İslam İnancını Aşmak

[upuaut]

batur´isimli üyeden Alıntı

Yazı güzel ama, bir kulaktan girip bir kulaktan çıkmıyor bile, insanlara islamın yanlışlarını, sakatlıklarını, oldukça huzursuzluk olacağını anlatmaktan bıktım. Şimdi ateist, deist, panteist yakıştırmalarının acısını çekiyorum. kimse benim gibi olmadı ama ben kaçacak delik arıyorum. İslamın aleyhine söylediğiniz herşeyi küfür gibi algılıyorlar, iliklerine işlemiş, korkarım bu din(zulüm) yaşanmaya devam edecek...

Sorun yapma. Bunlar zamanla aşılacak şeylerdir. Çünkü "uyuyan güzel" Osmanlı ve Cumhuriyetimizin ilk döneminden beri İslamiyet ile ilgili, özellikle internet sayesinde, ilk kez bu kadar büyük bir çapta sorgulama yapılıyor. Göreceksin, 10 yıl sonra azınlık olmadığını ve toplumumuzun çok büyük bir bölümünün yanında yer aldığını.

Nerden mi anlıyoruz bunu? Çok değil, 10 öncesinde Kuran meallerindeki hatalar pek sorgulanmaz ve üzerine bile gidilmezdi. Ama şimdi, başta Diyanet İşleri Başkanlığı'nın meali olmak üzere Kuran mealleri ciddi bir biçimde sorgulanıyor ve artık bu meallere pek itibar edilmiyor.

Bunları anlatmam gerekiyor, yoksa bu konuda nelerin olup bittiğini bilmeniz mümkün değil!

Bilirsiniz, her yıl 20 Nisan Hz. Muhammed'in doğum günüdür ve bugünün içinde bulunduğu hafta da doğum günü haftası olarak kutlanır. Bu arada, Hz. Muhammed'in doğum gününün 20 Nisan olamayacağı da artık bilinen ve bu nedenle reddedilmeyen bir gerçektir. Bunu tartışmayacağım çünkü bu konu çok açıktır.

Neyse, okulumuzdaki bayan bir din öğretmeni Kutlu Doğum Haftası nedeniyle bütün öğretmenlere Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 2011 basımlı Türkçe Kuran mealini verdi ve bir de büyükçe camdan yapılma çanak içine niyetler koymuş. Öğretmenler buradan bir tane niyet çekecek.

Bunlar bir etkinliğin kutlamasındaki güzel şeyler, çünkü insani olan her şey kabülümüzdür. Fakat daha sonra baktım ki, bazı Kuran mealleri oraya, buraya bırakılmış ve ben bunun nedenini merak ettim. Bir kere, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 2011 basımlı Türkçe Kuran meali yalnızca, adı üstünde, mealdi ve ayetlerin Türkçe açıklamaları idi. Yani Kuran ayetleri bu mealde Arapça olarak yer almıyordu ve yalnızca Türkçe açıklamaları mevcuttu. İnternetteki birçok web sayfasında Diyanet İşleri Başkanlığı'nın mealindeki Türkçe çevirinin doğru olmadığı, dolayısıyla kusurlu olduğu söyleniyor.

Peki bu doğru mu idi? Evet, öyleydir. Örneğin Diyanet İşleri Başkanlığı'nın hatalı çevirdiği bir ayet şöyledir:

Maide 51: Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dostlar edinmeyin. Onların bazısı, bazısının dostlarıdırlar. İçinizden kim onları dost edinirse şüphe yok ki, o da onlardandır. Muhakkak ki Allah o zalimleri hidayete, doğru yola iletmez.

Bu ayette itiraz edilen nokta şudur: "Onların bazısı, bazısının dostlarıdırlar" Burada "dostları" değil, "mevlası" olacaktır. Yani burada tüm Yahudileri ve Hristiyanları kapsayacak şekilde bir alan genişlemesi yapılarak bir çeviri hatası yapılmıştır.

Peki başka çeviri hatası var mı? Olmaz olur mu, sürüsüne bereket!

(Bir Reklam:

Program sunucusu (10:18): Ama bu konuda çok fazla örnek olduğunu sanmıyorum Peder. Var mı yoksa?

Zakaria Butros (10:24): Olmaz mı hiç! Daha bir sürü örnek var.

Program sunucusu (10:26): Öyle mi?)

Durun, size bir örnek daha vereyim. Türkçe Kuran meallerinde "Yörünge" kelimesi açık ya da parantez içinde 25 farklı ayette geçer. Oysa bu konuda yaptığım araştırmaya (Kuran Astronomisi Hakkındaki Şüpheler) göre, Kuran'da bırakın bu kelimenin geçmesini, böyle bir şeyin olması bile sözkonusu değil!

Bu hatayı başta C. Yıldırım olmak üzere, Diyanet İşleri Başkanlığı, Elmalılı Hamdi Yazır ve diğer tefsirciler yapmıştır ne yazık ki. Hata yapmayan tefsirci var mı?, diye sorarsanız, size A. Gölpınarlı ismini rahatlıkla verebilirim. Onun hiçbir çevirinde "Yörünge" kelimesi geçmez.

Gördüğünüz gibi, sırf bu çeviri hataları bile, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın mealinin ne kadar hatalı olduğunu gösteriyor bize.

[Jolly Jocker]

RENAULTFERRARİ´isimli üyeden Alıntı

Jolly islam dersini yanlis almissin İslam dini hakkinda dogru bilgilenmek istersen
Bu adrese dokun http://www.facebook.com/login.php?ne...%2F%3Fref%3Dts

Sen onu bana değil yüz milyonlarca İranlıya, Arap'a, Mısırlıya, Tunusluya, Libyalıya, Afgan'a anlat. Ya da yanlış anlayanın, daha doğrusu işine geldiği gibi yorumlayanın kendiniz olduğunu fark et ve uyan artık.

Şunu da bil: Mesele dinin yanlış anlaşılması meselesi değil. Bence ortada yanlış anlama falan yok. Kuran'da okuduklarını kabullenemeyip ona mecazi anlamlar yükleyen ve kafasına göre değiştiren sizlersiniz. Ama velev ki siz haklısınız ve herkes bugüne dek yanlış anlamış. Eee? Ne sonuç çıkıyor bundan? Buradan nereye varmayı umut ediyorsun?

Bu kadar yanlış anlaşılan, bu kadar kötü sonuçlar doğuran, hayatı insanlar için çekilmez kılan bir dine Allah neden müdahele edip yeni bir din göndermemiş? Şöyle, daha az yanlış anlaşılacak bir din mesela?

Madem sen haklısın, doğrusunu sen biliyorsun; milyonlarca şeriatçı yobaz bu dini nasıl oluyor da bu kadar yanlış anlayabiliyorlar?

Bu din yanlış anlaşılmaya neden bu kadar müsait?

Neden diğer dinlerin içinden bu kötülükleri yapan çıkmıyor da hep islamdan çıkıyor?
Diğer dinler neden bu kadar yanlış anlaşılamıyor?

Yanlış anlaşıldı iddiası sizi temize çıkarmaya yetmez; gene Kuran'da bir sorun olduğunu gösterir. Şunu anla artık.

Kendini kandırma daha fazla. Yanlış anlama falan yok ortada. Anlamamakta direnen sensin.

Velev ki yanlış anlaşılıyor, bu kadar yanlış anlaşılmaya müsait bir dine yine tahammül etmemek, metinde(Kuran'da) yanlış anlamaları giderecek düzeltmelerde bulunmak gerekir. Çünkü o yanlış anlamalar insanların hayatını karatıyor. ''Ayyy, yanlış anlaşılmış, pardon'' deyip geçemezsin. Gereğini yapmakla mükellefsin. Bir daha yanlış anlaşılmasını ve kötülüklere sebep olmasını engelleyecek kesin müdahelelerde bulunmalısın dine. Böyle bir vizyonun var mı? Hiç sanmıyorum. Zira ayetlere müdahele etmeyi hiçbiriniz göze alamaz. O halde konuşma!

[Jolly Jocker]

Din yanlış anlaşılıyormuş! Ben din dersini yanlış almış-mışım!

Yaw kardeşim, iki gün önce icat olmadı ki bu din! 1400 senelik mazisi var!

1400 senedir mi yanlış anlaşılıyor bu 'mübarek'?!

1400 senedir yanlış anlaşılıyordu da şimdi sen mi anladın doğrusunu?!

1400 senedir doğrusu anlaşılamadıysa bu saatten sonra da anlaşılmaz.

Aş artık şu dini Renault, aş. Yetmedi mi?

[upuaut]

İslam inancını aşmak mı dediniz. Buyrun, buradan yakın: Diyalogçular Hz. Muhammed'i ağızlarına almıyorlar!

Yani nereden bakarsanız bakın, burada tam bir tezat durum var: Altı ümmet-i Muhammed (AKP'nin değirmenine su taşıyan % 50'lilik halk kitlesi. Bunlar ibadet ederken "Muhammeden Resullah (Muhammed Allah'ın elçisidir)" diyerek Hz. Muhammed'in adını dillerinden düşürmezler)
, üstü diyalogçu (Bunlar da yönetici takımıdır ve kendi siyasi ikballeri için Yahudileri ve Hristiyanları gücendirmemek için Hz. Muhammed'in adını ağızlarına almazlar)

Biz de burada kalkmış, size Kuran meallerindeki çeviri hatalarından bahsediyoruz. Demek ki bir tek biz burada yaptığımız tartışmalarda Hz. Muhammed'in adını ağzımıza alıyormuşuz. Gerisi hikaye!

Nisa-80 (Diyanet Vakfı): Kim Resûl'e itaat ederse Allah'a itaat etmiş olur. Yüz çevirene gelince, seni onların başına bekçi göndermedik!

Aferin, durmak yok, yola devam!

[upuaut]

Nisa suresinin 80. ayeti kerimesi gereğince şu çok çarpıcı tarihsel gerçeği diyalogçulara ve onun izinden giden ümmet-i Muhammed'e hatırlatmak istiyorum.

1970-1980'lerde İran sineması tarafından 6 bölüm halinde çekilen "Hz. İmam Hüseyin (a.s.) ve Kerbela" adlı

dizisinde diyalogçular tarafından adı ağızlara alınmayan Hz. Muhammed ve onun torunu olan Hz. Hüseyin hakkında şöyle bir sahne geçer:

Yezid (1:59:36): (Saray Komutanı'na) Döndün mü çocuğum? Ne çabuk!
-(Hani İbn-i Urve'nin yüzüne karşı söyleyerek) Gördüğün gibi, benim askerlerim işlerini çok iyi bilirler.
-(Saray Komutanı'na İbn-i Akil'in akibetini soruyor) Onu öldürdün mü?

Komutan: Onu öldürdüm ,efendim!

Yezid: Sana söylediğim gibi, değil mi?

Komutan: Evet.

Yezid: Bir şey demedi mi?

Komutan: Onu sarayın burcuna çıkarırken dua ediyordu ve Allah'ı tespih ediyordu. Sarayın çatısında başını göğe çevirerek, "Allah onu ve misafirlerini öldüren bu halkın arasında hakem olsun ve cezalarını versin" dedi.

Yezid: Ve...

Komutan: Ona öyle vurdum ki, hemen öldü. Kılıcım kafasını yaralamıştı ama ne üzgündü, ne de feryat ediyordu. Sanki dudakları kıpırtı halindeydi. Bir şeyler mırıldanıyordu ve yüzü Hicaz'a dönük (çünkü Hz. Hüseyin oradan Kufe'ye doğru yola çıkmıştı) ağlıyordu.

Yezid: Ne söylediğini duymadın mı?

Komutan: Duydum; Resullulah'a ve torununa (Hz. Hüseyin) selam gönderiyordu!

Ben yaklaşık 5 saatlik bu filmi izledim ve Yezid'in Kuran'dan yaptığı hileli çıkarımlara dayanarak yaptığı haksızlıkları ayrıntılı bir şekilde öğrendim. Çekinmeyin, siz de bu filmi izleyin. Bu filmden günümüzdeki Yezid'leri hemen tanıyacaksınız! Sizce bu Yezidler kimdir?

Not (İbn-i Akil Kimdir?): İmam Huseyn Aleyhisselam'ın amcasının oğlu olmakla beraber İmam tarafından Kufe halkından biat alması üzere görevlendirilen vefakar takipçilerinden biridir.

İmam Ali Aleyhisselam döneminde de cesaret ve yiğitliği ile örnek olan bu kahraman Sıffın savaşında Sağ Kanat Ordu Komutanı idi. Bu filmde Sıffın savaşında Hz. Ali ile birlikte çarpıştığına dair bir sahne vardır. Köşeye sıkıştırıldığı sahnede, o Sıffın Savaşı'ndaki Kuran parçalarının mızrak uçlarına takılarak yapılan hileyi hatırlatır.

İmam Huseyn Aleyhisselam sayısız Kufeli davet mektuplarına cevap niteliğinde yazmış olduğu mektubu Müslim B. Akil’e verdi ve bu mektupta Müslim’i “Kardeşim, amcazaden ve güvendiğim kişidir.” diyerek tanıttı.

[kurtulusislamda]

hz ALİ (r.a) ın bir komşusu vardı ,ALLAH a inanmayan ve puta tapan birisi imiş,hz ALİ'yi bakar ve onu kucuk görürmüş,bir gün Hz ALİye rast gelmiş
-- ya ali biliyorum ki sen var olmayan ALLAHa inanıyorsun ,namaz kılıyorsun,savaşıyorsun,ama nafile birde bana bak,bir şey yaptığım yok,sabah akşam yaşıyorum ve birine inanmak gibi derdim olmadığından dolayı mutluyum ve sorumluluğum yok diyor HZ ALİ (r.a) gayet sakince son cumlesine kadar dinliyor ve diyor ki
-- diyelimki senin dediğin gibi ALLAH yok ,din yok, ahiret yok,tamam öldüğümüzde hesabada cekilmeyeceğiz,o halde öldüğümde benimde senden bi farkım kalmayacak,rahat olayım,ama ya varsa diyor o zaman ben kurtulacağım ama senin için cok vahim diyor,
adam bir muddet düşünceye dalmış ya hakikaten bu dediklerin varsa şu durumda sen her 2sindede kurtuluuşa ermiş oluyorsun diyor,ya ALİ bende musluman olmak istiyorum diyor ve musluman oluyor...............................
.....şimdi bende öyle düşünüyorum ,dediğiniz gibi her şey safsata,bizler boşa kurek cekiyoruz,ALLAH,MUHAMMED,cennet,cehennem,islam,gun ah ,sevap vb hiç bir şey yok,benim sizle bi farkım olmayacak öldüğümde,sadece burada boşa kurek cekmiş olacağım,kıldığım namazlar boşa,tuttuğum oruclar ne biliyim islamiyete dair her ne varsa boşa olacak hoş,ama ya varsa bu inanmadıklarınız,safsata dedikelriniz ya doğruysa..işte o vakit sizden farkım olacak ALLA katına cıktığımda..benim gonlum hoş ve rahat,evet sorumlulukarım var,ve niçin dunyaya geldiğimi gayet irdeleyebiliyorum,aynaya baktığımda ben nasıl yaratıldım diyebiliyorum, o kadar mukemmeliz ki,kendimde bir eksiklik görmüyorum,ALLAH o kadar mukemmel yaratmışkı herşeyi,siz inkarcılara her şeyi reddetmek pek ala kolay geliyor,bu evren bu kainat niçin var nasıl meydana geldi,eğer guneş 1 milim yakın olsa ne olurdu,uzak olsa ne olurdu,gece ay olmazsa ne olurdu,tabii siz sözüm ona maddecilere inkarlık kolay geliyor,basit ve şuursuzca.............siz insanın bulduğu şeyi tapıyorsunuz ,ateşi,yaptığı şeye tapıyorsunuz puta,,,,

[YasasinBilim]

kurtulusislamda´isimli üyeden Alıntı

...
.....
şimdi ben de öyle düşünüyorum ,dediğiniz gibi her şey safsata,bizler boşa kurek cekiyoruz. ALLAH,MUHAMMED, cennet,cehennem, islam, gunah, sevap vb hiç bir şey yok. benim sizle bi farkım olmayacak öldüğümde,sadece burada boşa kurek cekmiş olacağım, kıldığım namazlar boşa,tuttuğum oruclar ne biliyim islamiyete dair her ne varsa boşa olacak.

hoş,ama ya varsa bu inanmadıklarınız,safsata dedikelriniz ya doğruysa..işte o vakit sizden farkım olacak ALLA katına cıktığımda..benim gonlum hoş ve rahat,evet sorumlulukarım var,ve niçin dunyaya geldiğimi gayet irdeleyebiliyorum, aynaya baktığımda ben nasıl yaratıldım diyebiliyorum, o kadar mukemmeliz ki, kendimde bir eksiklik görmüyorum, ALLAH o kadar mukemmel yaratmışkı herşeyi,siz inkarcılara her şeyi reddetmek pek ala kolay geliyor, bu evren bu kainat niçin var nasıl meydana geldi, eğer guneş 1 milim yakın olsa ne olurdu, uzak olsa ne olurdu,gece ay olmazsa ne olurdu? tabii siz sözüm ona maddecilere inkarlık kolay geliyor,basit ve şuursuzca.............siz insanın bulduğu şeyi tapıyorsunuz ,ateşi,yaptığı şeye tapıyorsunuz puta,,,,

sevgili kardeş,

belli ki boğazına kadar islam batağına batmışsın. mantığın seni bu bataktan çıkarsa bile, mahalle baskısı peşini bırakmayabilir. kendi hayatını mahfettin, sana tavsiyem bari çoluk çocuğunu bu illetten mümmkün olduğunca uzak tut.

gelelim yanlış bildiğin argümanlara:

1) "ya varsa" ihtimaliyle bir dine inanmak riyakarlıktır. bu tanrı gerçekten varsa paçayı kurtaracağını da sanma. yeri göğü yaratan bu yüce güç sana akıl verdiği halde sen ortaçağ yalancılarına inandığın için bunu cezasız bırakmayacaktır.

2) diyelim ki allah var ve muhammedi de kur-an'ı da gönderen o. öteki tarafa gittiğinde her şeyi inkâr etme ihtimali de var.

"tamam evladım, o kitabı ben gönderdim sen de bana inandın, dediklerimi yaptın. ama şimdi canım tüm insanları cehenneme göndermek istiyor. cennet falan yok. şüphesiz doğrusunu ben ve arkadaşlarım (biz) biliriz." derse ne yapacaksın?
eldeki kuş, çalıdaki kuştan değerlidir. bunu unutma.

3) şu arının kanadı, kelebeğin gözü edebiyatını bırakın artık. ne evren mükemmel ne de insanlar.
evren bir kaos sonucu oluşmuş ve bu kaos azalarak da olsa devam etmektedir. daha 1984'te bir kuyruklu yıldız Jüpitere çarptı.
Halley kuyruklu yıldızı dünyaya teğet geçti. galaksimizdeki yıldızlar birbirlerini yutup duruyorlar.

ay her sene 1 cm kadar dünyadan uzaklaşmakta. güneşle dünya arasındaki mesafe de değişken. hatta dünyanın dönüş hızı da 4.5 milyar yıldır yavaşlamakta. güneş sisteminin, dünyanın, ayın nasıl oluştuğunu bilseydin, mucizevi denge olarak tabir ettiğin şeylerin aslında fizik kurallarının sonucu olduğunu görürdün. ay biraz daha hızlı dönseydi dünyadan biraz daha uzakta olurdu ama kaçıp gitmezdi.

gözümüz bir şahin kadar iyi görmüyor, burnumuz bir köpek kadar koku almıyor. vucudumuzda ne işe yaradığı belli olmayan bir sürü gereksiz organ var (evrim artığı da diyebiliriz). sandığın kadar mükemmel değiliz.

4) kimsenin maddeye falan taptığı yok. muhammed dönemindeki müşrikler muhammeden hem daha akıllı hem daha ahlaklıydılar. çağrı filmini izlediysen, putlara değil, putları sembol olarak kullanıp tanrıya taptıklarını söylüyorlar. bu sitedeki dinsiz kardeşlerinin hepsi senin geçtiğin yollardan geçtiler merak etme. bir dine inanmak işin en kolayı. zor olan, toplum baskısına rağmen aklın yolundan gitmek.


saygılar...