bir topluluğa rastladı. Dedik ki: Ey Zülkarneyn, istersen azaplandırırsın bunları, istersen iyilik edersin onlara.

bu nakadar keyfi ve ne kadar bilimden uzak ayetler böyle! kulak duyduğuna,göz gördüğüne,iman bunun allah sözü olduğuna inanmıyor zorlasanda yediremiyorsun adeta!
allahın tüm bilgisini verdiği adam batıya gidince güneşin balçığın içinde kaybolduğunu görüyor!(hıck!)
adamın tüm bilgisine rağmen dünyanın şeklinden,zaman farklarından vs haberi yok!
ama asıl soru bu sureyle imanını güçlendiren arkadaşlara hiç inançlarını kılıf uydurmadan sorgulama ihtiyacı hissetmiyorlarmı?
dahası tanrıyı algılayabilmenin,müslüman olmanın tek yolunu bilimden uzak bol şarablı ayetlerde mi görüyorlar?
insanın içi cız ediyor hayat bu kadar keyfi olmamalı; müslümanım öyleyse herseye inanırım!.....olmaz olamaz!......

yahu belki muteşabih ayetlerdendir ,günümüzde kara deliklerin yıldızların sönmesinden oluştugu gözlenmiş,yıldızların büyüyüp süper nova veya ,süper cüce olduğu bilim adamlarınca söylenmiştir,başka bir ayette '' yıldızların yerlerine yemin '' vardır,zamanla sönerken her yıldızın yeri ne olur araştır -düşün-bekle-ömrün yetmez ise geçmişteki mucizeleri örnek al teslim ol ....
yani güneşi hz.muhammet görmüyormuda haşa öyle yazsın ,bu ayet bile bilenlere (alimlere ) kuranı allahın gönderdiğini gösterir

kuranı okuyacaksanız, tane tane okuyun ,'' dalalet'' ayetlerine takılıp kalmayın hayata yayın ,allaha soru sorun bir şekilde cevabı size gelir

sen beni güldürdün rabbimde seni güldürsün)))))))))))

her hangi bir yerde çıkıyomusun? hangi günler ve bilet ücretleri ne kadar?

[sinner]

1-elbette allahtır, ama kullarının gidişatına göre lutfunu gösterebilir. cemmemo
Gelecekte ailesini azdıracağından korkulan masum da mı allah'ın lütfuna erdi?
Peki Hızır tarafından öldürülen bu çocuğun ahiretteki durumu ne olacak ?
Suç sayılan hiçbir ameli işlemeden ve sınanmadan cehenneme mi gidecek ?
O zaman o çocuk allah'a demiyecek mi : allahım ben kime ne yaptım ki beni cehennme attın ?


Bir de şu ayetlere bakalım.
Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Rum-30
Sen Allah'ın sünnetinde asla bir değişme bulamazsın. Sen Allah'ın sünnetinde asla bir başkalaşma da bulamazsın. Fatır-43.

Bu ayetlerde allah değişmez bir düzen ve işleyiş kurduğunu iddia ediyor.
Ancak Hızır çıkageliyor ve onun düzenini canının istediği gibi değiştiriveriyor.
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu