Buldum-Varaka!!!
Burdan sürdürdüğüm içerikleme ve takip sonucu aradığımı buldum..
babil fahişesi ve fahişe babil, babil kadını mitini ve imgesini ,arıyordum..
ekşisözlükten bir alımtı
tarih boyunca fahişenin neyi simgelediğine dair birçok iddia atılmıştır ortaya. başlarda babil devletinin yanısıra paganlığın kalbi olan roma imparatorluğu olduğu öne sürülmüş. protestanlar başta olmak üzere katolikler dışındaki neredeyse bütün hristiyanlık mezhepleri katolik kilisesinin babil fahişesi olduğunu savunmakta. son zamanlardaysa abd'nin dünyaya fuhuşu ve kültürel yozlaşmayı yaydığını, bu sebeple de babil fahişesi ile kastedilenin abd olduğunu savunan kesimler mevcut.
deccalla/deccaliyetle ilişkili olmakla birlikte, deccaldan farklı bir kişilik olduğuna inanılır. pek de hayırlı biri olmadığı kesindir. ancak tasvirlerden kadının doğurganlığını ve cinselliğini kutsayan, tanrılaştıran pagan inanışlarını ve ana tanrıça figürünü eleştirmek/karalamak için yaratılmış bir figür olduğu izlenimi uyanıyor.
|
|
bu mitik benim bizim için önemli idi
buldum sağolun...
"gel, bol sular üzerinde oturan büyük fahişeye verilen hükmü sana göstereyim. dünyanın kralları (önde gelenleri ve seçkincileri) onunla fuhuş yaptı ve yeryüzünde yaşayanlar onun fuhuş şarabıyla sarhoş edildiler."
|
|
fuhuş yapmak -fahişeyi, fahişeliği burdan tanımlayacağız,
fahişeyi burdan tanımlayacağız...
burdaki fuhuş yapmakın bir işbirliği alegorisi ve sembolizması olduğunu/içerdiğini ise görüyoruz...
fahişeliğinde başka bir şey..bi tür alma-verme..
bu imge/söylem benim için yeterli,
ekşisözlükten devşirdiğimiz biçimiyle olgu babil fahişesi;
dünya fahişelerinin ve iğrençliklerinin anası, büyük babil
|
|
babil adını burda fahişe adından bölüyoruz/böleceğiz..
fahişe adını da kadın olmaktan çıkarıp atacağız ve birleştireceğiz onu bir kadın olmaktan çıkarıp bir duruma hatta sözde uygara ve uygarlığa sürükleyeceğiz.. fahişeliği imgesel olarak kullanacağız,
göksel fahişe
babil de ,kavşak babil de gökten dünyayı ve izleyip dünyaya, dünya insanına bozgunculuk yayan kent yıkan babil mitindeki ve insanların kanlarını içmeye doymayanı ve akılarını ve kafalarını karıştıranı, dillerini ve gerçeğini bölen tanrıları/tanrı oğulları ve çocukları mitine ve imgesine çekeceğiz ve yapıştırıp ekleyeceğiz...günyüzüne vuracağız...
fahişenini erkeğine ne denir?
bu anonim bir kullanım olursa
bunu interneteki çizimsel giantess olgusalı dışavurmaları ile birleştirip bir olgu ortaya vuracağız.,
bir süperoratayavurma koyma ve süperoluşum ve oluşturum bu.!!!
ekşisözlükten bir diğer alıntı
bundan sonra büyük yetkiye sahip başka bir meleğin gökten indiğini gördüm. yeryüzü onun görkemiyle aydınlandı.
melek gür bir sesle bağırdı: "yıkıldı! büyük babil yıkıldı!
cinlerin -iblislerin- barınağı, her kötü ruhun uğrağı, her murdar ve iğrenç kuşun sığınağı oldu. Çünkü bütün uluslar azgın fuhşunun şarabından içtiler. dünya kralları da onunla fuhuş yaptılar. dünya tüccarları onun aşırı sefahatiyle zenginleştiler."
gökten başka bir ses işittim: "ey halkım!" diyordu. ...
babil nasıl davrandıysa, karşılığını ona aynen verin, yaptıklarının iki katını ödeyin. hazırladığı kâsedeki içkinin iki katını hazırlayıp ona içirin. kendini yücelttiği, sefahate verdiği oranda ıstırap ve keder verin ona.
"kendisiyle fuhuş yapan ve sefahatte yaşayan dünya kralları onu yakan ateşin dumanını görünce onun için ağlayıp dövünecekler. çektiği ıstıraptan dehşete düşecek, uzakta durup, ‘vay başına koca kent, vay başına güçlü babil! bir saat içinde cezanı buldun'
diyecekler.
"dünya tüccarları onun için ağlayıp yas tutuyor. çünkü mallarını satın alacak kimse yok artık.
.....arabaları ve köleleri, insanların canını satın alacak kimse yok artık.
babil'de bu malları satarak zenginleşen tüccarlar, kentin çektiği ıstıraptan dehşete düşecekler. uzakta durup ağlayacak, yas tutacaklar.
" ‘vay başına, vay!' diyecekler. ‘ince keten, mor ve kırmızı kumaş kuşanmış, altın, değerli taş ve incilerle süslenmiş koca kent! onca büyük zenginlik bir saat içinde yok oldu.' "
gemi kaptanları, yolcular, tayfalar, denizde çalışanların hepsi, onu yakan ateşin dumanını görünce uzakta durup, ‘koca kent gibisi var mı?' diye feryat ettiler.
başlarına toprak döktüler, yas tutup ağlayarak feryat ettiler: ‘vay başına koca kent, vay! denizde gemileri olanların hepsi onun sayesinde, onun değerli mallarıyla zengin olmuşlardı.
kent bir saat içinde viraneye döndü.'
ey gök, kutsallar, elçiler, peygamberler! onun başına gelenlere sevinin! çünkü tanrı onu yargılayıp hakkınızı aldı."
sonra güçlü bir melek değirmen taşına benzer büyük bir taşı kaldırıp denize atarak şöyle dedi: "
koca kent babil de işte böyle şiddetle atılacak ve bir daha görülmeyecek.
artık sende lir çalanların, ezgi okuyanların, kaval ve borazan çalanların sesi hiç işitilmeyecek. artık sende hiçbir el sanatının ustası bulunmayacak. sende artık değirmen sesi duyulmayacak. artık sende hiç kandil ışığı parlamayacak. sende artık gelin güvey sesi duyulmayacak. senin tüccarların dünyanın büyükleriydi.
bütün uluslar senin büyücülüğünle yoldan sapmıştı.
peygamberlerin, kutsalların ve yeryüzünde boğazlanan herkesin kanı sende bulundu."
|
|
güzel metinmiş baba/bro! !!! !!! !!! ( ( ( ! ! ! - ! ! ! - ! ! ! ) ) )